Türkiye'de Her 100 Kişiden 14'Ü Şeker Hastası
Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin dünyada giderek yaygınlaştığını belirten uzmanlar, Türkiye’de de bu hastalığın hızla arttığını söylüyor.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniğinden Uzm. Dr. Özcan Çiftçi, şeker hastalığının çok hızla yayıldığını belirterek Türkiye’de her 100 kişiden 14’ünün şeker hastası olduğunu söyledi.
Halk arasında genel olarak şeker hastalığı olarak tabir edilen Diabetes Mellitus’un, kan şekeri yüksekliği ile seyreden ve vücudumuzda birçok organı etkileyebilen bir hastalık olduğunun altını çizen Çiftçi, hastalığın dünyada görülme sıklığının ise yüzde 8.4 olduğunu vurguladı. Çiftçi, "Bu oran ülkemiz için yüzde 13.7 hatta bazı bölgelerimiz için yüzde 20’ye kadar çıkmış vaziyette. Bu demek oluyor ki her 100 kişiden 14’ü diyabet hastası. Şeker hastalığı çok sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Kendini çok yemek yeme, çok su içme, çok idrara çıkma şeklinde gösterebildiği gibi hiçbir şikâyet olmadan da başka bir şey için doktora gittiğinizde, tesadüfen de saptanabilir" dedi.
"Yaşam tarzlarını değiştirmeliler"
Genetik faktörlerin, çevresel faktörlerin, obezite ve sedanter yaşamın diyabetin risk faktörleri olduğunu belirten Medical Park İzmir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniğinden Uzm. Dr. Özcan Çiftçi, şöyle devam etti:
"Şeker hastalarında; kusma, mide bulantısı ve kilo kaybı gibi bazı belirtilerin ortaya çıktığı durumlarda insülin tedavisine başlamamız gerekir. Bunun dışında ağızdan kullanılan ilaçlarımız söz konusu. Aslında, şeker hastalarının yapması gereken en önemli şey yaşam tarzı değişikliğidir. Eğer bunu yaparsa hasta hem kilo verebilir, hem de ilaç kullanma miktarını azaltabilir. Ayrıca şunu da önemle belirtmeliyiz ki şeker hastalarımız kesinlikle endüstriyel gıdalardan uzak durmalılar. Günde en az yarım saat yürüyüş yapılması, günde üç öğün yemek yenmesi, akşam yemeği sonrası kalorili gıdalardan uzak durulması yaşam tarzlarını iyileştirmek için önemli adımlar olacaktır."
Kaynak: İHA
Halk arasında genel olarak şeker hastalığı olarak tabir edilen Diabetes Mellitus’un, kan şekeri yüksekliği ile seyreden ve vücudumuzda birçok organı etkileyebilen bir hastalık olduğunun altını çizen Çiftçi, hastalığın dünyada görülme sıklığının ise yüzde 8.4 olduğunu vurguladı. Çiftçi, "Bu oran ülkemiz için yüzde 13.7 hatta bazı bölgelerimiz için yüzde 20’ye kadar çıkmış vaziyette. Bu demek oluyor ki her 100 kişiden 14’ü diyabet hastası. Şeker hastalığı çok sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Kendini çok yemek yeme, çok su içme, çok idrara çıkma şeklinde gösterebildiği gibi hiçbir şikâyet olmadan da başka bir şey için doktora gittiğinizde, tesadüfen de saptanabilir" dedi.
"Yaşam tarzlarını değiştirmeliler"
Genetik faktörlerin, çevresel faktörlerin, obezite ve sedanter yaşamın diyabetin risk faktörleri olduğunu belirten Medical Park İzmir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniğinden Uzm. Dr. Özcan Çiftçi, şöyle devam etti:
"Şeker hastalarında; kusma, mide bulantısı ve kilo kaybı gibi bazı belirtilerin ortaya çıktığı durumlarda insülin tedavisine başlamamız gerekir. Bunun dışında ağızdan kullanılan ilaçlarımız söz konusu. Aslında, şeker hastalarının yapması gereken en önemli şey yaşam tarzı değişikliğidir. Eğer bunu yaparsa hasta hem kilo verebilir, hem de ilaç kullanma miktarını azaltabilir. Ayrıca şunu da önemle belirtmeliyiz ki şeker hastalarımız kesinlikle endüstriyel gıdalardan uzak durmalılar. Günde en az yarım saat yürüyüş yapılması, günde üç öğün yemek yenmesi, akşam yemeği sonrası kalorili gıdalardan uzak durulması yaşam tarzlarını iyileştirmek için önemli adımlar olacaktır."