4. Kolordu Ve 28. Mekanize Piyade Tugayı'ndaki Eylemlerle İlgili Dava
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında 4. Kolordu ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davaya devam edildi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında 4. Kolordu ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığındaki eylemlerle ilgili davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada sanık eski yarbay Erhan Yahşi, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yaptı.
İstanbul'daki Harp Akademisinde öğretim elemanı olarak görev yaptığı sırada 1-27 Temmuz'daki öğrenci alımları için Ankara'daki Kara Harp Okulunda görevlendirildiğini anlatan Yahşi, 15 Temmuz akşamı da mesaiden sonra kaldığı orduevine gittiğini söyledi.
Orduevinde birlikte görevlendirildiği arkadaşlarıyla çay içerken alçak uçuş yapan F-16'ların sesini duyduğunu belirten Yahşi, sebebini sorduğu görevli astsubayın, havada Rus uçağı bulunduğunu ve F-16'ların koruma uçuşu yaptığını söylediğini, odaya geçip televizyona baktığında ise terör tehdidi haberlerini gördüğünü savundu.
Odadayken binbaşı Ali Güdül'ün telefonunun çaldığını, Kara Harp Okulu Kurmay Başkanı albay İlhami Polat'ın 28. Mekanize Tugay Komutanlığına katılma emrinin görevli subaylarca kendilerine aktarıldığını öne süren sanık Yahşi, telefonla emir tebliğinin yaygın bir uygulama olduğunu dile getirdi.
Yahşi, kendisinin ve öğrenci alımındaki diğer personelin de aranıp aynı emrin verildiğini, bunun üzerine Güdül'ün aracıyla yola çıktıklarını ve 30-35 dakikada tugay nizamiyesine vardıklarını belirterek, tugay karargahına yönlendirildiklerini söyledi.
Konuştuğu kişilerin kendisi gibi durumun farkında olmadığını iddia eden Yahşi, bir süre sonra "kimin neci olduğunun belli olmaması" üzerine beraber geldiği kişilerle kışladan ayrılmaya karar verdiklerini dile getirdi.
Yahşi, nizamiye çıkışının iş makineleriyle kapatılması, vatandaşların toplanması sonrası geri döndüklerini ve karargah önüne park ettikleri araçta sabaha kadar beklediklerini ileri sürdü.
Sabah, tuğgeneral Ali Kalyoncu olduğunu öğrendiği kişinin karargah önünde bekleyenlere yönelik konuştuğunu ve Genelkurmay Başkanlığına mühimmat götüreceklerini söylediğini ifade eden Yahşi, kendisinin de bu emri uygulamayacaklarını söylediğini savundu.
Yahşi, bunun üzerine Kalyoncu'nun karargaha girdiğini, bir süre sonra da gözaltına alınıp Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürüldüklerini kaydetti.
Sanık Erhan Yahşi, 15 Temmuz'da yaşadıklarına yönelik ifadelerinin ardından bazı hukuk kitaplarından alıntılar yaptı.
Suç sayılan fiilleri işlemek amacıyla hareket ettiğine dair somut deliller bulunmadığını öne süren Yahşi, sadece iddia makamının kuşkuları olduğunu ileri sürdü.
Duruşmaya öğle arası verildi.
Kaynak: AA
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada sanık eski yarbay Erhan Yahşi, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yaptı.
İstanbul'daki Harp Akademisinde öğretim elemanı olarak görev yaptığı sırada 1-27 Temmuz'daki öğrenci alımları için Ankara'daki Kara Harp Okulunda görevlendirildiğini anlatan Yahşi, 15 Temmuz akşamı da mesaiden sonra kaldığı orduevine gittiğini söyledi.
Orduevinde birlikte görevlendirildiği arkadaşlarıyla çay içerken alçak uçuş yapan F-16'ların sesini duyduğunu belirten Yahşi, sebebini sorduğu görevli astsubayın, havada Rus uçağı bulunduğunu ve F-16'ların koruma uçuşu yaptığını söylediğini, odaya geçip televizyona baktığında ise terör tehdidi haberlerini gördüğünü savundu.
Odadayken binbaşı Ali Güdül'ün telefonunun çaldığını, Kara Harp Okulu Kurmay Başkanı albay İlhami Polat'ın 28. Mekanize Tugay Komutanlığına katılma emrinin görevli subaylarca kendilerine aktarıldığını öne süren sanık Yahşi, telefonla emir tebliğinin yaygın bir uygulama olduğunu dile getirdi.
Yahşi, kendisinin ve öğrenci alımındaki diğer personelin de aranıp aynı emrin verildiğini, bunun üzerine Güdül'ün aracıyla yola çıktıklarını ve 30-35 dakikada tugay nizamiyesine vardıklarını belirterek, tugay karargahına yönlendirildiklerini söyledi.
Konuştuğu kişilerin kendisi gibi durumun farkında olmadığını iddia eden Yahşi, bir süre sonra "kimin neci olduğunun belli olmaması" üzerine beraber geldiği kişilerle kışladan ayrılmaya karar verdiklerini dile getirdi.
Yahşi, nizamiye çıkışının iş makineleriyle kapatılması, vatandaşların toplanması sonrası geri döndüklerini ve karargah önüne park ettikleri araçta sabaha kadar beklediklerini ileri sürdü.
Sabah, tuğgeneral Ali Kalyoncu olduğunu öğrendiği kişinin karargah önünde bekleyenlere yönelik konuştuğunu ve Genelkurmay Başkanlığına mühimmat götüreceklerini söylediğini ifade eden Yahşi, kendisinin de bu emri uygulamayacaklarını söylediğini savundu.
Yahşi, bunun üzerine Kalyoncu'nun karargaha girdiğini, bir süre sonra da gözaltına alınıp Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürüldüklerini kaydetti.
Sanık Erhan Yahşi, 15 Temmuz'da yaşadıklarına yönelik ifadelerinin ardından bazı hukuk kitaplarından alıntılar yaptı.
Suç sayılan fiilleri işlemek amacıyla hareket ettiğine dair somut deliller bulunmadığını öne süren Yahşi, sadece iddia makamının kuşkuları olduğunu ileri sürdü.
Duruşmaya öğle arası verildi.