ANALİZ - Ticaret Savaşları Sona Mı Eriyor?

Çin ile ABD arasında yaklaşık iki yıldır devam eden ve küresel ekonomiyi de olumsuz etkileyen ticaret savaşı iki ülke arasında gerçekleşen birinci faz ticaret anlaşması sonucunda farklı bir mecraya girdi Çin ile ABD arasında gerçekleşen anlaşmanın kısa vadede gerilimi azaltıcı bir etki yapacağı konusunda pek çok uzman hemfikir. Ancak iki ülke arasındaki tüm sorunların geride bırakıldığını kimse düşünmüyor Birinci faz ticaret anlaşması, ABD'nin Çin'in devlete ait firmalara verdiği sübvansiyonları kaldırmasını talep etmesi de dahil olmak üzere tartışmalı sorunları çözemedi Gelecek görüşmelerde ele alınacak dijital ticaret, veri yerelleştirme, sınır ötesi veri akışları ve siber saldırılar her iki ülkenin de geri adım atmak istemeyeceği pek çok nokta barındırıyor

İSTANBUL -ELİF NUROĞLU- Çin ile ABD arasında yaklaşık iki yıldır süren ticaret savaşı iki ülke arasında gerçekleşen birinci faz ticaret anlaşması sonucunda farklı bir mecraya girdi. ABD Başkanı Donald Trump, Çin'e karşı 15 Aralık 2019’da yürürlüğe girecek olan tarifeleri durduran birinci faz ticaret anlaşmasına onay verdi. Trump bu onayı Çin'in ABD’den önümüzdeki yıllardan daha fazla tarım ürünü satın alması sözü karşılığında verdi.

Anlaşmanın detaylarına göre, Çin 2020 yılında 50 milyar dolar tutarında ABD tarım ürünü satın almayı taahhüt etti. ABD de bunun karşılığında 15 Aralık 2019’da 156 milyar dolar tutarında Çin malı için yürürlüğe girecek olan tarifelerden vazgeçti. ABD Ticaret Temsilciliği yaptığı açıklamada, 120 milyar dolarlık Çin ürününe yönelik verginin yüzde 7,5'e düşürüldüğünü, 250 milyar dolarlık Çin ürünü üzerindeki yüzde 25 verginin ise olduğu şekilde korunduğunu bildirdi.

13 Aralık 2019’da açıklanan ve ABD ile Çin arasında bir ticaret anlaşmasına varıldığını duyuran haberlerden sonra, uluslararası piyasalarda hisse senetleri rekor seviyelere yükseldi. Çin’e karşı 15 Aralık’ta devreye girecek olan tarifeleri önleyen bir anlaşma haberi piyasalarda küresel belirsizliklerin azaldığı şeklinde yorumlandı. Finansal analistler, bu anlaşmanın piyasalarda risk iştahını artırmasını bekliyor. Avrupa'da hisse senetleri ve ABD endeks vadeli kontratları yükseldi, bu durum ABD ile Çin arasında gerçekleşen birinci faz ticaret anlaşmasının küresel risklerden birini hafifleteceği beklentisini oluşturdu.

- ABD-Çin ticaret savaşı nasıl başlamıştı?

2018 yılı Mart ayında ABD’de Çin’e karşı yürütülen soruşturma; Çin’de yabancı sermayeye kısıtlamalar getirildiği, bu ülkede yatırım yapan ABD’li firmalara teknoloji transferi konusunda baskı uygulandığı ve pazar serbestliğinin yabancı firmalar aleyhine bozulduğunu tespit etmişti. Ayrıca bu soruşturma sonuçları, Çin hükümetinin yüksek teknoloji firmalarının satın alınması konusunda stratejik bir yol izlediğini ve ABD bilgisayar ağlarından teknik bilgileri çaldığını iddia etmişti.

Beyaz Saray bu delilleri kullanarak, ABD’nin Çin’e karşı en fazla ticaret açığı verdiği çelik ve alüminyuma 23 Mart 2018 itibarıyla 60 milyar dolar değerinde tarife uygulamaya başladı. Çin de buna misilleme olarak 3 milyar dolar değerindeki 128 farklı ürünü kapsayan ABD malına tarife uygulayacağını açıkladı. Yaklaşık 21 ay önce bu şekilde başlayan tarifeler ve misillemeler dönemi, ABD tarafından toplam değeri 200 milyar dolar olan Çin menşeli ürüne 24 Eylül 2018 tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla getirilen yüzde 10 gümrük vergisi ile devam etti. Aynı gün bu tarifelere Çin 60 milyar dolarlık bir misilleme yaptı.

Ancak, Donald Trump'ın kendi ülkesinin Çin’e karşı ticaret açığını azaltmak amacıyla başlattığı ticaret savaşı, ABD’nin Çin ile ticaret açığını düşürmek yerine artırdı. ABD'nin Çin'e karşı verdiği ticaret açığı 2017 yılında 375 milyar dolar iken, 2018 yılında 420 milyar dolar oldu.

Dünyanın iki büyük ekonomisi arasında başlayan ve üçüncü ülkeleri de etkileyen ticaret savaşları küresel ticareti, beklentileri ve iş yapma kolaylığını olumsuz yönde etkiledi. Uluslararası ticarete ket vuran tarifeler dönemi küresel büyüme tahminlerinde de kendisini gösterdi. Uluslararası Para Fonu (IMF) 2019 ve 2020 için küresel büyüme tahminlerini küresel ticaretteki olumsuzluklar yüzünden yüzde 0,1 aşağı çekti. Dünya Ticaret Örgütü 2019 yılı için küresel ticaret büyüme beklentisini yüzde 2,6'dan yüzde 1,2'ye, 2020 yılı için de yüzde 3'ten yüzde 2,7'ye düşürdü.

- ABD ile Çin’in karşılıklı beklentileri

ABD ve Çin arasında yaklaşık iki yıldır yaşanan gerginliğin azalması ve bir anlaşmaya varılması sonucunda ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer, anlaşmayı takip eden iki yıl içinde ABD'nin Çin'e ihracatının yaklaşık iki katına çıkmasını beklediklerini ifade etti. Böylece ABD’nin 2018 yılında Çin’e karşı başlattığı ticaret savaşının bir sebebi olarak öne sürülen yüksek ticaret açığı sorunu bir nebze olsun aşılmış olacak.

ABD ile Çin arasında varılan anlaşmaya göre Çin ABD'den tarım, sanayi ve enerji ürünleri alımlarını yaklaşık 200 milyar dolar seviyesine yükseltecek. Bunun karşılığında ABD, Çin menşeli ürünlere uyguladığı gümrük vergisi oranlarını düşürecek. Bunlara ek olarak Çin, ABD'nin fikri mülkiyet haklarını daha iyi koruma sözü veriyor ve bundan böyle ABD teknolojisinin Çin şirketlerine zorla transferinin yapılmayacağını taahhüt ediyor. Çin finansal hizmetler pazarını ABD şirketlerine açma ve Yuan üzerindeki manipülasyonu önleme konusunda da birtakım sözler vermiş durumda.

Tarafların bu anlaşmaya halel getirecek durumlardan hassasiyetle sakındığı göze çarpıyor. Örneğin, Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC), İran'daki Güney Pars doğalgaz sahasındaki yatırımlarını askıya aldı, buna sebep olarak Çin ile ABD’nin yürüttüğü ticaret müzakereleri sırasında iki ülke arasındaki gerilimi artırmamak amacının güdüldüğü söyleniyor. Hem ABD hem de Çin tarafından ortamı yumuşatan ve gerilime sebep olmayan açıklamalar yapılması, yaklaşık iki yıl süren ticaret geriliminin azalması konusunda her iki tarafın da çok istekli olduğunu gösteriyor.

- Anlaşma uzun vadeli bir ateşkes sayılır mı?

Çin ile ABD arasında gerçekleşen anlaşmanın kısa vadede gerilimi azaltıcı bir etki yapacağı konusunda pek çok uzman hemfikir. Ancak iki ülke arasındaki tüm sorunların geride bırakıldığını kimse düşünmüyor. Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings de bu kanaati taşıyor. 15 Aralık’ta Çin’in ABD pazarına girerken ödemek zorunda kalacağı tarifelerin bir kısmı indirildi, bir kısmı ise askıda. Ayrıca, anlaşmanın diğer aşamaları için taraflar hâlâ masada ve diğer fazlarda ikili ilişkiyi gerecek pek çok mevzu bulunuyor. İlerleyen süreçte görüşülecek konularda Çin ile ABD’nin anlaşamama ihtimalinin de göz önünde tutulması gerekiyor. Özellikle teknolojik üstünlük konusunda iki tarafın da derinden sürdürdüğü bir mücadele mevcut ve bu konuda ne ABD ne de Çin kolayca geri adım atacağa benziyor.

ABD Ticaret Temsilcisi Lighthizer birinci faz ticaret anlaşmasının iki ülke için önemli bir adım olduğunu söylerken, birçok büyük sorunun hâlâ çözülmediğini ve gelecek müzakerelerde ele alınacağını belirtiyor. Birinci faz ticaret anlaşması, ABD'nin Çin'in devlete ait firmalara verdiği sübvansiyonları kaldırmasını talep etmesi de dahil olmak üzere tartışmalı sorunları çözemedi. Gelecek görüşmelerde ele alınacak dijital ticaret, veri yerelleştirme, sınır ötesi veri akışları ve siber saldırılar her iki ülkenin de geri adım atmak istemeyeceği pek çok nokta barındırıyor. Diğer yandan hem Çin hem de ABD tarafından anlaşmanın titizlikle uygulanacağı ve ilerleyeceğine dair sinyaller gelmeye devam ediyor. Bugün yaptığı açıklamaya göre Çin, 1 Ocak 2020’den itibaren dondurulmuş domuz eti, ilaçlar ve bazı yüksek teknoloji bileşenleri için ithalat tarifelerini keseceğini duyurdu.

Genel olarak değerlendirecek olursak hem küresel ticaret hem de piyasaların 2020 yılına iyimser bir giriş yapmasını sağlayacak bir kısmî ticaret anlaşması ile karşı karşıyayız. ABD ile Çin arasındaki tüm sorunların çözülmediği ve asıl sorunların sebebi mevzuların hâlâ masada olduğu akıllarda tutularak değerlendirilmesi gereken, ancak her şeye rağmen, on sekiz aydır devam edegelen gerginliği yumuşatan olumlu bir adım olan bu anlaşmanın kısa vadede küresel ticarette olumlu bir hava estirmesi beklenebilir. Fakat uzun vadeli etkileri konuşmak için anlaşmanın diğer fazlarının nasıl sonuçlanacağı çok önemli.

[Türk-Alman Üniversitesi’nde İktisat Bölümü öğretim üyesi olan Doç. Dr. Elif Nuroğlu, uluslararası iktisat, yerçekimi modeli, ampirik uluslararası ticaret, ekonometrik modellemeler, ampirik makroekonomi, yapay sinir ağları ve fuzzy yaklaşımlar alanlarında çalışmaktadır]
Kaynak: AA