Ömer Çelik'ten YSK Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “YSK millet adına karar veriyor. Kendi bağlı oldukları kanunlar çerçevesinde karar verecekler. YSK hiçbir partinin tüzüğüne göre karar vermeyecektir" dedi.

Ömer Çelik'ten YSK Açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan MKYK toplantısı sonrasında açıklama yapan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme ilişkin bazı konulara açıklık getirdi.

“S-400 MESELESİNİN KONUŞULMASINI GARİPSEDİĞİMİZİ SÖYLEMEK İSTERİM”

ABD’den S-400 odaklı açıklamaların devam ettiğini belirten Ömer Çelik, “Türk-Amerikan ilişkilerinde esas mesele S-400 meselesi değildir. Esas olarak tartışılması gereken mesele, bir NATO müttefikinin, Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden terör örgütüne karşı bir başka NATO müttefikinin, ABD’nin tırlarla silah göndererek terör örgütlerine güvenliğimizi tehdit eden bu unsurları beslemesidir. Bununla ilgili konuşmadan kaçmak için başka konular gündeme getiriliyor. PKK’lıların eğitim aldığı Suriye’deki kamplarda Amerikan bayrakları olduğunu görüyorsunuz. FETÖ’nün başındaki kişinin ABD’de karakola bir çağrılmadığını görüyoruz. Bu meseleler konuşulması gerekirken S-400 meselesinin konuşulmasını garipsediğimizi söylemek isterim. NATO müttefikliği içerisinde Türkiye’nin güvenlik kaygılarına gereken önem verilmiyor. NATO müttefikliğini tanımlayan madde 5. maddedir. NATO’nun F-35 diye bir maddesi yok. Sanki 5. madde kalkmış yerine F-35 diye madde gelmiş gibi bir takım açıklamalar yapılıyor. Bütün NATO güvenliğine katkı sağlayacak F-35 projesi açısından Türkiye’nin sorgulanması demek, NATO’nun bütün ortak projelerinin ve ortak güvenlik anlayışının sorgulanması demektir” diye konuştu.



“BEKLENTİMİZ HALKIN DEMOKRATİK TALEPLERİNİN YERİNE GELMESİDİR”

Sudan’daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Ömer Çelik, “Hiçbir darbe hiçbir ülkeye ne barış getirdi, ne istikrar getirdi. Sudan dost ve kardeş bir ülkedir. Beklentimiz halkın demokratik taleplerinin yerine gelmesidir. Kısadan dönemde demokratik mekanizmaların çalıştırılarak bu gelişmelerin geride bırakılmasıdır” şeklinde konuştu.

Çelik ayrıca, Libya halkının geleceği için çatışmaların durması gerektiğinin altını çizdi.

“BEKLENTİMİZ HALKIN DEMOKRATİK TALEPLERİNİN YERİNE GELMESİDİR”

İstanbul seçimlerine ilişkin de konuşan Ömer Çelik, “YSK üzerinde baskı kurulduğunu ifade ediyor CHP sözcüleri. YSK bağlı olduğu kanunlar çerçevesinde kararlarını veriyor. YSK millet adına karar veriyor. Kendi bağlı oldukları kanunlar çerçevesinde karar verecekler. YSK hiçbir partinin tüzüğüne göre karar vermeyecektir. Bırakalım yüksek yargı işini yapsın, sürece ve sonuca saygı gösterelim. İstediğiniz kadar ilçe ilçe miting yapın, CHP Genel Başkanının yapacağı çalışmaları görüyoruz ki CHP belediye başkan adayı yapıyor. Esas tartışılacak mesele bu. Dillerinde sakıncalı bir şey var, ne zaman bir tartışma olsa hemen bunu rejim krizine çevirmeye çalışırlar. Demokrasinin krize gittiğini söylüyorlar, oradan ekonomik krize selam çakıyorlar, oradan da dış politika ile ilgili Türkiye’nin kuşatıldığını söylüyorlar. Türkiye’de siyaset yapan, bu kadar yaşı olan bir partinin sözcülerine bir tehdit dili kullanmak yakışmıyor. Bir kerecik dışarıdaki herhangi bir odağın yaklaşımını arkalarına almadan özgün bir konuşma yapsınlar. Bolu’da belediye başkanlarının imza attığı ırkçı yaklaşım hala düzeltilmemiştir. Avrupa’daki ırkçıların yaklaşımı da budur. ‘Bunlara dış dünya destek versin, biz niçin halkımızın refahını bunlarla paylaşalım’ şekli açıkça bir ırkçılıktır. Bu utanç verici bir yaklaşımdır” ifadelerini kullandı.

“İTİRAZ HAKKIMIZ VAKİT GEÇİRMEDEN KULLANILACAKTIR”

“İstanbul için olağanüstü itiraz başvurusu ne zaman yapılacak?” sorusuna cevap veren Ömer Çelik, “Birleştirme tutanakları ortaya çıktığı zaman itiraz hakkımızı kullanma imkanımız var. O süreci bekliyoruz. İtiraz hakkımız vakit geçirmeden kullanılacaktır” dedi.

Büyükçekmece Emniyet Müdürlüğünde sahte tutanak oluşturulduğu iddialarına cevap veren Çelik, “Siyasetçinin görevi vatandaşı yanıltan yaklaşımlar karşısında aydınlık ve berrak ifadeler kullanmaktır. Büyükçekmece meselesinde söyledikleri gibi, ‘duydum, rüyama girdi, birisi kulağıma fısıldadı’ böyle olmaz. Varsa ellerinde varsa bilgi ve belge, bunun yargıya intikal ettirilmesi lazım. Bu şekilde siyasi sorumluluk olmaz. Ellerinde belge varsa hemen yargıya başvursunlar. Süreci ne AK Parti, ne CHP yönetiyor. Süreci YSK yönetiyor” diye konuştu.

Herhangi bir yayın organında çıkmış bir konu ile ilgili CHP’nin AK Parti’yi sorgulamasının saçma olduğunu söyleyen Çelik, “CHP’nin resmi yayın organı gibi bir takım gazeteler, televizyonlar var, aydınlar var, bunları onları ne kadar bağlıyor bilmiyorum. AK Parti’yi AK Parti’nin görüşleri bağlar. İstediğiniz medya organını demokratik adap ve edep içinde, tehdit etmeden eleştirebilirsiniz. Eleştiriye gücünüz yetmiyorsa ailelerini hedef göstermek gibi bir yanlışa düşmemeniz lazım. Bu yanlış karşısında uyarılıyor CHP bizim tarafımızdan ama halen devam ediyorlar. Sorumlu bir siyaset adamının verdiği örneklere dikkat etmesi lazım. Danıştay cinayeti gibi bir konuya örnek vermek büyük bir sorumsuzluktur. Bu yaklaşım bir eleştiri değildir, tam tersine birbiri ile alakası olmayan şeyleri özdeştirerek yanlış şeylerin hatırlatılmasıdır” şeklinde konuştu.



“YSK, KAMU GÖREVİ OLUP OLMAMASI İLGİLİ KARAR VERİYOR”

Çelik; YSK’nın KHK’lı belediye başkanları ile ilgili verdiği karara ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:

“YSK, kamu görevi olup olmaması ilgili karar veriyor. Milletvekilliğini kamu görevi olarak saymamış, belediye başkanlığını pozitif hukuk kamu görevi olarak saymış. Daha önce cevaz verdiği husus kamu görevi olmamasıyla ilgili.”

“DIŞARIDAN BİRAZ YANLIŞ ANLAŞILMIŞTIR”

Mevlüt Uysal’ın AK Parti’ye oy verenlerin listeden düşürüldüğü şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Çelik, “Bizim teşkilatlarımız bir ilde, ilçede, beldede, mahallede, geleneksel olarak ‘bize kimler oy veriyor, kimler vermiyor’ şeklinde analizler yaparlar. SKM’lerde hangi mahallede nasıl bir çalışma yapmamız gerektiğini görürüz. Başkanın kastettiği şey, öteden beri bizim simülasyonlarımıza AK Parti’ye oy veren ailelerinin soyadlarının düşüldüğü şeklinde. Soyadlarına göre afaki bir şeyden bahsetmiyor, bunu teşkilatçılık yapanlar iyi bilirler. O kişilerin listelerden düşürüldüğü şeklinde bir tespiti var. Bu tespiti ortaya koyuyor. Ayakları havada olan bir yorum değil. Teşkilatçıların çok iyi bildiği bir deyim, dışarıdan biraz yanlış anlaşılmıştır” açıklamasında bulundu.

Çelik, “Türkiye genelinde seçimlerin güvenle geçtiği söylenebilir mi?” şeklindeki soruya şu ifadelerle cevap verdi:

“Türkiye geneli ile ilgili böyle bir tartışma yok. Belli yerlerde var. Başka yerlerde tespit edilirse bunlar da gündeme getirilir. Seçimin genelinin yüksek meşruiyeti ile ilgili olarak tartışma söz konusu değildir.”

“TEMEL KARAMOLLAOĞLU’NUN YEDİNCİ OK OLARAK SAADET’İ ORAYA EKLEMEYE ÇALIŞTIĞI GÖRÜLÜYOR”

Temel Karamollaoğlu’nun Çamlıca Camii ile ilgili yorumlarının hatırlatılması üzerine Çelik, “İttifak yapmak CHP ideolojisinin Saadet Partisi’ne sirayet etmesi bakımından son derece hızlı bir yayılma olduğunu gösteriyor. Bırakın bu sözleri CHP söylesin, siz niye söylüyorsunuz. CHP’nin altı okuna yedince ok olarak Saadet’i eklemeye gerek yok. CHP’nin altı oku var. Temel Karamollaoğlu’nun yedinci ok olarak Saadet’i oraya eklemeye çalıştığı görülüyor. Saadet partisinin tabanındaki değerli kardeşlerimizin bu muazzam eserden memnuniyet duyduğunu biliyoruz. Cami ile kavga etme geleneği CHP’den Saadet Partisine devredilmiş oluyor. Zannediyorum saadet partisi tabanı da bundan rahatsızlık duyacaktır. Kurdukları birbirine benzemez ittifakın Saadet Partisini CHP’ye nasıl benzettiğini görmüş oluyoruz. Hiç hayırlı bir yaklaşım değil bu” dedi.



“BİZ MİLLETİN İRADESİ İLE NİKAHLIYIZ”

CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın “Nikahtan sonra yapılan itiraz mızıkçılıktır, süreç 31 Mart’ta bitti” sözlerini değerlendiren Ömer Çelik, “CHP İstanbul adayının sevgi, saygı, aile, hayat koçları gibi konuşması, CHP sözcülerinin bu tip örnekler vermesi bu süreçte bir edebi dönüşümün ortaya çıktığını gösteriyor. Verdiği örnekler sembolizm olarak kendilerini ilgilendiren bir şey. Biz hukuka bakarız. Seçimden itiraz haklarımızın ne olduğunu tanımlamış. Biz milletin iradesi ile nikahlıyız, milletin iradesinin ortaya çıkması için gereken iradeye gösteriyoruz” diye konuştu.

(Derya Yetim - Mustafa Apaydın /İHA)
Kaynak: İHA