Serebral Palsi İle Tanışma Vakti
Türkiye’de her 8 saatte 1 serebral palsili (SP) çocuk dünyaya geliyor. Bursa’da ‘Hep karşılaşıyoruz, şimdi tanışma vakti’ sloganıyla gerçekleştirilen Serebral Palsi Farkındalık Semineri’nde ailelere önemli bilgiler verildi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, VM Medical Park Bursa Hastanesi, Spastik Engelliler Rehabilitasyon Vakfı ve Serebral Palsili Bireyler ve Yakınlar Derneği’nin işbirliğiyle tertiplenen 4 eğitim seminerinden ilki Merinos AKKM’de gerçekleştirildi.
Seminerde sunum yapan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Emre Lakşe, “Serebral palsi, hayatın erken döneminde anatomik, fiziki gelişimini henüz tamamlamamış beynin progresif olmayan bir hastalığı sonucu ortaya çıkan, kalıcı fakat değişime uğrayan hareket, postür ve tonus bozukluğudur. Riskli yeni doğanlarda düzenli takip ile erken teşhis konabilir. Çocuğunuz geliştikçe onun gelişimi için yeni hedefler belirleyerek onları geliştirmek isteyeceksiniz. Aileler rehabilitasyon dışında boş zaman, eğlence ve oyun katılımlarını da ihmal etmemelidir. Aile,çocuğun durumunu ne kadar erken kabullenirse çocuğun topluma katılımıo kadar erken ve başarılı olur. Çocuğu yapabileceği işler konusunda cesaretlendirmeli ve desteklemelisiniz. Hareket güçlüğü çeken bir çocuğa her istediği hemen verildiğinde hareket etme isteğini kaybeder. Oyuncaklarını belli bir mesafeye koyup hareket etmesi için onu özendirmek gerekir” diye konuştu.
Klinik Psikoloğu Gözde Nilüfer Koçer de, “Fiziki zorluklar ve farklılıkar, ne yazık ki ayrımcılığı da beraberinde getirebiliyor. Engellemeler, hem serebral palsili kişileri hem de ailelerini zor duruma düşürüyor. Serebral palsili çocuğa okul döneminde öğrenmesi için zaman tanımak gerekir. Uygun kaynakları bularak okulla işbirliği yapmak lazım. Ergenlik döneminde de özgüveni kırmamak, yapabileceklerine odaklanmak, yeni hobiler kazandırmak ve farklı ortamlarda farklı arkadaşlar edinmesini sağlamak önemli. Yetişkinlikte ise eğitim, meslek ve hobi daha da önem kazanır” dedi.
Çocuk Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Özlem Özdemir Koçer de serebral palsili kişilerin nörolojik problemleri ve çözüm yolları konusunda bilgilendirdi.
Kaynak: İHA
Seminerde sunum yapan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Emre Lakşe, “Serebral palsi, hayatın erken döneminde anatomik, fiziki gelişimini henüz tamamlamamış beynin progresif olmayan bir hastalığı sonucu ortaya çıkan, kalıcı fakat değişime uğrayan hareket, postür ve tonus bozukluğudur. Riskli yeni doğanlarda düzenli takip ile erken teşhis konabilir. Çocuğunuz geliştikçe onun gelişimi için yeni hedefler belirleyerek onları geliştirmek isteyeceksiniz. Aileler rehabilitasyon dışında boş zaman, eğlence ve oyun katılımlarını da ihmal etmemelidir. Aile,çocuğun durumunu ne kadar erken kabullenirse çocuğun topluma katılımıo kadar erken ve başarılı olur. Çocuğu yapabileceği işler konusunda cesaretlendirmeli ve desteklemelisiniz. Hareket güçlüğü çeken bir çocuğa her istediği hemen verildiğinde hareket etme isteğini kaybeder. Oyuncaklarını belli bir mesafeye koyup hareket etmesi için onu özendirmek gerekir” diye konuştu.
Klinik Psikoloğu Gözde Nilüfer Koçer de, “Fiziki zorluklar ve farklılıkar, ne yazık ki ayrımcılığı da beraberinde getirebiliyor. Engellemeler, hem serebral palsili kişileri hem de ailelerini zor duruma düşürüyor. Serebral palsili çocuğa okul döneminde öğrenmesi için zaman tanımak gerekir. Uygun kaynakları bularak okulla işbirliği yapmak lazım. Ergenlik döneminde de özgüveni kırmamak, yapabileceklerine odaklanmak, yeni hobiler kazandırmak ve farklı ortamlarda farklı arkadaşlar edinmesini sağlamak önemli. Yetişkinlikte ise eğitim, meslek ve hobi daha da önem kazanır” dedi.
Çocuk Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Özlem Özdemir Koçer de serebral palsili kişilerin nörolojik problemleri ve çözüm yolları konusunda bilgilendirdi.