En Yakın Dostu İguana Oldu
Kocaeli’de yaşayan Yılmaz Sarıaslan, 5 yıldır yanından ayırmadığı iguanasını elleri ile besliyor. Sarıaslan’ı sokakta omuzundaki iguanayla gören vatandaşlar ise şaşkınlıklarını gizleyemiyor.
Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşayan 3 çocuk babası 42 yaşındaki Yılmaz Sarıaslan, 6 yıl önce aldığı iguanayla görenlerin ilgisini çekiyor. Gemi acentesi işletmeciliği yapan Sarıaslan, yaklaşık 5 yıl önce egzotik hayvanlara duyduğu ilgi sebebi ile bir iguana almaya karar verdi. Bir süre araştırma yapan Yılmaz, yurt dışından yavru bir iguana satın aldı. Sarıaslan, “Çaça” ismini verdiği yavru iguanayı ofisinde kurduğu dev akvaryumda beslemeye başladı.
Her gün biraz daha büyüyen iguana, Sarıaslan’ın en yakın arkadaşı oldu. Sarıaslan, elleri ile beslediği iguanayı yanından ayırmıyor. Arabasından ve omzundan indirmediği yaklaşık 90 santim uzunluğundaki iguanayla restoranlarda ve kafelerde oturup resmi kurumlara giden Sarıaslan, çevresindekilerin büyük ilgisini çekiyor. Sarıaslan’ın omzundaki iguanayı gören vatandaşlar, şaşkınlığını gizleyemiyor. İlk defa gördükleri iguanaya korku ile yaklaşan vatandaşlar, Çaça ile fotoğraf çektirmek için adeta birbirleri ile yarışıyor.
“BU İGUANAYI BİR ARKADAŞ VASITASIYLA ALDIM VE BESLİYORUM”
Sahiplenme duygusuna sahip olan iguanasının kendisine dost olduğunu söyleyen Yılmaz Sarıaslan, “Şuanda 6 yaşında ve 4,5-5 yıla yakın süredir besliyorum. Nasıl ilgi duydunuz derseniz denk geldi. Daha önce ofisimdeki akvaryumda balık besliyordum, ofis değişikliği yaptık ve akvaryumun balıklardan sonra boş durmamasını istedim. Bu iguanaya denk geldik ve aldım. Aslında bukalemun alacaktım, o amaçla Antalya maceram da oldu. Antalya’ya gittik ama bukalemunu alamadık, daha sonrasında bu iguanayı bir arkadaş vasıtasıyla aldım ve besliyorum. Dışarıdan bakıldığı gibi soğukkanlı ve itici bir hayvan değil, aslında bir kedi, köpek kadar hisli bir hayvan. Sahiplenme duygusu yani sahibini tanıma özelliğine sahip. Kendisi beni yalnız bırakmıyor” dedi.
“BAZEN KORKANLAR OLUYOR, ÇIĞLIK ATIYORLAR”
İguanayı gören çevresindeki insanların büyük şaşkınlık yaşadığını anlatan Sarıaslan, ilk defa iguana gören insanlarla ilgili anılarının olduğunu kaydederek, “Bazen korkanlar oluyor, çığlık atıyorlar. Kimisi sevebilir miyim diyor, fotoğraf çekilmek isteyen, ‘Isırır mı, zıplar mı’ diye sorular soran oluyor. Geçtiğimiz günlerde bir kafeteryaya gittim. Kedisi olan bir kızı iguana için kedi yediğini söyleyerek korkutmuşlar. O da yanıma gelerek hayıflandı. Ben de nedenini sorunca kendisi bana iguanaların kedi yediğini söyledi.
Böyle değişik olaylarla karşılaşabiliyoruz. Ama kendisi uysal bir hayvan. İç içe olmadığımız için bu tür hayvanların yapısını bilemiyoruz tabii genel olarak” diye konuştu.
“ELİMLE BESLEYİNCE DAHA ÇOK HOŞNUT OLUYOR”
Hayvanlara karşı büyük bir sevgisinin olduğunu dile getiren Yılmaz Sarıaslan, iguanasının başkası tarafından beslendiğinde çok sakinleştiğini belirterek, “Normalde yemliği var, oradan yemeğini yiyor. Fakat aradaki bağ kuvvetinden dolayı kendi elimle besleyince daha çok hoşnut oluyor. Akşam eve giderken mecburen ayrılıyoruz ama gün içerisinde 7 gün 24 saat olmasa da 7 gün 18 saat benimle birlikte. Yani çoğunlukla beraberiz. Ofiste ben çalışırken kendisini akvaryumdan çıkartıyorum. Çalışırken ben o masanın üzerinde duruyor, koltuğuma çıkıyor, şefkat istiyorsa koluma gelerek omzuma çıkar kendini sevdirir. Hayvan sevgisi farklı bir şey. Köpeğim de var. Hayvanları sevmeyen insanları sevemez. Hayvanları seven insanlar normal insanlara göre bence daha merhametli, daha insancıl, bana öyle geliyor” şeklinde konuştu.
(Murat Kanber - Burak Can Tokyürek/İHA)
Kaynak: İHA
Her gün biraz daha büyüyen iguana, Sarıaslan’ın en yakın arkadaşı oldu. Sarıaslan, elleri ile beslediği iguanayı yanından ayırmıyor. Arabasından ve omzundan indirmediği yaklaşık 90 santim uzunluğundaki iguanayla restoranlarda ve kafelerde oturup resmi kurumlara giden Sarıaslan, çevresindekilerin büyük ilgisini çekiyor. Sarıaslan’ın omzundaki iguanayı gören vatandaşlar, şaşkınlığını gizleyemiyor. İlk defa gördükleri iguanaya korku ile yaklaşan vatandaşlar, Çaça ile fotoğraf çektirmek için adeta birbirleri ile yarışıyor.
“BU İGUANAYI BİR ARKADAŞ VASITASIYLA ALDIM VE BESLİYORUM”
Sahiplenme duygusuna sahip olan iguanasının kendisine dost olduğunu söyleyen Yılmaz Sarıaslan, “Şuanda 6 yaşında ve 4,5-5 yıla yakın süredir besliyorum. Nasıl ilgi duydunuz derseniz denk geldi. Daha önce ofisimdeki akvaryumda balık besliyordum, ofis değişikliği yaptık ve akvaryumun balıklardan sonra boş durmamasını istedim. Bu iguanaya denk geldik ve aldım. Aslında bukalemun alacaktım, o amaçla Antalya maceram da oldu. Antalya’ya gittik ama bukalemunu alamadık, daha sonrasında bu iguanayı bir arkadaş vasıtasıyla aldım ve besliyorum. Dışarıdan bakıldığı gibi soğukkanlı ve itici bir hayvan değil, aslında bir kedi, köpek kadar hisli bir hayvan. Sahiplenme duygusu yani sahibini tanıma özelliğine sahip. Kendisi beni yalnız bırakmıyor” dedi.
“BAZEN KORKANLAR OLUYOR, ÇIĞLIK ATIYORLAR”
İguanayı gören çevresindeki insanların büyük şaşkınlık yaşadığını anlatan Sarıaslan, ilk defa iguana gören insanlarla ilgili anılarının olduğunu kaydederek, “Bazen korkanlar oluyor, çığlık atıyorlar. Kimisi sevebilir miyim diyor, fotoğraf çekilmek isteyen, ‘Isırır mı, zıplar mı’ diye sorular soran oluyor. Geçtiğimiz günlerde bir kafeteryaya gittim. Kedisi olan bir kızı iguana için kedi yediğini söyleyerek korkutmuşlar. O da yanıma gelerek hayıflandı. Ben de nedenini sorunca kendisi bana iguanaların kedi yediğini söyledi.
Böyle değişik olaylarla karşılaşabiliyoruz. Ama kendisi uysal bir hayvan. İç içe olmadığımız için bu tür hayvanların yapısını bilemiyoruz tabii genel olarak” diye konuştu.
“ELİMLE BESLEYİNCE DAHA ÇOK HOŞNUT OLUYOR”
Hayvanlara karşı büyük bir sevgisinin olduğunu dile getiren Yılmaz Sarıaslan, iguanasının başkası tarafından beslendiğinde çok sakinleştiğini belirterek, “Normalde yemliği var, oradan yemeğini yiyor. Fakat aradaki bağ kuvvetinden dolayı kendi elimle besleyince daha çok hoşnut oluyor. Akşam eve giderken mecburen ayrılıyoruz ama gün içerisinde 7 gün 24 saat olmasa da 7 gün 18 saat benimle birlikte. Yani çoğunlukla beraberiz. Ofiste ben çalışırken kendisini akvaryumdan çıkartıyorum. Çalışırken ben o masanın üzerinde duruyor, koltuğuma çıkıyor, şefkat istiyorsa koluma gelerek omzuma çıkar kendini sevdirir. Hayvan sevgisi farklı bir şey. Köpeğim de var. Hayvanları sevmeyen insanları sevemez. Hayvanları seven insanlar normal insanlara göre bence daha merhametli, daha insancıl, bana öyle geliyor” şeklinde konuştu.
(Murat Kanber - Burak Can Tokyürek/İHA)