15 Temmuz Gazisinin 'Dava' İsyanı
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde köprüdeki darbeci askerlerin silahından çıkan kurşunlarla ağır yaralanan ve 20'yi aşkın ameliyatla hayata tutunan gazi Levent Deveci hakkında, 'darbeye teşebbüs' suçundan ceza alan bir sanık avukatının şikayeti üzerine 'hakaret' davası açıldı Müşteki iken başka bir davada sanık konumuna düşen Levent Deveci:'Burada asıl mesele yargılanmak değil. Duruşmada söylediğim gerçeklerle davanın seyrini değiştirdiğim ve sanıkların ceza almasını sağladığım için sanıkların hedefi oldum''Duruşmada her şeyi olanca açıklığıyla anlattım. Köprüde sanıkların bütün hareketlerini gözlemlediğim için kamuflajlarının farklı olması gibi ayrıntıları anlattım. Orada, 'Biz havaya korkutma amacıyla ateş ettik' diyenlerin hepsinin yalan söylediğini, silahlarını bize doğrultmak suretiyle ateş ettiklerini ifade ettim''20 metre mesafeden ağzımdan vurulduktan sonra ameliyatım 20 saat sürdü. Boğazımdan 10 santimlik metal çıkardılar. 284 mermi parçası duruyor, çıkaramadılar. Yanağımda da 82 parça var. Şu ana kadar iki parça alınabildi enfeksiyon yaptığı için. 5 gün önce 20. ameliyatı oldum, daha 5 ameliyatım var'
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinin, FETÖ'nün darbe teşebbüsünde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yaşanan olaylarla ilgili 133'ü tutuklu 143 sanığın yargıladığı ve 12 Temmuz 2018'de, çoğunluğu er ve öğrenci olan 44 sanık hakkında beraat, 99 sanık hakkında ise "darbeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine yönelik karar alınan davanın müdahillerinden gazi Levent Deveci, hakkında "hakaret" suçundan açılan dava nedeniyle haziran ayında hakim karşısına çıkacak.
Sanık avukatlarından Meliha Mutlu'nun Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayet sonucunda hakkında dava açılan Deveci'nin yargılanacağı ilk duruşma, 13 Haziran'da Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılacak.
AA muhabirine açıklama yapan Deveci, yargılama aşamasında geçen yıl Silivri Cezaevi'ndeki büyük salonda yapılan her duruşmaya bizzat katıldığını ve müdahil olarak beyanda bulunduğunu, o gün gördüğü her şeyi bütün çıplaklığıyla anlattığını söyledi.
Kendisine "hakaret" davası açan, sanık subaylardan birinin avukatı Mutlu ile yaşadığı olaya değinen Deveci, şöyle konuştu:
"İfadeden sonra hakim yanına çağırdı beni, kürsüden inip yanına gittim. İnceledi, yaralarıma baktı. 'Bu öldürmeye teşebbüs' diye mırıldandı. 'Allah sana sabır ve kolaylıklar versin' dedi. İfademi bitirdim, yemek arası verildiğinde dışarı çıktım. Arbede vardı, sanık avukatı Meliha Mutlu ortalığı tahrik ediyordu. Daha önce de müdahillere bir şeyler söylüyormuş. Gazilere hakaret edince ben de araya girip, 'Yaptığınız şey terbiyesizlik, ahlaksızlıktır.' dedim. 'Siz de erkek misiniz' diye hakaret etti. Tartışmalar sürerken de oradan ayrıldım."
- "Mesele yargılanmam değil"
"Hakaret" suçundan hakkında açılan bir soruşturma nedeniyle ifade vermesi için polisler tarafından emniyete çağrıldığını ve polislere, "kimseye hakaret etmediğini" belirterek ifade vermeye gitmeyeceğini ilettiğini aktaran Deveci, "Bu olay aklıma gelmedi. Sonra ben İçişleri Bakanlığına söyledim. Bakanlığa bağlı bir avukat beni arayarak, 'Olayı reddedersin.' dedi. O arada, duruşma arasında tartıştığım avukat Meliha Mutlu'nun şikayeti üzerine hakkımda soruşturma açıldığını öğrendim. Avukatımla beraber Dudullu Karakolunda ifade verdim. Daha sonra da dava olarak karşıma çıktı." ifadesini kullandı.
Deveci, burada asıl meselenin yargılanmak olmadığını, duruşmada söylediği gerçeklerle davanın seyrini değiştirmesi ve sanıkların ceza almasını sağladığı için sanıkların hedefinde olduğunu anlatarak, duruşmada her şeyi olanca açıklığıyla anlattığını ifade etti.
Köprüde saat 11.00'den 17.00'ye çeyrek kalaya kadar darbecilerin bütün hareketlerini gözlemlediğini, kamuflajlarının farklı olması gibi ayrıntıları anlattığını dile getiren Deveci, şunları söyledi:
"Orada, 'Biz havaya korkutma amacıyla ateş ettik.' diyenlerin hepsinin yalan söylediğini, kimisinin ayakta sıra halinde tankın arkasından, diğerlerinin de onların önünde dizüstü atış pozisyonunda ve tankın oradaki cipin altına yatmış halde siper alarak, silahlarını bize doğrultmak suretiyle ateş ettiklerini ifade ettim. Ayrıca ben onlara bulunduğum gişe bölgesinden darbe yaptıklarını söylediğim zaman, içlerinden şapkasız olan ve ayakta duran binbaşının, 'Öldürün ...' dediği anda, kendisi de dahil orada görülen bütün askerlerin ateş ettiğini söyledim. O arada arkama dönüp vurulanları görünce, Allah-u Ekber diyerek üstlerine yürüdüğüm anda vurulduğumu aktardım."
- "Başımdan kan oluk gibi fışkırıyordu"
Deveci, köprüde o gün yaşadıklarını da anlatarak, 20 metre öteden atılan merminin ağzına girdiğini ve önce kafasından vurulduğunu düşündüğünü de belirterek, "Kalktım hemen, vurulan iki kişi vardı, birini ensesinden çekerek çıkarmaya çalıştım, 5-10 metre sürükledim. Kolumun dirsek kısmından ve başımdan kan oluk gibi fışkırıyordu. Yüzümden vuruldum diye düşündüm, ağzımdan vurulduğumu hala anlamadım." dedi.
Olaydan sonra Göztepe Hastanesine kaldırıldığını ve ameliyatının 20 saat sürdüğünü kaydeden Deveci, "Boğazımdan 10 santimlik metal çıkardılar. 284 mermi parçası duruyor boğazımda, çıkaramadılar. Yanağımda da 82 parça var. Şu ana kadar iki parça alınabildi enfeksiyon yaptığı için. 5 gün önce 20. ameliyatı oldum, daha 5 tane ameliyatım var. Yüzümün sol kısmında sinir hiç yok, dilimin sol bölümünde hiçbir sinir ve tat alma duyusu yok. Şu ana kadar çorbayla beslenebiliyorum, katı yiyecek yiyemiyorum." diye konuştu.
Gazi Levent Deveci, darbe teşebbüsü olduğunu televizyondan görünce Ümraniye'deki evinden uyuyan kızını öpüp eşinden helallik alarak ayrıldığını ve köprüye gittiğini söyleyerek, "Giderken, 'Geri dönenlerden olmayacağım, ben şehit olmaya gidiyorum.' dedim. Evden bu şekilde ayrıldım." ifadesini kullandı.