Önsay, 'Bir Kimlik İnşaası Açıklaması Yerlilik Ve Milllilik' Projesinin Sonuç Raporunu Açıkladı

Küresel Araştırma Düşünce Merkezi (GRTC) Genel Başkanı Mustafa Önsay, ’Bir kimlik inşaası: Yerlilik ve Milli’ projesinin kapanış töreninde konuştu.

Önsay, 'Bir Kimlik İnşaası Açıklaması Yerlilik Ve Milllilik' Projesinin Sonuç Raporunu Açıkladı
Önsay, 50 akademisyenin katkı verdiği projede, bin sayfayı aşan birikin ortaya çıktığını, Türk siyasal kültür havzaları, Türk strateji kültür havzaları, Türk bilimsel kültür havzaları ve Türklerin dini kültürel havzaları adı altında 4 kitap yayınlandığını ifade etti.

Projeyi finansal olarak destekleyen İçişleri Bakanlığı’na teşekkür eden Önsay, sonuç bildirisinin 11 maddeden oluştuğunu dile getirdi.

Önsay, "Yeni Türkiye’nin yapısı, siyasi ve kültürel yönelişleri tüm tarihsel ve kuramsal arka planın dikkate alınmasını Müslüman Türk kimliğini yeniden tahlilini, tenkitini ve inşasını gerekli kılmaktadır.Türkiye’deki mevcut siyasal faktörlerin ve hâlihazırda devam etmekte olan yerlilik ve millilik konusundaki söylemlerin ve tartışmaların daha çok yerel milliyetçilik düzeyinde kaldığını ya da mikro milliyetçilik düzeyinde olduğunu ve bunun sonucunun ise toplumsal bir yıkıma neden olabileceğini düşünüyoruz.Bu tehlikenin konunun dört ana kavram üzerinden ortaya konulması ile önlenebileceğini düşündük. Medeniyet kavramını en üst kavram olarak düşündüğümüzden biz daha çok siyaset biliminin konusu olan, siyasal kültür, stratejik kültür, bilimsel kültür ve dini kültür havzalarına yöneldik. Tabii ki bir üst kavram olan İslam Medeniyeti kavramını göz ardı etmedik. İslam Medeniyeti’nin ana parçalarını üzerine yoğunlaştık. Böylelikle İslam Medeniyeti’ni Anadolu merkezli olarak yeniden inşasına bir temel oluşturmaya çabaladık. Projemizin temel amacı yerlilik ve millik kavramının derinleştirilmesi ve genişletilmesidir. Bunun için proje 4 ana başlığı (bilim, siyaset, strateji ve din) tematik konu olarak ele aldı. Bu tematik kavramların uygulama alanı olarak havzalara yöneldi. Bu havzalar ise yakın çevre ve uzak komşu çevreyi kapsayan 7 havzadan teşekkül etmiştir. Dolayısıyla biz yerlilik ve millik kavramı derken, bunun üst çatı kavram olarak İslam medeniyetinin kapsadığı tüm coğrafyaları içerdiğine inanıyoruz. Özelde ise Batı oryantalist ve sömürgeci politikaları nedeniyle göz ardı edilen veya yok edilmeye çalışılan Türk İslam medeniyeti birikiminin ve buna bağlı olarak oluşan Türk İslam Medeniyetinin nüfuz alanlarının inceleyerek yerlilik ve millik kavramının kapsamını derinleştirmeye ve temasını da genişletmeye çabaladık. Ortaya çıkan ürünlerin de okuyucularına göstereceği gibi ulaştığımız netice ise Yerlilik ve Millilik söyleminin Anadolu’ya sıkıştırılmasının onu dar bir söylem haline getireceğidir" ifadelerini kullandı.

"Siyasal kültürün kapsamı, dil, din, bilim, strateji gibi tematik başlıkları altında ele alınabilir"

Yerlilik ve millilik konusunun son 50 yılda en çok tartışılacak konularının başında geleceğini vurgulayan Mustafa Önsay, "Yerlilik ve millik meselesi, kimlik ve milli çıkarlar gibi konuları kapsadığı için sadece bir bilim alanı ile incelenmemiştir. Bundan dolayı konu çok disiplinli teorik yaklaşımlar ve çok düzeyli metodolojilerle ele alınmıştır. Çalışmamızın bu alanda yapılan ilk çalışma olmasından dolayı çok önemli bir boşluğu doldurduğuna inanıyoruz. Fakat bunun sadece bir başlangıç olduğunu da söylemeliyiz. Biz inanıyoruz ki kimlik ve yerlilik bağıntısı Türkiye’nin gelecek 50 yılının en çok tartışması yapılacak konuların başında gelecektir. Yerlilik ve Millik meselesi siyaset biliminin çalışma alanlarından biri olan siyasal kültür başlığı altında bir bütün olarak incelenebilir. Çünkü siyasal kültürün kapsamı, dil, din, bilim, strateji gibi tematik başlıkları altında ele alınabilir. Fakat Avrupa merkezli bir teorik yaklaşım olan siyasal kültür, Türk İslam medeniyet birikiminin açıklanmasında yetersiz kalacaktır. Bundan dolayı da konu incelenirken tarihsel sosyolojinin ve kültür tarihinin de imkanları zorlanmıştır. Çalışmamızın ikinci tematik konularından biri olan stratejik kültürde ise iki temel çalışma alanına yöneldik. Bunlardan ilki temel tematik konulardan olan milli güvenlik stratejisi, eğitim stratejisi gibi konular iken ikincisi ise külli denge politikalarının izlendiği 7 havzayı içeren bölgesel sistem ve küresel alanı kapsayan uluslararası sistemdir. Her ne kadar Türk stratejisinin sınırları resmi olarak tanımlanmasa da biz bunun külli denge yaklaşımıyla belirlenebileceğini iddia ediyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin süregelen tarih içinde stratejik kültürden yoksun olmadığını tespit ettik. Türk bilim havzaları konusunda özellikle Batılı Oryantalist çalışmalar tarafından göz ardı edilen Türk İslam Medeniyet birikim ekolleri, medreseleri ve öncü bilim adamlarının panoraması 7 havza başlıkları altında ele alındı. İslam bilim üretim dilinin Arapça olmasından dolayı Türkler de üretimlerini İslam medeniyeti geleneği içinde yapmışlardır. Bu eserlerin katologlanmasını ve tıpkı basımlarının yapılarak Türkiye’nin büyük kentlerine devası kütüphaneler yapılarak yeni nesle ulaştırılmasının gerekliliğine inanmaktayız" şeklinde konuştu.



"Daha kapsamlı çalışmaların yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır"

Kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyleyen Önsay, "Türklerin Dini Kültür Havzaları başlığı altında yapılan çalışmada Türk İslam medeniyetinin farklı kültür ve medeniyetlerin inanç güvenliklerini sağladığını tespit ettik. Dini Kültür havzaları konusu sadece ilahiyat çalışmalarının bir alanı değil aynı zamanda sosyolojinin hatta politik antropolojinin de bir konusudur. Bundan dolayı bu konuda daha kapsamlı çalışmaların yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır.Çalışmamız boyunca ortak dil havzaları ve dil politikaları konusunun da ayrıca incelenmesinin gerekliliği ortaya çıktı. Buna benzer şekilde Türk İslam sanatı kapsamına giren, mimari, Türk İslam el sanatlarının, yeni oluşan performans sanat alanına giren sinema tiyatro gibi sanatların da ayrı bir tema olarak bu bağlamda incelenmesi gerekmektedir.Küresel Araştırma Düşünce Merkezi imkan bulduğumuz sürece bu konunun daha detaylı incelenmesi, eserlerin yeni baskılarının genişletilerek yayınlanması ve bu iklimin sürdürülmesi hususunda kararlı olacaktır" dedi.

Önsay, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Projemizi finansal olarak destekleyen İç işleri Bakanlığımıza, özellikle Sayın Bakanımız Süleyman Soylu Beye, manevi desteklerini esirgemeyen Metin Külünk Beye, Projemizin akademik yürütücülüğünü üstlenen Prof. Dr. Ömer Türker’e ve Doç. Dr. Süleyman Elik’e de teşekkür ediyorum. Özellikle projemizin vücuda gelmesine sözlü ve yazılı destek veren sevgili hocalarımıza, şair, yazar ve edebiyatçılarımıza, projenin çalıştay organizasyonunda bilfiil özveri ile çalışan Dr.Halit Çelik, Cihan Gündüz, Serhat Yıldız ve Göknur Karababa’ya teşekkür ederim."
Kaynak: İHA