Bakan Gül Yargı Teşkilatı Toplantısı'nda Konuştu
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: (1) 'Muhakemenin aleniyeti ve yargılamanın kamusal niteliği, tüm toplumun taraflı veya tarafsız bir göz olarak sürece katılmasını beraberinde getiriyor. O yüzden 'Mahkemelerimiz doğru ve adil kararlar versin yeterlidir.' diyemiyoruz. Mahkemelerimiz doğru ve adil kararlar versin, doğru ve adil kararlar verdiğinde de milleti ikna etsin istiyoruz' 'Toplumun, basın yayın araçları üzerinden edindiği bilgilerle parçası haline geldiği yargısal süreçlerin amacına uygun, sağlıklı şekilde işlemesini de garanti etmek zorundayız' 'Politik tartışmaların dışında kalmak, bütün yargı mensuplarımız için ortak bir hassasiyet olmalıdır. Basınla ilişkilerde temel bir zorluk, yargı mensuplarının, esas olarak kararlarıyla konuşmaları gerçeğidir'
Gül, Antalya'da düzenlenen "Yargı Teşkilatı Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, adaletin yargı mensubunun vicdanına emanet olduğunu söyledi.
Doğru ve adil olan her kararın doğru ve adil olarak anlaşılmasının da gerektiğine işaret eden Gül, hakka ve hakikate dayanan her sözün, hak ve hakikat olarak görünmesi gerektiğini dile getirdi.
Güven veren adaletin bir boyutu da adına karar verilen milletle sağlam iletişimköprüleri kurmak olduğunu aktaran Gül, başkalarının ne dediğine kulakları kapatıp doğru olanı yapmanın, belki bireyselhayatta konforlu bir tercih olabileceğini ifade etti. Ancak yargı mensuplarının böyle lüksü ve ayrıcalığının olmadığını vurgulayan Gül, yargı ile millet arasındaki ilişkinin bir vekalet ilişkisi olduğunu, Anayasa'nın bu vekalet ilişkisini"Yargı yetkisi, Türk milleti adına, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır."hükmüyle belirgin hale getirdiğini kaydetti.
- "Yalanın panzehiri, sadece ama sadece hakikattir"
Yargı yetkisini millet adına kullanırken, milletin yargıya inancı ve desteğini korumanın da çok önemli olduğuna değinen Gül, şöyle konuştu:
"Muhakemenin aleniyeti ve yargılamanın kamusal niteliği, tüm toplumun taraflı veyatarafsız bir göz olarak sürece katılmasını beraberinde getiriyor.O yüzden, 'Mahkemelerimiz doğru ve adil kararlar versin yeterlidir.' diyemiyoruz.Mahkemelerimiz doğru ve adil kararlar versin, doğru ve adil kararlar verdiğine demilleti ikna etsin istiyoruz.Peki ne yapacağız? Ne yapmalıyız? Toplumun, basın yayın araçları üzerinden edindiği bilgilerle parçası haline geldiğiyargısal süreçlerin amacına uygun, sağlıklı şekilde işlemesini de garanti etmekzorundayız.Adil bir yargılamanın gerekleriyle toplumun bilgilendirilmesi ihtiyacı arasında makulbir denge kurmalıyız.Unutmayalım ki, enformasyon yoksa dezenformasyon kendisine varlık alanı bulur.Bilgi yoksa kuşku, onun tahtına kurulur.Yalanın panzehiri, sadece ama sadece hakikattir."
Yasal veya ahlaki olarak gizli tutulması gereken bilgileri, evreleri istisnatuttuklarını aktaran Gül, örneğin soruşturma evresinin kural olarak gizli olduğunu, hiçbir merak dürtüsünün bumahremiyetin çiğnenmesi için bir gerekçe oluşturmaması gerektiğini dile getirdi.
Gül soruşturma evresinin gizliliğinin, hem sürecin sıhhatli biçimde sürdürülüpsonuçlandırılması, hem de henüz suç şüphesi altında bulunan kişilerinlekelenmemesi adına çok mühim olduğunu belirterek, "Keza çocukların suç mağduru olduğu olaylarda, özel hayat ve aile meselelerinde,ticari sır ve şöhretin korunmasında, bu mahremiyet alanını dikkatle değerlendirmekgerekiyor.Yasal yükümlülüklerin yanı sıra ahlaki vecibeler de bunu zorunlu kılıyor.Bu sınırlar içinde, tolumun bilgi alma hakkına saygı duymak, söz ve kararlarınızınitibarını da sağlar.Adaletin varlığı kadar görünür, algılanır olmasına da hizmet eder.Toplum desteği en büyük meşruiyet kaynağı ise, bunu korumak, toplumdaki algı veinancı doğru bilgiler temelinde oluşturmak hepimizin ortak görevidir." ifadelerini kullandı.
Açık ve hızlı bir süreç yönetiminin her koşulda fayda sağlayacağını vurgulayan Gül, toplumun bilgilendirilmesinde yarar bulunan hususlarda bu süreç yönetimini mevcutmekanizmaları kullanarak yerine getirebileceklerini, bu mekanizmaların başında da önemli bir proje olarak hayata geçirdikleri adliyelerdekibasın sözcülüğünün geldiğini bildirdi.
Bu mekanizmanın işletilmesinin yargı mensuplarının bireysel olaraksosyal medya üzerinden yapacakları paylaşımlardan çok daha sağlıklı sonuçlardoğuracağını anlatan Gül, şunları kaydetti:
"Güncel yargılamalar hakkında, istisnaen de olsa, bazı yargı mensuplarımızın sosyalmedya üzerinden değerlendirme yapma tercihi, unutmayalım ki, bağımsızlık vetarafsızlık algısını olumsuz etkileyebilir.Bunun yerine, gerekiyorsa kurumsal açıklama ve bilgilendirmelerin tercih edilmesien doğrusu olacaktır.Keza politik tartışmaların dışında kalmak, bütün yargı mensuplarımız için ortak birhassasiyet olmalıdır.Basınla ilişkilerde temel bir zorluk, yargı mensuplarının, esas olarak kararlarıylakonuşmaları gerçeğidir.Aslında bu, bir zorluk olduğu kadar, bir kolaylık da sağlayabilir.
Madem kararlar, yargının en temel ifade aracıdır, öyleyse hedefimiz, bu ifade aracınıdoğru ve yeterli biçimde kullanmak olmalıdır."
(Sürecek)