12 Eylül Darbesinin 38. Yılı
Hakİş Genel Başkanı Mahmut Arslan: 'Başta 12 Eylül 1980 darbesi olmak üzere darbeleri, muhtıraları, bütün antidemokratik müdahaleleri reddediyor, darbe dönemlerinde yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz'.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, başta 12 Eylül 1980 darbesi olmak üzere darbeleri, muhtıraları, bütün antidemokratik müdahaleleri reddettiklerini, darbe dönemlerinde yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini istediklerini ifade etti.
Arslan, 12 Eylül darbesinin 38. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Hak-İş Konfederasyonunun askeri darbelere karşı çıktığını ve her koşulda demokrasiden yana olduklarını kaydetti.
Başta 12 Eylül 1980 darbesi olmak üzere bütün darbeleri, muhtıraları, antidemokratik müdahaleleri reddettiklerini vurgulayan Arslan, darbe dönemlerinde yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini istediklerini belirtti.
Arslan, şunları kaydetti:
"Hak-İş Konfederasyonu, öteden beri 12 Eylül askeri darbesine, 28 Şubat postmodern darbesine ve 27 Nisan e-bildirgesine, siyasi parti kapatmalarına karşı çıkmış, her koşulda demokrasiden yana taraf olmuştur.
12 Eylül 1980 askeri darbesinin en büyük mağdurları emekçiler olmuştur. 12 Eylül döneminde 30 bin civarında işçi işten çıkarılmış, 5 Nisan 1994 krizinde 500 bin işçi, 2001 krizinde 450 bin esnaf ve işçi işini kaybetmiştir. Kamu ve özel sektör dahil olmak üzere Türkiye ciddi bir ekonomik darboğaza girmiştir. Milli gelir ve büyüme hızı düşerken işsizlik oranları artmıştır. Bu yüzden çalışanlar ve toplum, siyasi ve ekonomik krizler ile darbelerin en büyük mağdurlarından birisi olmuştur."
Arslan, darbelerin ve darbe girişimlerinin sivil ve demokratik refleksleri zayıflattığına dikkati çekerek, 12 Eylül darbesi ve 28 Şubat sürecinin sendikaların demokratikleşme, sivilleşme, güçlü, sivil ve bağımsız kurumlar haline gelme çabalarını durdurduğunu belirtti.
- "Milletimiz, devletinin yanındadır"
Arslan, ayrıca 15 Temmuz gecesi istediğini alamayan bazı güç odaklarının bugün farklı yollardan millete diz çöktürmeye çalıştığını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"15 Temmuz’un hıncıyla ve hain darbe girişiminin sonuçsuz kalmasının ortaya çıkardığı kızgınlıkla, gözü dönmüş caniler ve iş birlikçileri ülkemize döviz kurları üzerinden ağır bir ekonomik saldırı başlattılar. Türkiye'nin milli ve yerli politikaları uygulamasını istemeyen bazı güç odakları, bütün imkanlarını seferber etmiş, Türkiye ekonomisine döviz kurları üzerinden saldırmaktadırlar.
Türk halkı birlik ve beraberlikle bütün saldırıları bertaraf edecektir. Milletimiz her zaman olduğu gibi yine devletimizin yanındadır. Milletimiz, ülkemizin birlik ve bütünlüğünü bozmak adına oynanan bütün hain planları ve oyunları kenetlenerek, birlik ve beraberliğini koruyarak bozacak güç ve kuvvete sahiptir. Bu saldırılar, birlik ve beraberliğimiz karşısında etkisiz kalacaktır."
Kaynak: AA
Arslan, 12 Eylül darbesinin 38. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Hak-İş Konfederasyonunun askeri darbelere karşı çıktığını ve her koşulda demokrasiden yana olduklarını kaydetti.
Başta 12 Eylül 1980 darbesi olmak üzere bütün darbeleri, muhtıraları, antidemokratik müdahaleleri reddettiklerini vurgulayan Arslan, darbe dönemlerinde yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini istediklerini belirtti.
Arslan, şunları kaydetti:
"Hak-İş Konfederasyonu, öteden beri 12 Eylül askeri darbesine, 28 Şubat postmodern darbesine ve 27 Nisan e-bildirgesine, siyasi parti kapatmalarına karşı çıkmış, her koşulda demokrasiden yana taraf olmuştur.
12 Eylül 1980 askeri darbesinin en büyük mağdurları emekçiler olmuştur. 12 Eylül döneminde 30 bin civarında işçi işten çıkarılmış, 5 Nisan 1994 krizinde 500 bin işçi, 2001 krizinde 450 bin esnaf ve işçi işini kaybetmiştir. Kamu ve özel sektör dahil olmak üzere Türkiye ciddi bir ekonomik darboğaza girmiştir. Milli gelir ve büyüme hızı düşerken işsizlik oranları artmıştır. Bu yüzden çalışanlar ve toplum, siyasi ve ekonomik krizler ile darbelerin en büyük mağdurlarından birisi olmuştur."
Arslan, darbelerin ve darbe girişimlerinin sivil ve demokratik refleksleri zayıflattığına dikkati çekerek, 12 Eylül darbesi ve 28 Şubat sürecinin sendikaların demokratikleşme, sivilleşme, güçlü, sivil ve bağımsız kurumlar haline gelme çabalarını durdurduğunu belirtti.
- "Milletimiz, devletinin yanındadır"
Arslan, ayrıca 15 Temmuz gecesi istediğini alamayan bazı güç odaklarının bugün farklı yollardan millete diz çöktürmeye çalıştığını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"15 Temmuz’un hıncıyla ve hain darbe girişiminin sonuçsuz kalmasının ortaya çıkardığı kızgınlıkla, gözü dönmüş caniler ve iş birlikçileri ülkemize döviz kurları üzerinden ağır bir ekonomik saldırı başlattılar. Türkiye'nin milli ve yerli politikaları uygulamasını istemeyen bazı güç odakları, bütün imkanlarını seferber etmiş, Türkiye ekonomisine döviz kurları üzerinden saldırmaktadırlar.
Türk halkı birlik ve beraberlikle bütün saldırıları bertaraf edecektir. Milletimiz her zaman olduğu gibi yine devletimizin yanındadır. Milletimiz, ülkemizin birlik ve bütünlüğünü bozmak adına oynanan bütün hain planları ve oyunları kenetlenerek, birlik ve beraberliğini koruyarak bozacak güç ve kuvvete sahiptir. Bu saldırılar, birlik ve beraberliğimiz karşısında etkisiz kalacaktır."