Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1) 'İlde (İl Seçim Kurulu) alınan neticeler bizim yaptığımız çalışmalarla örtüşmüyorsa, bizim için nihai merci, Yüksek Seçim Kuruludur. Ondan sonra da Yüksek Seçim Kuruluna müracaat etme hakkımız var. Bu bir hakkın gasbı değildir.' 'Seçim süreci bitmiştir. Şimdi olayın mahkeme süreci var.' 'Cumhur İttifakı olarak bizim aldığımız oy, şu anda son gelişmelerle yüzde 53,3'tür. Karşımızdaki dörtlü mekanizmanın oy noktasındaki durumu yüzde 47 bile değil.' 'Arada böyle bir fark var. Bunu bir defa önce tüm benim milletimin de bilmesi lazım ama şu anda Türkiye'ye, hiç onları alakadar etmediği halde, iç işlerine karışma gayreti içerisinde olan Amerika'nın bunu bilmesi lazım, Avrupa'nın bunu bilmesi lazım. Önce siz kendi haddinizi bilin.' 'Bir defa şunu bilmeleri lazım, Türkiye dünyada ülkelerden bir ülke değildir. Herkes haddini bilecek. Türkiye'de katılımıyla, şu anda yüzde 8283'e varan bir katılımın olduğu, bir demokrasi dersi tüm dünyaya verilmiştir. Bunlar böyle bir demokrasi mücadelesini veriyorlar mı? Vermiyorlar.'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, il seçim kurulunda alınan neticelerin kendi yaptıkları çalışmalarla örtüşmemesi durumunda nihai mercinin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) olduğunu belirterek, "Ondan sonra da Yüksek Seçim Kuruluna müracaat etme hakkımız var. Bu bir hakkın gasbı değildir." dedi.

Cuma namazını Eyüp Sultan Camisi'nde kılan Erdoğan, çıkışta basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Yerel seçimlere ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seçim süreci bitmiştir. Şimdi olayın mahkeme süreci var." dedi.

Mahkeme sürecinde de ilçe seçim kurulları, il seçim kurulları ve Yüksek Seçim Kurulu'ndan (YSK) oluşan üç basamak bulunduğunu dile getirerek, Erdoğan, YSK'nın bu mahkeme sürecinin adeta patronu olduğunu belirtti.

Erdoğan, nihai kararı YSK'nın vereceğini dile getirerek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bazen bakıyorum, sağ olsun ağzı olan konuşuyor, çünkü yaşamamışlar. Belli kariyeri olanlar da konuşuyor. Örneğin ben damdan düşerek geldim. Nitekim İstanbul'da tercihli oyla seçim yapıldığı zamanda, ben İstanbul'un ilçe ve il seçim kurullarından milletvekili seçilmiştim. Fakat daha sonra YSK'ya müracaat edildi ve benim o zaman milletvekilliğim alındı. Tabi yapacak bir şeyimiz yoktu. Oranın verdiği karar nihai bir karardı. Ama tabi onda da bir hayır varmış. Daha sonra İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı oldum."

- "Bu bir hakkın gasbı değildir"

Şu anda ilçe seçim kurullarında yapılanların bir taraftan yapıldığın, partilerin de en doğal hakkı olan itiraz süresini çalıştırdığını ifade eden Erdoğan, "O olmazsa bir üstü, il seçim kurulları. İl seçim kurullarına da buna göre yapılıyor müracaat. Oradan da netice alır veya almaz, çünkü her partinin de aynı zamanda kendine göre bir skalalarını çalıştırma süreci var. Bunun için de bakıyorsunuz bazı yerlerde onlarca arkadaşı parti teşkilatlarımızda çalıştırıyoruz. Bazen bu yüzlerce, İstanbul gibi. Buralardan gelen netice de çok önemli." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlde (İl Seçim Kurulu) eğer alınan neticeler bizim yaptığımız çalışmalarla örtüşmüyorsa, bizim için nihai merci, Yüksek Seçim Kuruludur. Ondan sonra da Yüksek Seçim Kuruluna müracaat etme hakkımız var. Bu bir hakkın gasbı değildir. Tam aksine bize gönül veren tüm seçmenlere 'Tamam şimdi benim gönlüm mutmain oldu. Şimdi artık ben huzur buldum.' dedirtmek için, parti çalışmasını sürdürecektir." değerlendirmesinde bulundu.

- "15 büyükşehir belediyesini AK Parti aldı"

İstanbul, Ankara ve Yalova ile değer birçok ilde yapılanın bu olduğunu belirten Erdoğan, muhalefetin ise bir şeyler söylediğini anlattı.

Türkiye genelinde 30 büyükşehir belediyesinin 15'ini AK Parti olarak kendilerinin aldığını, MHP'nin de Manisa'yı kazandığını dile getiren Erdoğan, Millet İttifakı'nın ise geri kalan 14 büyükşehir belediyesini aldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

"Cumhur İttifakı olarak bizim aldığımız oy, şu anda son gelişmelerle yüzde 53,3'tür. Karşımızdaki dörtlü mekanizmanın oy noktasındaki durumu yüzde 47 bile değil. Arada böyle bir fark var. Bunu bir defa önce tüm benim milletimin de bilmesi lazım ama şu anda Türkiye'ye, hiç onları alakadar etmediği halde iç işlerine karışma gayreti içerisinde olan Amerika'nın bunu bilmesi lazım, Avrupa'nın bunu bilmesi lazım. Önce siz kendi haddinizi bilin. Siz kendi ülkenizde bu tür itirazları yıllarca yaptınız. Hatta Amerika'da bir değil, iki değil, üç değil, bu noktada atılmış birçok adımlar var. Örnekleri var. Avrupa'da bunların bir çok örnekleri var. Onların hiçbirisi bunu görmüyor. Şu anda Türkiye'nin içişlerine müdahale gibi bir yola tevessül ediyorlar. Bir defa şunu bilmeleri lazım, Türkiye dünyada ülkelerden bir ülke değildir. Herkes haddini bilecek. Türkiye'de katılımıyla, şu anda yüzde 82-83'e varan bir katılımın olduğu, bir demokrasi dersi tüm dünyaya verilmiştir. Bunlar böyle bir demokrasi mücadelesini veriyorlar mı? Vermiyorlar."

Erdoğan, 51 ilin 24 tanesini partisinin, 10 tanesini de MHP'nin aldığını, 34 ille Cumhur İttifakı'nın fark attığını ifade ederek, 911 ilçenin 511'ini AK Parti'nin kazandığını, bunun yüzde 55'e denk geldiğini söyledi.

MHP'nin ise 135 ilçe belediye başkanlığını kazandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Toplamını aldığımızda Cumhur İttifakı, ilçe belediyelerinin yüzde 70'ini almıştır. Buradan da bunların bir ders alması lazım. Hala buradan bir ders çıkarmıyorlar. 386 belde var. 386 belde belediyesinin 202 tanesini AK Parti olarak biz aldık, açık ara. MHP, 89 tanesini aldı. Toplamda Cumhur İttifakı olarak yüzde 75. Nal topluyor diğerleri, yüzde 25. Yani millet bir defa Cumhur İttifakı'na gönlünü vermiştir. Bütüne baktığımız zaman tüm belediyelerde, 754 belediyeyi sadece AK Parti olarak biz aldık. "

(Sürecek)
Kaynak: AA