Bakan Pakdemirli Açıklaması '8,5 Milyon Hektar Alandan Toplulaştırma Çalışmaları Tamamlanacak'
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "2018 yılsonu itibariyle 496 bin hektar alanda daha toplulaştırma çalışmasını tamamladık. 2023’e kadar 8,5 milyon hektar alandan toplulaştırma çalışmalarını tamamlamış olacağız" dedi.
Atıl Tarım Arazilerinin Üretime Kazandırılması ile Arazi Bankacılığı Kurumsal Altyapı Çalıştayı düzenlendi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katılımlarıyla Orman Genel Müdürlüğünde düzenlenen çalışayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin üretken topraklarının hakkını vermek ve bilimsel çözüm sunacak görüşlerin yeşermesi açısından 7 bölgede düzenlenen bu çalıştayların önemli rol oynadığını belirtti.
Merkez Çalıştayın sonucunda ülkedeki tarım arazilerinin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında yer alan bir hedefin hayata geçirileceğini dile getiren Pakdemirli, bu çerçevede tarım arazilerinin yeter gelirli tarımsal işletme büyüklüklerine ulaştırılması ve işletme ölçeğinin optimum işletme büyüklüğüne getirilmesi amacıyla izlenecek yol ve yöntemleri tespit etmeyi hedeflediklerini söyledi.
"8,5 milyon hektar alandan toplulaştırma çalışmaları tamamlanacak"
Bugün gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde insan-toprak bağını güçlendirmek, toprak bilincini arttırmak ve tüm tarım arazilerinin verimli olarak kullanılmasını sağlamak için çeşitli politikalar uygulandığını belirten Pakdemirli, Rusya’da tarım arazilerinin yüzde 8’inin atıl durumda olduğu ve her yıl yaklaşık 1 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılmasının hedeflendiğini paylaştı. Avrupa Birliği ülkelerinden örnek veren Pakdemirli, Fransa’da toplam tarım alanının yüzde 2’sinin, İspanya’da yüzde 8’inin, Polonya’da ise toplam tarım alanının yüzde 4’ünün atıl durumda olduğunu anımsattı. Türkiye’de bu durumun 24 milyon hektar tarım alanının yüzde 8,3’ü yani 2 milyon hektar kadarı olduğunun altını çizen Pakdemirli, "Bu atıl tarım alanlarının aynı zamanda yüzde 25’lik kısmı da sulama imkanına sahip arazilerden oluşmaktadır. Bu da yaklaşık olarak 500 bin hektarlık araziye denk gelmektedir. 2 milyon hektar tarıma kazandırıldığı takdirde yıllık olarak ortalama 13 milyar TL’lik bir gelir artışı sağlamak mümkündür. Peki, bizde tarım arazileri neden atıl kalıyor? Öncelikle, miras nedeniyle aşırı derecede parçalanmış, ekonomik üretime imkan vermeyecek ölçüde atomize olmuş parseller sorunun en büyük kaynağını oluşturuyor. Yine, parsellere doğrudan ulaşım ve sulama kanallarına doğrudan irtibatın olmamasının yol açtığı sınır ve parsele geçiş ile ilgili anlaşmazlıklar söz konusu. Kentlere göç nedeniyle köylerin boşalması ve yaşlı nüfusun köyde kalması yine bir diğer sorun olarak karşımızda durmakta. Bugün, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı işletmelerin yüzde 67’si 50 yaş üzerinde. Yine, güvenlik nedeniyle (özellikle terör bölgelerinde) köylerin boşaltılması bir diğer sorun olarak karşımızda duruyor. Kan davalarını ve sosyal sorunları da tarım alanlarının ekilmemesine bir diğer sebep olarak göstermek mümkün. İşte bu sebeplerle, atıl tarım arazilerini ekonomiye kazandırmak için kolları sıvadık" diye konuştu.
Pakdemirli, bu kapsamda 2018 yılı sonuna kadar 81 ili kapsayan çalışmaların 7 bölge (Van, Antalya, Trabzon, Bursa, Çorum, İzmir ve Şanlıurfa) koordinatör illerin bulunduğu yerlerde tamamlandığını söyledi.
Arazi Toplulaştırma Çalışmalarına büyük önem verildiğini ifade eden Pakdemirli, bu güne kadar toplam 6,1 milyon hektar alanda toplulaştırma çalışmalarının tamamladığını, 2018 yıl sonu itibariyle 496 bin hektar alanda daha, toplulaştırma çalışmasının tamamladığını açıkladı.
Pakdemirli, 2023’e kadar 8,5 milyon hektar alandan toplulaştırma çalışmalarının tamamlanacağını duyurdu.
"Arazi Bankacılığı uygulaması gibi modeller hayata geçirilecek"
Yurt dışında tarım arazisi kiralamanın yanında Türkiye’de de atıl durumdaki tarım arazilerinin yeniden üretime kazandırılması ve Arazi Bankacılığı gibi modellerin Türkiye’de hayata geçirilmesine yönelik çalışmaların da yürütüldüğünü kaydeden Pakdemirli, söz konusu arazilerin üretim yapılabilir hale getirilmesiyle, ölçek ekonomisine uygun tarım işletmeleri oluşacağını, tarımsal üretim miktar ve kalite yönüyle daha güvenli ve güvenilir hale geleceğini aktardı. Diğer yandan Arazi Bankacılığı uygulaması ile arazilerin tarımsal niteliğini korumak amacıyla el değiştirebilme imkanlarının da ortaya konulacağını paylaşan Pakdemiri, "Bununla birlikte tarım arazilerinin mobilitesinin yani alım satım, kiralama gibi özellikleri artırılacaktır. Böylece tarım arazilerinin kullanıcısı tarafından daha etkin kullanılması, tarım arazileri piyasasında arz ve talep dengesinin düzenlenmesi yoluyla, yaklaşık olarak ülkemizde bulunan 2 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılması sağlanmış olacaktır. Toprak, tüm kesimleri ilgilendiren en değerli varlığımızdır. Toprağın korunması ve ekonomiye kazandırılması konusunda tüm paydaşlara sorumluluk düşmektedir. Toprak, 81 milyon vatandaşımızın tamamını ilgilendiren yenilenemeyen bir kaynaktır" diyen Pakdemirli, çalıştay vesilesiyle toplumda bir farkındalık oluşturulmasını temenni etti.
Çalıştayda Tarım Reformu Genel Müdürü Hasan Özlü, Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ergin Dursun, Paris SAFER Genel Müdürü Pierre Missioux ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyon Başkanı Prof. Dr Yunus Kılıç da yer aldı.
Kaynak: İHA
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katılımlarıyla Orman Genel Müdürlüğünde düzenlenen çalışayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin üretken topraklarının hakkını vermek ve bilimsel çözüm sunacak görüşlerin yeşermesi açısından 7 bölgede düzenlenen bu çalıştayların önemli rol oynadığını belirtti.
Merkez Çalıştayın sonucunda ülkedeki tarım arazilerinin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında yer alan bir hedefin hayata geçirileceğini dile getiren Pakdemirli, bu çerçevede tarım arazilerinin yeter gelirli tarımsal işletme büyüklüklerine ulaştırılması ve işletme ölçeğinin optimum işletme büyüklüğüne getirilmesi amacıyla izlenecek yol ve yöntemleri tespit etmeyi hedeflediklerini söyledi.
"8,5 milyon hektar alandan toplulaştırma çalışmaları tamamlanacak"
Bugün gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde insan-toprak bağını güçlendirmek, toprak bilincini arttırmak ve tüm tarım arazilerinin verimli olarak kullanılmasını sağlamak için çeşitli politikalar uygulandığını belirten Pakdemirli, Rusya’da tarım arazilerinin yüzde 8’inin atıl durumda olduğu ve her yıl yaklaşık 1 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılmasının hedeflendiğini paylaştı. Avrupa Birliği ülkelerinden örnek veren Pakdemirli, Fransa’da toplam tarım alanının yüzde 2’sinin, İspanya’da yüzde 8’inin, Polonya’da ise toplam tarım alanının yüzde 4’ünün atıl durumda olduğunu anımsattı. Türkiye’de bu durumun 24 milyon hektar tarım alanının yüzde 8,3’ü yani 2 milyon hektar kadarı olduğunun altını çizen Pakdemirli, "Bu atıl tarım alanlarının aynı zamanda yüzde 25’lik kısmı da sulama imkanına sahip arazilerden oluşmaktadır. Bu da yaklaşık olarak 500 bin hektarlık araziye denk gelmektedir. 2 milyon hektar tarıma kazandırıldığı takdirde yıllık olarak ortalama 13 milyar TL’lik bir gelir artışı sağlamak mümkündür. Peki, bizde tarım arazileri neden atıl kalıyor? Öncelikle, miras nedeniyle aşırı derecede parçalanmış, ekonomik üretime imkan vermeyecek ölçüde atomize olmuş parseller sorunun en büyük kaynağını oluşturuyor. Yine, parsellere doğrudan ulaşım ve sulama kanallarına doğrudan irtibatın olmamasının yol açtığı sınır ve parsele geçiş ile ilgili anlaşmazlıklar söz konusu. Kentlere göç nedeniyle köylerin boşalması ve yaşlı nüfusun köyde kalması yine bir diğer sorun olarak karşımızda durmakta. Bugün, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı işletmelerin yüzde 67’si 50 yaş üzerinde. Yine, güvenlik nedeniyle (özellikle terör bölgelerinde) köylerin boşaltılması bir diğer sorun olarak karşımızda duruyor. Kan davalarını ve sosyal sorunları da tarım alanlarının ekilmemesine bir diğer sebep olarak göstermek mümkün. İşte bu sebeplerle, atıl tarım arazilerini ekonomiye kazandırmak için kolları sıvadık" diye konuştu.
Pakdemirli, bu kapsamda 2018 yılı sonuna kadar 81 ili kapsayan çalışmaların 7 bölge (Van, Antalya, Trabzon, Bursa, Çorum, İzmir ve Şanlıurfa) koordinatör illerin bulunduğu yerlerde tamamlandığını söyledi.
Arazi Toplulaştırma Çalışmalarına büyük önem verildiğini ifade eden Pakdemirli, bu güne kadar toplam 6,1 milyon hektar alanda toplulaştırma çalışmalarının tamamladığını, 2018 yıl sonu itibariyle 496 bin hektar alanda daha, toplulaştırma çalışmasının tamamladığını açıkladı.
Pakdemirli, 2023’e kadar 8,5 milyon hektar alandan toplulaştırma çalışmalarının tamamlanacağını duyurdu.
"Arazi Bankacılığı uygulaması gibi modeller hayata geçirilecek"
Yurt dışında tarım arazisi kiralamanın yanında Türkiye’de de atıl durumdaki tarım arazilerinin yeniden üretime kazandırılması ve Arazi Bankacılığı gibi modellerin Türkiye’de hayata geçirilmesine yönelik çalışmaların da yürütüldüğünü kaydeden Pakdemirli, söz konusu arazilerin üretim yapılabilir hale getirilmesiyle, ölçek ekonomisine uygun tarım işletmeleri oluşacağını, tarımsal üretim miktar ve kalite yönüyle daha güvenli ve güvenilir hale geleceğini aktardı. Diğer yandan Arazi Bankacılığı uygulaması ile arazilerin tarımsal niteliğini korumak amacıyla el değiştirebilme imkanlarının da ortaya konulacağını paylaşan Pakdemiri, "Bununla birlikte tarım arazilerinin mobilitesinin yani alım satım, kiralama gibi özellikleri artırılacaktır. Böylece tarım arazilerinin kullanıcısı tarafından daha etkin kullanılması, tarım arazileri piyasasında arz ve talep dengesinin düzenlenmesi yoluyla, yaklaşık olarak ülkemizde bulunan 2 milyon hektar atıl tarım arazisinin üretime kazandırılması sağlanmış olacaktır. Toprak, tüm kesimleri ilgilendiren en değerli varlığımızdır. Toprağın korunması ve ekonomiye kazandırılması konusunda tüm paydaşlara sorumluluk düşmektedir. Toprak, 81 milyon vatandaşımızın tamamını ilgilendiren yenilenemeyen bir kaynaktır" diyen Pakdemirli, çalıştay vesilesiyle toplumda bir farkındalık oluşturulmasını temenni etti.
Çalıştayda Tarım Reformu Genel Müdürü Hasan Özlü, Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ergin Dursun, Paris SAFER Genel Müdürü Pierre Missioux ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyon Başkanı Prof. Dr Yunus Kılıç da yer aldı.