Pala Kilim Dokuma Bilecik'te Yaşatılıyor
Günümüz teknolojisiyle birlikte tarihe karışan pala kilim dokuma Bilecik’te yaşatılmaya çalışılıyor.
Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi’nde gelenekler aslına uygun bir şekilde yaşatılmaya devam ederken, unutulmaya yüz tutmuş pala kilim dokuma tezgahında yapılan kilimler müzeye gelen ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Geleneklerimizi Yaşatıyoruz Projesi Ehl-i Sanat etkinlikleri kapsamında ziyaretçiler pala kilim dokuma tezgahında yapılan kilimleri şaşkınlıkla izlerken, Osmanlı’dan günümüze gelen Bilecik’e özgü ekşili çorba ikramı ile de farklı lezzetleri tadıyor.
"Eski kıyafetlerimizi kesip dokuma tezgahında kilim yapıyoruz"
Pala kilim dokuma tezgahında çaput ve iplikten kilim dokuyan Bilecik’in Pazaryeri ilçesine bağlı Sarıdayı köyünde yaşayan Arife Kurt, 50 yıldır dokuma yaptığı anlattı. 5 yıldır da tezgah başına oturmadığını sözlerine ekleyen Kurt, "Ben bu mesleği annemden öğrendim. Annem 91 yaşında vefat etti bununla geçti zamanı. Ben de ondan öğrendim ve 50 sene yaptım bu işi. Eski kıyafetlerimizi kesip top haline getiriyoruz. Oradan bu masuraya sarıyoruz bunları, sonra bu mekikle atıyoruz. Böyle meydana geliyor. Kilim bir günde yapılır 3 metre 4 metre kaç metre istiyorsa. 5 metre bir günde olur. Biz de bu geleneği burada yaşatmaya çalışıyoruz. Onun için geldik. Müzeye gelenler çok ilgi gösterdiler bize" dedi.
"İnşallah bu kültürü tekrar evlerimizde yaşatırız"
Bilecik Yaşayan Şehir Müzesi Müdüresi Yurdanur Kırlı ise müzeye gelen ziyaretçilere unutulmaya yüz tutmuş pala kilim dokuma tezgahı getirdiklerini belirterek, "Müzeye gelen ziyaretçiler istedik ki bu dokumayı görsünler. Bu kaybetmiş olduğumuz kültürü belki tekrar yaşatırız, bu kilimlerimizi tekrar evlerimizde kullanmaya başlarız diye düşündük. Çünkü bu kilim giyilmemiş kıyafet yani giyip de eskiyen çöpe atacağımız kıyafetleri keserek yumak haline getirdiğimiz ve tezgahta kullanma sonucunda bu kilimler ortaya çıktı. Güzel bir etkinlik, ziyaretçilerimizin ilgisi güzel inşallah bu kültürü tekrar evlerimizde yaşatırız. Aynı zamanda yöresel lezzetlerimizden olan Pazaryeri’nin Küçükelmalı köyüne ait ekşili elma çorbası ikram edeceğiz. Çorbamız Küçükelmalı köyüne adını veren elma ekşisinden yapılmakta. Osmanlı döneminden bu güne kadar içilen lezzetli bir çorbamız" dedi.
"Geleneklerimizi Yaşatıyoruz projesi kapsamında 15’inci etkinliği düzenledik"
Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can ise Geleneklerimizi Yaşatıyoruz Projesi kapsamında 15’inci etkinliği düzenlediklerini söyleyerek, "Bu proje kapsamında hem yemek lezzetlerimizin hem de yöresel noktadaki giysilerimizin kilim dokuma gibi geleneklerimizi yaşatma babında projelerimizi gerçekleştiriyoruz. Küçükelmalı köyündeki hanımlarımızın, büyüklerimizin destekleriyle ekşi elma çorbası, Osmanlı’dan gelen bir çorba. Bu çorbayı burada yaptırmak, tattırmak istedik ve tanıtmak istedik. İnşallah bu tanıtımları turizm anlamda da yapmak istiyoruz, tanıtmak istiyoruz. Aynı zamanda da kilim dokumamız var. Pala kilim dediğimiz eski babaannelerimizin, anneannelerimizin yaptığı eski elbiselerimizi birleştirerek kilim haline getirip kullanmak. Her şeyin geri dönüşümü eskiden beri yapılmış inşallah bu proje kapsamında da pala kilim dokumayı tanıtmak istedik" ifadelerine yer verdi.
Ziyaretçilere Osmanlı’dan günümüze gelen Bilecik’e özgü ekşili çorba ikramı yapıldı.
Öte yandan yöresel kıyafetler giyen kadınlar, müze önünde odun ateşinde yaklaşık 300 kişilik Bilecik’e özgü Osmanlı’dan kalma ekşili çorba pişirdiler. Çorbayı AK Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı, eşi Fatma Yağcı, Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can ve eşi Nesrin Can ziyaretçilere kendi eliyle ikram etti.
Kaynak: İHA
"Eski kıyafetlerimizi kesip dokuma tezgahında kilim yapıyoruz"
Pala kilim dokuma tezgahında çaput ve iplikten kilim dokuyan Bilecik’in Pazaryeri ilçesine bağlı Sarıdayı köyünde yaşayan Arife Kurt, 50 yıldır dokuma yaptığı anlattı. 5 yıldır da tezgah başına oturmadığını sözlerine ekleyen Kurt, "Ben bu mesleği annemden öğrendim. Annem 91 yaşında vefat etti bununla geçti zamanı. Ben de ondan öğrendim ve 50 sene yaptım bu işi. Eski kıyafetlerimizi kesip top haline getiriyoruz. Oradan bu masuraya sarıyoruz bunları, sonra bu mekikle atıyoruz. Böyle meydana geliyor. Kilim bir günde yapılır 3 metre 4 metre kaç metre istiyorsa. 5 metre bir günde olur. Biz de bu geleneği burada yaşatmaya çalışıyoruz. Onun için geldik. Müzeye gelenler çok ilgi gösterdiler bize" dedi.
"İnşallah bu kültürü tekrar evlerimizde yaşatırız"
Bilecik Yaşayan Şehir Müzesi Müdüresi Yurdanur Kırlı ise müzeye gelen ziyaretçilere unutulmaya yüz tutmuş pala kilim dokuma tezgahı getirdiklerini belirterek, "Müzeye gelen ziyaretçiler istedik ki bu dokumayı görsünler. Bu kaybetmiş olduğumuz kültürü belki tekrar yaşatırız, bu kilimlerimizi tekrar evlerimizde kullanmaya başlarız diye düşündük. Çünkü bu kilim giyilmemiş kıyafet yani giyip de eskiyen çöpe atacağımız kıyafetleri keserek yumak haline getirdiğimiz ve tezgahta kullanma sonucunda bu kilimler ortaya çıktı. Güzel bir etkinlik, ziyaretçilerimizin ilgisi güzel inşallah bu kültürü tekrar evlerimizde yaşatırız. Aynı zamanda yöresel lezzetlerimizden olan Pazaryeri’nin Küçükelmalı köyüne ait ekşili elma çorbası ikram edeceğiz. Çorbamız Küçükelmalı köyüne adını veren elma ekşisinden yapılmakta. Osmanlı döneminden bu güne kadar içilen lezzetli bir çorbamız" dedi.
"Geleneklerimizi Yaşatıyoruz projesi kapsamında 15’inci etkinliği düzenledik"
Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can ise Geleneklerimizi Yaşatıyoruz Projesi kapsamında 15’inci etkinliği düzenlediklerini söyleyerek, "Bu proje kapsamında hem yemek lezzetlerimizin hem de yöresel noktadaki giysilerimizin kilim dokuma gibi geleneklerimizi yaşatma babında projelerimizi gerçekleştiriyoruz. Küçükelmalı köyündeki hanımlarımızın, büyüklerimizin destekleriyle ekşi elma çorbası, Osmanlı’dan gelen bir çorba. Bu çorbayı burada yaptırmak, tattırmak istedik ve tanıtmak istedik. İnşallah bu tanıtımları turizm anlamda da yapmak istiyoruz, tanıtmak istiyoruz. Aynı zamanda da kilim dokumamız var. Pala kilim dediğimiz eski babaannelerimizin, anneannelerimizin yaptığı eski elbiselerimizi birleştirerek kilim haline getirip kullanmak. Her şeyin geri dönüşümü eskiden beri yapılmış inşallah bu proje kapsamında da pala kilim dokumayı tanıtmak istedik" ifadelerine yer verdi.
Ziyaretçilere Osmanlı’dan günümüze gelen Bilecik’e özgü ekşili çorba ikramı yapıldı.
Öte yandan yöresel kıyafetler giyen kadınlar, müze önünde odun ateşinde yaklaşık 300 kişilik Bilecik’e özgü Osmanlı’dan kalma ekşili çorba pişirdiler. Çorbayı AK Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı, eşi Fatma Yağcı, Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can ve eşi Nesrin Can ziyaretçilere kendi eliyle ikram etti.