Rusya, İslami Finansta Gözünü Türkiye'ye Çevirdi
Sberbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oleg Ganeev: 'Türkiye, coğrafi konumu ve artan nüfusuyla önemli fırsatlar sunuyor. Ticaret hacmimiz arttıkça İslami finansmana yönelik talep de artacaktır' '(İslami finans) Türkiye ile Rusya arasında devasa bir potansiyel var. Ülkelerimiz komşu, Avrasya ülkeleriyiz, Avrupa'da ve Asya'dayız. Türkiye Cumhuriyeti’ni ilgiyle izliyoruz' 'Yerli para birimlerinin kullanılması, ticaretin de hızla artmasına destek sağlayabilir. Kapalı bir çember yaratılır ve belirli kurulu ilişkiler içerisindeki ticaretin büyümesine yardımcı olur'
EMRE GÜRKAN ABAY - Rusya’nın en büyük bankası Sberbank’ın yönetim kurulu başkan yardımcısı Oleg Ganeev, İslami finans alanında Rusya ve Türkiye arasında büyük bir potansiyel bulunduğunu belirterek, “Türkiye, coğrafi konumu ve artan nüfusuyla önemli fırsatlar sunuyor. Ticaret hacmimiz artıkça İslami finansmana yönelik talep de artacaktır.” dedi.
Ganeev, küresel talebin giderek arttığı İslami finansman ve İslami bankacılığın yerli paralarla ticarette ve Rusya ile Türkiye arasındaki bu alandaki iş birliği potansiyeline dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Dünyada Müslüman nüfusun harcamalarının 2,2 trilyon dolar düzeyinde olduğuna işaret eden Ganeev, “Bu hacim küresel ekonomiyle kıyaslandığında daha hızlı büyüyor. Sanayi alanında ise bu büyüme yüzde 5 ila 6 düzeyinde. Böyle bir büyüme gösteren çok az ticari alan var. Bu tür büyük boyuttaki bir ticarette yer almak önemlidir. Finans alanına bakarsak şu anda 2,5 trilyon dolar büyüklüğünde ve 2024’e kadar 3,5 trilyona çıkmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
İslami finansmanın özel bir ticaret modeli olduğunu anlatan Ganeev, “Bu model, belirli etik prensiplere sahip özel müşterilerden oluşuyor. Buna İslami bankacılık yerine ‘ortaklık bankacılığı’ diyoruz. Çünkü bu ticari modelin temeli kredi faizini reddetmektedir.
Bankacılar veya finansçılar olarak konuşursak, her işlemin kalbinde yalnızca gelirin değil aynı zamanda, eğer olursa, risklerin ve potansiyel kayıpların da paylaşılması yatıyor. Dolayısıyla bu ticaret aynı zamanda bir birliktelik. Herkesin birlikte bir şey taptığı ve hem geliri hem de olası riskleri paylaştığı bir durum.” ifadelerini kullandı.
Müslüman nüfusundaki artışın dünya ortalamasına kıyasla daha hızlı olduğunu aktaran Ganeev, “Rusya’da da hem Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgelere hem de Moskova, St. Petersburg gibi çok sayıda Müslümanın yaşadığı şehirlere sahibiz.
Bu Müslüman nüfus doğal olarak ticaret yaparken bu tür kural ve prensipleri talep ediyorlar. Sadece finansta değil, turizmde, tıbbı ürünlerde, helal beslenmede. Eğer nüfusun ve tüketimin yapısını göz önünde bulundurursak, helal ürünler sadece Müslümanlar arasında değil aynı zamanda nüfusun genelinde talep görüyorlar. Çünkü kullanılan ham maddenin kalitesine daha fazla güven var.” dedi.
- Türkiye ve Rusya arasında önemli potansiyel
Ganeev, İslami finansman ve İslami bankacılık alanlarında çok yüksek bir potansiyel bulunduğunu belirterek, “Ortaklık finansmanına yönelik girişim grubumuzu kurmamızdan bu yana 16 milyar rublelik işlem yaptık. Sberbank boyutlarında bir banka için bu elbette küçük bir hacim ancak ortaklık finansmanı pazarındaki payımıza baktığımızda Sberbank lider durumda.” şeklinde konuştu.
İslami finansmandaki işlemler için sertifika alınması gerektiğini anlatan Ganeev, “Örneğin, Türkiye’nin kendi helal standardı var, BAE’nin kendi standardı var. Bu nedenle bir pazara girdiğimizde bu hep özel bir teklif şeklinde oluyor ancak hacim olarak büyükler.
Eğer uluslararası bir helal standardı olursa, işlemler de elbette daha hızlı hale gelir. Çünkü şimdi gerekli evrakları hazırladığımızda farklı inceleme prosedürleri oluyor. Eğer belirli bir standart olursa bu dünya ticareti için çok daha iyi olur.” dedi.
Rusya ve Türkiye arasında da İslami finans alanında büyük bir potansiyel bulunduğunu vurgulayan Ganeev, “ Ülkelerimiz komşu, Avrasya ülkeleriyiz, Avrupa’da ve Asya’dayız. Türkiye Cumhuriyeti’ni ilgiyle izliyoruz. 2000’den bu yana Türkiye’nin nüfusu her 10 yılda 10-11 milyon düzeyinde arttı ve her yıl yüzde 2 artıyor.
Bu devasa bir rakam. 2019’un sonuna geldik ve nüfus neredeyse 85 milyona yaklaştı. Bu çok önemli bir nüfus ve insanlar İslami kaideleri çocukluktan öğreniyor.” diye konuştu.
Türkiye’nin, Rusya, Avrupa, Orta Asya ve Basra Körfezi’ne yakınlığı ile hem yerel hem de çevre pazarlarda çok hızlı büyüdüğünün altını çizen Ganeev, “Türkiye’nin konumu ticaret ve ticari işlemlerin gelişmesi için önemli fırsatlar sunuyor. İslam ekonomisi ve finansı açısından, Türkiye, giyim, aksesuar üretimi ve turizm açısından ilk 15 ülke arasında yer alıyor. Türkiye, nüfusun büyümesini, iç ve dış pazarlarının gelişimini göz önünde bulundurduğumuzda, ticarette bu artış hızının artacağı için ön planda.” ifadelerini kullandı.
- Yerli para birimlerinin önemi artıyor
Ganeev, Türkiye ve Rusya arasındaki ticaret yapısının değiştiğini ve hacminin de artığını belirterek, “Hacim arttığı zaman ticaretin yapısı değişir ve ortaklık finansmanını talep eden girişimciler ortaya çıkar. Bunun örneklerini görüyoruz çünkü Orta Asya ile anlaşmalar yapıyoruz ve bu anlaşmaların anahtar noktalarından biri İslami şartlara uyması.” dedi.
İkili ticarette yerli para birimleriyle ödeme yapmanın daha karlı olduğu durumların meydana çıktığına işaret eden Ganeev, “Bu yönde büyük fırsatlar var. Yerli para birimlerinin kullanılması, ticaretin de hızla artmasına destek sağlayabilir. Türk ürünlerinin Rusya’da ruble ile satılması ve aynısının Rus ürünleri için yapılması halinde, kapalı bir çember yaratılır ve para bu çemberi terk etmemiş, belirli kurulu ilişkiler içerisindeki ticaretin büyümesine yardımcı olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya ve Türkiye’nin İslami finansman konusunda üçüncü ülkelerle de iş birliği yapabileceğini anlatan Ganeev sözlerini şöyle tamamladı:
“Ülkelerimiz arasındaki ilişki arttığı için mutlaka iş birliği yapabileceğimiz pazarlar ortaya çıkacaktır. Ülkelerimizin yakınlığı, ortak komşularımızın bulunması nedeniyle sınırlar ötesi işlemler de artacaktır. Bizler de bankacılar olarak fonlama gibi konularda yardımcı olabiliriz.
Rusya’nın iç pazarı ve Türkiye’nin yanı sıra, Orta Asya, Azerbaycan ve Körfez ülkeleri ilgimizi çekiyor. Ayrıca Afrika’nın da İslami finansman konusunda önemli bir potansiyeli var. Ayrıca nüfusun son derece yoğun olduğu Güneydoğu Asya’ya da bakıyoruz.”
Kaynak: AA
Ganeev, küresel talebin giderek arttığı İslami finansman ve İslami bankacılığın yerli paralarla ticarette ve Rusya ile Türkiye arasındaki bu alandaki iş birliği potansiyeline dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Dünyada Müslüman nüfusun harcamalarının 2,2 trilyon dolar düzeyinde olduğuna işaret eden Ganeev, “Bu hacim küresel ekonomiyle kıyaslandığında daha hızlı büyüyor. Sanayi alanında ise bu büyüme yüzde 5 ila 6 düzeyinde. Böyle bir büyüme gösteren çok az ticari alan var. Bu tür büyük boyuttaki bir ticarette yer almak önemlidir. Finans alanına bakarsak şu anda 2,5 trilyon dolar büyüklüğünde ve 2024’e kadar 3,5 trilyona çıkmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
İslami finansmanın özel bir ticaret modeli olduğunu anlatan Ganeev, “Bu model, belirli etik prensiplere sahip özel müşterilerden oluşuyor. Buna İslami bankacılık yerine ‘ortaklık bankacılığı’ diyoruz. Çünkü bu ticari modelin temeli kredi faizini reddetmektedir.
Bankacılar veya finansçılar olarak konuşursak, her işlemin kalbinde yalnızca gelirin değil aynı zamanda, eğer olursa, risklerin ve potansiyel kayıpların da paylaşılması yatıyor. Dolayısıyla bu ticaret aynı zamanda bir birliktelik. Herkesin birlikte bir şey taptığı ve hem geliri hem de olası riskleri paylaştığı bir durum.” ifadelerini kullandı.
Müslüman nüfusundaki artışın dünya ortalamasına kıyasla daha hızlı olduğunu aktaran Ganeev, “Rusya’da da hem Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgelere hem de Moskova, St. Petersburg gibi çok sayıda Müslümanın yaşadığı şehirlere sahibiz.
Bu Müslüman nüfus doğal olarak ticaret yaparken bu tür kural ve prensipleri talep ediyorlar. Sadece finansta değil, turizmde, tıbbı ürünlerde, helal beslenmede. Eğer nüfusun ve tüketimin yapısını göz önünde bulundurursak, helal ürünler sadece Müslümanlar arasında değil aynı zamanda nüfusun genelinde talep görüyorlar. Çünkü kullanılan ham maddenin kalitesine daha fazla güven var.” dedi.
- Türkiye ve Rusya arasında önemli potansiyel
Ganeev, İslami finansman ve İslami bankacılık alanlarında çok yüksek bir potansiyel bulunduğunu belirterek, “Ortaklık finansmanına yönelik girişim grubumuzu kurmamızdan bu yana 16 milyar rublelik işlem yaptık. Sberbank boyutlarında bir banka için bu elbette küçük bir hacim ancak ortaklık finansmanı pazarındaki payımıza baktığımızda Sberbank lider durumda.” şeklinde konuştu.
İslami finansmandaki işlemler için sertifika alınması gerektiğini anlatan Ganeev, “Örneğin, Türkiye’nin kendi helal standardı var, BAE’nin kendi standardı var. Bu nedenle bir pazara girdiğimizde bu hep özel bir teklif şeklinde oluyor ancak hacim olarak büyükler.
Eğer uluslararası bir helal standardı olursa, işlemler de elbette daha hızlı hale gelir. Çünkü şimdi gerekli evrakları hazırladığımızda farklı inceleme prosedürleri oluyor. Eğer belirli bir standart olursa bu dünya ticareti için çok daha iyi olur.” dedi.
Rusya ve Türkiye arasında da İslami finans alanında büyük bir potansiyel bulunduğunu vurgulayan Ganeev, “ Ülkelerimiz komşu, Avrasya ülkeleriyiz, Avrupa’da ve Asya’dayız. Türkiye Cumhuriyeti’ni ilgiyle izliyoruz. 2000’den bu yana Türkiye’nin nüfusu her 10 yılda 10-11 milyon düzeyinde arttı ve her yıl yüzde 2 artıyor.
Bu devasa bir rakam. 2019’un sonuna geldik ve nüfus neredeyse 85 milyona yaklaştı. Bu çok önemli bir nüfus ve insanlar İslami kaideleri çocukluktan öğreniyor.” diye konuştu.
Türkiye’nin, Rusya, Avrupa, Orta Asya ve Basra Körfezi’ne yakınlığı ile hem yerel hem de çevre pazarlarda çok hızlı büyüdüğünün altını çizen Ganeev, “Türkiye’nin konumu ticaret ve ticari işlemlerin gelişmesi için önemli fırsatlar sunuyor. İslam ekonomisi ve finansı açısından, Türkiye, giyim, aksesuar üretimi ve turizm açısından ilk 15 ülke arasında yer alıyor. Türkiye, nüfusun büyümesini, iç ve dış pazarlarının gelişimini göz önünde bulundurduğumuzda, ticarette bu artış hızının artacağı için ön planda.” ifadelerini kullandı.
- Yerli para birimlerinin önemi artıyor
Ganeev, Türkiye ve Rusya arasındaki ticaret yapısının değiştiğini ve hacminin de artığını belirterek, “Hacim arttığı zaman ticaretin yapısı değişir ve ortaklık finansmanını talep eden girişimciler ortaya çıkar. Bunun örneklerini görüyoruz çünkü Orta Asya ile anlaşmalar yapıyoruz ve bu anlaşmaların anahtar noktalarından biri İslami şartlara uyması.” dedi.
İkili ticarette yerli para birimleriyle ödeme yapmanın daha karlı olduğu durumların meydana çıktığına işaret eden Ganeev, “Bu yönde büyük fırsatlar var. Yerli para birimlerinin kullanılması, ticaretin de hızla artmasına destek sağlayabilir. Türk ürünlerinin Rusya’da ruble ile satılması ve aynısının Rus ürünleri için yapılması halinde, kapalı bir çember yaratılır ve para bu çemberi terk etmemiş, belirli kurulu ilişkiler içerisindeki ticaretin büyümesine yardımcı olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya ve Türkiye’nin İslami finansman konusunda üçüncü ülkelerle de iş birliği yapabileceğini anlatan Ganeev sözlerini şöyle tamamladı:
“Ülkelerimiz arasındaki ilişki arttığı için mutlaka iş birliği yapabileceğimiz pazarlar ortaya çıkacaktır. Ülkelerimizin yakınlığı, ortak komşularımızın bulunması nedeniyle sınırlar ötesi işlemler de artacaktır. Bizler de bankacılar olarak fonlama gibi konularda yardımcı olabiliriz.
Rusya’nın iç pazarı ve Türkiye’nin yanı sıra, Orta Asya, Azerbaycan ve Körfez ülkeleri ilgimizi çekiyor. Ayrıca Afrika’nın da İslami finansman konusunda önemli bir potansiyeli var. Ayrıca nüfusun son derece yoğun olduğu Güneydoğu Asya’ya da bakıyoruz.”