Faslı Uzman Açıklaması 'Arap Ülkelerindeki Göstericiler Etnik Ve Mezhebi Farklılıkları Bir Kenara Bıraktı'
Fas Maarif Araştırma Merkezi Müdürü Selman Bunuman, bir süredir bazı Arap ülkelerinde yaşanan gösterilerin mezhepçilik ile siyasi sınıf farklılıklarının bir kenara bırakılması ve dış müdahalelerin reddedilmesi bakımından daha önceki protesto dalgalarından ayrıldığını söyledi.
Cezayir, Irak, Lübnan ve Sudan gibi Arap ülkelerindeki hareketliliği ve gösterileri AA muhabirine değerlendiren Bunuman, "Sokaklara çıkan insanlar, Tunus'ta fitili ateşlenen 2011'deki Arap Baharı gösterilerinden önemli dersler çıkardı." dedi.
Bunuman, "Arap Baharı"nın bazı sonuçları açısından hayal kırıklıklarına neden olmasına rağmen Arap halklarında eylem konusunda ciddi bir birikim oluşturduğunu ifade etti.
- Gösterilerin ortak paydası "gençlerin yenilenmiş bir bilince sahip olması"
Cezayir ve Sudan'da "askerin siyasetten el çekmesi ve sivil bir yönetim oluşturulması" yönünde ortak bir talep bulunduğunu kaydeden Bunuman, Irak ve Lübnan'daki gösterilerin ortak noktasının ise "kültürel sınıflandırmalar ve mezhepçi ayrışmaya dayalı siyasetin reddedilmesi" olduğunu dile getirdi.
Bütün bu ülkelerdeki gösterilerin ortak paydasını "gençlerin yenilenmiş bir bilince sahip olması" şeklinde tarif eden Bunuman, "Göstericiler, dar ideolojik boyutları, mezhepçiliği, etnik köken ve kimlikleri bir tarafa bıraktı." diye konuştu.
- Göstericiler ordu ve dış güçlerin müdahalesine karşı
Mısır'da 25 Ocak 2011'deki devrimin ardından ordunun siyasete müdahalesini ve ülkede askeri kurumlarla olan ilişkiyi hatırlatan Bunuman, göstericilerin "Arap Baharı"nın ilk dalgasından önemli tecrübeler edindiğini vurguladı.
Askeri kurumlara karşı yaşanan güven krizinin, yeni gösterilerde iki hususu öne çıkardığına dikkati çeken Bunuman, şunları kaydetti:
"Bunlardan biri, dış müdahalelere olan tepki, diğeri de siyasi emelleri olan askeri kurumlarla müzakere konusunda bilinçli hareket edilmesi. Önceki ayaklanmalarda bunlar yoktu. Mısır'da 2013 yılında yaşanan askeri darbe nedeniyle bu ülkelerde demokrasi ve reform talep eden güçlerle ordu arasında bir güven eksikliği bulunuyor."
Kaynak: AA
Bunuman, "Arap Baharı"nın bazı sonuçları açısından hayal kırıklıklarına neden olmasına rağmen Arap halklarında eylem konusunda ciddi bir birikim oluşturduğunu ifade etti.
- Gösterilerin ortak paydası "gençlerin yenilenmiş bir bilince sahip olması"
Cezayir ve Sudan'da "askerin siyasetten el çekmesi ve sivil bir yönetim oluşturulması" yönünde ortak bir talep bulunduğunu kaydeden Bunuman, Irak ve Lübnan'daki gösterilerin ortak noktasının ise "kültürel sınıflandırmalar ve mezhepçi ayrışmaya dayalı siyasetin reddedilmesi" olduğunu dile getirdi.
Bütün bu ülkelerdeki gösterilerin ortak paydasını "gençlerin yenilenmiş bir bilince sahip olması" şeklinde tarif eden Bunuman, "Göstericiler, dar ideolojik boyutları, mezhepçiliği, etnik köken ve kimlikleri bir tarafa bıraktı." diye konuştu.
- Göstericiler ordu ve dış güçlerin müdahalesine karşı
Mısır'da 25 Ocak 2011'deki devrimin ardından ordunun siyasete müdahalesini ve ülkede askeri kurumlarla olan ilişkiyi hatırlatan Bunuman, göstericilerin "Arap Baharı"nın ilk dalgasından önemli tecrübeler edindiğini vurguladı.
Askeri kurumlara karşı yaşanan güven krizinin, yeni gösterilerde iki hususu öne çıkardığına dikkati çeken Bunuman, şunları kaydetti:
"Bunlardan biri, dış müdahalelere olan tepki, diğeri de siyasi emelleri olan askeri kurumlarla müzakere konusunda bilinçli hareket edilmesi. Önceki ayaklanmalarda bunlar yoktu. Mısır'da 2013 yılında yaşanan askeri darbe nedeniyle bu ülkelerde demokrasi ve reform talep eden güçlerle ordu arasında bir güven eksikliği bulunuyor."