Beyin Felci Tedavisinde Ortopedi İlişkisi
Medical Park Gaziantep Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kalender beyin felcinin ortopedi ile olan ilişkisinden bahsetti.
Doç. Dr. Ali Kalender, beyin felci olarak bilinen Serebral Palsi Serebral Palsi ile ilgili bilgi vererek, "Serebral Palsi doğum öncesi, doğum esnasında veya sonrasında, erken bebeklikte ya da çocukluk çağının başlarında ortaya çıkan bir beyin hasarıdır. Mental (zekâ) kapasiteyi, vücut hareketlerini ve kas koordinasyonunu kalıcı şekilde etkileyebilir. Genel olarak zaman içinde kötüleşme izlenmez. Kaslarda kontrolsüz kasılmalara, denge problemlerine ve hareket bozukluklarına yol açar. Beynin, kas hareketlerini kontrol eden bölgelerindeki beyin hasarı nedeni ile oluşur. Serebralpalsi görülen çocukların çoğunluğu bu bozuklukla doğar, ancak bozukluk aylar ya da yıllarca tespit edilemeyebilir. Serebral palsinin çok çeşitli sebepleri ve klinik tipleri vardır. Ortopedi hekimleri hastalarının daha çok klinik durumundan ve tedavi yöntemlerinde yer alır. En sık karşılaşılan ve ortopedi tarafından tedavi edilebilen Spastik Tiptir. Spastisite, en genel anlamda, kas sertliği kontrolsüz kasılma, yada pasif harekete direnç olarak tanımlanabilir. Kasların normal yapısındaki değişiklik ve sertlik hareketlerin de etkilenmesine ve zorlanmaya neden olur. Aşırı Spastisite zamanla iskelet yapı üzerinde bozukluklara ve duruşun bozulmasına yol açar. Bunun yanı sıra oturma, ellerin kullanılması, yürüme gibi fonksiyonel aktiviteleri de olumsuz etkiler” dedi.
“Serebral palsinin tamamen düzelmesi mümkün değildir”
Hastalığın tedavi yöntemlerinden de bahseden Kalender, “Serebral palsinin tamamen düzelmesi mümkün değildir. Aileye bu konuda net bir bilgi verilerek beklentileri anlatmak şarttır. Çocuk nörolojisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, beyin cerrahisi, psikiyatrigibi bölümler ortak çalışma içinde olmalıdır. Psikolog, özel eğitim öğretmeni, konuşma terapisti ve fizyoterapistile çocuğun becerilerini gelişir. En büyük yük ailede ve özellikle annededir. Yetersizlikleri doğru şekilde tedavi edildiği takdirde, pek çok çocuk normale yakın bir yetişkin yaşamı sürebilir ve kendine yeter halde yaşar. Genel olarak, tedavi ne kadar erken başlarsa çocukların adaptasyonu ve gelişimi o kadar iyi olur. Tedavi muhakkak konusunda uzman bir ekiple devam ettirilmelidir. Ortopedi hekimleri tedavide eklemlerde kısıtlılık ve kaslarda aşırı kasılma durumlarını düzeltmede görev alır. Her hastada kendine özgü bir tedavi planı yapılır. Hasta uzun süreli takipler gerektirir. Aile güvendiği ve ulaşabildiği bir hekim ile yıllarca sürecek bir tedaviyi paylaşarak devam etmelidir. Kaslardaki aşırı sertliği önlemek için de bazı ilaçlar kullanılabilir. Ortezler hafif hastalarda faydalıdır. Ama çoğu zaman aşırı gergin olan kaslara uygun dozda ve şekilde botulinyum toksini (botoks) uygulamak veya tenotomi (kas kirişin kesilmesi) yapmak çok daha uygun olabilir. Uygun hastalarda eklem hareketlerini düzeltmek için tendon uzatma veya transferleri faydalı olur. Bazen eklem sertliği için çoklu işlemler gerekebilir. Eklem dondurma (artrodez), kemik kesip düzeltme (osteotomi) seçilmiş uygun hastalarda çok güzel fonksiyonel kazanımlar sağlayabilir. Hastaların daha rahat hareket etmesi ve daha doğal bir duruşu tedavinin esas amacıdır” ifadelerini kullandı.
“Tedavi, fizyoterapi ile koordineli bir şekilde olmak zorundadır”
Tedavinin fizik tedavi ile koordineli bir şekilde yapılmasının önemine de değinen Kalender, “Bütün bu işlemler sırasında fizyoterapi ile koordine olmak zorundadır. Ayakta ekin deformitesi (topuk havada parmak ucuna basarak yürüme), bacakları makaslayarak yürüme, dizler veya kalçalarda bükük yürüme, dirsekte bükülme tam açamama ve önkolda pronasyon (içe dönüklük) deformiteleri çok sık izlenir. Bu bozukluklarda uygun tedavi seçenekleri ile çok iyi klinik sonuçlar elde edilir. Sabır ve birlikte koordine hareket ederek tedavi her zaman daha iyi sonuç verir” diye konuştu.
Kaynak: İHA
“Serebral palsinin tamamen düzelmesi mümkün değildir”
Hastalığın tedavi yöntemlerinden de bahseden Kalender, “Serebral palsinin tamamen düzelmesi mümkün değildir. Aileye bu konuda net bir bilgi verilerek beklentileri anlatmak şarttır. Çocuk nörolojisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, beyin cerrahisi, psikiyatrigibi bölümler ortak çalışma içinde olmalıdır. Psikolog, özel eğitim öğretmeni, konuşma terapisti ve fizyoterapistile çocuğun becerilerini gelişir. En büyük yük ailede ve özellikle annededir. Yetersizlikleri doğru şekilde tedavi edildiği takdirde, pek çok çocuk normale yakın bir yetişkin yaşamı sürebilir ve kendine yeter halde yaşar. Genel olarak, tedavi ne kadar erken başlarsa çocukların adaptasyonu ve gelişimi o kadar iyi olur. Tedavi muhakkak konusunda uzman bir ekiple devam ettirilmelidir. Ortopedi hekimleri tedavide eklemlerde kısıtlılık ve kaslarda aşırı kasılma durumlarını düzeltmede görev alır. Her hastada kendine özgü bir tedavi planı yapılır. Hasta uzun süreli takipler gerektirir. Aile güvendiği ve ulaşabildiği bir hekim ile yıllarca sürecek bir tedaviyi paylaşarak devam etmelidir. Kaslardaki aşırı sertliği önlemek için de bazı ilaçlar kullanılabilir. Ortezler hafif hastalarda faydalıdır. Ama çoğu zaman aşırı gergin olan kaslara uygun dozda ve şekilde botulinyum toksini (botoks) uygulamak veya tenotomi (kas kirişin kesilmesi) yapmak çok daha uygun olabilir. Uygun hastalarda eklem hareketlerini düzeltmek için tendon uzatma veya transferleri faydalı olur. Bazen eklem sertliği için çoklu işlemler gerekebilir. Eklem dondurma (artrodez), kemik kesip düzeltme (osteotomi) seçilmiş uygun hastalarda çok güzel fonksiyonel kazanımlar sağlayabilir. Hastaların daha rahat hareket etmesi ve daha doğal bir duruşu tedavinin esas amacıdır” ifadelerini kullandı.
“Tedavi, fizyoterapi ile koordineli bir şekilde olmak zorundadır”
Tedavinin fizik tedavi ile koordineli bir şekilde yapılmasının önemine de değinen Kalender, “Bütün bu işlemler sırasında fizyoterapi ile koordine olmak zorundadır. Ayakta ekin deformitesi (topuk havada parmak ucuna basarak yürüme), bacakları makaslayarak yürüme, dizler veya kalçalarda bükük yürüme, dirsekte bükülme tam açamama ve önkolda pronasyon (içe dönüklük) deformiteleri çok sık izlenir. Bu bozukluklarda uygun tedavi seçenekleri ile çok iyi klinik sonuçlar elde edilir. Sabır ve birlikte koordine hareket ederek tedavi her zaman daha iyi sonuç verir” diye konuştu.