Yerli Ve Milli Tohumların, Fidanların Üretilmesi Noktasında Üs Olacak Proje
Trakya Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi tarafından yürütülen yerli ve milli tohumların, fidanların üretilmesi noktasında üs olacak ‘ZİRAATbiyotek’ isimli projenin Tarımsal Biyoteknoloji Araştırma ve Üretimi Biriminin açılışı yapıldı. Açılışa katılan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Dünyada gıda stratejik bir mesele haline geldi. Özellikle gıdanın genetiği ile oynanması halinde insana zarar verici biyolojik anlamda bir nesneye dönüşebileceğini görüyoruz, müşahede ediyoruz. Hatta bir silaha dönüşebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi.
Trakya Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi tarafından yürütülen TR21/16/KÖA/0006 referans numaralı ‘ZİRAATbiyotek’ isimli projenin Süleymanpaşa’nın Naip Mahallesinde metruk bir binadan Tarımsal Biyoteknoloji Araştırma ve Üretimi Birimi’ne dönüştürülen tesisin açılışına TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Mümin Şahin ve çok sayıda mahalle sakini ve davetli katıldı.
“Dünyada gıda stratejik bir mesele haline geldi”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Dünyada gıda stratejik bir mesele haline geldi. Özellikle gıdanın genetiği ile oynanması halinde insana zarar verici biyolojik anlamada bir nesneye dönüşebileceğini görüyoruz müşahede ediyoruz. Hatta bir silaha dönüşebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu bakımdan bizim bu ziraat alanında temel gıdalarımızın tohumları, bunların genetiği anlamında yerli ve milli üretimlere ihtiyacımız var. Bu anlamda kurulan bu tesis bir başlangıç olarak düşünülmeli. Bunların sayısının artırılması lazım. Bu tür üretimlerin artırılması lazım. Bizim milletimizin yiyeceğini, içeceğini tamamen bu ülkede ve onun maddi ve manevi faydasın hizmet edecek şekilde planlamamız ve gerçekleştirmemiz lazım” dedi.
Akademisyen Üniversite tartışması
17 yıllık bir zaman içerisinde milli eğitime ayrılan bütçenin yüzde bin 600 arttığını da dile getiren Şentop, “Üniversite sayımız 2002’de 76 iken şuanda 207’ye yükseldi. Üniversitelerin bu anlamda sayılarının artması, şüphesiz tek başına bilimsel anlamda bir kalite yükselişini ifade etmiyor ama başlı başına önemli bir veri. Tabi bu konuda önce akademisyenler olsun sonra üniversiteler olsun yok üniversite açalım sonra akademisyen yetiştirelim tartışması var. Bu bir yumurtamı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan tartışması gibi bir şey bir yerden başlamak lazım. Doğrusu üniversite sayısını artırarak bu yola girdik. Şimdi o üniversitelere yakışacak kaliteli akademisyenleri yetiştirmek içinde büyük bir gayret gösteriyoruz. Fakat bununla bağlantılı bir husus üniversitelerin bir bilim üretme mekanı olarak çok önemli. Bazı ülkelerde işte ABD’de yapılan bilimsel çalışmaları görüyoruz. Bu çalışmaları sadece ABD’de yaşayanlar yapmıyor. Dünyanın her tarafından oraya giden zeki insanlar, kabiliyetli, potansiyelli insanlar, gençler orada bilimsel çalışmalar faaliyetler için gayret gösteriyorlar. Kime yarıyor bu çalışmalar işte ABD’deki bilimsel kurumlara ve üniversitelere yarıyor. Aslında Türkiye bu anlamda da bir merkez. Gezdiğimiz üniversiteleri görüyoruz. Afrika’dan , Balkanlardan, Asya’dan Arap ülkelerinden Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden öğrenciler var. Orta Asya’dan var. Türkiye bu bilimsel anlamda kendisini geliştirdikçe üniversiteleri birere çekim merkezi, cazibe merkezi haline geldikçe dünyanın bölgemizin önemli beyinlerini, zekalarını, potansiyellerini burada toplama imkanına sahip olacağız. Bu hem ülkemiz için bir kazanç hem de döndüklerinde kendi ülkeleri için birere kazanç haline gelecekler” diye konuştu.
“809 bin TL’si de Trakya Kalkınma Ajansı tarafından finanse edildi”
Toplantıda konuşma yapan Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, “Ziraatbiyotek projemizin açılışı için buradayız. Namık Kemal Üniversitesi ile işbirliği içerisinde yaklaşık 2 buçuk yıl önce şu bina daha öncesinde bir okul idi. Buranın hem Naip halkımıza hem yöre halkına burada üretim yapan çiftçilerimize, fayda getirecek düşüncesiyle çıktığımız bu yolda, Ziraat Fakültesiyle beraber, 2 adet laboratuvar, 2 adet AR-GE merkezi 1 adet tıbbi merkez ve 2 tane de hem sulu hem de susuz tarım yapılabileceği sera yapılmıştır. Bunların yaklaşık maliyeti bina dahil, makine ekipman dahil yaklaşık 2.7 milyon TL iken, bunun inşaat altyapı maliyeti yaklaşık 1.7 milyon TL’si Üniversitemiz tarafından yaklaşık 809 bin TL’si de Trakya Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilmiştir. Bu proje sayesinde tarımsal ileri teknoloji araştırma laboratuvarları ile yörede yaygın tarım yapılan ve ihtiyaç duyulan fidelerin ve fidanların yapılması, ama bu fidanların hem Trakya’ya hem Tekirdağ’a hem de buraya özgü yerli ve milli fidanların olması. Ve yine de zaten yöremizde mevcut olan gelişmiş seracılığa katkı sağlamak amacıyla seracılık faaliyetlerinin yürütülmesi ve yine burada bulunan üreticilerimizin tarımla uğraşan çiftçilerimizin daha iyi, daha kaliteli üretim yapabilmesi için birer eğitim merkezimiz ve yine yöremizde bulunan çiftçilerimizin sık sık karşılaştığı sorunlar olan tıbbi ve bu üretim esnasında ziraat noktasında hastalıklar oluyor. Bu hastalıklara yerinde ve zamanında müdahale edilerek, üretim kaybının azaltılmasıyla ilgili AR-GE merkezimiz kurularak, çiftçilerimizin ekonomik olarak zayıflamasına engel olmak amacıyla AR-GE merkezleri kurulmuştur” dedi.
“Yerli ve milli tohumların fidanların üretilmesi noktasında bir üs olacaktır”
Şahin, “Yapılan bu çalışmalar sayesinde Naip başta olmak üzere etraftaki ve civardaki köylülerimiz, Tekirdağ’ımız, hatta Trakya’mızın tamamına hem eğitim anlamında hem de bahsettiğim bu hastalıkların ıslahı konusunda hem ARGE yaparak, Trakya’ya özgü, Tekirdağ’a özgü hatta Naip’in topraklarına özgü yerli ve milli tohumların fidanların üretilmesi noktasında bir üs olacaktır. Böylece amacımız, yerinde yerel kalkınmayı destekleyerek, kırsal kalkınmayı destekleyerek yöremizin ekonomik olarak kalkınması refahın artırılmasını sağlamak istiyoruz. Yine özellikle burada yaşayan gençlerimizin kentlere göç etmemesini burada bu genç kardeşlerimizin ve köylülerimizin daha ekonomik değeri yüksek üretimler yaparak, çiftçilik yaparak ve ziraatler yaparak ekonomiye ve Türkiye’ye katkı sağlamalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Yılda 1 milyon bitki üretimi amaçlanıyor”
Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Mümin Şahin ise, “Yerleşkemiz içerisinde iki tane de seramız bulunuyor. Kışın dahi çeşitli bitkilerin üretime hücresel boyutta moleküler klonlama yapılarak. Türkiye’de ilk defa oluşturulan bir laboratuvar. Yılda 1 milyon bitki üretimi amaçlanıyor amacına ulaştığında” dedi.
Daha sonra kurdele kesimi ile Süleymanpaşa Naip Mahallesi’nde Namık Kemal Üniversitesi ve Trakya Kalkınma Ajansının destekleri ile "Ziraatbiyotek" projesinin Tarımsal Biyoteknoloji Araştırma ve Üretim Tesisi’nin açılışı gerçekleştirildi.
Kaynak: İHA
“Dünyada gıda stratejik bir mesele haline geldi”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Dünyada gıda stratejik bir mesele haline geldi. Özellikle gıdanın genetiği ile oynanması halinde insana zarar verici biyolojik anlamada bir nesneye dönüşebileceğini görüyoruz müşahede ediyoruz. Hatta bir silaha dönüşebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu bakımdan bizim bu ziraat alanında temel gıdalarımızın tohumları, bunların genetiği anlamında yerli ve milli üretimlere ihtiyacımız var. Bu anlamda kurulan bu tesis bir başlangıç olarak düşünülmeli. Bunların sayısının artırılması lazım. Bu tür üretimlerin artırılması lazım. Bizim milletimizin yiyeceğini, içeceğini tamamen bu ülkede ve onun maddi ve manevi faydasın hizmet edecek şekilde planlamamız ve gerçekleştirmemiz lazım” dedi.
Akademisyen Üniversite tartışması
17 yıllık bir zaman içerisinde milli eğitime ayrılan bütçenin yüzde bin 600 arttığını da dile getiren Şentop, “Üniversite sayımız 2002’de 76 iken şuanda 207’ye yükseldi. Üniversitelerin bu anlamda sayılarının artması, şüphesiz tek başına bilimsel anlamda bir kalite yükselişini ifade etmiyor ama başlı başına önemli bir veri. Tabi bu konuda önce akademisyenler olsun sonra üniversiteler olsun yok üniversite açalım sonra akademisyen yetiştirelim tartışması var. Bu bir yumurtamı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan tartışması gibi bir şey bir yerden başlamak lazım. Doğrusu üniversite sayısını artırarak bu yola girdik. Şimdi o üniversitelere yakışacak kaliteli akademisyenleri yetiştirmek içinde büyük bir gayret gösteriyoruz. Fakat bununla bağlantılı bir husus üniversitelerin bir bilim üretme mekanı olarak çok önemli. Bazı ülkelerde işte ABD’de yapılan bilimsel çalışmaları görüyoruz. Bu çalışmaları sadece ABD’de yaşayanlar yapmıyor. Dünyanın her tarafından oraya giden zeki insanlar, kabiliyetli, potansiyelli insanlar, gençler orada bilimsel çalışmalar faaliyetler için gayret gösteriyorlar. Kime yarıyor bu çalışmalar işte ABD’deki bilimsel kurumlara ve üniversitelere yarıyor. Aslında Türkiye bu anlamda da bir merkez. Gezdiğimiz üniversiteleri görüyoruz. Afrika’dan , Balkanlardan, Asya’dan Arap ülkelerinden Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden öğrenciler var. Orta Asya’dan var. Türkiye bu bilimsel anlamda kendisini geliştirdikçe üniversiteleri birere çekim merkezi, cazibe merkezi haline geldikçe dünyanın bölgemizin önemli beyinlerini, zekalarını, potansiyellerini burada toplama imkanına sahip olacağız. Bu hem ülkemiz için bir kazanç hem de döndüklerinde kendi ülkeleri için birere kazanç haline gelecekler” diye konuştu.
“809 bin TL’si de Trakya Kalkınma Ajansı tarafından finanse edildi”
Toplantıda konuşma yapan Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, “Ziraatbiyotek projemizin açılışı için buradayız. Namık Kemal Üniversitesi ile işbirliği içerisinde yaklaşık 2 buçuk yıl önce şu bina daha öncesinde bir okul idi. Buranın hem Naip halkımıza hem yöre halkına burada üretim yapan çiftçilerimize, fayda getirecek düşüncesiyle çıktığımız bu yolda, Ziraat Fakültesiyle beraber, 2 adet laboratuvar, 2 adet AR-GE merkezi 1 adet tıbbi merkez ve 2 tane de hem sulu hem de susuz tarım yapılabileceği sera yapılmıştır. Bunların yaklaşık maliyeti bina dahil, makine ekipman dahil yaklaşık 2.7 milyon TL iken, bunun inşaat altyapı maliyeti yaklaşık 1.7 milyon TL’si Üniversitemiz tarafından yaklaşık 809 bin TL’si de Trakya Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilmiştir. Bu proje sayesinde tarımsal ileri teknoloji araştırma laboratuvarları ile yörede yaygın tarım yapılan ve ihtiyaç duyulan fidelerin ve fidanların yapılması, ama bu fidanların hem Trakya’ya hem Tekirdağ’a hem de buraya özgü yerli ve milli fidanların olması. Ve yine de zaten yöremizde mevcut olan gelişmiş seracılığa katkı sağlamak amacıyla seracılık faaliyetlerinin yürütülmesi ve yine burada bulunan üreticilerimizin tarımla uğraşan çiftçilerimizin daha iyi, daha kaliteli üretim yapabilmesi için birer eğitim merkezimiz ve yine yöremizde bulunan çiftçilerimizin sık sık karşılaştığı sorunlar olan tıbbi ve bu üretim esnasında ziraat noktasında hastalıklar oluyor. Bu hastalıklara yerinde ve zamanında müdahale edilerek, üretim kaybının azaltılmasıyla ilgili AR-GE merkezimiz kurularak, çiftçilerimizin ekonomik olarak zayıflamasına engel olmak amacıyla AR-GE merkezleri kurulmuştur” dedi.
“Yerli ve milli tohumların fidanların üretilmesi noktasında bir üs olacaktır”
Şahin, “Yapılan bu çalışmalar sayesinde Naip başta olmak üzere etraftaki ve civardaki köylülerimiz, Tekirdağ’ımız, hatta Trakya’mızın tamamına hem eğitim anlamında hem de bahsettiğim bu hastalıkların ıslahı konusunda hem ARGE yaparak, Trakya’ya özgü, Tekirdağ’a özgü hatta Naip’in topraklarına özgü yerli ve milli tohumların fidanların üretilmesi noktasında bir üs olacaktır. Böylece amacımız, yerinde yerel kalkınmayı destekleyerek, kırsal kalkınmayı destekleyerek yöremizin ekonomik olarak kalkınması refahın artırılmasını sağlamak istiyoruz. Yine özellikle burada yaşayan gençlerimizin kentlere göç etmemesini burada bu genç kardeşlerimizin ve köylülerimizin daha ekonomik değeri yüksek üretimler yaparak, çiftçilik yaparak ve ziraatler yaparak ekonomiye ve Türkiye’ye katkı sağlamalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Yılda 1 milyon bitki üretimi amaçlanıyor”
Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Mümin Şahin ise, “Yerleşkemiz içerisinde iki tane de seramız bulunuyor. Kışın dahi çeşitli bitkilerin üretime hücresel boyutta moleküler klonlama yapılarak. Türkiye’de ilk defa oluşturulan bir laboratuvar. Yılda 1 milyon bitki üretimi amaçlanıyor amacına ulaştığında” dedi.
Daha sonra kurdele kesimi ile Süleymanpaşa Naip Mahallesi’nde Namık Kemal Üniversitesi ve Trakya Kalkınma Ajansının destekleri ile "Ziraatbiyotek" projesinin Tarımsal Biyoteknoloji Araştırma ve Üretim Tesisi’nin açılışı gerçekleştirildi.