Özel Çocukların Yetenekleri 'Küçük Prens Akademi'de Keşfediliyor
Nevşehir'de çocuğu down sendromlu olan Hasan Kalcı tarafından özel insanların hayata tutunabilmelerine olanak sağlamak amacıyla kurulan Küçük Prens Akademi'de Türkiye'nin dört bir tarafından gelen çocuklara ücretsiz eğitim imkanı sunuluyor Hasan Kalcı: 'Küçük Prens Akademi, hamdolsun ki Allah'ın bana verdiği bir çocukla gerçekleşen projedir. Burası, diğer ailelerin de sorunlarına cevaben kurulmuştur' Çocuğu akademide eğitim gören anne Emine Çelen: 'O kadar mutluyuz ki uyanıkken gördüğümüz bir rüyada gibiyiz. Çocuklarımızla daha önce hiç yapmadığımız etkinliklere katılıyoruz. Keşke her şehirde böyle yaşam alanları olsa ve bizler otizm karanlığından aydınlığa çıksak'
BEHÇET ALKAN - Nevşehir'de çocuğu down sendromlu doğan iş insanı Hasan Kalcı tarafından özel insanların hayata tutunabilmelerine olanak sağlamak amacıyla kurulan Küçük Prens Akademi'de, Türkiye'nin dört bir tarafından gelen özel çocuklara ücretsiz eğitim imkanı sunuluyor.
Göreme beldesinde yaşayan 2007 yılında down sendromlu dünyaya gelen Kağan adını verdikleri çocuğunun hayata tutunabilmesi için eğitim arayışına giren Hasan Kalcı, yaklaşık 5 yıl önce benzer durumdaki çocukların faydalanabilmesi amacıyla Kapadokya Engelli Yetenekler Derneğini (KEYDER) ardından da dernek bünyesinde Küçük Prens Akademi'yi kurdu.
Tüm masraflarını kendisi karşılayan Kalcı, hazırladığı proje kapsamında yurt içi ve yurt dışından gönüllü eğitmenlerin katıldığı akademide, çeşitli atölyeler oluşturarak hizmet sunmaya başladı.
Özel gereksinimi olan çocuklara bilimsel, toplumsal, sanatsal, kültürel alanlarda deneyim kazandırmak ve onların bireysel yetenek ve ilgilerini keşfederek yaratıcılıklarını açığa çıkarmalarını sağlamak amacıyla ücretsiz hizmet sunulan merkez, onlarca çocuğa ev sahipliği yapıyor.
Kalcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akademiden bugüne kadar yüzlerce çocuğun faydalandığını belirtti.
Her hafta yaklaşık 250 çocuğa ücretsiz hizmet sunduklarını dile getiren Kalcı, bir süre önce başlatılan "Çocuğunu Keşfet Projesi" ile her hafta farklı bir şehirden anneleri ile birlikte 4 çocuğun da konaklama dahil hiçbir ücret ödemeden akademiden faydalandığını söyledi.
Kalcı, "Küçük Prens Akademi, hamdolsun ki Allah'ın bana verdiği bir çocukla gerçekleşen projedir. Burası, diğer ailelerin de sorunlarına cevaben kurulmuştur. Zira, tüm aileler 'Bizden sonra bu çocuk ne olacak?' sorusunu kendisine yöneltiyor. Gönüllük esasıyla onların özgürlükçü bir ortamda meziyetlerini ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz." dedi.
Şehir dışından anneleri ile birlikte gelen çocuklara yönelik 5 gün süreli eğitim verildiğini anlatan Kalcı, bu kapsamda 250 aile ile buluşmayı hedeflediklerini kaydetti.
- "Çocukların yeteneklerini keşfetmeye çalışıyoruz"
Akademideki çocukların etkinliklerinde gönüllü olarak yer alan Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümünde görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Halime Miray Sümer de Nevşehir ve çevre iller başta olmak üzere ülkenin çeşitli noktalarından gelen çocuklara ve ailelerine eğitim verdiklerini anlattı.
Görev yaptığı bölümdeki lisans öğrencilerinin de merkeze gönüllü olarak katkı sunduğunu kaydeden Sümer, çocukların dil becerilerini, sosyal, duygusal ve benlik algılarını geliştirmeyi, ailelerine de çocuklarıyla nasıl vakit geçireceklerini öğretmeyi amaçladıklarını ifade etti.
Sümer, "Bireysel ve grup olarak gelenlerle birlikte haftalık 250 çocuğa eğitim veriyoruz. Ebeveynlere, bütün çocukların yeterliliğinin olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Çeşitli atölye çalışmaları, bilgisayar, kitap okuma, müzik atölyesi, oyun ve drama atölyelerindeki faaliyetlerle hangi alanda yetenekli olduklarını keşfetmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Brezilya'da otizmli çocuklara hizmet sunan bir kurumda çalışırken geçici süreyle Türkiye'ye gelerek, bu akademide gönüllü eğitmenlik yapan Luana Freitas ise internet üzerinden yaptığı başvurunun kabul edilmesinin ardından bir ay süreyle gönüllü çalışmalarda yer aldığını söyledi.
Freitas, atölyelerde çocuklarla farklı etkinlikler düzenlediklerini, buradaki deneyimleriyle yeni tecrübeler kazandığını dile getirdi.
- "Burada özel anne olduğumuzu hissettik"
Otizmli oğlu 11 yaşındaki Ilgaz ile Çorum'dan gelen Emine Çelen de katıldıkları etkinliklerde çocuğunun yeteneklerini keşfetmeye başladıklarını, benzer eğitim alanlarının tüm şehirlerde olması gerektiğini belirtti.
Çelen, "O kadar mutluyuz ki, uyanıkken gördüğümüz bir rüyada gibiyiz. Çocuklarımızla daha önce hiç yapmadığımız etkinliklere katılıyoruz. Keşke her şehirde böyle yaşam alanları olsa ve bizler otizm karanlığından aydınlığa çıksak. Bize hep özel annesiniz diyorlar, biz sözde özel anneymişiz. Özel anne olduğumuzu burada hissettik." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Göreme beldesinde yaşayan 2007 yılında down sendromlu dünyaya gelen Kağan adını verdikleri çocuğunun hayata tutunabilmesi için eğitim arayışına giren Hasan Kalcı, yaklaşık 5 yıl önce benzer durumdaki çocukların faydalanabilmesi amacıyla Kapadokya Engelli Yetenekler Derneğini (KEYDER) ardından da dernek bünyesinde Küçük Prens Akademi'yi kurdu.
Tüm masraflarını kendisi karşılayan Kalcı, hazırladığı proje kapsamında yurt içi ve yurt dışından gönüllü eğitmenlerin katıldığı akademide, çeşitli atölyeler oluşturarak hizmet sunmaya başladı.
Özel gereksinimi olan çocuklara bilimsel, toplumsal, sanatsal, kültürel alanlarda deneyim kazandırmak ve onların bireysel yetenek ve ilgilerini keşfederek yaratıcılıklarını açığa çıkarmalarını sağlamak amacıyla ücretsiz hizmet sunulan merkez, onlarca çocuğa ev sahipliği yapıyor.
Kalcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akademiden bugüne kadar yüzlerce çocuğun faydalandığını belirtti.
Her hafta yaklaşık 250 çocuğa ücretsiz hizmet sunduklarını dile getiren Kalcı, bir süre önce başlatılan "Çocuğunu Keşfet Projesi" ile her hafta farklı bir şehirden anneleri ile birlikte 4 çocuğun da konaklama dahil hiçbir ücret ödemeden akademiden faydalandığını söyledi.
Kalcı, "Küçük Prens Akademi, hamdolsun ki Allah'ın bana verdiği bir çocukla gerçekleşen projedir. Burası, diğer ailelerin de sorunlarına cevaben kurulmuştur. Zira, tüm aileler 'Bizden sonra bu çocuk ne olacak?' sorusunu kendisine yöneltiyor. Gönüllük esasıyla onların özgürlükçü bir ortamda meziyetlerini ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz." dedi.
Şehir dışından anneleri ile birlikte gelen çocuklara yönelik 5 gün süreli eğitim verildiğini anlatan Kalcı, bu kapsamda 250 aile ile buluşmayı hedeflediklerini kaydetti.
- "Çocukların yeteneklerini keşfetmeye çalışıyoruz"
Akademideki çocukların etkinliklerinde gönüllü olarak yer alan Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümünde görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Halime Miray Sümer de Nevşehir ve çevre iller başta olmak üzere ülkenin çeşitli noktalarından gelen çocuklara ve ailelerine eğitim verdiklerini anlattı.
Görev yaptığı bölümdeki lisans öğrencilerinin de merkeze gönüllü olarak katkı sunduğunu kaydeden Sümer, çocukların dil becerilerini, sosyal, duygusal ve benlik algılarını geliştirmeyi, ailelerine de çocuklarıyla nasıl vakit geçireceklerini öğretmeyi amaçladıklarını ifade etti.
Sümer, "Bireysel ve grup olarak gelenlerle birlikte haftalık 250 çocuğa eğitim veriyoruz. Ebeveynlere, bütün çocukların yeterliliğinin olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Çeşitli atölye çalışmaları, bilgisayar, kitap okuma, müzik atölyesi, oyun ve drama atölyelerindeki faaliyetlerle hangi alanda yetenekli olduklarını keşfetmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Brezilya'da otizmli çocuklara hizmet sunan bir kurumda çalışırken geçici süreyle Türkiye'ye gelerek, bu akademide gönüllü eğitmenlik yapan Luana Freitas ise internet üzerinden yaptığı başvurunun kabul edilmesinin ardından bir ay süreyle gönüllü çalışmalarda yer aldığını söyledi.
Freitas, atölyelerde çocuklarla farklı etkinlikler düzenlediklerini, buradaki deneyimleriyle yeni tecrübeler kazandığını dile getirdi.
- "Burada özel anne olduğumuzu hissettik"
Otizmli oğlu 11 yaşındaki Ilgaz ile Çorum'dan gelen Emine Çelen de katıldıkları etkinliklerde çocuğunun yeteneklerini keşfetmeye başladıklarını, benzer eğitim alanlarının tüm şehirlerde olması gerektiğini belirtti.
Çelen, "O kadar mutluyuz ki, uyanıkken gördüğümüz bir rüyada gibiyiz. Çocuklarımızla daha önce hiç yapmadığımız etkinliklere katılıyoruz. Keşke her şehirde böyle yaşam alanları olsa ve bizler otizm karanlığından aydınlığa çıksak. Bize hep özel annesiniz diyorlar, biz sözde özel anneymişiz. Özel anne olduğumuzu burada hissettik." ifadelerini kullandı.