ABD İle İran Arasındaki Gerginlik
Bağımsız Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz: 'ABD ile İran arasında ufak çaplı bir çatışma çıkması halinde Trump savaşa engel olamaz çünkü bölgede büyük bir gerginlik var'.
Bağımsız Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, "ABD ile İran arasında ufak çaplı bir çatışma çıkması halinde Trump savaşa engel olamaz çünkü bölgede büyük bir gerginlik var." dedi.
Yılmaz, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, İran ve ABD arasındaki gerginliğe değindi.
Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde İran ile yapılan nükleer anlaşmadan Donald Trump'ın tek taraflı olarak çekildiğini anımsatan Yılmaz, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının da gerginliklere sebep olduğunu ifade etti.
Ortadoğu'da gerginliklerin bir türlü bitmediğini, kaza ile başlayacak bir çatışmanın bölgeyi, özellikle Türkiye'yi olumsuz etkileyeceğini savunan Yılmaz, "Türkiye'de şu an 4-5 milyon civarında mülteci yaşıyor. Bu olumsuzluk da bizim vatandaşlarımıza doğrudan yansıyor. İran ile ABD arasında yaşanabilecek bir çatışmada Türkiye, sayıları milyonlarla ifade edilebilecek derecede insanı misafir etmek zorunda kalacak." diye konuştu.
Yılmaz, ABD yönetiminin öngörülemez davranışlarının nasıl bir sonuca gideceğini kimsenin kestiremediğini söyledi.
ABD'nin amacının İran'ı nükleer programdan tamamen vazgeçirmek olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"ABD Başkanı Trump, 2015 yılında imzalanan anlaşmayı kötü buldu ve tek taraflı geri çekildi. Burada Trump, bu nükleer anlaşmayı çöpe atmak ve İran'ın bölgedeki etkisini sınırlandırmak istiyor. Bunun kolay olmadığını kendisi de iyi biliyor. Burada pratik bir çözüm gerekiyor. Bugün İran'a uygulanan yaptırımlardan en fazla etkilenen Türkiye ekonomisidir. Türkiye anlaşmaya taraf değil ama doğrudan etkilenen ülkelerin başında geliyor. Sonuç madem bizi doğrudan etkiliyor, bu süreçte daha aktif rol almalıyız. Türkiye'nin yanı sıra İran'ın komşuları Irak, Azerbaycan, Türkmenistan, Afganistan ve diğerlerinin de doğrudan etkin rol alması gerekir."
Yılmaz, ABD'nin nükleer anlaşmayı yeniden müzakere etmek istediğini, Trump yönetiminin 2020 yılındaki seçimlere bu konuda başarı elde etmiş halde gitmeyi hedeflediğini ileri sürdü.
İran'ın anlaşmadan çekilmesi halinde ABD'nin İran'a müdahalenin meşru zeminini yaratabileceğini öne süren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin mutlaka İran'ı bu anlaşmada tutması lazım. ABD'nin tekrar masaya dönmesi gerekir ama masadan çekilmiş bir Trump yönetiminin yeniden masaya dönmesini beklemek de hayalcilik olur. Bu anlaşmanın süresi biraz daha uzatılabilir. Anlaşmaya göre İran'ın uranyum zenginleştirmesindeki 300 kilogramlık limiti biraz daha düşürülebilir ve ABD'nin yaptırımları kaldırılabilir. Gelinen aşamada İran'ın anlaşmada kalacağını beklemek de hayalcilik olur. ABD'nin yeniden masaya dönmesi gerekiyor. ABD ile İran arasında ufak çaplı bir çatışma çıkması halinde Trump savaşa engel olamaz çünkü bölgede büyük bir gerginlik var. Çözüm bulunamazsa can yakıcı olaylar kaçınılmaz hale gelecek."
Kaynak: AA
Yılmaz, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, İran ve ABD arasındaki gerginliğe değindi.
Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde İran ile yapılan nükleer anlaşmadan Donald Trump'ın tek taraflı olarak çekildiğini anımsatan Yılmaz, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının da gerginliklere sebep olduğunu ifade etti.
Ortadoğu'da gerginliklerin bir türlü bitmediğini, kaza ile başlayacak bir çatışmanın bölgeyi, özellikle Türkiye'yi olumsuz etkileyeceğini savunan Yılmaz, "Türkiye'de şu an 4-5 milyon civarında mülteci yaşıyor. Bu olumsuzluk da bizim vatandaşlarımıza doğrudan yansıyor. İran ile ABD arasında yaşanabilecek bir çatışmada Türkiye, sayıları milyonlarla ifade edilebilecek derecede insanı misafir etmek zorunda kalacak." diye konuştu.
Yılmaz, ABD yönetiminin öngörülemez davranışlarının nasıl bir sonuca gideceğini kimsenin kestiremediğini söyledi.
ABD'nin amacının İran'ı nükleer programdan tamamen vazgeçirmek olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"ABD Başkanı Trump, 2015 yılında imzalanan anlaşmayı kötü buldu ve tek taraflı geri çekildi. Burada Trump, bu nükleer anlaşmayı çöpe atmak ve İran'ın bölgedeki etkisini sınırlandırmak istiyor. Bunun kolay olmadığını kendisi de iyi biliyor. Burada pratik bir çözüm gerekiyor. Bugün İran'a uygulanan yaptırımlardan en fazla etkilenen Türkiye ekonomisidir. Türkiye anlaşmaya taraf değil ama doğrudan etkilenen ülkelerin başında geliyor. Sonuç madem bizi doğrudan etkiliyor, bu süreçte daha aktif rol almalıyız. Türkiye'nin yanı sıra İran'ın komşuları Irak, Azerbaycan, Türkmenistan, Afganistan ve diğerlerinin de doğrudan etkin rol alması gerekir."
Yılmaz, ABD'nin nükleer anlaşmayı yeniden müzakere etmek istediğini, Trump yönetiminin 2020 yılındaki seçimlere bu konuda başarı elde etmiş halde gitmeyi hedeflediğini ileri sürdü.
İran'ın anlaşmadan çekilmesi halinde ABD'nin İran'a müdahalenin meşru zeminini yaratabileceğini öne süren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin mutlaka İran'ı bu anlaşmada tutması lazım. ABD'nin tekrar masaya dönmesi gerekir ama masadan çekilmiş bir Trump yönetiminin yeniden masaya dönmesini beklemek de hayalcilik olur. Bu anlaşmanın süresi biraz daha uzatılabilir. Anlaşmaya göre İran'ın uranyum zenginleştirmesindeki 300 kilogramlık limiti biraz daha düşürülebilir ve ABD'nin yaptırımları kaldırılabilir. Gelinen aşamada İran'ın anlaşmada kalacağını beklemek de hayalcilik olur. ABD'nin yeniden masaya dönmesi gerekiyor. ABD ile İran arasında ufak çaplı bir çatışma çıkması halinde Trump savaşa engel olamaz çünkü bölgede büyük bir gerginlik var. Çözüm bulunamazsa can yakıcı olaylar kaçınılmaz hale gelecek."