Bakanı Pakdemirli Macaristan'da 'Barış Pınarı Harekatı'nı Anlattı
Budapeşte Su Zirvesi'ne katılmak üzere Budapeşte'de bulunan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Macaristan'ın, Barış Pınarı Harekatı'na verdiği desteğin memnuniyet verici olduğunu söyledi Pakdemirli: 'Dost ve kardeş ülke Macaristan'ın yanımızda olduğunu görmek son derece güzel bir durum' 'Macaristan bu konuyu anlamış, mültecileri anlamış ve bunun tüm Avrupa, tüm insanlık, Türkiye ve tüm dünya ülkeleri için tehlikeli ve sıkıntı olduğunu anlamış durumda'.
MEHMET YILMAZ - Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Macaristan'ın, Barış Pınarı Harekatı'na verdiği desteğin memnuniyet verici olduğunu belirterek, ''Dost ve kardeş ülke Macaristan'ın yanımızda olduğunu görmek son derece güzel bir durum.'' dedi.
Budapeşte Su Zirvesi'ne katılmak üzere Budapeşte'de bulunan Pakdemirli, AA muhabirine, gündeme ve Türkiye-Macaristan ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Pakdemirli, ziyaret kapsamında Macaristan Başbakan Yardımcı Zsolt Semjen ve Tarım Bakanı İstvan Nagy ile görüştüğünü ve kendilerine, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili bilgi verdiğini söyledi.
Muhataplarına, Türkiye'nin yürüttüğü operasyonda hem Türkiye'nin hem de bölgenin güvenliğini sağlamayı amaçladığını anlattığını kaydeden Pakdemirli, ''Özellikle bölgenin güvenliği ve aynı zamanda ülkemizin de güvenliği için bizim orada olduğumuzu, bir terör koridoruna müsaade etmeyeceğimizi ve bölgedeki etnik gruplara karşı değil tamamen teröristlere karşı operasyon yaptığımızı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne ihtiyacımızın hiç olmadığı kadar bugün daha fazla olduğunun altını çizmek durumunda kaldık. Tabii ki, uluslararası camiada yalnızlaştırılmaya çalışıyor olmamızı çok doğru karşılamadığımızı ve özellikle Macaristan'ın yanımızda olmasının son derece önemli olduğunu söyledik.'' diye konuştu.
Türkiye'nin hem mültecilere yardım ve DEAŞ'la mücadele açısından bugüne kadar yaptıklarının son derece önemli olduğunu, terör ve teröristlerle aynı safta bulunmanın doğru olmadığına dikkati çeken Pakdemirli, ''Eğer DEAŞ'la ilgili Türkiye bu mücadeleyi vermeseydi Avrupa bugün belki de kan gölüne dönecekti. Ülkemizde de bu tarz problemler yaşıyor olacaktık. Bu anlamda aslında çok iyi neticeler aldık. Tüm uluslararası kamuoyunun yanımızda olmasını beklerdik ve istiyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Macaristan'ın, Barış Pınarı Harekatı'na verdiği desteğin önemli ve memnuniyet verici olduğunu kaydeden Pakdemirli, şunları kaydetti:
''Macaristan Başbakan Yardımcısı Sayın Semjen, özellikle hem Avrupa Birliği'nde (AB) hem de AB'nin bildirisinin veto edilmesi ve diğer konularda almış oldukları pozisyonları bize anlattılar. Yanımızda Macaristan'ı görüyor olmamız çok doğru. Macaristan bu konuyu anlamış, mültecileri anlamış ve bunun tüm Avrupa için, tüm insanlık için, Türkiye için, tüm dünya ülkeleri için tehlikeli ve sıkıntı olduğunu anlamış durumda. Burada yanımızda yer aldıklarını söylediler. Gördüğüm kadarıyla Azerbaycan'da da bakanları bir açıklama yapmış ve Türkiye'nin bu konularında yanında yer alabileceklerini söylemişler. Bunlar son derece memnuniyet verici. Dost ve kardeş ülke Macaristan'ın yanımızda olduğunu görmek son derece güzel bir durum.''
-"İyi bir insanlık ve iyi bir tarih dersi verdik"
Pakdemirli, katılacağı Budapeşte Su Zirvesi kapsamındaki "Su Stresi ve Göç-Krizleri Önlemenin Bir Yolu Var mı?" konulu oturumda Türkiye'nin bugüne kadar hem kamplarda hem de toplumun içerisine entegre olmuş mültecilerle ilgili neler yaptığını uluslararası kamuoyuna örnekleriyle anlatacağını belirtti.
Pakdemirli, dünyada savaşlardan kaçan insan sayısında çok ciddi derecede bir artış olduğunu, aynı zamanda su meselesinin özellikle göçü etkileyen ve tetikleyen önemli unsurlardan bir tanesi olduğunu ve savaşlardan kaçan insanlara da yeterli derecede gıda ve suyun sağlayabiliyor olması gerektiğini kaydetti.
Türkiye'nin, Suriye'deki savaş sonrasındaki mültecilere, mazlumlara sessiz kalmadığını ve bu konuda Türkiye'nin tüm dünyaya bir insanlık dersi verdiğini ifade eden Bakan Pakdemirli, ''Biz bu konularda gerçekten iyi bir insanlık ve iyi bir tarih dersi verdik diye düşünüyorum. Bu anlamda da yapmış olduğumuz uygulamaları da anlatıyor olacağız. Geçici barınma merkezlerinde neler yaptığımızı anlatacağız. Ayrıca özellikle Suriyelilerin yoğun yaşadıkları Hatay, Kilis ve Gaziantep'te su konusunda neler yaptığımızı paylaşacağız.'' dedi.
Özellikle Suriyelilerin yaşadığı bölgelerde su temini konusunda ciddi projeler hayata geçirdiklerini açıklayan Pakdemirli, ''Geçen yıl Kilis Belediye Başkanı beni aradı ve şehirde su kalmadığını söyledi. Normal planlara göre en az 10-15 yıl sonrasına bile su yeterli olması lazım. Kendisi de şehrin nüfusu kadar Suriyeli olduğunu ve bundan dolayı yetmediğini söyledi. Hızlı bir şekilde su kuyuları açıp çok acil bir şekilde iletim hattı ile ilgili bir ihale devreye aldık ve bu sene sonu itibariyle bitiriyoruz. Şükür geçen sene kasım ayı itibariyle önümüzde 20 yıl itibariyle su problemini kesin olarak çözmüş olduk. Tabii ki bunların hepsinin Türkiye'ye bir bedeli var. Suyun da bir bedeli var ama diğer taraftan da bu mülteci kardeşlerimizi biz buralarda yanlış ve yalnız bırakma imkanımız yoktu.'' diye konuştu.
Pakdemirli ayrıca, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarıyla bölgenin güvenli hale getirilmesiyle o bölgede suyla ilgili çok önemli yatırımlar yapıldığını, Barış Pınarı Harekatı sonrasında da bölgenin güvenli hale getirilmesi sonrası altyapı çalışmalarının gerçekleştirileceğini ifade etti.
Kaynak: AA
Budapeşte Su Zirvesi'ne katılmak üzere Budapeşte'de bulunan Pakdemirli, AA muhabirine, gündeme ve Türkiye-Macaristan ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Pakdemirli, ziyaret kapsamında Macaristan Başbakan Yardımcı Zsolt Semjen ve Tarım Bakanı İstvan Nagy ile görüştüğünü ve kendilerine, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili bilgi verdiğini söyledi.
Muhataplarına, Türkiye'nin yürüttüğü operasyonda hem Türkiye'nin hem de bölgenin güvenliğini sağlamayı amaçladığını anlattığını kaydeden Pakdemirli, ''Özellikle bölgenin güvenliği ve aynı zamanda ülkemizin de güvenliği için bizim orada olduğumuzu, bir terör koridoruna müsaade etmeyeceğimizi ve bölgedeki etnik gruplara karşı değil tamamen teröristlere karşı operasyon yaptığımızı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne ihtiyacımızın hiç olmadığı kadar bugün daha fazla olduğunun altını çizmek durumunda kaldık. Tabii ki, uluslararası camiada yalnızlaştırılmaya çalışıyor olmamızı çok doğru karşılamadığımızı ve özellikle Macaristan'ın yanımızda olmasının son derece önemli olduğunu söyledik.'' diye konuştu.
Türkiye'nin hem mültecilere yardım ve DEAŞ'la mücadele açısından bugüne kadar yaptıklarının son derece önemli olduğunu, terör ve teröristlerle aynı safta bulunmanın doğru olmadığına dikkati çeken Pakdemirli, ''Eğer DEAŞ'la ilgili Türkiye bu mücadeleyi vermeseydi Avrupa bugün belki de kan gölüne dönecekti. Ülkemizde de bu tarz problemler yaşıyor olacaktık. Bu anlamda aslında çok iyi neticeler aldık. Tüm uluslararası kamuoyunun yanımızda olmasını beklerdik ve istiyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Macaristan'ın, Barış Pınarı Harekatı'na verdiği desteğin önemli ve memnuniyet verici olduğunu kaydeden Pakdemirli, şunları kaydetti:
''Macaristan Başbakan Yardımcısı Sayın Semjen, özellikle hem Avrupa Birliği'nde (AB) hem de AB'nin bildirisinin veto edilmesi ve diğer konularda almış oldukları pozisyonları bize anlattılar. Yanımızda Macaristan'ı görüyor olmamız çok doğru. Macaristan bu konuyu anlamış, mültecileri anlamış ve bunun tüm Avrupa için, tüm insanlık için, Türkiye için, tüm dünya ülkeleri için tehlikeli ve sıkıntı olduğunu anlamış durumda. Burada yanımızda yer aldıklarını söylediler. Gördüğüm kadarıyla Azerbaycan'da da bakanları bir açıklama yapmış ve Türkiye'nin bu konularında yanında yer alabileceklerini söylemişler. Bunlar son derece memnuniyet verici. Dost ve kardeş ülke Macaristan'ın yanımızda olduğunu görmek son derece güzel bir durum.''
-"İyi bir insanlık ve iyi bir tarih dersi verdik"
Pakdemirli, katılacağı Budapeşte Su Zirvesi kapsamındaki "Su Stresi ve Göç-Krizleri Önlemenin Bir Yolu Var mı?" konulu oturumda Türkiye'nin bugüne kadar hem kamplarda hem de toplumun içerisine entegre olmuş mültecilerle ilgili neler yaptığını uluslararası kamuoyuna örnekleriyle anlatacağını belirtti.
Pakdemirli, dünyada savaşlardan kaçan insan sayısında çok ciddi derecede bir artış olduğunu, aynı zamanda su meselesinin özellikle göçü etkileyen ve tetikleyen önemli unsurlardan bir tanesi olduğunu ve savaşlardan kaçan insanlara da yeterli derecede gıda ve suyun sağlayabiliyor olması gerektiğini kaydetti.
Türkiye'nin, Suriye'deki savaş sonrasındaki mültecilere, mazlumlara sessiz kalmadığını ve bu konuda Türkiye'nin tüm dünyaya bir insanlık dersi verdiğini ifade eden Bakan Pakdemirli, ''Biz bu konularda gerçekten iyi bir insanlık ve iyi bir tarih dersi verdik diye düşünüyorum. Bu anlamda da yapmış olduğumuz uygulamaları da anlatıyor olacağız. Geçici barınma merkezlerinde neler yaptığımızı anlatacağız. Ayrıca özellikle Suriyelilerin yoğun yaşadıkları Hatay, Kilis ve Gaziantep'te su konusunda neler yaptığımızı paylaşacağız.'' dedi.
Özellikle Suriyelilerin yaşadığı bölgelerde su temini konusunda ciddi projeler hayata geçirdiklerini açıklayan Pakdemirli, ''Geçen yıl Kilis Belediye Başkanı beni aradı ve şehirde su kalmadığını söyledi. Normal planlara göre en az 10-15 yıl sonrasına bile su yeterli olması lazım. Kendisi de şehrin nüfusu kadar Suriyeli olduğunu ve bundan dolayı yetmediğini söyledi. Hızlı bir şekilde su kuyuları açıp çok acil bir şekilde iletim hattı ile ilgili bir ihale devreye aldık ve bu sene sonu itibariyle bitiriyoruz. Şükür geçen sene kasım ayı itibariyle önümüzde 20 yıl itibariyle su problemini kesin olarak çözmüş olduk. Tabii ki bunların hepsinin Türkiye'ye bir bedeli var. Suyun da bir bedeli var ama diğer taraftan da bu mülteci kardeşlerimizi biz buralarda yanlış ve yalnız bırakma imkanımız yoktu.'' diye konuştu.
Pakdemirli ayrıca, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarıyla bölgenin güvenli hale getirilmesiyle o bölgede suyla ilgili çok önemli yatırımlar yapıldığını, Barış Pınarı Harekatı sonrasında da bölgenin güvenli hale getirilmesi sonrası altyapı çalışmalarının gerçekleştirileceğini ifade etti.