Böbrek Dede'den Obezite Uyarısı
Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türk Böbrek Vakfı arasında imzalanan protokol sonrasında okullarda “aşırı tuz ve şeker tüketiminin zararları ile sağlıklı bir yaşam için beslenme ve hayat tarzı önerileri” konusunda ilk ve orta dereceli okullarda eğitimler verilecek.
İl Milli Eğitim Müdürlüğünde düzenlenen protokol imza töreniyle birlikte Balıkesir’de eğiticiler eğitimine katılan öğretmenlere sertifikaları verildi.
Sertifika töreninde konuşan Böbrek Dede Timur Erk, gelecek nesillerin sağlıklı yetişmesinin önemine değindi. Çocuk ve gençlerin önündeki en büyük tehlikenin obezite olduğunu söyleyen Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Türk halkının beslenme alışkanlıklarının getirilmesi ile bu sorunun biteceğini ifade etti.
İmzalanan protokolle böbrek hastalıklarının nedenlerini oluşturan obezite, hipertansiyon ve diyabetin önlenebilmesi için eğitimler verilecek.
İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız: “Önümüzdeki en büyük tehlike obezite”
İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız protokol imza töreninde yaptığı konuşmada, “Ülkemizde en büyük sorunlardan biri obezite, hipertansiyon dediğimiz, her geçen gün çoğalan ve şu an ülkemizdeki 18 yaş altındaki gençlerimizin yarıdan fazlasının maruz olduğu bir tehlikeyle karşı karşıyayız. İlimizde de Sayın Valimizin himayelerinde yürütmüş olduğumuz BENGİ Projesinin en önemli ayaklarından biri ‘Sporda Yetenek 10’la gelecek’ projesi kapsamında öğrencilerimizin zararlı alışkanlıklardan ve bağımlılıktan korumayı amaçlıyoruz. Tabi bağımlılık sadece madde bağımlılığı değil, şu an en büyük bağımlılıklardan birisi teknoloji bağımlılığı ve bugün karşı karşıya kaldığımız en büyük sorunlardan biri ne yazık ki obezite. Ülkemizdeki gençlerimizi obeziteden korumak amacıyla başlatmış olduğumuz ‘Sporda Yetenek 10’la Gelecek’ projesine destek olması amacıyla bugün Türk Böbrek Vakfıyla protokol imzalayarak okullarımızdaki öğrencilerimize; öncelikle ilkokuldan başlamak suretiyle 3-4-5-6 ve 7. sınıflardaki öğrencilerimize obezitenin zararlarından bahsetmek, onları tuz ve benzeri zararlı maddelerden korumak amacıyla bir takım eğitimler vereceğiz. Daha önce ilimizde Ekim ayında yöneticilerimizle ve personelimize bir eğitim verilmişti. O eğitime katılan arkadaşlarımıza da bugün belgelerini takdim edeceğiz” diye konuştu.
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk: “Türkiye’de 3 milyon obez var”
Ülke genelinde Böbrek Dede olarak tanınan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ise projenin amaçları ile ilgili olarak, “Bu bizim 21. ziyaret ettiğimiz il oluyor. Daha Türkiye’de demek ki gideceğimiz çok yer var. Yaklaşık 7-8 sene içinde bu kadar ile dokunmuş olmak, bu eğitimleri vermiş olmak güzel bir gelişme diye düşünüyorum. Son zamanlarda, son 4-5 senemizi çocukluk çağındaki obeziteyle mücadeleye ayırdık. Yani her şey çocuklukta ediniliyor. Onlara iyi biri beslenme alışkanlığı kazandırılırsa, o yanlış bildiklerinden uzaklaşırlarsa ve özellikle o üç büyük beyaz düşmandan uzaklaşabilirsek, tüketimini azaltırsak; yani tuz, şeker ve un, birde trans yağları ekleyelim, onlardan uzaklaşabilirsek, tüketimlerini normal düzeye, DSÖ’nün belirlediği kademelere indirebilirsek ne mutlu bizlere. Çünkü nüfus 82 milyon, bu nüfusun içinde 3 milyon üçüncü derecede obez var. Bunun yarısından biraz fazlası, yaklaşık 1,8 milyonu, yüzde 60’ı 18 yaş altı. Gittiğimiz yerlerde görüyoruz. Bazı yerlerde yöresel beslenme alışkanlıklarından dolayı sıkıntı var. Burada bu yok. Sizlerde aşırı un, börek, tatlı çok fazla yok gibi gözüküyor ama mutlaka yine de obezite vardır, devam ediyordur” diye konuştu.
“Eski beslenme alışkanlıkları sona ermeli”
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk eski beslenme alışkanlıklarından kurtulmak gerektiğini belirterek, “Şu anda en fazla yaptığımız beslenme alışkanlıklarının değişmesi konusunda yaptığımız çalışmalar. İnşallah 81 ile ulaşacağız. Bunlar içinde büyükşehirler var. İzmir ve İstanbul başta olmak üzere şehirlerde çalışıyoruz. Milli Eğitim bakanlığı olsun özellikle il müdürlerimiz bizlere yakın davranıyorlar. Bizde hiçbir menfaat gözetmeksizin gittiğimiz yerlerde eğitimler veriyoruz. Bünyemizde 6 kişilik eğitmen grubumuz var. Bir de son zamanlarda eğitmenlerin eğitimini yapıyoruz. O zaman bizim kısa zamanda ulaşamadığımız, dokunamadığımız öğrencilere öğretmeneler vasıtasıyla ulaşmış oluyoruz. Bu da bir taşla birkaç kuş vurmuş oluyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kantinler çok iyi denetlenmeli”
Ülke genelindeki okulu kantinlerinde satılan yiyeceklerle ilgili görüşlerini açıklayan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Kantinlerle ilgili Haziran ayındaki yönetmelikle bu okul döneminde kantinlerle ilgili düzenleme başlayacaktı. Ama tedbir alınmadı, 2,5 ay geçti, son iki hafta kantinciler ayaklandı. Dediler ki biz tedbirimizi alamadık, biri sene daha ötelensin dediler, ötelendi. Ama birkaç gün önce yaşadığımız olaylarda iki çocuğumuzun hayatını kaybetmesi bizi üzdü. Halbuki onların kantinlerde satılması yasak olmalı. Çünkü riskli ambalaj olmaması lazımdır. Ama şırıngadan çikolatayı alan çocuk onun cazibesine kapılarak, birde buradan yiyeyim diyor, onu şırınga olarak görüyor. Dolayısıyla onun kapağını açmadan, otomatikman nefes borusuna gidebiliyor. Kıssadan hisse ne yapmak lazım? Bir an evvel bu regülasyonun, bu mevzuatın yürürlüğe girmesi lazım. Bu konuda denetim merci’i başta Milli Eğitim camiası olmak üzere tabi ki konunun uzmanları çok iyi denetim yapmaları lazımdır. Sağlıklı okul gıdası logosunu bir firmaya verirken son derece dikkatli olmaları lazım, ama bizim ülkemizde en önemli konu denetimdir. Kantinler mutlaka denetlenmeli, aşırı tuzlu, aşırı trans yağlı, aşırı şekerli, özellikle nişasta bazlı şekerli ürünlerden uzaklaşmasını çocuklarımızın temin etmemiz lazım. Ama bu kantinlerden gitmesiyle olmaz, genele uygulamak lazımdır” dedi.
Kaynak: İHA
Sertifika töreninde konuşan Böbrek Dede Timur Erk, gelecek nesillerin sağlıklı yetişmesinin önemine değindi. Çocuk ve gençlerin önündeki en büyük tehlikenin obezite olduğunu söyleyen Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Türk halkının beslenme alışkanlıklarının getirilmesi ile bu sorunun biteceğini ifade etti.
İmzalanan protokolle böbrek hastalıklarının nedenlerini oluşturan obezite, hipertansiyon ve diyabetin önlenebilmesi için eğitimler verilecek.
İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız: “Önümüzdeki en büyük tehlike obezite”
İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız protokol imza töreninde yaptığı konuşmada, “Ülkemizde en büyük sorunlardan biri obezite, hipertansiyon dediğimiz, her geçen gün çoğalan ve şu an ülkemizdeki 18 yaş altındaki gençlerimizin yarıdan fazlasının maruz olduğu bir tehlikeyle karşı karşıyayız. İlimizde de Sayın Valimizin himayelerinde yürütmüş olduğumuz BENGİ Projesinin en önemli ayaklarından biri ‘Sporda Yetenek 10’la gelecek’ projesi kapsamında öğrencilerimizin zararlı alışkanlıklardan ve bağımlılıktan korumayı amaçlıyoruz. Tabi bağımlılık sadece madde bağımlılığı değil, şu an en büyük bağımlılıklardan birisi teknoloji bağımlılığı ve bugün karşı karşıya kaldığımız en büyük sorunlardan biri ne yazık ki obezite. Ülkemizdeki gençlerimizi obeziteden korumak amacıyla başlatmış olduğumuz ‘Sporda Yetenek 10’la Gelecek’ projesine destek olması amacıyla bugün Türk Böbrek Vakfıyla protokol imzalayarak okullarımızdaki öğrencilerimize; öncelikle ilkokuldan başlamak suretiyle 3-4-5-6 ve 7. sınıflardaki öğrencilerimize obezitenin zararlarından bahsetmek, onları tuz ve benzeri zararlı maddelerden korumak amacıyla bir takım eğitimler vereceğiz. Daha önce ilimizde Ekim ayında yöneticilerimizle ve personelimize bir eğitim verilmişti. O eğitime katılan arkadaşlarımıza da bugün belgelerini takdim edeceğiz” diye konuştu.
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk: “Türkiye’de 3 milyon obez var”
Ülke genelinde Böbrek Dede olarak tanınan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ise projenin amaçları ile ilgili olarak, “Bu bizim 21. ziyaret ettiğimiz il oluyor. Daha Türkiye’de demek ki gideceğimiz çok yer var. Yaklaşık 7-8 sene içinde bu kadar ile dokunmuş olmak, bu eğitimleri vermiş olmak güzel bir gelişme diye düşünüyorum. Son zamanlarda, son 4-5 senemizi çocukluk çağındaki obeziteyle mücadeleye ayırdık. Yani her şey çocuklukta ediniliyor. Onlara iyi biri beslenme alışkanlığı kazandırılırsa, o yanlış bildiklerinden uzaklaşırlarsa ve özellikle o üç büyük beyaz düşmandan uzaklaşabilirsek, tüketimini azaltırsak; yani tuz, şeker ve un, birde trans yağları ekleyelim, onlardan uzaklaşabilirsek, tüketimlerini normal düzeye, DSÖ’nün belirlediği kademelere indirebilirsek ne mutlu bizlere. Çünkü nüfus 82 milyon, bu nüfusun içinde 3 milyon üçüncü derecede obez var. Bunun yarısından biraz fazlası, yaklaşık 1,8 milyonu, yüzde 60’ı 18 yaş altı. Gittiğimiz yerlerde görüyoruz. Bazı yerlerde yöresel beslenme alışkanlıklarından dolayı sıkıntı var. Burada bu yok. Sizlerde aşırı un, börek, tatlı çok fazla yok gibi gözüküyor ama mutlaka yine de obezite vardır, devam ediyordur” diye konuştu.
“Eski beslenme alışkanlıkları sona ermeli”
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk eski beslenme alışkanlıklarından kurtulmak gerektiğini belirterek, “Şu anda en fazla yaptığımız beslenme alışkanlıklarının değişmesi konusunda yaptığımız çalışmalar. İnşallah 81 ile ulaşacağız. Bunlar içinde büyükşehirler var. İzmir ve İstanbul başta olmak üzere şehirlerde çalışıyoruz. Milli Eğitim bakanlığı olsun özellikle il müdürlerimiz bizlere yakın davranıyorlar. Bizde hiçbir menfaat gözetmeksizin gittiğimiz yerlerde eğitimler veriyoruz. Bünyemizde 6 kişilik eğitmen grubumuz var. Bir de son zamanlarda eğitmenlerin eğitimini yapıyoruz. O zaman bizim kısa zamanda ulaşamadığımız, dokunamadığımız öğrencilere öğretmeneler vasıtasıyla ulaşmış oluyoruz. Bu da bir taşla birkaç kuş vurmuş oluyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kantinler çok iyi denetlenmeli”
Ülke genelindeki okulu kantinlerinde satılan yiyeceklerle ilgili görüşlerini açıklayan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Kantinlerle ilgili Haziran ayındaki yönetmelikle bu okul döneminde kantinlerle ilgili düzenleme başlayacaktı. Ama tedbir alınmadı, 2,5 ay geçti, son iki hafta kantinciler ayaklandı. Dediler ki biz tedbirimizi alamadık, biri sene daha ötelensin dediler, ötelendi. Ama birkaç gün önce yaşadığımız olaylarda iki çocuğumuzun hayatını kaybetmesi bizi üzdü. Halbuki onların kantinlerde satılması yasak olmalı. Çünkü riskli ambalaj olmaması lazımdır. Ama şırıngadan çikolatayı alan çocuk onun cazibesine kapılarak, birde buradan yiyeyim diyor, onu şırınga olarak görüyor. Dolayısıyla onun kapağını açmadan, otomatikman nefes borusuna gidebiliyor. Kıssadan hisse ne yapmak lazım? Bir an evvel bu regülasyonun, bu mevzuatın yürürlüğe girmesi lazım. Bu konuda denetim merci’i başta Milli Eğitim camiası olmak üzere tabi ki konunun uzmanları çok iyi denetim yapmaları lazımdır. Sağlıklı okul gıdası logosunu bir firmaya verirken son derece dikkatli olmaları lazım, ama bizim ülkemizde en önemli konu denetimdir. Kantinler mutlaka denetlenmeli, aşırı tuzlu, aşırı trans yağlı, aşırı şekerli, özellikle nişasta bazlı şekerli ürünlerden uzaklaşmasını çocuklarımızın temin etmemiz lazım. Ama bu kantinlerden gitmesiyle olmaz, genele uygulamak lazımdır” dedi.