Muhafız Alayı Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin davada, eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da aralarında yer aldığı 521 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin davada, eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da aralarında yer aldığı 521 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Muhafız Alayı'nda vatani görevini yapan tutuksuz sanıklardan M.S, İ.Ş, S.Ç, S.D, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) vasıtasıyla dinlendi.
Tutuksuz sanıklardan M.S, 15 Temmuz akşamı kamuflajlarını değiştirdikleri sırada koridordan "tatbikat var" diye emir verildiğini kaydetti.
Tatbikatın içeride olacağını düşündüklerini ifade eden M.S, TRT binasına vardıkları esnada araç içindeki komutanın "Dışarıya görüntü vermeyin, millete görünmeyin" diyerek perdeleri kapatmalarını istediğini söyledi.
Kim olduğunu bilmediği, üzerinde askeri kamuflaj ve hücum yeleği olan bereli bir şahsın gelerek "eğer karşıdan bir hareketlenme olursa vurun" emri verdiğini söyleyen M.S, helikopterlerin ateş etmeye başladığı esnada araç altına saklandığını belirtti.
M.S, komutanlarından uzman Sedat Tuna'nın neler olduğunu öğrenmek için eşini aradığını, bu görüşmeden sonra darbeden haberdar olduklarını iddia etti.
Savunmasını yapan İ.Ş de korsan darbe bildirisini okutan eski kurmay yarbay Ümit Gencer'in halka ateş etmeleri için emir verdiğini, bu esnada arkadaşının kendisine ateş etmemesini ve silahını saklamasını söylediğini anlattı.
Davanın tutuksuz sanıklarından S.Ç. ise yaptığı savunmada olay günü terhisine 12 gün kaldığını ve suçsuz olduğunu ifade etti.
"Tatbikat var" denilerek götürüldükleri TRT yerleşkesinde, helikopterden açılan ateşten yaralandığını anlatan S.Ç, yanında sonradan Muhammet Tanju Poshor olduğunu öğrendiği şahıs ile ambulansla GATA'ya götürüldüğünü, Poshor'un ambulanstan inmeden kendisini hastaneye bırakarak ayrıldığını iddia etti.
S.Ç, yerleşkede kaldığı süre içerisinde binbaşı Anıl Aktaş'ın halka ateş emri verdiğini duyduğunu söyledi.
Tutuksuz sanıklardan S.D ise savunmasında halkın TRT yerleşkesi önünde toplanması üzerine korkutma amaçlı olarak havaya ateş açtığını, olayın açığa çıkmasından sonra da silahını bırakarak teslim olduğunu anlattı.
Sanıklar, FETÖ örgütü üyeliği suçlamalarını reddederek tahliye talebinde bulundu.
Diğer sanıkların savunmalarının ardından duruşma pazartesi gününe ertelendi.
Kaynak: AA
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Muhafız Alayı'nda vatani görevini yapan tutuksuz sanıklardan M.S, İ.Ş, S.Ç, S.D, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) vasıtasıyla dinlendi.
Tutuksuz sanıklardan M.S, 15 Temmuz akşamı kamuflajlarını değiştirdikleri sırada koridordan "tatbikat var" diye emir verildiğini kaydetti.
Tatbikatın içeride olacağını düşündüklerini ifade eden M.S, TRT binasına vardıkları esnada araç içindeki komutanın "Dışarıya görüntü vermeyin, millete görünmeyin" diyerek perdeleri kapatmalarını istediğini söyledi.
Kim olduğunu bilmediği, üzerinde askeri kamuflaj ve hücum yeleği olan bereli bir şahsın gelerek "eğer karşıdan bir hareketlenme olursa vurun" emri verdiğini söyleyen M.S, helikopterlerin ateş etmeye başladığı esnada araç altına saklandığını belirtti.
M.S, komutanlarından uzman Sedat Tuna'nın neler olduğunu öğrenmek için eşini aradığını, bu görüşmeden sonra darbeden haberdar olduklarını iddia etti.
Savunmasını yapan İ.Ş de korsan darbe bildirisini okutan eski kurmay yarbay Ümit Gencer'in halka ateş etmeleri için emir verdiğini, bu esnada arkadaşının kendisine ateş etmemesini ve silahını saklamasını söylediğini anlattı.
Davanın tutuksuz sanıklarından S.Ç. ise yaptığı savunmada olay günü terhisine 12 gün kaldığını ve suçsuz olduğunu ifade etti.
"Tatbikat var" denilerek götürüldükleri TRT yerleşkesinde, helikopterden açılan ateşten yaralandığını anlatan S.Ç, yanında sonradan Muhammet Tanju Poshor olduğunu öğrendiği şahıs ile ambulansla GATA'ya götürüldüğünü, Poshor'un ambulanstan inmeden kendisini hastaneye bırakarak ayrıldığını iddia etti.
S.Ç, yerleşkede kaldığı süre içerisinde binbaşı Anıl Aktaş'ın halka ateş emri verdiğini duyduğunu söyledi.
Tutuksuz sanıklardan S.D ise savunmasında halkın TRT yerleşkesi önünde toplanması üzerine korkutma amaçlı olarak havaya ateş açtığını, olayın açığa çıkmasından sonra da silahını bırakarak teslim olduğunu anlattı.
Sanıklar, FETÖ örgütü üyeliği suçlamalarını reddederek tahliye talebinde bulundu.
Diğer sanıkların savunmalarının ardından duruşma pazartesi gününe ertelendi.