UCM, Arakanlı Müslümanlar Soruşturmasının Makul Temeli Bulunduğunu Kabul Etti
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatou Bensuda, mahkeme hakimlerinin, Arakanlı Müslümanlara yönelik işlenen yaygın suçların değerlendirilmesi için makul temeller bulunduğuna ikna olduğunu belirtti Başsavcı Bensuda: 'Myanmar ordu mensupları, güvenlik kuvvetleri ve bazı yerel sivillerin katılımıyla bu suçlar ortaklaşa işlendi'.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensuda, mahkeme hakimlerinin, Myanmar devlet güçlerinin Arakanlı Müslümanlara yönelik işlediği yaygın suçların değerlendirilmesi için "makul temeller" bulunduğuna ikna olduğunu bildirdi.
Bensouda yaptığı açıklamada, UCM yargıçlarının, 9 Ekim 2016'dan bu yana Arakanlı Müslümanlara yönelik cinayet, hapis, işkence ve tecavüz de dahil olmak üzere "yaygın ve/veya sistematik şiddet eylemlerinin" işlenmiş olabileceğine inanmak için makul temellerin bulunduğunu kabul ettiğini belirtti.
Bu eylemlerin, Arakanlı Müslümanların geniş çapta sınır dışı edilmesine yol açtığını ifade eden Bensouda, "(Eylemlerin) Arakanlı Müslümanlara saldırmak için bir devlet politikası" şekline dönüşmüş olabileceğini kaydetti.
Bensouda, çok sayıda kaynağın, Arakanlı Müslümanlara yönelik suçlarda Myanmar hükümet güçlerinin ve devletin farklı güvenlik kuvvetlerinin yoğun katılımı olduğunu belirttiğine dikkati çekerek, "Myanmar ordu mensupları, güvenlik kuvvetleri ve bazı yerel sivillerin katılımıyla bu suçlar ortaklaşa işlendi." ifadesini kullandı.
- UCM'nin yargı yetkisi Bangladeş üzerinden
"Myanmar'ın, Arakanlı Müslümanların güvenlik endişesiyle UCM'ye taraf ülke Bangladeş'e kaçmasına sebep olduğu" gerekçesiyle, mahkemenin Myanmar'da yargı yetkisi bulunuyor.
Myanmar Dışişleri Bakanlığı, mahkemenin 2018'de başlattığı ön incelemeyle, "ulusal egemenlik ve diğer devletlerin içişlerine müdahale etmeme" ilkesinin geçersiz kılınmaya çalışıldığını öne sürmüştü.
Başsavcı Fatou Bensuda 4 Temmuz 2019'da Myanmar'ın Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçlarla ilgili soruşturma talep etmiş, UCM bu talebi 14 Kasım'da kabul etmişti.
Batı Afrika ülkelerinden Gambiya da 11 Kasım'da, Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması için UCM'ye başvurmuştu.
- Myanmar, UCM'nin soruşturmasını reddetti
Myanmar, UCM'nin, Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen suçlarla ilgili soruşturma başlatılması kararını reddetmişti.
Hükümet Sözcüsü Zaw Htay yaptığı açıklamada, UCM'nin, Myanmar üzerinde yargı yetkisinin bulunmadığını ifade etmişti.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
Kaynak: AA
Bensouda yaptığı açıklamada, UCM yargıçlarının, 9 Ekim 2016'dan bu yana Arakanlı Müslümanlara yönelik cinayet, hapis, işkence ve tecavüz de dahil olmak üzere "yaygın ve/veya sistematik şiddet eylemlerinin" işlenmiş olabileceğine inanmak için makul temellerin bulunduğunu kabul ettiğini belirtti.
Bu eylemlerin, Arakanlı Müslümanların geniş çapta sınır dışı edilmesine yol açtığını ifade eden Bensouda, "(Eylemlerin) Arakanlı Müslümanlara saldırmak için bir devlet politikası" şekline dönüşmüş olabileceğini kaydetti.
Bensouda, çok sayıda kaynağın, Arakanlı Müslümanlara yönelik suçlarda Myanmar hükümet güçlerinin ve devletin farklı güvenlik kuvvetlerinin yoğun katılımı olduğunu belirttiğine dikkati çekerek, "Myanmar ordu mensupları, güvenlik kuvvetleri ve bazı yerel sivillerin katılımıyla bu suçlar ortaklaşa işlendi." ifadesini kullandı.
- UCM'nin yargı yetkisi Bangladeş üzerinden
"Myanmar'ın, Arakanlı Müslümanların güvenlik endişesiyle UCM'ye taraf ülke Bangladeş'e kaçmasına sebep olduğu" gerekçesiyle, mahkemenin Myanmar'da yargı yetkisi bulunuyor.
Myanmar Dışişleri Bakanlığı, mahkemenin 2018'de başlattığı ön incelemeyle, "ulusal egemenlik ve diğer devletlerin içişlerine müdahale etmeme" ilkesinin geçersiz kılınmaya çalışıldığını öne sürmüştü.
Başsavcı Fatou Bensuda 4 Temmuz 2019'da Myanmar'ın Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçlarla ilgili soruşturma talep etmiş, UCM bu talebi 14 Kasım'da kabul etmişti.
Batı Afrika ülkelerinden Gambiya da 11 Kasım'da, Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması için UCM'ye başvurmuştu.
- Myanmar, UCM'nin soruşturmasını reddetti
Myanmar, UCM'nin, Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen suçlarla ilgili soruşturma başlatılması kararını reddetmişti.
Hükümet Sözcüsü Zaw Htay yaptığı açıklamada, UCM'nin, Myanmar üzerinde yargı yetkisinin bulunmadığını ifade etmişti.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.