Savunmada 10 Yeni Ar-Ge Projesi Başlatıldı
SSB, toplam bütçesi 300 milyon lirayı bulan 10 yeni ArGe projesi başlattı Bu kapsamda, nükleer radyasyon tehdidine karşı yerli algılayıcı ve tespit sistemi, alüminyum yeni nesil alaşım ve yenilikçi yazılımın aralarında bulunduğu bir dizi alanda yeni teknolojiler geliştirilecek SSB Başkanı İsmail Demir: 'Ülke olarak 2023 hedeflerine ulaşmanın yolu ArGe ve teknolojiden geçmektedir. Türkiye, 1012 bin dolar kişi başı milli gelir bandını aşmak istiyorsa bu çalışmaların bıkmadan, üşenmeden, sabırla sürdürülmesi gerekiyor'
Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), güvenlik güçlerinin mevcut veya planlı sistem ve platformlarının ihtiyaçları ve geleceğe dönük yeni teknoloji alanlarına yönelik olarak 300 milyon lira bütçeli 10 yeni Ar-Ge Projesi başlattı.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, başkanlıkta gerçekleştirilen imza töreninde yaptığı konuşmada, Ar-Ge çalışmalarını çok daha hızlı ve etkin şekilde yürütebilecek yeni bir yapı oluşturduklarını anımsattı.
Bu kapsamda ilk Ar-Ge panelini 22 Aralık 2016’da gerçekleştirdiklerine işaret eden Demir, bugüne kadar da toplam 4 Ar-Ge panelini topladıklarını söyledi. Demir, bu panellerde alınan kararlar doğrultusunda toplam bedeli 300 milyon lira olan 10 Ar-Ge projesi için imza atacaklarını belirtti.
Projelerde yüklenici modelini KOBİ-sanayi-üniversite iş birliğine dayalı olarak oluşturduklarını ifade eden Demir, "Projelerde üniversitelerimiz, enstitülerimiz ve KOBİ’lerimiz başta olmak üzere 15 yüklenici veya alt yükleniciye yer verilmiştir." dedi.
Devletin çeşitli birimlerinde Ar-Ge destekleri bulunduğunu, bunlar arasında Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK odaklı olanların hatırı sayılır bir yer tuttuğunu dile getiren Demir, savunma sanayisinde geliştirilen bir dizi teknolojinin ise sivil alanda da yer bulduğunu söyledi.
Ar-Ge konularında devlet aklının bir araya gelmesinin önemini vurgulayan Demir, "Bu desteklerin birbirini tamamlar halde olması gerekiyor. Birbirinin ayağına basan, ön alan veya ön kesen değil, birbirini tamamlayan şekilde projelerin yürütülmesine ihtiyaç bulunuyor." diye konuştu.
Demir, bütün Ar-Ge konularının bir noktada birbiriyle bağdaştığını ifade ederek, bu kapsamda ülkenin sağlığına, güvenliğine ve uzun vadeli refahına katkılar sağlayan çözümler geliştirildiğini bildirdi. Demir, şunları kaydetti:
"Ülke olarak 2023 hedeflerine ulaşmanın yolu Ar-Ge ve teknolojiden geçmektedir. Türkiye, 10-12 bin dolar kişi başı milli gelir bandını aşmak istiyorsa bu çalışmaların bıkmadan, üşenmeden, sabırla sürdürülmesi gerekiyor. Bu açıdan bünyemizde yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarının diğer kurumlarla çok yakından koordine edilmesi gerektiğine inanıyorum. Arkadaşlarımızı da bu konuda destekliyoruz." dedi.
Demir'in konuşmasının ardından Ar-Ge projelerinde görev alacak kurumların yöneticileriyle sözleşmeler imzalandı.
- Projeler neler getirecek?
Atılan imzalarla, Alüminyum Yeni Nesil Alaşım Geliştirilmesi (Ayna), Duyarsız Yemleme Şarjı Geliştirme (Duyem), Düşük Frekans Aktif Sonar Sistemi Geliştirilmesi (Düfas), Sıcak Şekillendirme İle Multifazlı Çelik Geliştirme (Hançer), Twt İçin Yüksek Voltaj Güç Kaynağı Geliştirilmesi (Kudret), Stirling Soğutuculara Yönelik Kalıcı Mıknatıs Neodyum (Ndfeb) Geliştirilmesi (Mıknatıs), Kızılötesi Dedektör Takımı Geliştirilmesi (Nar), Nükleer Radyasyon Tehdidine Karşı Yerli Algılayıcı Ve Tespit Sistemi Geliştirilmesi (Radat), Yürüyen Dalga Tüp Mikrodalga Güç Yükselteci Geliştirilmesi (Seyyah) ve Yenilikçi Yazılımlar Yarışıyor (Y3) projeleri başlatıldı.
Özellikle havacılık uygulamalarında kritik malzemelerin yerli olarak üretilmesi büyük önem taşıyor. Ayna Projesi ile havacılık gereksinimlerine uygun olarak aşınma dirençli, korozyona dayanıklı, yüksek sıcaklık mukavemetine sahip alaşımlar konusunda yurt dışı bağımlılığın kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılacak.
Hançer Projesi ile sıcak şekillendirme prosesine uygun zırh çeliği alaşımının geliştirilmesi, Mıknatıs Projesi ile üstün manyetik özelliklere sahip neodyum demir bor tabanlı kalıcı mıknatısların milli olarak geliştirilmesi, Düfas projesi ile düşük frekanslı aktif sonar sistemlerine yönelik piezoelektrik tek kristal seramik malzeme ve transdüserlerin geliştirilmesi, Kudret Projesi ile yürüyen dalga tüplerin çalışabilmeleri için gerekli yüksek voltajları üretebilen güç kaynağı geliştirilmesi ve Seyyah Projesi ile radar, elektronik harp ve uydu/uzay sistemlerinde kullanılabilecek nitelikte tamamen milli imkanlarla yürüyen dalga tüp güç yükselteci geliştirme teknolojisi kazanılması hedefleniyor.
Nar Projesi ile kızılötesi algılama sistemlerinin ve bileşenlerinin milli imkanlarla geliştirilebilmesi ve yurt dışı bağımlılığın giderilmesi, yüksek voltajları üretebilen güç kaynağı geliştirmesi, Radat Projesi ile nükleer radyasyon tehditlerini tespit etmek amacıyla algılayıcı sistem geliştirilmesi ve roket ve füze sistemlerinde kullanılmak üzere Duyem Projesi ile güvenlik ve duyarsızlık isterleri üst seviyede olan duyarsız yemleme şarjı geliştirilmesi sağlanacak.
Bu yıl ilk defa Yenilikçi Yazılımlar Yarışıyor Yarışma Programı (Y3) ile elektro optik uydu görüntülerinden otomatik hedef tespit ve tanıma konularında Türkiye'de var olan yetenek ve birikimler adil ve hassas şekilde ölçülerek, bu kabiliyetlerin gelecek projelerde değerlendirilmesi hedefleniyor.
İmzalanan ve imzalanacak yeni projelerin, emniyet ve güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasında yurt dışı bağımlılığın azaltılması, özgün, yerli ve milli çözümlerin hayata geçirilmesi ve Türkiye'deki Ar-Ge ve teknoloji yetkinliğinin artırılmasına önemli katkılar sunması bekleniyor.
Kaynak: AA
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, başkanlıkta gerçekleştirilen imza töreninde yaptığı konuşmada, Ar-Ge çalışmalarını çok daha hızlı ve etkin şekilde yürütebilecek yeni bir yapı oluşturduklarını anımsattı.
Bu kapsamda ilk Ar-Ge panelini 22 Aralık 2016’da gerçekleştirdiklerine işaret eden Demir, bugüne kadar da toplam 4 Ar-Ge panelini topladıklarını söyledi. Demir, bu panellerde alınan kararlar doğrultusunda toplam bedeli 300 milyon lira olan 10 Ar-Ge projesi için imza atacaklarını belirtti.
Projelerde yüklenici modelini KOBİ-sanayi-üniversite iş birliğine dayalı olarak oluşturduklarını ifade eden Demir, "Projelerde üniversitelerimiz, enstitülerimiz ve KOBİ’lerimiz başta olmak üzere 15 yüklenici veya alt yükleniciye yer verilmiştir." dedi.
Devletin çeşitli birimlerinde Ar-Ge destekleri bulunduğunu, bunlar arasında Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK odaklı olanların hatırı sayılır bir yer tuttuğunu dile getiren Demir, savunma sanayisinde geliştirilen bir dizi teknolojinin ise sivil alanda da yer bulduğunu söyledi.
Ar-Ge konularında devlet aklının bir araya gelmesinin önemini vurgulayan Demir, "Bu desteklerin birbirini tamamlar halde olması gerekiyor. Birbirinin ayağına basan, ön alan veya ön kesen değil, birbirini tamamlayan şekilde projelerin yürütülmesine ihtiyaç bulunuyor." diye konuştu.
Demir, bütün Ar-Ge konularının bir noktada birbiriyle bağdaştığını ifade ederek, bu kapsamda ülkenin sağlığına, güvenliğine ve uzun vadeli refahına katkılar sağlayan çözümler geliştirildiğini bildirdi. Demir, şunları kaydetti:
"Ülke olarak 2023 hedeflerine ulaşmanın yolu Ar-Ge ve teknolojiden geçmektedir. Türkiye, 10-12 bin dolar kişi başı milli gelir bandını aşmak istiyorsa bu çalışmaların bıkmadan, üşenmeden, sabırla sürdürülmesi gerekiyor. Bu açıdan bünyemizde yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarının diğer kurumlarla çok yakından koordine edilmesi gerektiğine inanıyorum. Arkadaşlarımızı da bu konuda destekliyoruz." dedi.
Demir'in konuşmasının ardından Ar-Ge projelerinde görev alacak kurumların yöneticileriyle sözleşmeler imzalandı.
- Projeler neler getirecek?
Atılan imzalarla, Alüminyum Yeni Nesil Alaşım Geliştirilmesi (Ayna), Duyarsız Yemleme Şarjı Geliştirme (Duyem), Düşük Frekans Aktif Sonar Sistemi Geliştirilmesi (Düfas), Sıcak Şekillendirme İle Multifazlı Çelik Geliştirme (Hançer), Twt İçin Yüksek Voltaj Güç Kaynağı Geliştirilmesi (Kudret), Stirling Soğutuculara Yönelik Kalıcı Mıknatıs Neodyum (Ndfeb) Geliştirilmesi (Mıknatıs), Kızılötesi Dedektör Takımı Geliştirilmesi (Nar), Nükleer Radyasyon Tehdidine Karşı Yerli Algılayıcı Ve Tespit Sistemi Geliştirilmesi (Radat), Yürüyen Dalga Tüp Mikrodalga Güç Yükselteci Geliştirilmesi (Seyyah) ve Yenilikçi Yazılımlar Yarışıyor (Y3) projeleri başlatıldı.
Özellikle havacılık uygulamalarında kritik malzemelerin yerli olarak üretilmesi büyük önem taşıyor. Ayna Projesi ile havacılık gereksinimlerine uygun olarak aşınma dirençli, korozyona dayanıklı, yüksek sıcaklık mukavemetine sahip alaşımlar konusunda yurt dışı bağımlılığın kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılacak.
Hançer Projesi ile sıcak şekillendirme prosesine uygun zırh çeliği alaşımının geliştirilmesi, Mıknatıs Projesi ile üstün manyetik özelliklere sahip neodyum demir bor tabanlı kalıcı mıknatısların milli olarak geliştirilmesi, Düfas projesi ile düşük frekanslı aktif sonar sistemlerine yönelik piezoelektrik tek kristal seramik malzeme ve transdüserlerin geliştirilmesi, Kudret Projesi ile yürüyen dalga tüplerin çalışabilmeleri için gerekli yüksek voltajları üretebilen güç kaynağı geliştirilmesi ve Seyyah Projesi ile radar, elektronik harp ve uydu/uzay sistemlerinde kullanılabilecek nitelikte tamamen milli imkanlarla yürüyen dalga tüp güç yükselteci geliştirme teknolojisi kazanılması hedefleniyor.
Nar Projesi ile kızılötesi algılama sistemlerinin ve bileşenlerinin milli imkanlarla geliştirilebilmesi ve yurt dışı bağımlılığın giderilmesi, yüksek voltajları üretebilen güç kaynağı geliştirmesi, Radat Projesi ile nükleer radyasyon tehditlerini tespit etmek amacıyla algılayıcı sistem geliştirilmesi ve roket ve füze sistemlerinde kullanılmak üzere Duyem Projesi ile güvenlik ve duyarsızlık isterleri üst seviyede olan duyarsız yemleme şarjı geliştirilmesi sağlanacak.
Bu yıl ilk defa Yenilikçi Yazılımlar Yarışıyor Yarışma Programı (Y3) ile elektro optik uydu görüntülerinden otomatik hedef tespit ve tanıma konularında Türkiye'de var olan yetenek ve birikimler adil ve hassas şekilde ölçülerek, bu kabiliyetlerin gelecek projelerde değerlendirilmesi hedefleniyor.
İmzalanan ve imzalanacak yeni projelerin, emniyet ve güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasında yurt dışı bağımlılığın azaltılması, özgün, yerli ve milli çözümlerin hayata geçirilmesi ve Türkiye'deki Ar-Ge ve teknoloji yetkinliğinin artırılmasına önemli katkılar sunması bekleniyor.