'İstanbul'un Ehil Ellerde, Kamil Zihinlerde Olması Lazım'
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan: 'Dün olduğu gibi bugün de İstanbul'umuzun bu ruhu (İstanbul'un diriliş ruhu) taşıyan, bu ruhu yaşayan yönetime ve yöneticilere ihtiyacı olduğunu unutmamamız lazım' 'İstanbul Türkiye'nin her yönüyle dinamosu. Buranın ehil ellerde, kamil zihinlerde olması lazım' 'Bugüne kadar, İstanbul'un fethini zulümle özdeş gösteren Gezi ruhlulara tek laf etmemiş, edememiş olanların, bu şehre bu millete kazandıracağı bir şey olabilir mi? Ben olmadığı ve olamayacağı kanaatindeyim'
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, İstanbul'un dün olduğu gibi bugün de diriliş ruhunu taşıyan ve yaşayan yönetime ve yöneticilere ihtiyacı olduğunu belirterek, "İstanbul Türkiye'nin her yönüyle dinamosu. Buranın ehil ellerde, kamil zihinlerde olması lazım." dedi.
Turhan, Mühendisler Vakfı'nın Beyazıt'ta bir otelde düzenlediği geleneksel iftar buluşmasında yaptığı konuşmada, sözlerine İstanbul'un öneminden bahsederek başladı.
Kendisinin de bir mühendis olarak uzun yıllardır İstanbul'da yaşadığını ve halen de vaktinin önemli bir bölümünü bu şehirde geçirdiğini dile getiren Turhan, "Belli bir dava şuuruna sahip her insan gibi, bizler, sizler sadece İstanbul'da yaşamakla kalmıyoruz, İstanbul'u yaşıyoruz." diye konuştu.
Turhan, bu ikisinin arasında çok önemli fark olduğunu kaydederek, şehrin geçmişini, fethini, payitahtlık sürecini, ülke için önemini, kültürel ve tarihsel zenginliklerini ancak ve ancak İstanbul'u yaşamayı tercih edenlerin bileceğini vurguladı.
İstanbul'u yaşamanın, mana ve ehemmiyetini idrak etmek manasına geldiğini aktaran Turhan, Gezi olayları sırasında duvarlara "zulüm 1453'te başladı" şeklinde yazı yazıldığını, kendisinin bu yazıyı hiç unutamadığını anlattı.
Turhan, böyle bir yazıyı, bu milletin, bu toprakların bir evladının yazmış olamayacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Bizim medeniyet değerlerimizden nasiplenmiş, bu ülkenin havasını solumuş, suyunu içmiş, sonra da yolunu şaşırmış bir berduş da yazmış olamaz, bu yazıyı. Çünkü bizim için milletimiz için 1453, zulmün son bulup, dirilişin, adaletin, huzurun bu topraklarda başladığı tarihtir. Aradan bunca zaman geçmiş, demek ki birilerinin kini, öfkesi, düşmanlığı kaybolmamış, fırsat buldukça da bu kini kusuyorlar. Allah onlara bugüne kadar fırsat vermedi, bundan sonra da vermeyecek inşallah."
- "Gücümüzü İstanbul'un diriliş ruhundan alıyoruz"
Turhan, bu kutlu şehir için çok önemli eserler inşa ettiklerini kaydederek, hayata geçirdikleri projelerden bahsetti.
İstanbul Havalimanı, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Osman Gazi Köprüsü, Gebze-Halkalı Banliyö Hattı gibi çok önemli eserler inşa ettiklerini anlatan Turhan, "Sadece İstanbul'u mu? Tüm Türkiye'yi aynı ruhtan aldığımız güçle, sevdayla, emekle, alın teriyle donatıyoruz, donatmaya da devam edeceğiz inşallah." dedi.
Turhan, bu eserleri yaparken sahip oldukları cesareti milletin gönlünde müstesna yere sahip İstanbul'un diriliş ruhundan aldıklarını ifade etti.
Bakan Turhan, "Bu ruhla kuşanmasaydık ne bu eserleri yapabilirdik ne de zorlu engelleri aşabilirdik. 'Dünya beşten büyüktür' diye tüm dünyaya haykırıyorsak, alfabede harf bırakmayacak kadar çok olan terör örgütlerini bir bir alt ediyorsak, Gezi kalkışmasını, FETÖ darbe girişimini, küresel ölçekli finans operasyonlarını alt ediyorsak bu ruh sayesindedir." diye konuştu.
Bu ruh sayesinde milletin hayır duasını aldıklarını dile getiren Turhan, böylece yollarına kararlılıkla yürümeyi sürdürdükleri bildirdi.
- "İstanbul emin ellerde olmalı"
Turhan, dün olduğu gibi bugün de İstanbul'un bu ruhu taşıyan ve yaşayan yönetime ve yöneticilere ihtiyacı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Şahsen bu kriteri önemsiyorum ve önümüzdeki 23 Haziran seçimlerinde de kriterin bu ruh olması gerektiği inancındayım. Hepimizin şu soruyu kendine sorması lazım: Bugüne kadar, İstanbul'un fethini zulümle özdeş gösteren Gezi ruhlulara tek laf etmemiş, edememiş olanların, bu şehre bu millete kazandıracağı bir şey olabilir mi? Ben olmadığı ve olamayacağı kanaatindeyim. İstanbul Türkiye'nin her yönüyle dinamosu. Buranın ehil ellerde, kamil zihinlerde olması lazım."
Turhan, arada bir hoşlanmadıkları şeylerin olabileceğini, bu durumda, burunlarının dibindeki kuru dala değil, ormanın geneline bakmak zorunda olduklarını vurguladı.
Bakan Turhan, "Oraya baktığınızda 82 milyonu aşan milletimizi, dünyanın dört bir yanındaki mazlumları, emperyalistlerin sömürdüğü milyonları, çocuklarınızı, torunlarınızı, geleceğinizi göreceksiniz. Nefsimiz için kuru dal için bunları ateşe atmaya değer mi? Unutmayalım ki tahribat varsa, ıslahat da vardır ve tüm bunları hep birlikte yapabiliriz." dedi.
- Bakan Turhan'a Türk bayrağı hediye edildi
Konuşmalar sonrasında, Bakan Turhan'a Mühendisler Vakfı Başkanı Yusuf Erkoç tarafından Türk bayrağı hediye edildi.
Turhan, Türk bayrağının bugüne kadar aldığı en güzel hediye olduğunu belirterek, İstiklal Marşı'nda bazı dizelerini okudu.
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise yaptığı konuşmada ramazan ayının öneminden bahsetti. Bayraktar, mühendislerin ve teknik elemanların dünyada çok faydalı işlerde rol aldığını belirterek, Türkiye'nin mühendislere ve teknik elemanlara sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Kaynak: AA
Turhan, Mühendisler Vakfı'nın Beyazıt'ta bir otelde düzenlediği geleneksel iftar buluşmasında yaptığı konuşmada, sözlerine İstanbul'un öneminden bahsederek başladı.
Kendisinin de bir mühendis olarak uzun yıllardır İstanbul'da yaşadığını ve halen de vaktinin önemli bir bölümünü bu şehirde geçirdiğini dile getiren Turhan, "Belli bir dava şuuruna sahip her insan gibi, bizler, sizler sadece İstanbul'da yaşamakla kalmıyoruz, İstanbul'u yaşıyoruz." diye konuştu.
Turhan, bu ikisinin arasında çok önemli fark olduğunu kaydederek, şehrin geçmişini, fethini, payitahtlık sürecini, ülke için önemini, kültürel ve tarihsel zenginliklerini ancak ve ancak İstanbul'u yaşamayı tercih edenlerin bileceğini vurguladı.
İstanbul'u yaşamanın, mana ve ehemmiyetini idrak etmek manasına geldiğini aktaran Turhan, Gezi olayları sırasında duvarlara "zulüm 1453'te başladı" şeklinde yazı yazıldığını, kendisinin bu yazıyı hiç unutamadığını anlattı.
Turhan, böyle bir yazıyı, bu milletin, bu toprakların bir evladının yazmış olamayacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Bizim medeniyet değerlerimizden nasiplenmiş, bu ülkenin havasını solumuş, suyunu içmiş, sonra da yolunu şaşırmış bir berduş da yazmış olamaz, bu yazıyı. Çünkü bizim için milletimiz için 1453, zulmün son bulup, dirilişin, adaletin, huzurun bu topraklarda başladığı tarihtir. Aradan bunca zaman geçmiş, demek ki birilerinin kini, öfkesi, düşmanlığı kaybolmamış, fırsat buldukça da bu kini kusuyorlar. Allah onlara bugüne kadar fırsat vermedi, bundan sonra da vermeyecek inşallah."
- "Gücümüzü İstanbul'un diriliş ruhundan alıyoruz"
Turhan, bu kutlu şehir için çok önemli eserler inşa ettiklerini kaydederek, hayata geçirdikleri projelerden bahsetti.
İstanbul Havalimanı, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Osman Gazi Köprüsü, Gebze-Halkalı Banliyö Hattı gibi çok önemli eserler inşa ettiklerini anlatan Turhan, "Sadece İstanbul'u mu? Tüm Türkiye'yi aynı ruhtan aldığımız güçle, sevdayla, emekle, alın teriyle donatıyoruz, donatmaya da devam edeceğiz inşallah." dedi.
Turhan, bu eserleri yaparken sahip oldukları cesareti milletin gönlünde müstesna yere sahip İstanbul'un diriliş ruhundan aldıklarını ifade etti.
Bakan Turhan, "Bu ruhla kuşanmasaydık ne bu eserleri yapabilirdik ne de zorlu engelleri aşabilirdik. 'Dünya beşten büyüktür' diye tüm dünyaya haykırıyorsak, alfabede harf bırakmayacak kadar çok olan terör örgütlerini bir bir alt ediyorsak, Gezi kalkışmasını, FETÖ darbe girişimini, küresel ölçekli finans operasyonlarını alt ediyorsak bu ruh sayesindedir." diye konuştu.
Bu ruh sayesinde milletin hayır duasını aldıklarını dile getiren Turhan, böylece yollarına kararlılıkla yürümeyi sürdürdükleri bildirdi.
- "İstanbul emin ellerde olmalı"
Turhan, dün olduğu gibi bugün de İstanbul'un bu ruhu taşıyan ve yaşayan yönetime ve yöneticilere ihtiyacı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Şahsen bu kriteri önemsiyorum ve önümüzdeki 23 Haziran seçimlerinde de kriterin bu ruh olması gerektiği inancındayım. Hepimizin şu soruyu kendine sorması lazım: Bugüne kadar, İstanbul'un fethini zulümle özdeş gösteren Gezi ruhlulara tek laf etmemiş, edememiş olanların, bu şehre bu millete kazandıracağı bir şey olabilir mi? Ben olmadığı ve olamayacağı kanaatindeyim. İstanbul Türkiye'nin her yönüyle dinamosu. Buranın ehil ellerde, kamil zihinlerde olması lazım."
Turhan, arada bir hoşlanmadıkları şeylerin olabileceğini, bu durumda, burunlarının dibindeki kuru dala değil, ormanın geneline bakmak zorunda olduklarını vurguladı.
Bakan Turhan, "Oraya baktığınızda 82 milyonu aşan milletimizi, dünyanın dört bir yanındaki mazlumları, emperyalistlerin sömürdüğü milyonları, çocuklarınızı, torunlarınızı, geleceğinizi göreceksiniz. Nefsimiz için kuru dal için bunları ateşe atmaya değer mi? Unutmayalım ki tahribat varsa, ıslahat da vardır ve tüm bunları hep birlikte yapabiliriz." dedi.
- Bakan Turhan'a Türk bayrağı hediye edildi
Konuşmalar sonrasında, Bakan Turhan'a Mühendisler Vakfı Başkanı Yusuf Erkoç tarafından Türk bayrağı hediye edildi.
Turhan, Türk bayrağının bugüne kadar aldığı en güzel hediye olduğunu belirterek, İstiklal Marşı'nda bazı dizelerini okudu.
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise yaptığı konuşmada ramazan ayının öneminden bahsetti. Bayraktar, mühendislerin ve teknik elemanların dünyada çok faydalı işlerde rol aldığını belirterek, Türkiye'nin mühendislere ve teknik elemanlara sahip çıkması gerektiğini söyledi.