Karaciğer Sağlığını Korumak İçin Öneriler
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Merkezi Genel Cerrahı Prof. Dr. Onur Yaprak: 'Olası risklere karşı nelerin iyi geldiğinden daha ziyade nelerin hasta ettiğini bilir ve kaçınırsak sağlıklı bir karaciğere sahip oluruz' 'Gizli küfe karşı uyanık olun. Aflotoksin küf mantarından meydana gelen bir toksindir. Dünya genelinde gıdalardaki aflatoksin miktarı ülkeden ülkeye farklılıklar gösterir ve devamlı maruziyet halinde vücutta birikerek karaciğer hastalığına yol açar'
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Merkezi Genel Cerrahı Prof. Dr. Onur Yaprak, vücut kilosunun yüzde 2’sini oluşturan karaciğeri etkileyen en önemli hastalıkların siroz ve kanser olduğunu belirterek, "Olası risklere karşı nelerin iyi geldiğinden daha ziyade nelerin hasta ettiğini bilir ve kaçınırsak sağlıklı bir karaciğere sahip oluruz." ifadelerini kullandı.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Merkezi genel cerrahlarından Yaprak, günlük hayatta karaciğeri koruyacak altın kuralları açıkladı.
Vücut kilosunun yüzde 2’sini oluşturan karaciğeri etkileyen hastalıkların en önemlileri siroz veya kanser gelişmesi olduğunun bilgisini veren Prof. Dr. Onur Yaprak, "Olası risklere karşı nelerin iyi geldiğinden daha ziyade nelerin hasta ettiğini bilir ve kaçınırsak sağlıklı bir karaciğere sahip oluruz." bilgisini verdi.
Yaprak, karaciğerde gelişen siroz ve kanserin en büyük nedenleri Hepatit B ve C taşıyıcılığı olduğunu anımsatarak, Hepatit B ve Hepatit C’den korunmanın veya bunları tedavi ettirmenin önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Hepatit B aşılanma ile korunabileceğimiz bir virüs. 1996 yılından sonra doğanlarda ülkemizde rutin Hepatit B aşılaması zaten yapılıyor. Hepatit C için henüz geliştirilmiş bir aşı bulunmasa da son birkaç yıl içinde Hepatit C’yi neredeyse tamamen vücuttan temizleyen ilaçlar geliştirildi.
Hijyene dikkat. Hepatit B ve C’den korunmak için kan temasından kaçının. Bunun için dövme, piercing, manikür, pedikür, akupunktur gibi işlem yapılan yerlerin hijyenik olduğundan emin olun. Diş fırçası, tırnak makası, tıraş bıçağı gibi kişisel eşyalarınızı ortak kullanmayın.
Alkolden uzak durun. Düzenli alkol kullanımı doğrudan karaciğerde hasara yol açar. Yıllar geçtikçe ilerleyen hasar karaciğerde siroz veya kanser gelişimine yol açabilir."
- "Fast food ürünlerinin tüketimini azaltın"
Yaprak, karaciğer yağlanmasından beslenmeye dikkat ederek ve egzersiz yaparak korunmanın mümkün olduğunu ifade ederek, "En basit egzersiz günde 20-30 dakika tempolu yürüyüştür. Fazla kilolu olanlarda özellikle karın bölgesinden kilo alanlarda karaciğer çok büyük olasılıkla yağlanmış demektir. Bunun için fast food ürünlerini, doymuş yağ içeren gıdaları ve karbonhidrat tüketimini azaltın, Akdeniz tipi beslenmeye ağırlık verin." önerisinde bulundu.
Karaciğer yağlanmasından korunmak isteyenlerin Omega-3, Selenyum, Glutation, C ve E vitamini içeren antioksidan içerikli yiyeceklere yönelmesi gerektiğini aktaran Yaprak, "Buna zeytinyağlı sebze yemekleri, balık, salata, kuru baklagiller, turp, lahana, karalahana, Brüksel lahanası, karnabahar, brokoli, roka, tere, kırmızı pancar, havuç, sarımsak, limon, greyfurt, yeşilçay, zerdeçal, siyah üzüm, günde 1 avuca kadar ceviz, çiğ badem gibi çerezler örnek olarak verilebilir." ifadelerini kullandı.
- "Kültür mantarı dışındaki mantarlara dikkat"
"Kullandığınız ilaçlara dikkat edin." çağrısında bulunan Onur Yaprak, gerek reçeteli ilaçların gerekse bitkisel ilaç ve gıda takviyesi olarak kullanılan ilaçlara bağlı karaciğer hasarı riskinin 1000’de 1 ile 10.000'de 1 arasında değiştiğini kaydetti.
Kimyasal maddelere uzun süreli maruz kalmaktan uzak durulması gerektiğini aktaran Yaprak, endüstride kullanılan kimyasal maddeler olan solventlerin (çözücü) solunması ya da cilde temasının karaciğerde hasara yol açtığını hatırlattı.
Bu kimyasal maddelerin tarım ilaçlarının içinde de kullanılabildiğini ifade eden Yaprak, şöyle devam etti:
"Karaciğerde hasar olup olmaması, maruz kalma süresine, yaşa, diğer zararlı etkenlere ya da genetik yatkınlığa göre kişiden kişiye değişir. Solventler ile temas ederek çalışanların yılda 2 kez karaciğer enzimlerinin kontrolü olası hasarın erken saptanması açısından önemli.
Gizli küfe karşı uyanık olun. Aflotoksin küf mantarından meydana gelen bir toksindir. Dünya genelinde gıdalardaki aflatoksin miktarı ülkeden ülkeye farklılıklar gösterir ve devamlı maruziyet halinde vücutta birikerek karaciğer hastalığına yol açar. Tüm nemlenmiş kuru gıdalarda ortaya çıkabilmekle birlikte küflenmiş hububat, çerez ve pul biber daha riskli gıdalardır ve uygun saklama koşullarında muhafaza edilmelidir.
Sebze ve meyveleri bol su ile yıkayın. Bu işlem sizi hem karaciğerin kisthidatik hastalığı dediğimiz ve topraktan bulaşan paraziter hastalıktan korur hem de tarım ilaç kalıntılarının uzaklaştırılmasına yardımcı olur.
Kültür mantarı dışındaki mantarlara dikkat edin. Özellikle sonbahar ve ilkbahar yağmurlarından sonra doğadan toplanan mantarlara bağlı her yıl onlarca kişi zehirlenme ile acil servislere başvuruyor.
Genetik faktörler için kontrol şart. Ailede karaciğer hastalığı olan bireylerde hepatit ve karaciğer yağlanması gibi risk faktörleri ailesel olabilir. Bu yüzden ailenizde karaciğer hastası varsa doktor kontrolünden geçin."
Kaynak: AA
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Merkezi genel cerrahlarından Yaprak, günlük hayatta karaciğeri koruyacak altın kuralları açıkladı.
Vücut kilosunun yüzde 2’sini oluşturan karaciğeri etkileyen hastalıkların en önemlileri siroz veya kanser gelişmesi olduğunun bilgisini veren Prof. Dr. Onur Yaprak, "Olası risklere karşı nelerin iyi geldiğinden daha ziyade nelerin hasta ettiğini bilir ve kaçınırsak sağlıklı bir karaciğere sahip oluruz." bilgisini verdi.
Yaprak, karaciğerde gelişen siroz ve kanserin en büyük nedenleri Hepatit B ve C taşıyıcılığı olduğunu anımsatarak, Hepatit B ve Hepatit C’den korunmanın veya bunları tedavi ettirmenin önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Hepatit B aşılanma ile korunabileceğimiz bir virüs. 1996 yılından sonra doğanlarda ülkemizde rutin Hepatit B aşılaması zaten yapılıyor. Hepatit C için henüz geliştirilmiş bir aşı bulunmasa da son birkaç yıl içinde Hepatit C’yi neredeyse tamamen vücuttan temizleyen ilaçlar geliştirildi.
Hijyene dikkat. Hepatit B ve C’den korunmak için kan temasından kaçının. Bunun için dövme, piercing, manikür, pedikür, akupunktur gibi işlem yapılan yerlerin hijyenik olduğundan emin olun. Diş fırçası, tırnak makası, tıraş bıçağı gibi kişisel eşyalarınızı ortak kullanmayın.
Alkolden uzak durun. Düzenli alkol kullanımı doğrudan karaciğerde hasara yol açar. Yıllar geçtikçe ilerleyen hasar karaciğerde siroz veya kanser gelişimine yol açabilir."
- "Fast food ürünlerinin tüketimini azaltın"
Yaprak, karaciğer yağlanmasından beslenmeye dikkat ederek ve egzersiz yaparak korunmanın mümkün olduğunu ifade ederek, "En basit egzersiz günde 20-30 dakika tempolu yürüyüştür. Fazla kilolu olanlarda özellikle karın bölgesinden kilo alanlarda karaciğer çok büyük olasılıkla yağlanmış demektir. Bunun için fast food ürünlerini, doymuş yağ içeren gıdaları ve karbonhidrat tüketimini azaltın, Akdeniz tipi beslenmeye ağırlık verin." önerisinde bulundu.
Karaciğer yağlanmasından korunmak isteyenlerin Omega-3, Selenyum, Glutation, C ve E vitamini içeren antioksidan içerikli yiyeceklere yönelmesi gerektiğini aktaran Yaprak, "Buna zeytinyağlı sebze yemekleri, balık, salata, kuru baklagiller, turp, lahana, karalahana, Brüksel lahanası, karnabahar, brokoli, roka, tere, kırmızı pancar, havuç, sarımsak, limon, greyfurt, yeşilçay, zerdeçal, siyah üzüm, günde 1 avuca kadar ceviz, çiğ badem gibi çerezler örnek olarak verilebilir." ifadelerini kullandı.
- "Kültür mantarı dışındaki mantarlara dikkat"
"Kullandığınız ilaçlara dikkat edin." çağrısında bulunan Onur Yaprak, gerek reçeteli ilaçların gerekse bitkisel ilaç ve gıda takviyesi olarak kullanılan ilaçlara bağlı karaciğer hasarı riskinin 1000’de 1 ile 10.000'de 1 arasında değiştiğini kaydetti.
Kimyasal maddelere uzun süreli maruz kalmaktan uzak durulması gerektiğini aktaran Yaprak, endüstride kullanılan kimyasal maddeler olan solventlerin (çözücü) solunması ya da cilde temasının karaciğerde hasara yol açtığını hatırlattı.
Bu kimyasal maddelerin tarım ilaçlarının içinde de kullanılabildiğini ifade eden Yaprak, şöyle devam etti:
"Karaciğerde hasar olup olmaması, maruz kalma süresine, yaşa, diğer zararlı etkenlere ya da genetik yatkınlığa göre kişiden kişiye değişir. Solventler ile temas ederek çalışanların yılda 2 kez karaciğer enzimlerinin kontrolü olası hasarın erken saptanması açısından önemli.
Gizli küfe karşı uyanık olun. Aflotoksin küf mantarından meydana gelen bir toksindir. Dünya genelinde gıdalardaki aflatoksin miktarı ülkeden ülkeye farklılıklar gösterir ve devamlı maruziyet halinde vücutta birikerek karaciğer hastalığına yol açar. Tüm nemlenmiş kuru gıdalarda ortaya çıkabilmekle birlikte küflenmiş hububat, çerez ve pul biber daha riskli gıdalardır ve uygun saklama koşullarında muhafaza edilmelidir.
Sebze ve meyveleri bol su ile yıkayın. Bu işlem sizi hem karaciğerin kisthidatik hastalığı dediğimiz ve topraktan bulaşan paraziter hastalıktan korur hem de tarım ilaç kalıntılarının uzaklaştırılmasına yardımcı olur.
Kültür mantarı dışındaki mantarlara dikkat edin. Özellikle sonbahar ve ilkbahar yağmurlarından sonra doğadan toplanan mantarlara bağlı her yıl onlarca kişi zehirlenme ile acil servislere başvuruyor.
Genetik faktörler için kontrol şart. Ailede karaciğer hastalığı olan bireylerde hepatit ve karaciğer yağlanması gibi risk faktörleri ailesel olabilir. Bu yüzden ailenizde karaciğer hastası varsa doktor kontrolünden geçin."