Eski Danıştay Üyesi Seyhan'a Hapis İstemi

Eski Danıştay üyesi Edat Yücel Seyhan'ın yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkında mütalaa verildi Mütalaada, sanığın terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması, Seyhan hakkında TCK'nin 'hata' hükümlerinin uygulanmaması ve hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi talep edildi.

Kapatılan Fatih Üniversitesi Hastanesinin SGK ile sözleşmesinin feshedilmesi ve MEDULA sisteminden çıkarılmasıyla ilgili davada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) talimatıyla diğer örgüt mensuplarıyla yürütmeyi durdurma kararı veren eski Danıştay üyesi Edat Yücel Seyhan'ın yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından esas hakkında mütalaa sunuldu.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Seyhan, avukatı ve yakınları katıldı.

Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.

Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelere yer verilen mütalaada, tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgelere göre sanık Seyhan'ın FETÖ içinde bulunduğu belirtildi.

Seyhan'ın, FETÖ'nün, 2010'da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda (HSYK) çoğunluğu elde etmelerinin ardından Danıştay üyeliğine seçilmesine karar verildiğinin ifade edildiği mütalaada, sanığın üye seçildikten sonra da örgüt mensuplarıyla hareket etmeyi sürdürdüğü vurgulandı.

Sanığın örgüt toplantılarında yer aldığının kaydedildiği mütalaada, kapatılan Fatih Üniversitesi Hastanesinin SGK ile sözleşmesinin feshedilmesi ve MEDULA sisteminden çıkarılmasıyla ilgili davada, Seyhan'ın diğer örgüt mensubu eski Danıştay üyeleriyle birlikte yürütmenin durdurulması yönünde karar verdiği bildirildi.

- "Aktif faaliyet yürüttü"

Açılan davalarda, örgüt lehine kararların çıkması için sanığın aktif faaliyet yürüttüğüne işaret edilen mütalaada, Seyhan'ın diğer örgüt mensubu Danıştay üyeleriyle İstanbul'da FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yurt dışına çıkmadan önce kaldığı dershanedeki özel odayı ziyaret ettiği anlatıldı.

Mütalaada, sanığın, örgütün sivil ve yargı kanadındaki üyeleriyle bağlantılı olduğu ve toplantılara katıldığına dikkati çekildi.

Esas hakkındaki mütalaada sanığın böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle FETÖ'nün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı kaydedildi.

Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle FETÖ'deki konumu itibarıyla bu oluşumun, terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, Seyhan hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmasının istenmediği bildirildi.

Esas hakkındaki mütalaada, sanığın "örgüt üyesi olma" suçundan, TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Sanığın son karar merci Danıştay'da görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.

Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatı, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre verilmesini talebini iletti.

Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.

Duruşma, 2 Nisan'a bırakıldı.

Kaynak: AA