'Kültürlerarası Bir İletişim Aygıtı Olarak Radyo' Paneli

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu İletişim İhtisas Komitesi Üyesi Prof. Dr. Mehmet Murat Erdoğan: 'Dünyayı tanımak, iletişim kaynakları üzerinden olur. Radyonun bunda çok özel bir yeri var çünkü radyo uzunca süre egemenliğini sürdüren, hala nostaljik veya tutku olarak da varlığını sürdürebilen bir kaynak. Eğer iletişim kaynaklarını iyi kullanabilirseniz bu, toplumun bir arada yaşamasına, aynı zamanda kimliğini geliştirmesine de imkan sağlayabilir'

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu İletişim İhtisas Komitesi Üyesi Prof. Dr. Mehmet Murat Erdoğan, dünyayı tanımanın, iletişim kaynakları üzerinden olduğunu belirterek, "Radyonun bunda çok özel bir yeri var çünkü radyo uzunca süre egemenliğini sürdüren, hala nostaljik veya tutku olarak da varlığını sürdürebilen bir kaynak. Eğer iletişim kaynaklarını iyi kullanabilirseniz bu, toplumun bir arada yaşamasına, aynı zamanda kimliğini geliştirmesine de imkan sağlayabilir." dedi.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından Dünya Radyo Günü dolayısıyla yöneticiliğini TİAK Genel Müdürü, Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Dursun Güleryüz'ün yaptığı, "Kültürlerarası Bir İletişim Aygıtı Olarak Radyo" başlıklı bir panel düzenlendi.

Erdoğan, paneldeki konuşmasında, toplumların her geçen gün yoğun şekilde bir arada yaşamaya devam ettiğini ve toplumsal yapının her geçen gün karmaşıklaştığını dile getirerek, bir arada yaşama kültürünü geliştirmenin en önemli parçasının "iletişim" olduğunu söyledi.

Göç hareketlerinin yoğunlaşmasının, iletişimi daha da önemli kıldığına işaret eden Erdoğan, "Dünya nüfusunun artışına, dünyadaki hareketliliğe bakıldığında artık bu hareketliliğin daha da devam edeceğini biliyoruz. İletişim alanıyla ulaşım alanı birbiriyle paralel gidiyor. Hem ulaşım imkanları çoğaldı, başka toplumlara, başka kültürlere daha rahat ulaşabiliyorsunuz hem de iletişim üzerinden dünyanın başka yerlerini görebiliyorsunuz." diye konuştu.

Erdoğan, dünyayı tanımanın iletişim kaynakları üzerinden olduğunu belirterek, "Radyonun bunda çok özel bir yeri var çünkü radyo uzunca süre egemenliğini sürdüren, hala nostaljik veya tutku olarak da varlığını sürdürebilen bir kaynak. Eğer iletişim kaynaklarını iyi kullanabilirseniz bu, toplumun bir arada yaşamasına, aynı zamanda kimliğini geliştirmesine de imkan sağlayabilir." dedi.

Türkiye'de yaşayan Arapların kendi aralarındaki iletişimin saygıya değer olduğunun altını çizen Erdoğan, "Nasıl Almanya'daki, Fransa'daki Türklerin kendi arasındaki iletişimini önemsiyoruz, doğal olarak bizimle birlikte yaşayan başka kültürlerin kendi iletişim araçlarını geliştirmelerine saygı göstermeli, ayrıca onları teşvik etmeliyiz. Farklılık dünyayı bir yere götürüyor ve o farklılıkları kabullenmenin en önemli yollarından birisi iletişim kanallarına açık olmanız ve onları geliştirebilmeniz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'de günde 4,5 saatten fazla televizyon izleniyor"

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Vekili Esat Çıplak da panelin açılışındaki konuşmasında, köyde tek radyo evlerinde olduğu için köydeki herkesin evlerine geldiğini anlatırken, daha sonra radyonun köydeki, dünyadan haber alınabilen tek iletişim aracı olduğunu anladığını dile getirdi.

Artık teknoloji sayesinde her bilgiye kolayca ulaşılabildiğini kaydeden Çıplak, öğrencilere geçmişe, ülkenin değerlerine ve kültürüne bakmalarını tavsiye etti.

Çıplak, öğrencilere "Siz, geçmişi, geleceğe kolay intikal ettirebilecek insanlarsınız. Yabancı dil, insan ilişkileri, sosyal ilişkiler, kültürel ilişkiler sizin çok kolay başaracağınız şeyler. Hiçbir zaman yılmadan, mücadeleyi bırakmadan başaracaksınız. Kendinizi 'Olmuyor' diye umutsuzluğa kaptırmayın, gelecek sizlerin ama geçmişle bağları koparmadan geleceği oluşturabiliriz." şeklinde seslendi.

Çıplak, soruları yanıtlarken, Türkiye'de günde 4,5 saatten fazla televizyon izlendiğini kaydederek, "Televizyon izlenme alışkanlıkları azaldı görünüyor, ama sosyal medya, cep telefonu üzerinden televizyon izleme de söz konusu." dedi.

- Radyonun kullanımları

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. İsmail Arda Odabaşı ise radyonun tarihçesine ilişkin bilgi verirken, 2. Dünya Savaşı'nın aynı zamanda "radyolar savaşı" olduğunu, taraf devletlerin radyoyu etkin şekilde kullandığını anlattı.

Odabaşı, televizyonun radyoyu ortadan kaldırmadığını dile getirerek, "Bugün de internet bazlı yeni medyanın ortaya çıkışı da konvansiyonel, geleneksel medyaları ortadan kaldırmış değil. Televizyon, radyoya önemli bir darbe vurdu ama bu, ölümcül bir darbe değildi. Radyonun bir takım özellikleri, yeni gelişmelere uyarlanmasını sağlıyor." dedi.

Radyonun olumlu ve olumsuz kullanımlarının tarihte sayısız örneği olduğunu kaydeden Odabaşı, şunları söyledi:

"Hoşgörü için kullanılabileceği gibi tahammülsüzlük, toplum içerisindeki değişik kesimler arasında çatışma yaratmak, provokasyon ve savaş amaçlı da kullanılabilir. Barışa da hizmet edebilir savaşa da hizmet edebilir. Radyolar, belirli toplumsal ve tarihsel koşullarda, belirli sahiplik yapıları içerisinde belirlenir ve o koşullar içerisinde o konjonktüre göre hareket ederler. Kitle iletişim araçlarına ve radyoya da düşen bir takım görevlerden bahsedebiliriz ama sadece radyo ile hoşgörünün, toleransın, barışın sağlanabileceğini ummak da biraz safdillik olur. Dolayısıyla koşullu bir işlevden söz edebiliriz. Radyonun tarihi bize, radyonun kültürler arası bir iletişim aracı, diyaloğu, hoşgörüyü, barışı artırıcı bir araç olarak kullanılabileceğini gösterdiği gibi tam tersini de gösterebiliyor."

Kaynak: AA