Alaçatı'da Gürültü Tartışması Açıklaması 'Alaçatı'yı Koruyamazsak, Uçuruma Gideriz'
Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü, Alaçatı’daki eğlence mekanlarından rahatsızlık boyutuna ulaşmasıyla ilgili, "Alaçatı’nın özelliğini ve otantik yapısını koruyamazsak, uçuruma gideriz. Yüksek sesle müzik çalan barların, gece kulüplerinin olmaması gerektiğine inanıyorum. Alaçatı bu değil" dedi.
Son yıllarda gündemde olan ve günümüzde de yoğun şikayetlere konu olan Alaçatı’daki gürültü sorunu nedeniyle bazı turistlerde otellerinden ayrılmıştı. Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü, mekanlardan yükselen aşırı müzik yayınları ve gürültü sorunuyla ilgili konuştu.
"Tabiki eğleneceğiz; ama saat 01.00’e kadar, bu kadar müzik sesinin yüksek olduğu bir yer, bence itici olur" diyen Köfüncü, "Alaçatı’nın özelliğini ve otantik yapısını koruyamazsak, uçuruma gideriz. Tehlike çanları çalar. Biz, ivedilikle bu sorunun üzerine gitmeye kalkarsak, hep beraber karar alıp, arkasında durursak, bu işlerin çözüleceğine inanıyorum. Alaçatı’nın içi meskun mahal sayıldığına göre, yüksek sesle müzik çalan barların, gece kulüplerinin olmaması gerektiğine inanıyorum. Alaçatı bu değil" diye konuştu.
"Ruhsat verilirken iyi incelenmeli, ince eleyip, sık dokunmalı"
Çeşme ve Alaçatı’nın, her sene bir konuyla, kötü imajla gündeme gelmesinden çok rahatsız olduğunu vurgulayan Köfüncü, "Alaçatı’daki gürültü kirliliği, bir günde oluşan bir olay değil. Sorunun temeline bakmak gerekir. ’15 yıl kadar önce Alaçatı ne durumdaydı, şimdi hangi noktaya geldi’ diyerek bir özeleştiri yapmamız gerekir. Biz yola çıkarken; huşu içinde bir müzik, kaliteli kafe ve restoranların olduğu, otantik yapının korunduğu, Alaçatı kültürünün korunduğu ve Alaçatı’nın yerlilerinin korunduğu bir imajla yola çıktık" şeklinde konuştu.
Köfüncü, "Bugünkü noktaya yanlış ruhsat verilmesinden dolayı geldik. Yüksek volümlü müzikle, barların ve gece kulüplerinin diskoya dönüşmesinde, o dönemin yerel yöneticilerinin ve ruhsatın başındaki kişinin hatası var; ama mal sahiplerinin de hatası var. Mal sahibi kiraya verirken, ’Ne işi yapacaksınız?’ diye soruyor. Kiralayacak olan kişi, ’Bar, restoran’ diyor. Bar nereden çıktı? Son 2-3 yılın içler acısı durumu, tıpkı Kumkapı gibi, masaların üzerinde darbuka, klarnet çalan, oynayan bir yapıya dönüştü. Alaçatı, Kumkapı değil. Eğlence yerlerinin meskun mahallerin dışında olması gerektiğine inanıyoruz. Eğer ben esnaf olarak, oradaki müzikten rahatsız oluyorsam, burada bir sıkıntı var. Belediye Başkanımız ile görüştüğümüzde, ivedilikle bu sorunun üstesinden geleceğini, gürültü sorununu en asgariye indireceğini söylüyor; ama ruhsat verilirken iyi incelenmeli, ince eleyip, sık dokunmalı ki, sorun daha fazla büyümemeli. Geçen dönem gelişi güzel ruhsatlar verilmiş olmalı ki, bu işletmeler çoğaldı" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
"Tabiki eğleneceğiz; ama saat 01.00’e kadar, bu kadar müzik sesinin yüksek olduğu bir yer, bence itici olur" diyen Köfüncü, "Alaçatı’nın özelliğini ve otantik yapısını koruyamazsak, uçuruma gideriz. Tehlike çanları çalar. Biz, ivedilikle bu sorunun üzerine gitmeye kalkarsak, hep beraber karar alıp, arkasında durursak, bu işlerin çözüleceğine inanıyorum. Alaçatı’nın içi meskun mahal sayıldığına göre, yüksek sesle müzik çalan barların, gece kulüplerinin olmaması gerektiğine inanıyorum. Alaçatı bu değil" diye konuştu.
"Ruhsat verilirken iyi incelenmeli, ince eleyip, sık dokunmalı"
Çeşme ve Alaçatı’nın, her sene bir konuyla, kötü imajla gündeme gelmesinden çok rahatsız olduğunu vurgulayan Köfüncü, "Alaçatı’daki gürültü kirliliği, bir günde oluşan bir olay değil. Sorunun temeline bakmak gerekir. ’15 yıl kadar önce Alaçatı ne durumdaydı, şimdi hangi noktaya geldi’ diyerek bir özeleştiri yapmamız gerekir. Biz yola çıkarken; huşu içinde bir müzik, kaliteli kafe ve restoranların olduğu, otantik yapının korunduğu, Alaçatı kültürünün korunduğu ve Alaçatı’nın yerlilerinin korunduğu bir imajla yola çıktık" şeklinde konuştu.
Köfüncü, "Bugünkü noktaya yanlış ruhsat verilmesinden dolayı geldik. Yüksek volümlü müzikle, barların ve gece kulüplerinin diskoya dönüşmesinde, o dönemin yerel yöneticilerinin ve ruhsatın başındaki kişinin hatası var; ama mal sahiplerinin de hatası var. Mal sahibi kiraya verirken, ’Ne işi yapacaksınız?’ diye soruyor. Kiralayacak olan kişi, ’Bar, restoran’ diyor. Bar nereden çıktı? Son 2-3 yılın içler acısı durumu, tıpkı Kumkapı gibi, masaların üzerinde darbuka, klarnet çalan, oynayan bir yapıya dönüştü. Alaçatı, Kumkapı değil. Eğlence yerlerinin meskun mahallerin dışında olması gerektiğine inanıyoruz. Eğer ben esnaf olarak, oradaki müzikten rahatsız oluyorsam, burada bir sıkıntı var. Belediye Başkanımız ile görüştüğümüzde, ivedilikle bu sorunun üstesinden geleceğini, gürültü sorununu en asgariye indireceğini söylüyor; ama ruhsat verilirken iyi incelenmeli, ince eleyip, sık dokunmalı ki, sorun daha fazla büyümemeli. Geçen dönem gelişi güzel ruhsatlar verilmiş olmalı ki, bu işletmeler çoğaldı" ifadelerini kullandı.