Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya Geçişi Ve Kongreler Uluslararası Sempozyumu

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun: 'Bugün İstanbul'da bir sivil toplum örgütü sözde Ermeni soykırımını anma programı yapmak için başvuru yaptı. Bu umarım olmaz, izin verilmez ya da karşılık bulmaz' Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı: 'Erzurum'un Ermenilere verilmek istendiği dönemde Mustafa Kemal Paşa, üstlendiği misyon ile yeni ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolda son derece önemli rol oynamıştır'

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun, "Bugün İstanbul'da bir sivil toplum örgütü sözde Ermeni soykırımını anma programı yapmak için başvuru yaptı. Bu umarım olmaz, izin verilmez ya da karşılık bulmaz." dedi.

Erzurum'da "Milli Mücadele'nin 100. Yılı Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya Geçişi ve Kongreler Uluslararası Sempozyumu" düzenlendi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi ile Atatürk Üniversitesinin iş birliğiyle Nenehatun Kültür ve Gösteri Merkezi'nde gerçekleştirilen sempozyumun açılışında saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun, burada yaptığı konuşmada, Türk milli kültürünü topluma yayma ve geliştirme vazifesinin Bakanlıklarının tek başına yapabileceği vazife olmadığını söyledi.

Bunun gençlerin de desteği ile topyekun yapılması gerektiğini anlatan Dursun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün İstanbul'da bir sivil toplum örgütü sözde Ermeni soykırımını anma programı yapmak için başvuru yaptı. Bu umarım olmaz, izin verilmez ya da karşılık bulmaz ama Türkiye'den bir kurum İstanbul Sultanahmet Meydanı'na başvuru yaptı. Bunlar bizim vatandaşlarımız, bizim eğitim kurumlarımızdan geçen vatandaşlarımız. Başka birçok üniversitemiz bu konuda destek vermek üzere geçmiş dönemde paneller ve sempozyumlar yaptılar. Bizim Türkiye üniversiteleri yaptılar ve bizim gençlerimiz bir şekilde bu tür mihrapların da ağına düşmüş oldu ki bu gruplar ortaya çıktı. Burada yapılması gereken bakanlık ve akademisyenlerin kendine pay çıkarması. Biz kendi kendimize milli meselelerimizi anlatıyoruz ama bizim dışımızdakilere bunu anlatmamız, aktarmamız ve ulaşmamız lazım."

Küçük localar halinde kalınması durumunda gelecekte işlerin çok kolay olamayacağını söyleyen Dursun, "Şu son dönem o şekildedir. Dışarıdan bir ortak cephe halinde her fırsatı kullanmak suretiyle algı yönetimleriyle devletin ve kültürümüzün üzerine doğru bu tür hamleler çokça göreceğiz. İşte bu hamlelere karşı yapmamız gereken bilimsel çalışmaları yaygınlaştırmak, mutlaka tabana indirmek, elitist bir seçkinci çalışma olarak bıraktırmamak ve ortaöğretim olmak üzere geleceğimizi kurtaracak gençlere bu aktarımı yapmak." diye konuştu.

Dursun, Bakanlık olarak milli mücadelenin 100. yılı dolayısıyla kültür açısından yeniden milli mücadele yapılması gerektiğine inandıklarını söyledi.

Bunun için platform kurduklarını aktaran Dursun, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu, Anadolu'nun ortak tarihinden gelen ve milli birliğine inanan bütün kesimlerin bir düşünce ve birlik içerisinde bu tür dışarıdan gelecek ve içeriden de gaflet ve ihanetten yandaş ve taraftar bulacak kesimlere karşı uyarılması ve gençlerimizin bu konuda bilgilendirilmesini amaçlayan çalışmadır. Onun için biz Ankara'nın doğusuna çok önem veriyoruz."

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ise Erzurum'un, tarihin en eski dönemlerinden itibaren önemli geçiş noktasında bulunduğunu kaydetti.

Erzurum'un stratejik ve jeopolitik önemi dolayısıyla birçok medeniyete ve devlete ev sahipliği yaptığını aktaran Çomaklı, şunları aktardı:

"Milletlerin ve medeniyetlerin beşiği durumunda olan Erzurum, tarihindeki en önemli hadiseleri hiç şüphesiz Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Türk milletinin var olma mücadelesi olan Türk İstiklal Harbi sırasında yaşamıştır. Erzurum'un Ermenilere verilmek istendiği dönemde Mustafa Kemal Paşa, üstlendiği misyon ile yeni ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolda son derece önemli rol oynamıştır. Toplanan Erzurum Kongresi, somut manada hakimiyetin millete ait olduğu ve tam bağımsız demokratik yeni bir devletin temellerinin atıldığı ilk yer olmuştur."

- "Tarih, ibret alınabilirse bir daha tekerrür etmez"

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de Türk milletinin uzun süre Haçlı Seferleri ile karşı karşıya kaldığını hatırlattı.

O dönem Osmanlı'nın temsil ettiği medeniyet anlayışı gereği yıkılması, bölünmesi ve parçalanması için çaba harcandığını belirten Sekmen, şunları kaydetti:

"Dış güçlerin etkisiyle ve içerideki uzantılarıyla hep Osmanlı ile Cumhuriyet dönemini çatıştırmak isterler ama biz biliyoruz ki Cumhuriyet Osmanlı'nın devamı olan yönetim. Zaten 1800'lü yıllarda önemli değişiklikler olmuş. Cumhuriyet bir anda ilan edilmemiş ve onun başlangıcı var. Tarihimize birileri zaman zaman elini sokmuş ve tarihimizi yanıltmanın ve bize yanlış öğretmenin gayret içerisinde olmuşlar. Tarih, ibret alınabilirse bir daha tekerrür etmez. Tarihi, sağlam kaynaklardan ve gizli ellerin uzanmadığı kaynaklardan belgeleri ile ortaya koymak gerekir."

Açılış konuşmalarının ardından sunumlarla süren sempozyum, yarın sona erecek.
Kaynak: AA