- İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali Açıklaması (2)
'Bugün bankacılık sektörü sermayedarına mevduat mudisinden daha az kazandırıyor' 'Türkiye'de sermaye piyasaları yeteri kadar gelişmediği ve derinleşmediği için bugün sermaye piyasalarının rolünü bankacılık üstlenmeye çalışıyor' 'Bütün muslukları açtık. Burada asıl mesele, hangi muslukların açık, hangilerinin kapalı olduğu. Bu bir ahlaki çöküntü yaratacak şekilde yükümlülüğünü yerine getirenin cezalandırıldığı bir sisteme dönüşmemeli'
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, "Bugün bankacılık sektörü sermayedarına mevduat mudisinden daha az kazandırıyor." dedi.
Bali, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) eylül ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, ülke genelindeki durumun bir yetmezlik, imkansızlık hali olmadığını belirterek, bu durumun yönetilebilir bir durum olduğunu, iyi yönetilirse iyiye, kötü yönetilirse kötüye evrilebileceğini, bunun için her kesimin koordineli olarak çalışılması gerektiğini vurguladı.
Banka olarak ticari menfaatleri her zaman gözettiklerine işaret eden Bali, "Fakat hiçbir ticari çıkarımız memleketin çıkarından önce gelmeyecek. O nedenle kısa vadeli kazançlara bakmadan, fırsatçılık yapmadan 'içinde bulunduğumuz ekosistem ve muhataplarımız için daha fazla ne yapılabilir'e uğraşarak gidiyoruz." diye konuştu.
Bali, bankaların kredi kullandırmasına değinerek, kapasitenin sonuna kadar kullandırıldığını, bankaların topladığı kaynağın çok üzerinde kredi vermiş durumda olduğunu dile getirdi.
- "Sermaye piyasalarının rolünü bankacılık üstlenmeye çalışıyor"
Adnan Bali, Türkiye'nin hem tasarruflarını artırabilmesi hem de vadeleri uzatabilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye'de sermaye piyasaları yeteri kadar gelişmediği ve derinleşmediği için bugün sermaye piyasalarının rolünü bankacılık üstlenmeye çalışıyor." dedi.
Mevduat faizinin yüzde 30'lu seviyelerde olduğuna dikkati çeken Bali, "Faiz marjının yüzde 3,5 seviyesinde olduğunu bilelim. Biz faizin mutlak seviyesine takılıyoruz. Bankacılık için bunun bir önemi yok. Yüksek olması hatta işimize gelmez. Bugün bankacılık sektörü sermayedarına mevduat mudisinden daha az kazandırıyor. Bizim sermayedarımız 'ben bu bankanın sermayedarı olmaktan vazgeçtim, senin bankanda mevduat açayım' dese daha fazla alır. Durum budur. Peki kim koyacak bu parayı bu sektöre?" şeklinde konuştu.
Adnan Bali, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"(Sektör) Biz kârsızlıktan şikayet ederken bu kârları alıp da buharlaştırıp da refahımıza kullanmak için şikayet ediyor değiliz. Öz kaynaklarımıza ekleyip de yeniden kredi verme kapasitesi yaratamadığımız için şikayet ediyoruz. Bankacılık sektörü yüzde 3,5 net faiz marjının altına giderse, yüzde 1,5'in altında aktif karlılığına giderse, yüzde 45’in üzerinde gider-gelir rasyosuna giderse bankacılık sektörünün matematiği çalışmaz."
- "Faizde yüzde 40-50'lerin izahı olmaz"
İş Bankası Genel Müdürü Bali, kredi yapılandırmada reel sektöre de önemli görevler düştüğünü belirterek, "Bugün kredi yapılandırma taleplerinde, sadakat ve güven açısından, tam doğru hareket edilmiyor." dedi.
Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) doğru bir enstrüman olduğunu ve doğru zamanda devreye sokulduğunu ifade eden Bali, bankacılık sektörünün bu uygulamayı başarıyla yürüttüğünü ve burada özel olarak farklılaşmış bir sorunlu kredi performansı görmediklerini vurguladı.
Bankaların kredi musluklarını kapattığı yönündeki eleştirilere Bali, "Burada asıl mesele, hangi muslukların açık, hangilerinin kapalı olduğu. Bu bir ahlaki çöküntü yaratacak şekilde yükümlülüğünü yerine getirenin cezalandırıldığı bir sisteme dönüşmemeli. Biz bu standartları yönetmeye çalışacağız. Faiz konusunda yüzde 40-50’lerin izahı olmaz. Fırsatçılık aranıyorsa orada aranır. Yüzde 30'lu mevduat faizini olduğu yerde yüzde 30’luk kredi faizi olabilir." şeklinde cevap verdi.
Bali'nin "Banka genel müdürü geldi, biz dert anlatalım derken, o daha fazla dertliymiş' demeyin. Alacaklı çıkmaya çalışmıyorum.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.
(Bitti)
Kaynak: AA
Bali, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) eylül ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, ülke genelindeki durumun bir yetmezlik, imkansızlık hali olmadığını belirterek, bu durumun yönetilebilir bir durum olduğunu, iyi yönetilirse iyiye, kötü yönetilirse kötüye evrilebileceğini, bunun için her kesimin koordineli olarak çalışılması gerektiğini vurguladı.
Banka olarak ticari menfaatleri her zaman gözettiklerine işaret eden Bali, "Fakat hiçbir ticari çıkarımız memleketin çıkarından önce gelmeyecek. O nedenle kısa vadeli kazançlara bakmadan, fırsatçılık yapmadan 'içinde bulunduğumuz ekosistem ve muhataplarımız için daha fazla ne yapılabilir'e uğraşarak gidiyoruz." diye konuştu.
Bali, bankaların kredi kullandırmasına değinerek, kapasitenin sonuna kadar kullandırıldığını, bankaların topladığı kaynağın çok üzerinde kredi vermiş durumda olduğunu dile getirdi.
- "Sermaye piyasalarının rolünü bankacılık üstlenmeye çalışıyor"
Adnan Bali, Türkiye'nin hem tasarruflarını artırabilmesi hem de vadeleri uzatabilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye'de sermaye piyasaları yeteri kadar gelişmediği ve derinleşmediği için bugün sermaye piyasalarının rolünü bankacılık üstlenmeye çalışıyor." dedi.
Mevduat faizinin yüzde 30'lu seviyelerde olduğuna dikkati çeken Bali, "Faiz marjının yüzde 3,5 seviyesinde olduğunu bilelim. Biz faizin mutlak seviyesine takılıyoruz. Bankacılık için bunun bir önemi yok. Yüksek olması hatta işimize gelmez. Bugün bankacılık sektörü sermayedarına mevduat mudisinden daha az kazandırıyor. Bizim sermayedarımız 'ben bu bankanın sermayedarı olmaktan vazgeçtim, senin bankanda mevduat açayım' dese daha fazla alır. Durum budur. Peki kim koyacak bu parayı bu sektöre?" şeklinde konuştu.
Adnan Bali, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"(Sektör) Biz kârsızlıktan şikayet ederken bu kârları alıp da buharlaştırıp da refahımıza kullanmak için şikayet ediyor değiliz. Öz kaynaklarımıza ekleyip de yeniden kredi verme kapasitesi yaratamadığımız için şikayet ediyoruz. Bankacılık sektörü yüzde 3,5 net faiz marjının altına giderse, yüzde 1,5'in altında aktif karlılığına giderse, yüzde 45’in üzerinde gider-gelir rasyosuna giderse bankacılık sektörünün matematiği çalışmaz."
- "Faizde yüzde 40-50'lerin izahı olmaz"
İş Bankası Genel Müdürü Bali, kredi yapılandırmada reel sektöre de önemli görevler düştüğünü belirterek, "Bugün kredi yapılandırma taleplerinde, sadakat ve güven açısından, tam doğru hareket edilmiyor." dedi.
Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) doğru bir enstrüman olduğunu ve doğru zamanda devreye sokulduğunu ifade eden Bali, bankacılık sektörünün bu uygulamayı başarıyla yürüttüğünü ve burada özel olarak farklılaşmış bir sorunlu kredi performansı görmediklerini vurguladı.
Bankaların kredi musluklarını kapattığı yönündeki eleştirilere Bali, "Burada asıl mesele, hangi muslukların açık, hangilerinin kapalı olduğu. Bu bir ahlaki çöküntü yaratacak şekilde yükümlülüğünü yerine getirenin cezalandırıldığı bir sisteme dönüşmemeli. Biz bu standartları yönetmeye çalışacağız. Faiz konusunda yüzde 40-50’lerin izahı olmaz. Fırsatçılık aranıyorsa orada aranır. Yüzde 30'lu mevduat faizini olduğu yerde yüzde 30’luk kredi faizi olabilir." şeklinde cevap verdi.
Bali'nin "Banka genel müdürü geldi, biz dert anlatalım derken, o daha fazla dertliymiş' demeyin. Alacaklı çıkmaya çalışmıyorum.” demesi üzerine salonda gülüşmeler oldu.
(Bitti)