Yıldırım Ve İmamoğlu, Özal'ın Anma Programında Karşılaştı
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, seçim sürecinde ilk kez 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın anma programında karşılaşarak tokalaştı CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu: '(Yıldırım'la karşılaşması) Aslında ben, yürüdüğünü görünce arabamdan indim ve 'Merhaba' deme ihtiyacı hissettim. Biraz daha duraksasaydı, kucaklardım da açık söyleyeyim'
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, yerel seçim sürecinde ilk kez 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın mezarı başındaki anma programında karşılaşarak tokalaştı.
İmamoğlu, babası Hasan İmamoğlu ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ile Özal'ın vefatının 26. yılı dolayısıyla Topkapı'daki Anıt Mezara geldi.
Mezar başında dua eden İmamoğlu, Özal ailesine taziyelerini bildirdikten sonra gazetecilerin sorularını cevapladı.
Özal'ı anmak ve manevi huzurunda dua etmek için buraya geldiklerini belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:
"Babam, siyaset döneminde Özal'la birlikte siyaset yapmış bir kişiydi. Ben de 12-13 yaşlarında o günleri yaşamış birisiyim. Kısmet oldu, böyle bir gün çalışırken inşaatımızda bir seçim döneminde, koşarak konvoyun önünde durdum. Konvoy durdu, horonu oynamaya başlayınca karşı karşıya geldik. İlk karşılaşmamız öyle olmuştu. Trabzon'un sahilinde, bir yolda yüz yüze gelmiştik, hatırlıyorum. Ruhu şad olsun. Rahmetli Özal, 12 Eylül sonrasında yeniden göreve gelme sürecinde mücadele etmiş birisi. Dünyaya farklı bir bakış açış vardı. 12 Eylül sonrasında, yeniden seçimle göreve gelme sürecinde, farklı dirençlerle mücadele etmiş birisi. O dönemin sürecine baktığımızda, tarif şöyleydi, 4 tarafı düşmanla çevrili, bütün komşularıyla sıkıntılı bir tarif söz konusuydu."
- "Doğrularla bu ülkeye yön vermek zorundayız"
İmamoğlu, merhum Turgut Özal'ın siyasete paradigmalarını, kurallarını değiştiren farklı bir boyut kattığını vurgulayarak, şunları anlattı:
"O boyutla beraber, Türkiye'ye farklı bir boyut kattı. Türkiye'nin sıkışıp kalmış ortamlarından sıyrılma mücadelesi verdi. Bugüne baktığımızda aslında ne yazık ki bazı benzer şeyler yaşıyoruz. Nedir onlar? Herkes düşmanımız. Türkiye'nin içinde milyonlarca vatan haini var. Sanki terör bu ülkenin kaderiymiş gibi. Bu anlayışla hareket etme süreci yaşanıyor. Türkiye'nin soluk alması lazım. Bugünkü anlayışın süreci bu şekilde sıkıştırması, ülkeyi köşeye sıkıştırması üzücü. Ben, rahmetli Özal'ın manevi huzurunda bunu hatırlatmak istiyorum. Menderes'in ve Özal'ın temsilcisiyiz diyorlar. Kabul etmiyorum, böyle bir ruh yok. Rahmetli Menderes de ''Söz milletindir' diyen bir başbakanlık yaptı. Herkesin hataları, yanlışları, doğruları olabilir ama biz, doğrularla yol yürümek zorundayız. Biz, geçmişteki yanlışlarla değil, doğrularla bu ülkeye yön vermek zorundayız."
- "Sürecin netleşmesini diliyoruz"
İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sonrasında yaşananlara dair ise şunları söyledi:
"Bugün, bazı vesayetler üzerinden, baskı altında kurumlara yön vererek karar aldırma çabası var. Millete yüzünü dönmeyip, bir odada, 'Bavulların içinden tavşan çıkararak ne yaparız' anlayışıyla milletin iradesini baskı altına alma mücadelesini görüyoruz. Bu üzücü. Canımızı sıkıyor. Sürecin netleşmesini diliyoruz. Ben kendimi, yaşadıklarımı, toplumun bu süreçteki karar alma mekanizmasını, tam da işte o, 'Söz milletindir' anlayışıyla, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir anlayışıyla ve hakimiyeti milliye ruhuyla, ben kendimi, hem 16 milyon insanın hem de Türkiye'deki 82 milyon vatansever vatandaşımızın vicdanına emanet etmiş durumdayım. Biz, iyilerle, doğrularla geleceğe bakmak zorunda, geçmişten ders çıkararak, geleceğe daha düzgün bir demokrasi ortamını yaratarak yol yürümeyi hedef şekline getirmeliyiz."
- Yıldırım-İmamoğlu karşılaşması
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Anıt Mezar töreninden ayrılıp merhum Başbakan Adnan Menderes'in mezarına geçemeye çalıştığı sırada, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ile karşılaştı. Bu seçim süreci boyunca Yıldırım ve İmamoğlu'nun ilk karşılaşması oldu.
"Mevzuatlar nedeniyle mi devlet törenine katılmamayı tercih ettiniz ve Binali Yıldırım ile karşılaştığınızda ne geçti aranızda?" sorusunu cevaplayan İmamoğlu, "Aslında ben, yürüdüğünü görünce arabamdan indim ve 'Merhaba' deme ihtiyacı hissettim. Biraz daha duraksasaydı, kucaklardım da açık söyleyeyim. Çünkü milletin kucaklaşmaya ihtiyacı var. Ben, devlet törenine davet almadım. Alsaydım gelirdim. Ben, zaman dilimini öğrenmeye çalıştım ve geldim, duamı ettim. Nereye davet alırsam oraya giderim." dedi.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ya da Binali Yıldırım'ın katıldığı programlara gidebileceğini ifade ederek, "Herkesin göreve gelişini, seçilişini saygıyla karşılarım. Onlar kucaklamasa, ben kucaklarım. Kucaklamada iyiyim yani. Hiç kimse kaçamaz kucaklayışımdan." şeklinde konuştu.
"Yasal olarak mazbata almanızın önünde engel kalmadı. Bugün, yarın bekliyor musunuz mazbatayı?" sorusuna cevap veren İmamoğlu, "Şu anda bildiğim kadarıyla Maltepe'de birleştirme tutanakları tutuldu. Yazılmak üzereydi bildiğim kadarıyla. Sürecin yasal işleyişi belli. İstanbul İl Seçim Kurulu, birleştirme tutanağını netleştirecek. Netleştiği an, mazbatanın bir anlamı kalmıyor. Özgür Bey'in (Özel) güzel bir tanımlaması vardı dün. Nikah kıyıldı. Nikah defteri mazbata. Ama nikah kıyıldı. Tutanak tutulduğu anda biz artık görevimizi almışız demektir. Kanun böyle." diye konuştu.
İmamoğlu, Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde polisin önlem aldığı iddiaların sorulması üzerine ise "Bize, emniyetin neden orada önlem aldığıyla ilgili bilgi verilmedi. Amacı nedir, bilemiyorum. Milletin vicdanı, ahlakı, şu anda dinginliği ve gerçekten süreci tüm demokrat ruhuyla, tüm uzlaşmacı talebiyle izleyişi takdire şayandır. Yine de öyle olacak. Kucaklayarak, alkışlayarak Saraçhane'deki görevimize gideriz ama polisin neden orada olduğunu ben bilmiyorum. Sorarız gerekirse." yanıtını verdi.
İmamoğlu daha sonra, 27 Mayıs ihtilali sonrasında idam edilen Başbakan Adnan Menderes ile Bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın Anıt Mezarlarını da ziyaret edip, dua okudu.
Kaynak: AA
İmamoğlu, babası Hasan İmamoğlu ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ile Özal'ın vefatının 26. yılı dolayısıyla Topkapı'daki Anıt Mezara geldi.
Mezar başında dua eden İmamoğlu, Özal ailesine taziyelerini bildirdikten sonra gazetecilerin sorularını cevapladı.
Özal'ı anmak ve manevi huzurunda dua etmek için buraya geldiklerini belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:
"Babam, siyaset döneminde Özal'la birlikte siyaset yapmış bir kişiydi. Ben de 12-13 yaşlarında o günleri yaşamış birisiyim. Kısmet oldu, böyle bir gün çalışırken inşaatımızda bir seçim döneminde, koşarak konvoyun önünde durdum. Konvoy durdu, horonu oynamaya başlayınca karşı karşıya geldik. İlk karşılaşmamız öyle olmuştu. Trabzon'un sahilinde, bir yolda yüz yüze gelmiştik, hatırlıyorum. Ruhu şad olsun. Rahmetli Özal, 12 Eylül sonrasında yeniden göreve gelme sürecinde mücadele etmiş birisi. Dünyaya farklı bir bakış açış vardı. 12 Eylül sonrasında, yeniden seçimle göreve gelme sürecinde, farklı dirençlerle mücadele etmiş birisi. O dönemin sürecine baktığımızda, tarif şöyleydi, 4 tarafı düşmanla çevrili, bütün komşularıyla sıkıntılı bir tarif söz konusuydu."
- "Doğrularla bu ülkeye yön vermek zorundayız"
İmamoğlu, merhum Turgut Özal'ın siyasete paradigmalarını, kurallarını değiştiren farklı bir boyut kattığını vurgulayarak, şunları anlattı:
"O boyutla beraber, Türkiye'ye farklı bir boyut kattı. Türkiye'nin sıkışıp kalmış ortamlarından sıyrılma mücadelesi verdi. Bugüne baktığımızda aslında ne yazık ki bazı benzer şeyler yaşıyoruz. Nedir onlar? Herkes düşmanımız. Türkiye'nin içinde milyonlarca vatan haini var. Sanki terör bu ülkenin kaderiymiş gibi. Bu anlayışla hareket etme süreci yaşanıyor. Türkiye'nin soluk alması lazım. Bugünkü anlayışın süreci bu şekilde sıkıştırması, ülkeyi köşeye sıkıştırması üzücü. Ben, rahmetli Özal'ın manevi huzurunda bunu hatırlatmak istiyorum. Menderes'in ve Özal'ın temsilcisiyiz diyorlar. Kabul etmiyorum, böyle bir ruh yok. Rahmetli Menderes de ''Söz milletindir' diyen bir başbakanlık yaptı. Herkesin hataları, yanlışları, doğruları olabilir ama biz, doğrularla yol yürümek zorundayız. Biz, geçmişteki yanlışlarla değil, doğrularla bu ülkeye yön vermek zorundayız."
- "Sürecin netleşmesini diliyoruz"
İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sonrasında yaşananlara dair ise şunları söyledi:
"Bugün, bazı vesayetler üzerinden, baskı altında kurumlara yön vererek karar aldırma çabası var. Millete yüzünü dönmeyip, bir odada, 'Bavulların içinden tavşan çıkararak ne yaparız' anlayışıyla milletin iradesini baskı altına alma mücadelesini görüyoruz. Bu üzücü. Canımızı sıkıyor. Sürecin netleşmesini diliyoruz. Ben kendimi, yaşadıklarımı, toplumun bu süreçteki karar alma mekanizmasını, tam da işte o, 'Söz milletindir' anlayışıyla, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir anlayışıyla ve hakimiyeti milliye ruhuyla, ben kendimi, hem 16 milyon insanın hem de Türkiye'deki 82 milyon vatansever vatandaşımızın vicdanına emanet etmiş durumdayım. Biz, iyilerle, doğrularla geleceğe bakmak zorunda, geçmişten ders çıkararak, geleceğe daha düzgün bir demokrasi ortamını yaratarak yol yürümeyi hedef şekline getirmeliyiz."
- Yıldırım-İmamoğlu karşılaşması
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Anıt Mezar töreninden ayrılıp merhum Başbakan Adnan Menderes'in mezarına geçemeye çalıştığı sırada, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ile karşılaştı. Bu seçim süreci boyunca Yıldırım ve İmamoğlu'nun ilk karşılaşması oldu.
"Mevzuatlar nedeniyle mi devlet törenine katılmamayı tercih ettiniz ve Binali Yıldırım ile karşılaştığınızda ne geçti aranızda?" sorusunu cevaplayan İmamoğlu, "Aslında ben, yürüdüğünü görünce arabamdan indim ve 'Merhaba' deme ihtiyacı hissettim. Biraz daha duraksasaydı, kucaklardım da açık söyleyeyim. Çünkü milletin kucaklaşmaya ihtiyacı var. Ben, devlet törenine davet almadım. Alsaydım gelirdim. Ben, zaman dilimini öğrenmeye çalıştım ve geldim, duamı ettim. Nereye davet alırsam oraya giderim." dedi.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ya da Binali Yıldırım'ın katıldığı programlara gidebileceğini ifade ederek, "Herkesin göreve gelişini, seçilişini saygıyla karşılarım. Onlar kucaklamasa, ben kucaklarım. Kucaklamada iyiyim yani. Hiç kimse kaçamaz kucaklayışımdan." şeklinde konuştu.
"Yasal olarak mazbata almanızın önünde engel kalmadı. Bugün, yarın bekliyor musunuz mazbatayı?" sorusuna cevap veren İmamoğlu, "Şu anda bildiğim kadarıyla Maltepe'de birleştirme tutanakları tutuldu. Yazılmak üzereydi bildiğim kadarıyla. Sürecin yasal işleyişi belli. İstanbul İl Seçim Kurulu, birleştirme tutanağını netleştirecek. Netleştiği an, mazbatanın bir anlamı kalmıyor. Özgür Bey'in (Özel) güzel bir tanımlaması vardı dün. Nikah kıyıldı. Nikah defteri mazbata. Ama nikah kıyıldı. Tutanak tutulduğu anda biz artık görevimizi almışız demektir. Kanun böyle." diye konuştu.
İmamoğlu, Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde polisin önlem aldığı iddiaların sorulması üzerine ise "Bize, emniyetin neden orada önlem aldığıyla ilgili bilgi verilmedi. Amacı nedir, bilemiyorum. Milletin vicdanı, ahlakı, şu anda dinginliği ve gerçekten süreci tüm demokrat ruhuyla, tüm uzlaşmacı talebiyle izleyişi takdire şayandır. Yine de öyle olacak. Kucaklayarak, alkışlayarak Saraçhane'deki görevimize gideriz ama polisin neden orada olduğunu ben bilmiyorum. Sorarız gerekirse." yanıtını verdi.
İmamoğlu daha sonra, 27 Mayıs ihtilali sonrasında idam edilen Başbakan Adnan Menderes ile Bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın Anıt Mezarlarını da ziyaret edip, dua okudu.