Torun, 'Yavaş Yavaş Ve İyice Çiğneyerek Tüketin'
Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Torun, hem iftar hem de sahurda hazımsızlık yaşamamak için yemeklerin yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Torun, Ramazan ayında oruç tutanların en sık karşılaştığı sağlık problemlerinden biri olan sindirim sistemi şikayetleri hakkında önemli bilgiler verdi. Ramazan ayında sindirim sistemi ile ilgili bozuklukların, uzun süre aç kalmayla tetiklenebileceği veya şiddetlenebileceğine anımsatarak açıklamasına başlayan Doç. Dr. Torun, “Bugüne kadar, Ramazan orucunun sindirim sistemi bozuklukları üzerindeki etkisine bakan bazı araştırmalar yapılmıştır ve bunlar farklı sonuçlar göstermiştir. Ramazan ayının her yıl farklı bir mevsimsel döneme denk gelmesi ve araştırmaların farklı etnik gruplar üzerinde yapılmış olması yorumlanmaları güçleştirmekle beraber çoğu çalışmada Ramazan ayı boyunca mide asidi salınımında artış olduğu gösterilmiştir. Ayrıca uzun süren açlık sindirim sisteminin hareketlerini de azaltmaktadır” ifadelerini kullandı.
1600 olgunun incelendiği bir çalışma üzerinden açıklamasına devam eden Doç. Dr. Torun, Ramazan ayı sırasında sindirim sistemi kanamaları, reflü, gastrit ve mide ülseri sıklığında anlamlı bir artış görülmediğini fakat duodenum (on iki parmak bağırsağı) ülseri sıklığında ise hafif de olsa bir artış olduğunu ifade etti.
Önceden mide kanaması ya da mide delinmesi geçirmiş, bilinen mide veya on iki parmak bağırsağı ülseri, reflü hastalığı olanlar, kan sulandırıcı, ağrı kesici ve romatizma ilacı kullanan hastalar ile kabızlık, dışkılama problemi, hemoroid ve makat çatlağı olan hastaların Ramazan ayı öncesinde hekimlerine başvurmalarının yararlı olacağını belirten Öğretim Üyesi Torun, yine bu dönem içerisinde normal zamandaki sağlıklı beslenme rutinlerine devam etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
“Yemekler yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketilmeli”
Hem iftar hem de sahurda hazımsızlık yaşamamak için yemeklerin yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Torun, “Özellikle reflü ve ülser hastalığı olanların kızartılmış ve yağlı gıdalar, çok acılı ve baharatlı yemekler, fazla miktardaki kahve, çay ve gazlı içeceklerden, hem iftarda hem de sahurda kaçınmaları yararlı olur. Şerbetli tatlılar yerine, sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmelidir” şeklinde konuştu.
“Sindirim açısından sorunlar oluşturabilir”
İftar yemeğinde hızlı, bol miktarda ve ağır yemek tüketmenin sindirim açısından sorunlar oluşturabileceğine dikkat çeken Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Torun, iftar ve sahur olarak iki ana öğün yerine, ara öğünler ekleyerek, iftar sonrası dönemi geçirmenin sindirimi kolaylaştıracağını vurguladı. Ramazanda mide ve sindirim sistemi problemlerinin önüne geçmek için tavsiyelerde bulunarak açıklamasına devam eden Öğretim Üye Torun, “Kabızlık ve dışkılama zorluğu olan hastaların iftar ve sahur döneminde yeterince sıvı almaları, kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler gibi lif oranı yüksek gıdalar ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler ile ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişleri tercih etmeleri uygun olur” dedi.
“Mide asit salgısının azaltan ilaçlar, sahurdan en az 30 dakika önce aç karna alınmalı”
Mide koruyucu olarak bilinen ve mide asit salgısının azaltan ilaçların sahurdan en az 30 dakika önce aç karna alınmasının önerildiğini dile getiren Doç. Dr. Torun; reflü ve ülser hastalığı olduğu bilinen ve oruç tutmak isteyen kişilerin mutlaka hekim denetiminde olmaları ve bazı mide koruyucu ilaçlarını Ramazan ayı boyunca kullanmalarının uygun olacağını da sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
1600 olgunun incelendiği bir çalışma üzerinden açıklamasına devam eden Doç. Dr. Torun, Ramazan ayı sırasında sindirim sistemi kanamaları, reflü, gastrit ve mide ülseri sıklığında anlamlı bir artış görülmediğini fakat duodenum (on iki parmak bağırsağı) ülseri sıklığında ise hafif de olsa bir artış olduğunu ifade etti.
Önceden mide kanaması ya da mide delinmesi geçirmiş, bilinen mide veya on iki parmak bağırsağı ülseri, reflü hastalığı olanlar, kan sulandırıcı, ağrı kesici ve romatizma ilacı kullanan hastalar ile kabızlık, dışkılama problemi, hemoroid ve makat çatlağı olan hastaların Ramazan ayı öncesinde hekimlerine başvurmalarının yararlı olacağını belirten Öğretim Üyesi Torun, yine bu dönem içerisinde normal zamandaki sağlıklı beslenme rutinlerine devam etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
“Yemekler yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketilmeli”
Hem iftar hem de sahurda hazımsızlık yaşamamak için yemeklerin yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Torun, “Özellikle reflü ve ülser hastalığı olanların kızartılmış ve yağlı gıdalar, çok acılı ve baharatlı yemekler, fazla miktardaki kahve, çay ve gazlı içeceklerden, hem iftarda hem de sahurda kaçınmaları yararlı olur. Şerbetli tatlılar yerine, sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmelidir” şeklinde konuştu.
“Sindirim açısından sorunlar oluşturabilir”
İftar yemeğinde hızlı, bol miktarda ve ağır yemek tüketmenin sindirim açısından sorunlar oluşturabileceğine dikkat çeken Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Torun, iftar ve sahur olarak iki ana öğün yerine, ara öğünler ekleyerek, iftar sonrası dönemi geçirmenin sindirimi kolaylaştıracağını vurguladı. Ramazanda mide ve sindirim sistemi problemlerinin önüne geçmek için tavsiyelerde bulunarak açıklamasına devam eden Öğretim Üye Torun, “Kabızlık ve dışkılama zorluğu olan hastaların iftar ve sahur döneminde yeterince sıvı almaları, kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler gibi lif oranı yüksek gıdalar ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler ile ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişleri tercih etmeleri uygun olur” dedi.
“Mide asit salgısının azaltan ilaçlar, sahurdan en az 30 dakika önce aç karna alınmalı”
Mide koruyucu olarak bilinen ve mide asit salgısının azaltan ilaçların sahurdan en az 30 dakika önce aç karna alınmasının önerildiğini dile getiren Doç. Dr. Torun; reflü ve ülser hastalığı olduğu bilinen ve oruç tutmak isteyen kişilerin mutlaka hekim denetiminde olmaları ve bazı mide koruyucu ilaçlarını Ramazan ayı boyunca kullanmalarının uygun olacağını da sözlerine ekledi.