'Kudüs Benim İçin Kırmızı Çizgidir'
Ürdün Kralı 2. Abdullah:'Ürdün Haşimi Krallığı olarak üzerimizde Kudüs ve kutsal yerlere yönelik tarihi bir görev var. Kudüs benim için kırmızı çizgidir ve halkımın hepsi benimledir'
Ürdün Kralı 2. Abdullah, Kudüs'ün kendileri için "kırmızı çizgi" olduğunu ve hiç kimsenin bu konuda Ürdün'e baskı yapamayacağını söyledi.
Ürdün Kraliyet Divanı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Kral Abdullah, ülkenin orta kesiminde yer alan Ez-Zerka ilini ziyareti sırasında halkla bir araya geldi.
Burada açıklamalarda bulunan Kral Abdullah, "Kudüs'e yönelik tutumumu ömrüm boyu hiç değiştirmeyeceğim, Haşimilerin (Kraliyet ailesi) Kudüs'e yönelik tutumu açıktır. Ürdün Haşimi Krallığı olarak üzerimizde Kudüs ve kutsal yerlere yönelik tarihi bir görev var. Kudüs benim için kırmızı çizgidir ve halkımın hepsi benimledir." dedi.
Hiç kimsenin Kudüs konusunda Ürdün'e baskı yapamayacağını vurgulayan Kral Abdullah, şöyle devam etti:
"(Baskı yapmak isteyenlere verilecek) Cevap hayır olacaktır. Çünkü Ürdün halkının tamamı Kudüs konusunda benim yanımda saf tutuyor ve sonunda Araplar ve Müslümanlar bizim yanımızda duracaklar."
Ürdün Kralı, ABD'nin "Yüzyılın Anlaşması" planı çerçevesinde Filistinlilere alternatif bir ülke sunulması iddialarına ilişkin de, "Kim alternatif ülke konusunu dile getirirse ona verilecek cevap 'hayır' olacak." ifadesini kullandı.
Kudüs'ün tarihi ve hukuki statüsünü değiştirmeye yönelik her türlü adıma karşı olduğunu defalarca vurgulayan Ürdün yönetimi, Filistin-İsrail sorununun 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasını teminat altına alan iki devletli çözümle çözülmesinin, bölgede kapsamlı barışın gerçekleşmesi için şart olduğunu belirtiyor.
Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıflar, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, Mukaddesat ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
- "Yüzyılın Anlaşması"
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda öne sürdüğü, Suudi Arabistan, Birleşik Arapları Emirlikleri (BAE) ve Mısır'ın da destek verdiği belirtilen "Yüzyılın Anlaşması" planının, Filistin devletini kurmak için Sina topraklarının bir bölümünün alınmasını öngördüğü ileri sürülüyor.
Planın, Kudüs'ün tamamının İsrail'e bırakılması ve Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bölümünün varlığını sürdürmesi gibi Filistinlilerin aleyhine maddeler içerdiği de belirtiliyor.
İsrail tarafından yerlerinden edilen 6 milyona yakın Filistinli mültecinin geri dönüş hakkı konusuna yer verilmediği dile getirilen planda, Filistin tarafına birtakım maddi yardımlar ile Kudüs'ün kenar mahallelerinden birinin başkent olarak önerildiği ifade ediliyor.
Kaynak: AA
Ürdün Kraliyet Divanı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Kral Abdullah, ülkenin orta kesiminde yer alan Ez-Zerka ilini ziyareti sırasında halkla bir araya geldi.
Burada açıklamalarda bulunan Kral Abdullah, "Kudüs'e yönelik tutumumu ömrüm boyu hiç değiştirmeyeceğim, Haşimilerin (Kraliyet ailesi) Kudüs'e yönelik tutumu açıktır. Ürdün Haşimi Krallığı olarak üzerimizde Kudüs ve kutsal yerlere yönelik tarihi bir görev var. Kudüs benim için kırmızı çizgidir ve halkımın hepsi benimledir." dedi.
Hiç kimsenin Kudüs konusunda Ürdün'e baskı yapamayacağını vurgulayan Kral Abdullah, şöyle devam etti:
"(Baskı yapmak isteyenlere verilecek) Cevap hayır olacaktır. Çünkü Ürdün halkının tamamı Kudüs konusunda benim yanımda saf tutuyor ve sonunda Araplar ve Müslümanlar bizim yanımızda duracaklar."
Ürdün Kralı, ABD'nin "Yüzyılın Anlaşması" planı çerçevesinde Filistinlilere alternatif bir ülke sunulması iddialarına ilişkin de, "Kim alternatif ülke konusunu dile getirirse ona verilecek cevap 'hayır' olacak." ifadesini kullandı.
Kudüs'ün tarihi ve hukuki statüsünü değiştirmeye yönelik her türlü adıma karşı olduğunu defalarca vurgulayan Ürdün yönetimi, Filistin-İsrail sorununun 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasını teminat altına alan iki devletli çözümle çözülmesinin, bölgede kapsamlı barışın gerçekleşmesi için şart olduğunu belirtiyor.
Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıflar, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, Mukaddesat ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
- "Yüzyılın Anlaşması"
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda öne sürdüğü, Suudi Arabistan, Birleşik Arapları Emirlikleri (BAE) ve Mısır'ın da destek verdiği belirtilen "Yüzyılın Anlaşması" planının, Filistin devletini kurmak için Sina topraklarının bir bölümünün alınmasını öngördüğü ileri sürülüyor.
Planın, Kudüs'ün tamamının İsrail'e bırakılması ve Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bölümünün varlığını sürdürmesi gibi Filistinlilerin aleyhine maddeler içerdiği de belirtiliyor.
İsrail tarafından yerlerinden edilen 6 milyona yakın Filistinli mültecinin geri dönüş hakkı konusuna yer verilmediği dile getirilen planda, Filistin tarafına birtakım maddi yardımlar ile Kudüs'ün kenar mahallelerinden birinin başkent olarak önerildiği ifade ediliyor.