AK Parti'li Yılmaz Açıklaması 'Birbirine Benzemez 4 Parti Bir Araya Gelmiş, Bir De Saklamaya Çalışıyorlar'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Karşımızda şu anda birbirine benzemez 4 parti bir araya gelmiş. Bunların ne ortaklıkları var? CHP, HDP, Saadet Partisi ve İyi Parti. Bunlar bir araya gelmediler mi? Bir de saklamaya ve gizlemeye çalışıyorlar” dedi.
Bazı temaslarda bulunmak üzere sabah saatlerinde Bingöl’den karayoluyla Muş’a gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Muş İl Başkanlığı tarafından kentteki bir restoranda düzenlenen kahvaltı programına katıldı.
Programda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 31 Mart’ın sıradan bir seçim olmadığını ve sadece bir yerel seçim olarak da görülememesi gerektiğini belirterek, son 5-6 yıldan bu yana nelerin yaşandığını, herkesin idrak etmesi ve düşünmesi gerektiğini hatırlattı.
“Huzurumuza sahip çıkalım”
Bölgede çukur olaylarının yaşandığını ve o dönemde çok sıkıntıların meydana geldiğini hatırlatan Yılmaz, "Hep birlikte idrak etmemiz ve düşünmemiz lazım. Gezi hadiselerinden çukur hadiselerine, 17-25’ten 15 Temmuz’a, neler yaşadık ne badirelerden geçtik. Bunu vatandaşımız gayet iyi biliyor. Çok şükür Muş merkez çukur siyaseti ile tanışmadı. O dönem Sur’u, Mardin’i, Hakkari’yi, Şırnak’ı birçok bölgeyi dolaştım. Nasıl acılar yaşandığını bizzat gördüm. Huzurumuza sahip çıkalım. Huzurun ve güvenin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Kamu yatırımlarını yapıyoruz ama yetmez. Özel yatırımlarında daha çok gelmesi gerekiyor. Özel yatırım huzur ve güven ortamı varsa gelir. Bu bölgenin huzurunu kim bozduysa insanlarımızın işsiz kalmasına da sebep olanlar onlardır. Huzurun olmadığı yerde istihdam, iş ve güç olur mu? Önümüzdeki dönem huzur ve güven ortamı içinde daha fazla özel ve kamu yatırımıyla daha çok aş, iş ve istihdam göreceğiz. Muş’un geleceği parlaktır.” dedi.
“Bunların derdi Türkiye’nin istikrarını bozmak”
CHP, HDP, Saadet Partisi ve İyi Parti’nin bir araya geldiğini kaydeden Yılmaz, "Hiç kimsenin bizi birbirimizden ayırmasına ve koparmasına müsaade etmememiz lazım. 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de siyaset farklı bir kulvara girmiştir. Bakın karşımızda şu anda birbirine benzemez 4 parti bir araya gelmiş. Bunların ne ortaklıkları var? CHP, HDP, Saadet Partisi ve İyi Parti. Bunlar bir araya gelmediler mi? Birde saklamaya ve gizlemeye çalışıyorlar. Milletin gözünden hiçbir şey kaçmaz. Millet onlardan daha akıllı ve kimin ne yaptığını gayet iyi görüyor. Birbirine benzemeyen bu partiler. Bunları kim araya getiriyor, bunlar nasıl bir araya geldi, bunların amacı nedir, bunlar bir araya gelip Türkiye’yi idare edebilirler mi, böyle bir potansiyel görüyor musunuz? Bunların idare etme diye ve yönetmek için bir dertleri yok. Bunların derdi Türkiye’nin istikrarını bozmak, Recep Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi zayıflamak ve sonra 1 Nisan’dan başlayarak Türkiye’nin istikrarına saldırmak. Demokrasi, ekonomi, sosyal ve dış politikalarda yeni atılımlarla ülkeyi güçlendirmeye devam edeceğiz. Türkiye, güçlü olmak zorundadır. Yaşanılanları görüyoruz, zalimlerden merhamet bekleyemeyiz. Birlik olmak ve güçlü olmak zorundayız. Bunun için de istikrarımızı korumak zorundayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizin birliğinin ve beraberliğinin sembolüdür. Ona vereceğimiz güç ve destek ülkemizin gücüdür, birliğidir. Bu gücü devam ettirdiğimiz sürece içeride ve dışarıda da etkinliğimiz devam edecek" ifadelerini kullandı.
Kahvaltı programının ardından esnafları ziyaret eden Yılmaz ve beraberindeki heyet, 31 Mart yerel seçimleri için destek istedi. Daha sonra AK Parti seçim koordinasyon merkezine geçen Yılmaz, burada partililere seslenerek, Muş’un 31 Mart’ta Feyat Asya’ya destek vereceğini söyledi.
“Taş üstüne taş koyanlara bakalım”
Lafla üstüne laf koyanlara değil de taş üstüne taş koyanlara bakılması gerektiğini kaydeden Yılmaz, "İnşallah istikrarımız ve huzurumuz devam etsin, hizmetlerimiz bereketlensin. Laf üstüne laf koyanlara bakmayalım. Laf üstüne laf koyana ihtiyacımız yok. Taş üstüne taş koyanlara bakalım. Bırakın bazılarının hizmet yapmasını engel olmasınlar, gölge etmesinler, yakmasınlar ve yıkmasınlar yeter. Başka bir şey istemiyoruz. Bu şahıs meselesi değil, bunu çok iyi anlamamız lazım. Bu Muş’un geleceğine, çoluk çocuğumuza, huzurumuza ve birliğimize sahip çıkma meselesidir" diye konuştu.
Buradaki programın ardından Muş’ta yaşamlarını sürdüren Zazalar ile Muş Öğretmenevinde düzenlenen toplantıda bir araya gelen Yılmaz, etnik milliyetçiliğe her zaman karşı olduklarını ve olmaya devam edeceklerini hatırlatan Yılmaz, "Ama etnik kimliklere de her zaman saygılı olduk, olmaya devam edeceğiz. Ölçümüz bellidir. Cenab-ı Allah’ın yarattığı farklılık ve zenginliğimizdir. Bunlar birbirimizle çatışma ve kavga etme sebebi değildir. Birbirimizle boy ve güç yarıştırma vesilesi değildir. Bunlar birbirimizi tanıma, anlama ve kaynaşma vesilesidir. Böyle görmediğimiz sürece yanılırız, kendimize ve içinde bulunduğumuz topluma zarar veririz. Etnik milliyetçiliklerin dünyayı ve Ortadoğu’yu nereye getirdiği ortadadır. İnsanlara ne büyük bedeller ödettiği ortadadır. Etnik siyasete karşıyız ama etnik kimliklere saygılıyız. Kimlikler elbette yaşayacak. Bunlara saygı duyacağız, inanç ve etnik farklılıklar noktasında herkes bir arada huzur içinde bu farklılıklarını yaşayacak. Bizim anlayışımız bu" şeklinde konuştu.
Yılmaz, toplantının ardından karayolu ile Bitlis’teki programına katılmak üzere kentten ayrıldı.
Kaynak: İHA
Programda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 31 Mart’ın sıradan bir seçim olmadığını ve sadece bir yerel seçim olarak da görülememesi gerektiğini belirterek, son 5-6 yıldan bu yana nelerin yaşandığını, herkesin idrak etmesi ve düşünmesi gerektiğini hatırlattı.
“Huzurumuza sahip çıkalım”
Bölgede çukur olaylarının yaşandığını ve o dönemde çok sıkıntıların meydana geldiğini hatırlatan Yılmaz, "Hep birlikte idrak etmemiz ve düşünmemiz lazım. Gezi hadiselerinden çukur hadiselerine, 17-25’ten 15 Temmuz’a, neler yaşadık ne badirelerden geçtik. Bunu vatandaşımız gayet iyi biliyor. Çok şükür Muş merkez çukur siyaseti ile tanışmadı. O dönem Sur’u, Mardin’i, Hakkari’yi, Şırnak’ı birçok bölgeyi dolaştım. Nasıl acılar yaşandığını bizzat gördüm. Huzurumuza sahip çıkalım. Huzurun ve güvenin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Kamu yatırımlarını yapıyoruz ama yetmez. Özel yatırımlarında daha çok gelmesi gerekiyor. Özel yatırım huzur ve güven ortamı varsa gelir. Bu bölgenin huzurunu kim bozduysa insanlarımızın işsiz kalmasına da sebep olanlar onlardır. Huzurun olmadığı yerde istihdam, iş ve güç olur mu? Önümüzdeki dönem huzur ve güven ortamı içinde daha fazla özel ve kamu yatırımıyla daha çok aş, iş ve istihdam göreceğiz. Muş’un geleceği parlaktır.” dedi.
“Bunların derdi Türkiye’nin istikrarını bozmak”
CHP, HDP, Saadet Partisi ve İyi Parti’nin bir araya geldiğini kaydeden Yılmaz, "Hiç kimsenin bizi birbirimizden ayırmasına ve koparmasına müsaade etmememiz lazım. 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de siyaset farklı bir kulvara girmiştir. Bakın karşımızda şu anda birbirine benzemez 4 parti bir araya gelmiş. Bunların ne ortaklıkları var? CHP, HDP, Saadet Partisi ve İyi Parti. Bunlar bir araya gelmediler mi? Birde saklamaya ve gizlemeye çalışıyorlar. Milletin gözünden hiçbir şey kaçmaz. Millet onlardan daha akıllı ve kimin ne yaptığını gayet iyi görüyor. Birbirine benzemeyen bu partiler. Bunları kim araya getiriyor, bunlar nasıl bir araya geldi, bunların amacı nedir, bunlar bir araya gelip Türkiye’yi idare edebilirler mi, böyle bir potansiyel görüyor musunuz? Bunların idare etme diye ve yönetmek için bir dertleri yok. Bunların derdi Türkiye’nin istikrarını bozmak, Recep Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi zayıflamak ve sonra 1 Nisan’dan başlayarak Türkiye’nin istikrarına saldırmak. Demokrasi, ekonomi, sosyal ve dış politikalarda yeni atılımlarla ülkeyi güçlendirmeye devam edeceğiz. Türkiye, güçlü olmak zorundadır. Yaşanılanları görüyoruz, zalimlerden merhamet bekleyemeyiz. Birlik olmak ve güçlü olmak zorundayız. Bunun için de istikrarımızı korumak zorundayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizin birliğinin ve beraberliğinin sembolüdür. Ona vereceğimiz güç ve destek ülkemizin gücüdür, birliğidir. Bu gücü devam ettirdiğimiz sürece içeride ve dışarıda da etkinliğimiz devam edecek" ifadelerini kullandı.
Kahvaltı programının ardından esnafları ziyaret eden Yılmaz ve beraberindeki heyet, 31 Mart yerel seçimleri için destek istedi. Daha sonra AK Parti seçim koordinasyon merkezine geçen Yılmaz, burada partililere seslenerek, Muş’un 31 Mart’ta Feyat Asya’ya destek vereceğini söyledi.
“Taş üstüne taş koyanlara bakalım”
Lafla üstüne laf koyanlara değil de taş üstüne taş koyanlara bakılması gerektiğini kaydeden Yılmaz, "İnşallah istikrarımız ve huzurumuz devam etsin, hizmetlerimiz bereketlensin. Laf üstüne laf koyanlara bakmayalım. Laf üstüne laf koyana ihtiyacımız yok. Taş üstüne taş koyanlara bakalım. Bırakın bazılarının hizmet yapmasını engel olmasınlar, gölge etmesinler, yakmasınlar ve yıkmasınlar yeter. Başka bir şey istemiyoruz. Bu şahıs meselesi değil, bunu çok iyi anlamamız lazım. Bu Muş’un geleceğine, çoluk çocuğumuza, huzurumuza ve birliğimize sahip çıkma meselesidir" diye konuştu.
Buradaki programın ardından Muş’ta yaşamlarını sürdüren Zazalar ile Muş Öğretmenevinde düzenlenen toplantıda bir araya gelen Yılmaz, etnik milliyetçiliğe her zaman karşı olduklarını ve olmaya devam edeceklerini hatırlatan Yılmaz, "Ama etnik kimliklere de her zaman saygılı olduk, olmaya devam edeceğiz. Ölçümüz bellidir. Cenab-ı Allah’ın yarattığı farklılık ve zenginliğimizdir. Bunlar birbirimizle çatışma ve kavga etme sebebi değildir. Birbirimizle boy ve güç yarıştırma vesilesi değildir. Bunlar birbirimizi tanıma, anlama ve kaynaşma vesilesidir. Böyle görmediğimiz sürece yanılırız, kendimize ve içinde bulunduğumuz topluma zarar veririz. Etnik milliyetçiliklerin dünyayı ve Ortadoğu’yu nereye getirdiği ortadadır. İnsanlara ne büyük bedeller ödettiği ortadadır. Etnik siyasete karşıyız ama etnik kimliklere saygılıyız. Kimlikler elbette yaşayacak. Bunlara saygı duyacağız, inanç ve etnik farklılıklar noktasında herkes bir arada huzur içinde bu farklılıklarını yaşayacak. Bizim anlayışımız bu" şeklinde konuştu.
Yılmaz, toplantının ardından karayolu ile Bitlis’teki programına katılmak üzere kentten ayrıldı.