DÜZELTME
'Bankacılık sektörü bu dönemde elini taşın altına koymalı' başlıklı haberimizin 5'inci spotu ve 3'üncü paragrafındaki '2,5 milyon lira' ifadesi '2,5 milyar lira' olarak düzeltilmiştir.Haberimizi yeniden yayımlıyoruz. Saygılarımızla. AA'Bankacılık sektörü bu dönemde elini taşın altına koymalı' VakıfBank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan: (2) 'Kampanyaların devamının gelmesi lazım. Bankacılık sektörünün bu dönemde elini taşın altına koyması gerekir. Sadece kamu bankalarının değil tüm bankaların bu fedakarlığı yapması lazım' 'Son 16 yıldır kamu bankaları çok güzel şekilde yönetiliyor. Son 16 yılda Türkiye'de sağlanan güven ve istikrarın çok büyük bir rolü var. Güçlü hükümetler olmazsa, siyasi ve ekonomik istikrar olmazsa kamu bankalarımız böyle güzel işler yapamazdı' 'Geleceğe güvenin, Türkiye'nin geleceği parlaktır ve Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Hiç kimsenin bundan kuşkusu olmasın' 'Yakın zamanda çok uygun maliyetle 550 milyon TL karşılığı 8 yıl vadeli bir kredi temin ettik. Bununla da yine bir kampanya düşünüyoruz. Daha henüz bunu tam kararlaştırmadık ayrıntıları ama inşallah bunu da yakın zamanda kamu oyuna açıklarız' '(KOBİ Destek Paketi) Bize aşağı yukarı 10 günde 7 bin şirket başvuru yaptı, 2,5 milyar lira kredi talebinde bulundular. Bu da rekor bir başvuru'
AA Finans Masası'na konuk olan Özcan, 10 Ocak'ta Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın duyurduğu "KOBİ Değer Kredisi" paketine kamu bankaları dahil toplam 13 bankanın iştirak ettiğini belirterek, toplam paket büyüklüğünün 20 milyar TL olarak öngörüldüğünü söyledi.
Paketin ayrıntılarına değinen Özcan, "Cirosu 25 milyon liraya kadar olan işletmeler bundan faydalanacak. Eğer işletme, imalatçı ve ihracatçıysa o firmalara 1 milyon liraya kadar kredi verilecek. İmalatçı ve ihracatçı olmayan diğer firmalara ise 500 bin liraya kadar kredi verilecek. Bu kredilerde de Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) kefaleti olacak. Bu kredilerin vadesi de şöyle; 6 ay ödemesiz 36 ay vade, faiz oranı aylık 1,54 olacak. Bugünkü faiz hadlerinin oldukça altında bir rakam. Bize aşağı yukarı 10 günde 7 bin şirket başvuru yaptı, 2,5 milyar lira kredi talebinde bulundular. Bu da rekor bir başvuru. Çok kısa sürede çok büyük başvuru aldık. Başvuranların imalatçı ve ihracatçı olanları 2 bin firma." diye konuştu.
Özcan, sürecin başarılı bir şekilde devam ettiğini belirterek, KOBİ'lerin paketten çok büyük istifade sağlayacağını ve paketin ekonomiye çok büyük artısı olacağını ifade etti.
- "Düşük faizli yapılandırma kampanyasından 130 bin müşterimiz faydalanacak"
Mehmet Emin Özcan, kredi kartı borçları takibe düşmüş müşterilerinin, kredi kartı borçlarının yapılandırmasından yararlanamayacağını, söz konusu kampanya ile kredi kartı borcunu ödemekte zorlanan müşterileri hedeflediklerini anlattı.
Diğer bütün bankaların da bu kampanyaları uygulamasını istediklerini belirten Özcan, böylece bütün kredi kartı borçlularının rahatlayacağını dile getirdi.
Özcan, VakıfBank müşterilerinin diğer bankalarındaki kredi kartlarını iptal etmesi şartıyla, söz konusu kart borçlarına yönelik tüketici kredisi verdikleri ve diğer bankaların kredi kartlarını iptal etmesine yönelik bir sorun yaşamadıklarını ifade etti.
Kredi kartı borcu takibe düşmüş müşterilerinden ana para borcu 100 bin liranın altında olanların, borcunu sıfır faizle ödeyebilmesi imkanını vereceklerini söyleyen Özcan, diğer banka müşterilerinin de VakıfBank'ın kampanyalarından yararlanabildiğini kaydetti.
Özcan, düşük faizli yapılandırma kampanyasındaki hedeflerine ilişkin soruya, "31 gün ve üzeri (borç) aksaması olan bireysel müşterilerimizin sayısı 111 bin civarında. 19 bin civarında da ticari müşterimiz var. Toplamda 130 bin civarında müşteri, bundan faydalanacak. Bu kampanya kapsamında toplam alacağımız da 5 milyar TL'ye yakın. Bu alacağımızı bu şekilde yapılandırmak istiyoruz." yanıtını verdi.
- "Şu an 7 bin başvuruyu geçmiş durumdayız"
VakıfBank Genel Müdürü Özcan, başka paket çalışmalarının da bulunduğunu ve gelecek dönemde bunun da müjdelerinin kamuoyu ile paylaşılacağını duyurdu.
Bu ay içinde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın lansmanını yaptığı "KOBİ Değer Kredisi" paketine çok yoğun talebin olduğunu söyleyen Özcan, "Şu an 7 bin başvuruyu geçmiş durumdayız. 2,5 milyar lira belki bugün 3 milyar liraya ulaşmıştır." dedi.
Özcan, kamu bankaları öncülüğünde devam eden kampanyaların devamının gelip gelmeyeceğine ve özel sektör bankalarının da bunu takip edip etmeyeceklerine ilişki soru üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kampanyaların devamının gelmesi lazım. Bankacılık sektörünün bu dönemde elini taşın altına koyması gerekir. Sadece kamu bankalarının değil tüm bankaların bu fedakarlığı yapması lazım. Kamu bankaları olarak kredi kartı pazarında payımız küçük. Yaklaşık yüzde 9 Ziraat Bankası, yüzde 7 VakıfBank ve yüzde 5 Halkbank pazar payı var. Halbuki, kredi kartı sayısı açısından daha büyük özel bankalar var.
Kredi kartı işlem hacmi açısından VakıfBank'ın payı yüzde 6,25, Ziraat Bank'ın yüzde 5 ve Halkbank'ın yüzde 3'ün üzerinde. Burada da yine ağırlıklı özel bankalar var. Biz bu kampanyaları rekabet için yapmıyoruz. Kredi kartı borçluları rahat nefes alsın diye yapıyoruz. Ama özel bankalar da bunu yaparsa büyük memnuniyet duyarız. Sonuçta tüketicinin, bireylerin rahatlaması, bugünleri kolay atlatması lazım. İlgili bankalar müşterilerinin bize gelmesini istemiyorlarsa, onlar da böyle kampanyalar yapması lazım."
- "Kamu bankaları çok güzel yönetildi"
Mehmet Emin Özcan, son 15-16 yılda kamu bankalarında üst düzey yönetici olarak görevlerde bulunduğunu ve VakıfBank'ta genel müdür olarak 2'nci yılını devam ettirdiğini belirtti.
Kamu bankalarının uygulamakta olduğu kampanyaların banka bilançolarında bozulmalar meydana getirebileceği yönündeki eleştirilere Özcan, şunları söyledi:
"Kamu bankalarındaki görev zararı uygulaması Ziraat Bankası ve Halkbank'ta yapılıyordu. Ziraat Bankası çiftçilere ve Halkbank esnafa kredi kullandırıyordu. Bunlar teknik krediler ve Hazine destekliydi. Oradan kaynaklı bir görev zararı uygulaması vardı. 2000 yılında yaşanan krizden sonra bu görev zararı uygulamasına son verildi. Hazine'nin ne kadar destek vereceği bütçe ile belirlendi. Çiftçiye ve esnafa yapılacak destek bütçeye konuyor ve Hazine tarafından bu bankalara veriliyor. Dolayısıyla görev zararı diye bir şey yok. Bugün kamu bankaları da özel bankalar gibi karlılık ve verimlilik üzerine çalışıyor. Son 16 yıldır da bu bankalar çok güzel şekilde yönetiliyor. Son 16 yılda Türkiye'de sağlanan güven ve istikrarın çok büyük bir rolü var. Güçlü hükümetler olmazsa, siyasi ve ekonomik istikrar olmazsa kamu bankalarımız böyle güzel işler yapamazdı.
Bütün ticari işletmelerde, işletmeye para koyan ortak ya da hissedar, o işletmenin özkaynak karlılığının en azından enflasyonun üzerinde olmasını ister. Bankacılık en çok sermayeye ihtiyaç duyan sektör. Hiçbir sektörde, bankacılık kadar yüksek sermaye ihtiyacı olmaz. Çünkü bankacılık sektörü güven, itibar müessesesidir. Bankaların da bu güveni koruyabilmek için yüksek sermaye ile çalışması gerekli. Ayrıca bankalar verdikleri her kredi için karşılık ayırmalı. Bankalar özkaynağı güçlendirmek için karları bünyede bırakır. Sermaye karlılığı çok önemlidir. Bankanın varlığını sürdürebilmesi için karlılığını koruması gerekir."
- "Karlara nominal değil oransal bakılmalı"
Özcan, geçen yıl enflasyonun yüzde 20'nin üzerinde gerçekleştiği göz önüne alındığında herhangi bir işletmenin karlı sayılabilmesi için yüzde 20'nin üzerinde kar etmesi gerektiğini söyledi.
Bankacılık sektörünün 2018'de özkaynak karlılığının yüzde 10'lar civarında olmasını beklediğini ifade eden Özcan, bankaların karına nominal olarak değil, oransal olarak bakılması gerektiğinin altını çizdi.
VakıfBank Genel Müdürü Özcan, "Nominal olarak bakarsanız yanılırsınız. VakıfBank'ın özkaynakları 20 milyar liranın çok üzerinde. Faraza 30 milyar lira olsun. Enflasyon kadar kar yapsanız 6 milyar lira yapar. Halbuki, ancak bu karla sermayesini koruyabilmiş. Maalesef böyle bir yanılgı olabiliyor. Aslında koyulan sermayeye göre oransal kar çok büyük değil." ifadelerini kullandı.
- "Sokağa atacak 1 liramız yok"
VakıfBank Genel Müdürü Özcan, yapılan bütün kampanyaların, açıklanan paketlerin hepsinin en ince düşünüldüğünü, en ufak ayrıntısının hesaplandığını, kamu yararının gözetildiğini söyledi.
"Bizim sokağa atacak 1 liramız yok." diyen Özcan, basiretli tüccar gibi hareket etmek zorunda olduklarını ve bankaların ticari müesseseler olduğunu belirtti.
Özcan, "Bankalar, karlılık ve verimlilik esasına göre çalışan yerler. Biz yaptığımız her kampanyanın maliyetini hesaplıyoruz. Bunların hepsinde hem toplumun hem bankanın yararı var." dedi,
Söz konusu yapılandırmaları ülkenin geleceğine olan inanç ve güvenle yaptıklarını belirten Özcan, "Yani biz diyoruz ki zaten faiz hadleri daha da aşağı gelecek, enflasyon daha da inecek. Şimdi faiz hadlerinin aşağı geldiği enflasyonun düştüğü bir dönemde artık daha düşük faizlerle bugünden kredi vermenin çok mantıklı bir şey olduğunu söylemek lazım. " diye konuştu.
- "Yeni kampanya paketleri yakın zamanda gelecek"
Vakıf Bank Genel Müdürü Özcan, muhtemel yeni kampanya paketlerinin de yakın zamanda gelebileceğini söyledi.
Yakın zamanda çok uygun maliyetle 550 milyon TL karşılığı 8 yıl vadeli bir kredi temin ettiklerini belirten Özcan, yurt dışından Türk lirası olarak borçlandıklarını ifade etti.
Bununla da yine bir kampanya düşündüklerini dile getiren Özcan, "Daha henüz bunu tam kararlaştırmadık ayrıntıları ama inşallah bunu da yakın zamanda kamuoyuna açıklarız." dedi.
"Türkiye artık eski Türkiye değil." diyen Özcan, şunları kaydetti:
"Türkiye güçlü, modern ve yeni Türkiye'dir. Biz de yeni Türkiye'nin lider bankası olma vizyonuyla yola çıktık. Geleceğe güvenin, Türkiye'nin geleceği parlaktır ve Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Hiç kimsenin bundan kuşkusu olmasın. Bütün ekonomideki aktörlerin bu duyguyla hareket etmesi lazım. Ekonomide en önemli faktör, psikolojik faktördür. İnsanlar eğer Türkiye'nin geleceğine inanırsa, inanın her şey çok daha güzel olur ve çok daha hızlı düzelir. Şu anda Türkiye'de çok doğru politikaların uygulandığını görüyorum. Biz kamu bankaları olarak da zaten her zaman devletimizin ve milletimizin yanındayız."
(Bitti)