Parasızlıktan Değil, Elektriksizlikten İlk Çağları Yaşıyorlar
İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı kırsal Bıçakçı Mahallesi’nde yaşayan yaklaşık 40 hane, elektrikleri olmadığı için neredeyse bir asır öncesini yaşıyor. Çamaşırları halen ellerinde yıkamak zorunda kalan kadınlar yetkililere seslenerek, "30 yıldır elektriğe kavuşacağımız günün hayali ile yaşıyoruz. Para kazanıyoruz; ama elektriğimiz olmadığı için adeta zindan hayatı yaşıyoruz" dedi.
İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Bıçakçı Mahallesi’nin Dibekbağ mevkiinde yaşayan yaklaşık 40 hane, bölgede elektrik olmamasından dert yakındı. Elektriğe hasret kalan kadınlar, çamaşırları bile hala elleriyle yıkaması dikkat çekerken, bölgede yaşayanların tek istediği artık bölgeye enerji verilmesi. 80 yaşındaki Fatma Palaz, bölge insanına varlık içinde yokluk çektirildiğini söyledi.
Yaşadıkları durumu “Barajın dibinde susuzluktan ölenler gibiyiz” diye özetleyen Fatma Palaz, “Yaylamızda her yerde rüzgardan elektrik üretim santralleri var. Bölgenin en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Ege bölgesinde en kaliteli kestanesini, en kaliteli barbunyasını ve çeşitli sebze ve meyvesini burada biz üretiriz. Bizler tüketen değil üreten insanlarız ve devletimize üreterek katkı sağlamaya çalışıyoruz; ama 21. asırda halen elektriksiz bir hayat sürmek de artık zorumuza gidiyor” diye konuştu.
Hayattaki en büyük isteğinin ölmeden önce elektriğe kavuşmak olduğunu belirten 80 yaşındaki Palaz, “Müracaat etmediğimiz yer kalmadı; ancak kimseye derdimizi anlatamadık. Allah bu bölgede her şeyi bolca vermiş. Suyumuz var, toprağımız verimli. Biz üretip vergimizi veriyoruz. Devletten tek isteğimiz ücreti karşılığında elektrik. Elektriğe kavuşmadan ölürsem beni 80 yaşından sonra elde çamaşır yıkatanlara hakkımı helal etmeyeceğim” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Yaşadıkları durumu “Barajın dibinde susuzluktan ölenler gibiyiz” diye özetleyen Fatma Palaz, “Yaylamızda her yerde rüzgardan elektrik üretim santralleri var. Bölgenin en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Ege bölgesinde en kaliteli kestanesini, en kaliteli barbunyasını ve çeşitli sebze ve meyvesini burada biz üretiriz. Bizler tüketen değil üreten insanlarız ve devletimize üreterek katkı sağlamaya çalışıyoruz; ama 21. asırda halen elektriksiz bir hayat sürmek de artık zorumuza gidiyor” diye konuştu.
Hayattaki en büyük isteğinin ölmeden önce elektriğe kavuşmak olduğunu belirten 80 yaşındaki Palaz, “Müracaat etmediğimiz yer kalmadı; ancak kimseye derdimizi anlatamadık. Allah bu bölgede her şeyi bolca vermiş. Suyumuz var, toprağımız verimli. Biz üretip vergimizi veriyoruz. Devletten tek isteğimiz ücreti karşılığında elektrik. Elektriğe kavuşmadan ölürsem beni 80 yaşından sonra elde çamaşır yıkatanlara hakkımı helal etmeyeceğim” diye konuştu.