Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Kavlak Açıklaması 'MESS'in Teklifi Bizi Hayal Kırıklığına Uğrattı'
'Teklif edilen zam yüzde 6. Bunun dışında, 'ikramiyeyi sene sonunda verelim, işçi çocuklarına staj yaptırmayalım, sözleşmeyi üç yıllık yapalım, esnek çalışalım, şunu kaldıralım, bunu bitirelim' talepleri var' 'Biz dar günde elimizi taşın altına koyduk. Kara gün dostu olduğumuzu gösterdik. Şimdi sıra işverenlerimizde. Şimdi onlar üzerlerine düşeni yapmalı, ellerini taşın altına koymalı'
ÖZCAN YILDIRIM - Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde gelen teklifle ilgili hayal kırıklığı yaşadıklarını belirterek, "Biz dar günde elimizi taşın altına koyduk. Kara gün dostu olduğumuzu gösterdik. Şimdi sıra işverenlerimizde. Şimdi onlar üzerlerine düşeni yapmalı, ellerini taşın altına koymalı." değerlendirmesinde bulundu.
Arçelik, Bosch, Ford Otosan, Mercedes, Renault, Siemens, Tofaş ve TürkTraktör'ün de aralarında olduğu 186 iş yerindeki yaklaşık 130 bin çalışanı ilgilendiren MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi'nde, tarafların 60 gün içerisinde anlaşamaması üzerine süreç arabuluculuk aşamasına geldi.
İşçi tarafı olarak Türk Metal Sendikası, işverenler adına da MESS, bugün saat 14.00'te arabulucu vesilesiyle tekrar bir araya gelecek.
- "Ne yazık ki elimiz yine havada kaldı"
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, süreçle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, en iyi sözleşmenin her zaman masada biten sözleşme olduğunu ifade ederek, amaçlarının masada uzlaşmak olduğunu söyledi.
MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi'nde işverenin kendilerine enflasyon oranında zam başta olmak üzere taleplerinin çok uzağında tekliflerde bulunması üzerine masadan kalktıklarını anlatan Kavlak, şöyle konuştu:
"Teklif edilen zam yüzde 6. Bunun dışında, 'ikramiyeyi sene sonunda verelim, işçi çocuklarına staj yaptırmayalım, sözleşmeyi üç yıllık yapalım, esnek çalışalım, şunu kaldıralım, bunu bitirelim' talepleri var. Bu talepler bizi hayal kırıklığına uğrattı. Biz Türkiye'nin gerçek rakamlarını, çarşının, pazarın, sokağın gerçeğini biliyoruz. Masaya bütün iyi niyetimizle ve bu iki gerçeği bilerek oturmuştuk. İşin doğası gereği pazarlığa açık, uzlaşmacı, kendimizi düşündüğümüz kadar ülke gerçeklerini de düşünerek elimizi uzattık. Ne yazık ki elimiz yine havada kaldı."
- "Emeğimiz bizim için her şeyden değerli"
Kavlak, karda kışta eylem yapma meraklısı olmadıklarını, işçinin alın terinin karşılığının verilmesini ve iş barışının sağlanmasını istediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Biz dar günde elimizi taşın altına koyduk. Kara gün dostu olduğumuzu gösterdik. Şimdi sıra işverenlerimizde. Şimdi onlar üzerlerine düşeni yapmalı, ellerini taşın altına koymalı. Bu gerçekleşmezse uyarı eylemlerimiz artarak sürecek. Bizim grevimizi yine erteleyebilirler, bizi Yüksek Hakem Kuruluna götürebilirler, sefalet ücretine tabi tutabilirler ama bilsinler ki bizi çalıştıramazlar. Bizden verim alamazlar."
Türk Metal Sendikası ile MESS arasındaki hukukun yarım asrı geçtiğine, iki sendikanın birbirini "sosyal ortak" olarak nitelediğine dikkati çeken Kavlak, şunları kaydetti:
"MESS ile aramızda bir güven köprüsü oluştu. Ülkemizde yaşanan son ekonomik gelişmelere, krizlere, piyasa baskısına rağmen MESS üyelerinin işçi çıkarmaması bizim için önemlidir, değerlidir. Ama bizim için her şeyden daha değerli olan, emeğimizdir, alın terimizdir. Yıllarca mücadele vererek kazandığımız haklarımızdır. Kazanılmış haklarımıza yönelik bu girişimler, bizim tarafımızdan iyi karşılanmaz, sosyal ortaklığa yakışmaz, yıllarca uğraşarak inşa ettiğimiz güven duygusunu zedeler."
Kaynak: AA
Arçelik, Bosch, Ford Otosan, Mercedes, Renault, Siemens, Tofaş ve TürkTraktör'ün de aralarında olduğu 186 iş yerindeki yaklaşık 130 bin çalışanı ilgilendiren MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi'nde, tarafların 60 gün içerisinde anlaşamaması üzerine süreç arabuluculuk aşamasına geldi.
İşçi tarafı olarak Türk Metal Sendikası, işverenler adına da MESS, bugün saat 14.00'te arabulucu vesilesiyle tekrar bir araya gelecek.
- "Ne yazık ki elimiz yine havada kaldı"
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, süreçle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, en iyi sözleşmenin her zaman masada biten sözleşme olduğunu ifade ederek, amaçlarının masada uzlaşmak olduğunu söyledi.
MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi'nde işverenin kendilerine enflasyon oranında zam başta olmak üzere taleplerinin çok uzağında tekliflerde bulunması üzerine masadan kalktıklarını anlatan Kavlak, şöyle konuştu:
"Teklif edilen zam yüzde 6. Bunun dışında, 'ikramiyeyi sene sonunda verelim, işçi çocuklarına staj yaptırmayalım, sözleşmeyi üç yıllık yapalım, esnek çalışalım, şunu kaldıralım, bunu bitirelim' talepleri var. Bu talepler bizi hayal kırıklığına uğrattı. Biz Türkiye'nin gerçek rakamlarını, çarşının, pazarın, sokağın gerçeğini biliyoruz. Masaya bütün iyi niyetimizle ve bu iki gerçeği bilerek oturmuştuk. İşin doğası gereği pazarlığa açık, uzlaşmacı, kendimizi düşündüğümüz kadar ülke gerçeklerini de düşünerek elimizi uzattık. Ne yazık ki elimiz yine havada kaldı."
- "Emeğimiz bizim için her şeyden değerli"
Kavlak, karda kışta eylem yapma meraklısı olmadıklarını, işçinin alın terinin karşılığının verilmesini ve iş barışının sağlanmasını istediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Biz dar günde elimizi taşın altına koyduk. Kara gün dostu olduğumuzu gösterdik. Şimdi sıra işverenlerimizde. Şimdi onlar üzerlerine düşeni yapmalı, ellerini taşın altına koymalı. Bu gerçekleşmezse uyarı eylemlerimiz artarak sürecek. Bizim grevimizi yine erteleyebilirler, bizi Yüksek Hakem Kuruluna götürebilirler, sefalet ücretine tabi tutabilirler ama bilsinler ki bizi çalıştıramazlar. Bizden verim alamazlar."
Türk Metal Sendikası ile MESS arasındaki hukukun yarım asrı geçtiğine, iki sendikanın birbirini "sosyal ortak" olarak nitelediğine dikkati çeken Kavlak, şunları kaydetti:
"MESS ile aramızda bir güven köprüsü oluştu. Ülkemizde yaşanan son ekonomik gelişmelere, krizlere, piyasa baskısına rağmen MESS üyelerinin işçi çıkarmaması bizim için önemlidir, değerlidir. Ama bizim için her şeyden daha değerli olan, emeğimizdir, alın terimizdir. Yıllarca mücadele vererek kazandığımız haklarımızdır. Kazanılmış haklarımıza yönelik bu girişimler, bizim tarafımızdan iyi karşılanmaz, sosyal ortaklığa yakışmaz, yıllarca uğraşarak inşa ettiğimiz güven duygusunu zedeler."