Yönetmen Mesut Uçakan, 'İletişim Buluşmaları'na Konuk Oldu Açıklaması
'İnsan dışta mücadele verir ama asıl önemli olan kendi içinizde o aşkı ve hakikat sancısını yakalamanızdır' 'Filmlerimin kimlerde nasıl bir hidayete yol açtığını bizzat yaşadığım ve gördüğüm için bu sevdanın peşindeyim'.
Yönetmen Mesut Uçakan, "İnsan dışta mücadele verir ama asıl önemli olan kendi içinizde o aşkı ve hakikat sancısını yakalamanızdır." dedi.
İletişim Platformu Derneğinin "İletişim Buluşmaları"na konuk olan Uçakan, "Türk Sinemasında İdeoloji" başlıklı konuşma yaptı.
Kültür ve sanat çalışmalarının ruh, idealizm ve gönülle ilgili olduğunu ifade eden Uçakan, gönlü dönüştürmeden toplumu da olumlu yönde dönüştürmenin mümkün olmadığını söyledi.
Sinema, kültür ve sanat alanlarında yapılan çalışmalarda da niyetin çok önemli olduğunu vurgulayan Uçakan, "İnsan dışta mücadele verir ama asıl önemli olan kendi içinizde o aşkı ve hakikat sancısını yakalamanızdır. Rabbimin bir anlık da olsa rahmet nazarına mazhar olacak eylemleri kendi içinizde biriktirmektir." şeklinde konuştu.
Gençlik yıllarında yaşadıkları sıkıntılarla, yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği filmlerde çektiği zorlukları anlatan Uçakan, kültürel gayret ve çabaların zamanla farklı alanlara yöneldiğini kaydetti.
Uçakan, son yıllarda topluma yol gösteren kültür ve sanat adamlarının sayısının giderek azaldığını, halen 40 yıl önceki kahramanların anlatıldığını ve örnek alındığını söyledi.
Necip Fazıl Kısakürek'in hesap kitap adamı olmadığını, ince hesaplar yaparak çıkar peşinde koşmadığını anlatan Uçakan, "Bugün kahramanlığımızı kaybettik çünkü hesap kitap adamı olduk." diye konuştu.
Para biriktirmesini ve geleceği için yatırım yapmasını tavsiye edenlere "Benim karnım doysun yeter, ben inancımı haykıracağım." dediğini aktaran Uçakan, okul ve iş kaygısında kaybolanların Allah rızası için önemli işler yapma imkanı bulamayacağını vurguladı.
- "Mustafa Akkad büyük dualar aldı"
Mustafa Akkad'ın sinema hayatına ve en çok tanındığı "Çağrı" filmine ilişkin bir soru üzerine Uçakan, "Akkad'ın bizimle kıyas kabul etmeyecek çapta büyük dualar aldığını o yaptığı filmin onu cennete götüreceğine inanıyorum. Sinemacı olarak çok kritik bir konuyu bu kadar mükemmel ve doğal anlatabilmesi ayrı bir başarı." ifadesini kullandı.
Filmlerinin en büyük sermayesinin dualar olduğunun altını çizen Uçakan, "Her konuşmamda dua dilenirim. 'İnancını doğru idrak eden, doğru tatbik eden ve inandıklarını filme dökme imkanını bulan kullarından eyle.' diye dua edin derim. Dua çok önemli." diye konuştu.
Akkad'ın İstanbul'un fethiyle ilgili film çekme projesi için ihtiyaç duyduğu 100 milyon dolarlık bütçeyi çıkarabilecek ekonomik gücü bulamadığını belirten Uçakan, uluslararası projeler ortaya koymak için ayrılan bütçelerin de yeterli olması gerektiğini söyledi.
İzleyiciyle buluşmayı bekleyen "Suveyda" adlı son filminde 11 yaşında Hadim'in hafız olma çabalarını ve Anadolu'nun bir köyünde 1930 ve 1940'lı yıllarda yaşananları ele aldığını anımsatan Uçakan, 40 yıl sonra dahi film çekerken yaşadıkları zorluklara rağmen bu çabayı ve niyeti muhafaza ettiklerini dile getirdi.
Uçakan, "Her yaptığım filmin kitlelerde nasıl etki yaptığını bizzat gözlemliyorum. '500 film çeksem de birinin zihninde Allah rızasına İslam'a yönelik müspet bir cümle kurdurabilsem bana yeter.' diyorum. Filmlerimin kimlerde nasıl bir hidayete yol açtığını bizzat yaşadığım ve gördüğüm için bu sevdanın peşindeyim." diye konuştu.
Konuşmanın ardından İletişim Platformu Başkanı Ali Artmaz, ünlü yönetmene teşekkür plaketi takdim etti. Daha sonra Mesut Uçakan, katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Kaynak: AA
İletişim Platformu Derneğinin "İletişim Buluşmaları"na konuk olan Uçakan, "Türk Sinemasında İdeoloji" başlıklı konuşma yaptı.
Kültür ve sanat çalışmalarının ruh, idealizm ve gönülle ilgili olduğunu ifade eden Uçakan, gönlü dönüştürmeden toplumu da olumlu yönde dönüştürmenin mümkün olmadığını söyledi.
Sinema, kültür ve sanat alanlarında yapılan çalışmalarda da niyetin çok önemli olduğunu vurgulayan Uçakan, "İnsan dışta mücadele verir ama asıl önemli olan kendi içinizde o aşkı ve hakikat sancısını yakalamanızdır. Rabbimin bir anlık da olsa rahmet nazarına mazhar olacak eylemleri kendi içinizde biriktirmektir." şeklinde konuştu.
Gençlik yıllarında yaşadıkları sıkıntılarla, yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği filmlerde çektiği zorlukları anlatan Uçakan, kültürel gayret ve çabaların zamanla farklı alanlara yöneldiğini kaydetti.
Uçakan, son yıllarda topluma yol gösteren kültür ve sanat adamlarının sayısının giderek azaldığını, halen 40 yıl önceki kahramanların anlatıldığını ve örnek alındığını söyledi.
Necip Fazıl Kısakürek'in hesap kitap adamı olmadığını, ince hesaplar yaparak çıkar peşinde koşmadığını anlatan Uçakan, "Bugün kahramanlığımızı kaybettik çünkü hesap kitap adamı olduk." diye konuştu.
Para biriktirmesini ve geleceği için yatırım yapmasını tavsiye edenlere "Benim karnım doysun yeter, ben inancımı haykıracağım." dediğini aktaran Uçakan, okul ve iş kaygısında kaybolanların Allah rızası için önemli işler yapma imkanı bulamayacağını vurguladı.
- "Mustafa Akkad büyük dualar aldı"
Mustafa Akkad'ın sinema hayatına ve en çok tanındığı "Çağrı" filmine ilişkin bir soru üzerine Uçakan, "Akkad'ın bizimle kıyas kabul etmeyecek çapta büyük dualar aldığını o yaptığı filmin onu cennete götüreceğine inanıyorum. Sinemacı olarak çok kritik bir konuyu bu kadar mükemmel ve doğal anlatabilmesi ayrı bir başarı." ifadesini kullandı.
Filmlerinin en büyük sermayesinin dualar olduğunun altını çizen Uçakan, "Her konuşmamda dua dilenirim. 'İnancını doğru idrak eden, doğru tatbik eden ve inandıklarını filme dökme imkanını bulan kullarından eyle.' diye dua edin derim. Dua çok önemli." diye konuştu.
Akkad'ın İstanbul'un fethiyle ilgili film çekme projesi için ihtiyaç duyduğu 100 milyon dolarlık bütçeyi çıkarabilecek ekonomik gücü bulamadığını belirten Uçakan, uluslararası projeler ortaya koymak için ayrılan bütçelerin de yeterli olması gerektiğini söyledi.
İzleyiciyle buluşmayı bekleyen "Suveyda" adlı son filminde 11 yaşında Hadim'in hafız olma çabalarını ve Anadolu'nun bir köyünde 1930 ve 1940'lı yıllarda yaşananları ele aldığını anımsatan Uçakan, 40 yıl sonra dahi film çekerken yaşadıkları zorluklara rağmen bu çabayı ve niyeti muhafaza ettiklerini dile getirdi.
Uçakan, "Her yaptığım filmin kitlelerde nasıl etki yaptığını bizzat gözlemliyorum. '500 film çeksem de birinin zihninde Allah rızasına İslam'a yönelik müspet bir cümle kurdurabilsem bana yeter.' diyorum. Filmlerimin kimlerde nasıl bir hidayete yol açtığını bizzat yaşadığım ve gördüğüm için bu sevdanın peşindeyim." diye konuştu.
Konuşmanın ardından İletişim Platformu Başkanı Ali Artmaz, ünlü yönetmene teşekkür plaketi takdim etti. Daha sonra Mesut Uçakan, katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.