Sri Lanka Ve Yeni Zelanda Saldırılarının Etkileri Sürüyor
Sri Lanka’nın başkenti Colombo’da, Paskalya Pazarı’nda 3 kilise ve bazı lüks otellere yapılan saldırının ardından şiddet yeniden tırmandı. Büyük bir Katolik kalabalık, Negombo yakınındaki Porutota köyünde Müslümanların dükkan ve arabalarına saldırıp tahrip etti. Katolik kilise yetkilileri bölgedeki Müslümanlara karşı daha fazla düşmanlık yapılmaması ve sükûnet çağrısında bulundu.
Sri Lanka’nın Negombo kasabasının yakınındaki Porutoa köyünde tuk tuk sürücüsü bir Müslümanla aracı kontrol etmek isteyen grup Katolik arasında tartışma çıktı. Tartışma daha sonra şiddete dönüştü. Onlarca kişiden oluşan Katolik bir grup Müslümanlar ait dükkanlara saldırıda bulunurken bir otomobil ateşe verildi, Müslümanlara ait dükkan tahrip edildi. Sri Lanka Polis Sözcüsü Ruwan Gunasekara yaptığı basın toplantısında olayları 2 sarhoş grubun çıkardığını söyledi.
Saldırının gerçekleştiği köye ilave polis gücü gönderilirken ve sokağa çıkma yasağı uygulandı.
Sri Lanka Başbakanı Ranil Wickremesinghe çatışmalarda mağdurların kayıplarının hükümet tarafından karşılanacağını söyledi.
Colombo Başpiskoposu Kardinal Malcolm Ranjith, olaydan sarhoşluğu suçlu tutarak bölgedeki likör dükkanlarının kapatılması çağrısı yaptı. Kardinal Malcolm Ranjith, "Bazı insanlar alkolün etkisinde kaldıkları zaman hayvandan da aşağı davranabilir. Ölüm sayılarına rağmen insanları sakin olmaya ve ihtiyatlı davranmaya çağırıyorum” dedi.
Olaylardan sorumlu tutulan 2 şahsım gözaltına alındığı kaydedildi. Hristiyan ve Müslüman toplum liderleri 250 kişinin öldüğü ve 500 kişinin yaralandığı Paskalya Pazarı saldırısı sonrası şiddetin artma ihtimaline karşı kaygı duyduklarını ifade etti.
Negombo St. Sebastian Kilisesi’ne Paskalya Pazar ayininden yapılan intihar saldırısında 100’den fazla kişi ölmüştü. Saldırıdan Milli Tevhit Cemaati (NTJ) örgütü suçlanmıştı. Çoğunluğunu Budistlerin oluşturduğu Sri Lanka’da Müslümanlar ve Hristiyanlar azınlıkta bulunuyor. Her iki grupta Budistlerden büyük baskı görüyor.
"Müslümanlara karşı el kaldırmamasını rica ediyorum"
Colombo Başpiskoposu Kardinal Malcolm Ranjith, "Ben samimi olarak Katoliklerin Müslümanlara karşı el kaldırmamasını rica ediyorum. Bu olayın arkasında Müslümanlar yok. Bu saldırının arkasında siyasi hedeflerini gerçekleştirmek isteyen uluslararası güçler tarafından manipüle edilen yanlış yönlendirilmiş kişiler var. Dinimize göre kimseye zarar vermemeliyiz" dedi.
Sri Lanka’daki saldırıların ardından, yeni saldırılar ve intikam saldırıları olmaması için kilise ve camilerin civarında polisler ve askerler konuşlandırıldı.
Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, Sri Lanka’nın genç savunma bakanının Ruwan Wijewardene’nin Sri Lanka’daki kilise saldırılarının Yeni Zelanda cami saldırılarının misillemesi olduğu sözlerini reddetti.
Wijewardene "İlk soruşturmaların Sri Lanka’daki kilise saldırılarının Yeni Zelanda’daki ırkçı saldırıya miselle olduğunu gösteriyor" demişti. Yeni Zelanda’da ırkçı bir Avustralya vatandaşının camilere saldırısında 50 kişi hayatını kaybetmişti.
Sri Lanka ve Yeni Zelanda başbakanları Sri Lanka saldırıların Yeni Zelanda ‘Christchurh’ saldırılarının misillemesi olduğu iddiasını reddetmişti.
Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, “Uzmanlar Srilanka’daki saldırıların Yeni Zelanda’daki cami saldırılarından önce planlanmış olduğunu ileri sürüyor” dedi.
Kaynak: İHA
Saldırının gerçekleştiği köye ilave polis gücü gönderilirken ve sokağa çıkma yasağı uygulandı.
Sri Lanka Başbakanı Ranil Wickremesinghe çatışmalarda mağdurların kayıplarının hükümet tarafından karşılanacağını söyledi.
Colombo Başpiskoposu Kardinal Malcolm Ranjith, olaydan sarhoşluğu suçlu tutarak bölgedeki likör dükkanlarının kapatılması çağrısı yaptı. Kardinal Malcolm Ranjith, "Bazı insanlar alkolün etkisinde kaldıkları zaman hayvandan da aşağı davranabilir. Ölüm sayılarına rağmen insanları sakin olmaya ve ihtiyatlı davranmaya çağırıyorum” dedi.
Olaylardan sorumlu tutulan 2 şahsım gözaltına alındığı kaydedildi. Hristiyan ve Müslüman toplum liderleri 250 kişinin öldüğü ve 500 kişinin yaralandığı Paskalya Pazarı saldırısı sonrası şiddetin artma ihtimaline karşı kaygı duyduklarını ifade etti.
Negombo St. Sebastian Kilisesi’ne Paskalya Pazar ayininden yapılan intihar saldırısında 100’den fazla kişi ölmüştü. Saldırıdan Milli Tevhit Cemaati (NTJ) örgütü suçlanmıştı. Çoğunluğunu Budistlerin oluşturduğu Sri Lanka’da Müslümanlar ve Hristiyanlar azınlıkta bulunuyor. Her iki grupta Budistlerden büyük baskı görüyor.
"Müslümanlara karşı el kaldırmamasını rica ediyorum"
Colombo Başpiskoposu Kardinal Malcolm Ranjith, "Ben samimi olarak Katoliklerin Müslümanlara karşı el kaldırmamasını rica ediyorum. Bu olayın arkasında Müslümanlar yok. Bu saldırının arkasında siyasi hedeflerini gerçekleştirmek isteyen uluslararası güçler tarafından manipüle edilen yanlış yönlendirilmiş kişiler var. Dinimize göre kimseye zarar vermemeliyiz" dedi.
Sri Lanka’daki saldırıların ardından, yeni saldırılar ve intikam saldırıları olmaması için kilise ve camilerin civarında polisler ve askerler konuşlandırıldı.
Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, Sri Lanka’nın genç savunma bakanının Ruwan Wijewardene’nin Sri Lanka’daki kilise saldırılarının Yeni Zelanda cami saldırılarının misillemesi olduğu sözlerini reddetti.
Wijewardene "İlk soruşturmaların Sri Lanka’daki kilise saldırılarının Yeni Zelanda’daki ırkçı saldırıya miselle olduğunu gösteriyor" demişti. Yeni Zelanda’da ırkçı bir Avustralya vatandaşının camilere saldırısında 50 kişi hayatını kaybetmişti.
Sri Lanka ve Yeni Zelanda başbakanları Sri Lanka saldırıların Yeni Zelanda ‘Christchurh’ saldırılarının misillemesi olduğu iddiasını reddetmişti.
Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, “Uzmanlar Srilanka’daki saldırıların Yeni Zelanda’daki cami saldırılarından önce planlanmış olduğunu ileri sürüyor” dedi.