İYİ Parti Adapazarı Belediye Başkanı Dr. Aydoğan Arslan Açıklaması 'Bu Şehrin Maalesef Bir Kimliği Yok'

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) 18. Meslek Komitesinde konuşma yapan ve daha sonrasında Saat Tamircileri ve Elektronikçiler Odası’nı ziyaret eden İYİ Parti Adapazarı Belediye Başkan Adayı Dr. Aydoğan Arslan, devam ettiği seçim çalışmaları kapsamında şehrin kimliğinin olmaması konusunda vurgu yaptı.

İYİ Parti Adapazarı Belediye Başkanı Dr. Aydoğan Arslan Açıklaması 'Bu Şehrin Maalesef Bir Kimliği Yok'


İYİ Parti Adapazarı Belediye Başkan Adayı Dr. Aydoğan Arslan seçim çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda SATSO 18. Meslek Komitesinde bir sunum yapan Arslan, daha sonrasında Saat Tamircileri ve Elektronikçiler Oda Başkanı Metin Gürkaş ve oda üyeleri ile bir araya geldi. Şehrin kimliğinin olmaması konusunda vurgu yapan Arslan, "Ben masanın iki tarafını da iyi biliyorum. Ben memur ve özel sektörde ki çalışmaların zorluklarını iyi biliyorum. Bunları bilen bir kişi olarak yönetime talip olduğumu bilmenizi istiyorum. Bir Adapazarlı olarak beni de çok üzen bir şey var; bu şehrin maalesef bir kimliği yok" dedi.



"Şehrin mimarisi ve mimari karakteri yok"

Şehrin mimarisi ve mimari karakterinin olmamasından dolayı bir çok sorunun ortaya çıktığını aktaran Arslan, "Biz elimizdeki olan değerleri tanıtmasını beceremiyoruz, değerlendirmesini beceremiyoruz. Un, yağ, şeker var helva niye olmuyor oturup bunu düşünmemiz lazım. Şehrin probleminin ne olduğunu net şekilde ortaya koymamız lazım. Bu şehrin en büyük problemlerinden bir tanesi de şehrin doğru dürüst bir mimarisi ve mimari karakterinin olmaması. Bu karakter hem binaların yapımından hem çarpık kentleşmeden hem altyapı yetersizliğinden hem de trafik sorunundan sorumlu. Bunların hepsini tek bir seferde çözmek mümkün" diye konuştu.



"Adapazarı’nda kentsel dönüşüm"

Depremden önce yapılan binalar için Adapazarı’nda kentsel dönüşüm projesi planladıklarını da söyleyen Aydoğan Arslan, "Bu şehirde deprem gerçeği var. 30 yılda bir ortalama 7’nin üzerinde deprem oluyor, standart herkesin bildiği bir şey. Ama maalesef 20 yılımız gitti, 20 yıl hiçbir şey yapmadan gitti. Depremden beri var olan çok katlı bina sorununa hiç değinilmedi. Bu hepimizin başına bela. Bu işe bir dur demenin vakti geldi artık. Binaların birçoğu depremden önce yapılmıştı ve ömürlerini tamamladılar. Bizim görevimiz büyük, bunları da temizlememiz lazım. Burada bir çözüm önerimiz var Adapazarı’nda hızlı bir şekilde kentsel dönüşüm yapalım diyoruz. Mutlak yapmamız lazım, bunu 3 kademede yapmayı planlıyoruz. 1’inci kademesi devletin yapması gereken kısım TOKİ aracılığıyla, 2’ncisi belediye olarak bizim üstümüze düşene el atmamız ve özel sektörü teşvik etmemiz lazım. Bu şehirde 3 kat, 5 kat ve 7 kat yapılabilecek olan yer de var. Yapmamız gerekenin ne olduğunu biliyorum. Bizim bu şehirde yaşayan insanlarımıza yapacağımız kentsel dönüşüm ile Allah razı olsun dedirtebilmemiz lazım. En büyük sorumluluğumuz bu. Bunu hep beraber yapmalıyız. Bu şehri beraberce yönetelim ve örnek bir şehir haline dönüştürelim. Nasıl çözüm oluştururuz diye düşünmemiz lazım. Bu şehri bir şantiye yerine çevireceğiz, bu şart. Çünkü kaybedecek 1 yılımız değil, 1 ayımız bile yok" şeklinde konuştu.



"Şuanda ki büyükşehir yasasıyla bu ülkeye ihanet ediliyor"

Arslan, "Adalet, hak ve halk için orada varız diyoruz ama yaptığınız iş tamamen adaletsiz. Bunların hepsine çözüm getirebilmemiz lazım. Şuanda ki büyükşehir yasasıyla bu ülkeye ihanet ediliyor. Tarım arazisi olması gereken yerlerde insanlar tarım yapamıyorlar. Niye tarım yapamıyorlar; çünkü yan komşusu gübre attı diye şikayet ediyor, rahatsız oluyorum diyor. Ne yapsın adam tavuk baksa şikayet, hayvan baksa şikayet ne yapacağız arkadaşlar bu gidişle aç kalacağız. Buna önem vermezsek 25-30 yıl sonra aç kalacağız, tarım politikası yanlış. Büyükşehir yasası burada da çok büyük bir ihanet. Değiştirilmesi lazım. Adapazarı’nda öyle köyler var ki mahalle olmuş 50 sene değil 500 sene geçse oraya şehir gitmez. Kanunda tek 1 madde ilavesi ile bu düzeltilebilir. Hizmet alımında bunlar mahalle statüsünde kalır ama diğer özlük haklarında köy statüsüyle dersiniz bu iş biter. Bir madde ile düzeltebileceğiniz bir şey için insanlara eziyet çektirmenin bir manası yok. Gittiğim her yerde insanlar şikayetçi. Bazen sorunların çözümü çok basittir, ama bunu yapabilecek bir irade olması gerekir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA