'Derince'nin Acısı Unutulmuyor
Siirt'in Baykan ilçesinde 26 yıl önce PKK'lı teröristlerin hain kurşunlarıyla yitirilen 13'ü çocuk 22 sivil için duyulan acı, aradan geçen yıllara rağmen dinmiyor Derince katliamında kurşuna dizilen 9 aylık Leyla bebeğin babası Yılmaz Erdem: 'Düğün için yola çıktığım o gün karanlık çöktüğünden Bitlis'te kaldım. Sabah erkenden tekrar yola çıkarak köye geldim. Hiçbir şeyden haberim yoktu. Köye vardığımda ailem ve yakınlarımın şehit edildiğini gördüm' Katliamda 6 yakınını kaybeden Metin Erdem: 'Roketlerle saldırdılar ve insanlarımızı şehit ettiler. Karanlık bir geceydi, Allah o geceyi bir daha göstermesin'
Baykan ilçesine bağlı, etrafı dağlarla çevrili Derince köyü 21 Ekim 1993 gecesi "dinmeyecek" bir acıya şahit oldu. Terör örgütü PKK mensupları, etrafını ağır makineli silahlarla çevrelediği köye sızarak vatandaşları okul bahçesine topladı.
Teröristler, 9 aylık Leyla bebek ve kefene sarılı bedeni kurşunlanmış fotoğrafıyla terör örgütünün kanlı saldırılarının simgesi olan 3 yaşındaki Serkan Erdem'in de aralarında yer aldığı 13'ü çocuk 22 kişiyi kurşuna dizerek katlederken, bazı siviller ise katliamdan yaralı kurtuldu.
Aradan yıllar geçti ama terör örgütünün "bebek katili" olarak hafızalara kazındığı katliamın acısı ilk günkü gibi taze.
Köye hakim tepedeki Derince Şehitliği'ni ziyaret eden şehit yakınları, kabirlerin başında dua okudu.
Köy muhtarı Ramazan Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK'nın çocuk ve kadınları katlettiği katliamın acısını yüreklerinde taşıdıklarını söyledi.
Her 21 Ekim'de acılarının tazelendiğini anlatan Erdem, "Güvenlik korucusu olarak o gece nöbetteydim. Köye baskın düzenleyen teröristler herkesi okul bahçesine götürdü. Gerçekleştirilen katliamda 22 vatandaşımızı kaybettik. Katledilenler arasında bebekler de vardı. Acımız hala devam ediyor, Allah onları kahretsin." dedi.
- Düğünün sevinci, mateme dönüştü
Derince katliamında kurşuna dizilen 9 aylık Leyla bebeğin babası Yılmaz Erdem de katliam sırasında vatani görevini yapmak üzere Kars'ta bulunduğunu söyledi.
Kardeşi Nihat Erdem'in yapılacak düğünü için izin alarak Baykan'a yola doğru çıktığını belirten Erdem, "Düğün için yola çıktığım o gün karanlık çöktüğünden Bitlis'te kaldım. Sabah erkenden tekrar yola çıkarak köye geldim. Hiçbir şeyden haberim yoktu. Köye vardığımda ailem ve yakınlarımın şehit edildiğini gördüm. Büyük bir acı yaşadım. Benim için bundan daha büyük acı yoktu. Ailemden 6 kişiyi kaybetmekten daha büyük ne acı yaşayabilirdim ki?" dedi.
Katliamda bebeği Leyla'nın yanı sıra eşi Merdiye, annesi Hanım, ablası ve 2 yeğenini kaybettiğini dile getiren Erdem, bu katliamı hiçbir zaman unutamayacaklarını ifade etti.
Erdem, şunları kaydetti:
"Sizin amacınız nedir? Kan dökmekten ne anlıyorsunuz? Bir Kürt olarak şunu diyorum, bizi asla bölemeyeceksiniz. Devletimizin yanındayız. 1984'ten beri Kürtlerden başka kimi öldürdünüz? Kimin hakkını savunuyorsunuz? Benim hakkımı kimse savunmasın. Hakkımı savunan devletim var. Her zaman devletimin yanında yer almaya devam edeceğim."
- "Allah o geceyi bir daha göstermesin"
Olayda 6 yakınını kaybeden Metin Erdem de annesi Hanım ve yeğeni Leyla'yı da şehit verdiği katliamın acısının tazeliğini koruduğunu belirtti.
Köyde 12-13 güvenlik korucusunun bulunduğu gece teröristlerin köye saldırdığını ifade eden Erdem, "Köyümüz çok dağlık bir yerdedir. O gece çok kalabalık terörist grubu köyün içine kadar sızdı. Çocukları ve kadınları okulun bahçesinde toplayarak şehit ettiler. O gece elektrikleri kestiler. Roketlerle saldırdılar ve insanlarımızı şehit ettiler. Karanlık bir geceydi, Allah o geceyi bir daha göstermesin. O zaman büyük bir travma yaşadık, büyük acılar çektik. İnşallah PKK terör örgütü bitecek." dedi.
"İnşallah bir daha o acıyı görmeyeceğiz. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Aynı şekilde terörle mücadeleye devam edeceğiz." ifadelerini kullanan Erdem, terörle mücadelede devletin kararlılığını desteklediklerini ve her türlü göreve hazır olduklarını bildirdi.