MŞÜ'de İslami İlimler Zirvesi
Muş Alparslan Üniversitesi’nin (MŞÜ) ev sahipliğinde düzenlenen İslami İlimler Zirvesi’nin açılışı yapıldı.
MŞÜ 1071 Malazgirt Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen programa; Muş Valisi Doç. Dr. İlker Gündüzöz, AK Parti Muş Milletvekili Mehmet Emin Şimşek, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Muslu, Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polar, AK Parti İl Başkanı Rahmetullah Yaktı, farklı üniversitelerden öğretim üyeleri ve öğretim görevlileri ile idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda daha sonra Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu. Programın açılış konuşmasını yapan MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, “Medeniyetlerin kontrolünü adeta kontrol altında tutan bir takım önemli unsurlar vardır ki bunlara medeniyetin itici güçleri, lokomotif unsurları deriz. Bir medeniyetin oluşmasında en baskın itici güç bilgidir” dedi.
Muş Belediye Başkanı Feyat Asya da, “Belediye Başkanı Feyat Asya, "Böylesi güzel ve anlamlı bir tema ile bu organizasyonun gerçekleşmesinde emeği olan başta ÜNİAK’a, tüm paydaş kurumlara ve yetkililere teşekkür ederim. Aynı şekilde bilgi ve birikimlerini bizlerle paylaşmak üzere ilimize gelen kıymetli misafirlerimize şükranlarımı sunarım. İslami geleneğimizi yaşatan ve çağımıza taşıyan medrese geleneğinin usul olarak kendini yenilemesi ve İslami ilimler fakültelerinin de bu sorumluluğu üstlenerek sürece katkı sunması belki de seküler çağdan tekrar bizi medeni çağa sıçratabilir. Bir batılı için nasıl ki her yol Roma’ya çıkıyorsa bizim içinde tüm yollar Kabe’ye çıkmalı ve ortak kıblemiz için tüm ilmi alanlarda ortak bir ıslah çabası yürütmeliyiz. Bizim Muş’ta yapmaya çalıştığımız da tarihi ve inanç kimliğiyle yüzyılları aşan bir şehir perspektifi sağlamaktır. Mekan ve zaman olgusunu birlikte arabesk bir tarzda işleyen İslam sanatlarını ve görsel dokuyu sağlamak için önümüzdeki dönemde de tarihi mekanlarımızı bu mozaiğe katmaya devam edeceğiz inşallah. Post modernizmin hakim olduğu asrımızda hakikat arayışımızı İslam’ın emin ve esenlik sağlayan limanında ulaşırız. Allah resulüne inen vahiy iklimini yakalamak ve yeniden İslami dirilişi sağlamak için bu ilimlerin hem bir ilim ve hem de ihya ve inşa edici rolünü unutmamalıyız. Ümmetin tekrar özüne dönmesi ve yabancılaşmayı aşması ancak İslami kimlikle sağlanır. Bu gibi organizasyonlar öze dönüş için bir fırsat sağlayabilir. Bu vesile ile kişisel olarak her birimize ciddi katkılar sağlayacağına inandığım İslami İlimler Zirvesi’nin hayırlara vesile olmasını diler, saygılarımı sunarım” diye konuştu.
AK Parti Muş Milletvekili Mehmet Emin Şimşek de, bilindiği üzere İslam’ın sevgi, barış, hoşgörü, birlik ve beraberlik dini olduğunu belirterek, “Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerîm’de: "Hepiniz birden Allah’ın ipine sarılın, asla ayrılmayın," buyurmuş ve Müslümanları Kur’an’ın etrafında birlik olmaya çağırmıştır. Dinimizin emirleri Müslümanlar arasında birliği sağlamaya yöneliktir. İnsanca yaşamanın, huzura kavuşmanın tek yolu da birlik ve beraberliktir. Bu aziz millet, tarih boyunca birçok badireler atlatmış, çok çetin mücadelelerde bulunmuştur. Milletimiz, vatanı bildiği topraklarda yaşarken, geleceğini inşa ederken, yaşadığı toprakları namus bilmiş ve bu uğurda canını vermekten asla ve asla çekinmemiştir. Bizi biz yapan değerlere sımsıkı sarılan milletimiz, birlikte yaşadığı toplumlarla gönül bağı kurmuş, hak ve adaletle mücadele etmiş, bir olmuş, diri olmuştur” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Muş Valisi Doç. Dr. İlker Gündüzöz ise, “Bizi bizden uzak tutan, kendi değerlerimizin önemsiz olduğunu söyleyen, yıllardır batılın propagandası altında kalan bir ülkenin bugün son 10 yıllarda şahlanışını görüyoruz. İnşallah bu memleket hak ettiği yere bu güzel kardeşlerimizin, yeni nesillerimizin gelmesi ile çok daha iyi yerlere, kendi özüne dönerek gidecek. Şimdi dini bir afyon olarak gören, dinle dalga geçen, kendi değerlerine, geçmişine hakaret eden kişilere ve belli örgütlü yapılara, hainlere aslında bu tip faaliyetler en önemli cevaptır. Bizim olan aslında işte bu. Başka yerde bizi aramak yanlış. 28 Şubat önceden bilinen bir tarih değildi. Ama 28 Şubat şu anda içine bir takım anlamlar yüklenen bir tarih oldu. 28 Şubat’ta ne oldu? Bu dine saldırı oldu ve birileri ittifak halinde bu memleketin özüyle, değerleriyle oynadılar. Hala da oynamak isteyenler olabilir ve vardır, görüyoruz. Ama biz kendi değerlerimize sahip çıkarak, her türlü planı yıkacağız. Bu tekniği tekrar ayağa kaldıracağız, bu tekniği her alanda yaşatacağız. Bin yıl sürecekti bin yıl falan sürmedi. Çünkü bu millet kendi hasretlerine ve değerlerine sahip çıktı ve çıkmaya da devam ediyor” dedi.
Zirveye katıl Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Muslu ise Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın konuşma metnini okudu. Prof. Dr. Ali Erbaş’ın mesajında şu ifadelere yer verildi: “Öncelikle böyle önemli bir çalışmanın gerçekleşmesinden duyduğum memnuniyeti ifade ediyor, emeği geçen herkese teşekkür ederim. Dini yükseköğretim konuşurken 18. Yüzyıldan itibaren batı merkezli gelişen bir anlayışın ve aşkın boyutu öteleyen, mekanik ve parçalı bir paradigma ortaya koymasının ve bunun dünyaya ve özelde İslam toplumlarına etkilerini doğru anlamanın önemli olduğunu belirtmek istiyorum.”
Kaynak: İHA
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda daha sonra Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu. Programın açılış konuşmasını yapan MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, “Medeniyetlerin kontrolünü adeta kontrol altında tutan bir takım önemli unsurlar vardır ki bunlara medeniyetin itici güçleri, lokomotif unsurları deriz. Bir medeniyetin oluşmasında en baskın itici güç bilgidir” dedi.
Muş Belediye Başkanı Feyat Asya da, “Belediye Başkanı Feyat Asya, "Böylesi güzel ve anlamlı bir tema ile bu organizasyonun gerçekleşmesinde emeği olan başta ÜNİAK’a, tüm paydaş kurumlara ve yetkililere teşekkür ederim. Aynı şekilde bilgi ve birikimlerini bizlerle paylaşmak üzere ilimize gelen kıymetli misafirlerimize şükranlarımı sunarım. İslami geleneğimizi yaşatan ve çağımıza taşıyan medrese geleneğinin usul olarak kendini yenilemesi ve İslami ilimler fakültelerinin de bu sorumluluğu üstlenerek sürece katkı sunması belki de seküler çağdan tekrar bizi medeni çağa sıçratabilir. Bir batılı için nasıl ki her yol Roma’ya çıkıyorsa bizim içinde tüm yollar Kabe’ye çıkmalı ve ortak kıblemiz için tüm ilmi alanlarda ortak bir ıslah çabası yürütmeliyiz. Bizim Muş’ta yapmaya çalıştığımız da tarihi ve inanç kimliğiyle yüzyılları aşan bir şehir perspektifi sağlamaktır. Mekan ve zaman olgusunu birlikte arabesk bir tarzda işleyen İslam sanatlarını ve görsel dokuyu sağlamak için önümüzdeki dönemde de tarihi mekanlarımızı bu mozaiğe katmaya devam edeceğiz inşallah. Post modernizmin hakim olduğu asrımızda hakikat arayışımızı İslam’ın emin ve esenlik sağlayan limanında ulaşırız. Allah resulüne inen vahiy iklimini yakalamak ve yeniden İslami dirilişi sağlamak için bu ilimlerin hem bir ilim ve hem de ihya ve inşa edici rolünü unutmamalıyız. Ümmetin tekrar özüne dönmesi ve yabancılaşmayı aşması ancak İslami kimlikle sağlanır. Bu gibi organizasyonlar öze dönüş için bir fırsat sağlayabilir. Bu vesile ile kişisel olarak her birimize ciddi katkılar sağlayacağına inandığım İslami İlimler Zirvesi’nin hayırlara vesile olmasını diler, saygılarımı sunarım” diye konuştu.
AK Parti Muş Milletvekili Mehmet Emin Şimşek de, bilindiği üzere İslam’ın sevgi, barış, hoşgörü, birlik ve beraberlik dini olduğunu belirterek, “Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerîm’de: "Hepiniz birden Allah’ın ipine sarılın, asla ayrılmayın," buyurmuş ve Müslümanları Kur’an’ın etrafında birlik olmaya çağırmıştır. Dinimizin emirleri Müslümanlar arasında birliği sağlamaya yöneliktir. İnsanca yaşamanın, huzura kavuşmanın tek yolu da birlik ve beraberliktir. Bu aziz millet, tarih boyunca birçok badireler atlatmış, çok çetin mücadelelerde bulunmuştur. Milletimiz, vatanı bildiği topraklarda yaşarken, geleceğini inşa ederken, yaşadığı toprakları namus bilmiş ve bu uğurda canını vermekten asla ve asla çekinmemiştir. Bizi biz yapan değerlere sımsıkı sarılan milletimiz, birlikte yaşadığı toplumlarla gönül bağı kurmuş, hak ve adaletle mücadele etmiş, bir olmuş, diri olmuştur” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Muş Valisi Doç. Dr. İlker Gündüzöz ise, “Bizi bizden uzak tutan, kendi değerlerimizin önemsiz olduğunu söyleyen, yıllardır batılın propagandası altında kalan bir ülkenin bugün son 10 yıllarda şahlanışını görüyoruz. İnşallah bu memleket hak ettiği yere bu güzel kardeşlerimizin, yeni nesillerimizin gelmesi ile çok daha iyi yerlere, kendi özüne dönerek gidecek. Şimdi dini bir afyon olarak gören, dinle dalga geçen, kendi değerlerine, geçmişine hakaret eden kişilere ve belli örgütlü yapılara, hainlere aslında bu tip faaliyetler en önemli cevaptır. Bizim olan aslında işte bu. Başka yerde bizi aramak yanlış. 28 Şubat önceden bilinen bir tarih değildi. Ama 28 Şubat şu anda içine bir takım anlamlar yüklenen bir tarih oldu. 28 Şubat’ta ne oldu? Bu dine saldırı oldu ve birileri ittifak halinde bu memleketin özüyle, değerleriyle oynadılar. Hala da oynamak isteyenler olabilir ve vardır, görüyoruz. Ama biz kendi değerlerimize sahip çıkarak, her türlü planı yıkacağız. Bu tekniği tekrar ayağa kaldıracağız, bu tekniği her alanda yaşatacağız. Bin yıl sürecekti bin yıl falan sürmedi. Çünkü bu millet kendi hasretlerine ve değerlerine sahip çıktı ve çıkmaya da devam ediyor” dedi.
Zirveye katıl Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Muslu ise Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın konuşma metnini okudu. Prof. Dr. Ali Erbaş’ın mesajında şu ifadelere yer verildi: “Öncelikle böyle önemli bir çalışmanın gerçekleşmesinden duyduğum memnuniyeti ifade ediyor, emeği geçen herkese teşekkür ederim. Dini yükseköğretim konuşurken 18. Yüzyıldan itibaren batı merkezli gelişen bir anlayışın ve aşkın boyutu öteleyen, mekanik ve parçalı bir paradigma ortaya koymasının ve bunun dünyaya ve özelde İslam toplumlarına etkilerini doğru anlamanın önemli olduğunu belirtmek istiyorum.”