İş Dünyasından Vatandaşa Çağrı
Orta Karadeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (ORKASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Bahri Uğurlu, "Vatandaşlarımız üretim yerine döviz alma işlerine kalkışmasınlar. Bu durumdan hem ülke hem de vatandaşlar zarar görür" dedi.
ORKASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Emin Bahri Uğurlu, ekonomik saldırı altında bulunan Türk ekonomisinin son durumu hakkında bilgiler verdi. Birçok şirket ve işverenin bu durumdan zarar gördüğünün altını çizen Uğurlu, bu dar boğazdan devlet ve vatandaşların el ele vererek çıkacağını açıkladı.
“Hükümete yardımcı olunması gerekiyor”
Ekonomik savaştan birlik ve beraberlik içerisinde çıkacaklarını ifade eden Emin Bahri Uğurlu, “Deprem olunca ve sel gelince durum nasıl oluyorsa şu anda o durumdayız. Hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Herkesin dikkatli olması lazım. Hükümetimizin de önlemleri biran önce hayata geçirmesi lazım. Liberal ekonomi gerginlik kabul etmez. Dünya ekonomisine entegre bir şekilde ilerliyoruz. Dış açık var. Kalkınmada olan ülkeyiz. Ekonomik kararlar alınıyor, tedbirler alınıyor ama halkın da sevse de sevmese de hükümete yardımcı olması gerekiyor. Halkımızın gereksiz yere banka ve döviz hareketlerinde bulunmaması gerekiyor. Vatandaş olarak herkes kendi işini yapacak ve üretime ağırlık vereceğiz. Hükümet de kararları hızlı bir şekilde alacak. Bu fırtınadan vatan ve millet olarak hep beraber çıkacağız. Herkes can simidiyle denize atlarsa kıyıya ulaşamaz, ama hep birlikte olup halata asılırsak gemiyi limana yanaştırabiliriz” diye konuştu.
“Almanya ve Fransa bizi dışlayamaz”
Avrupa ülkeleri ile ticaretin devam edeceğini vurgulayan Uğurlu, şunları söyledi:
“Avrupa ülkeleri ile entegre bir şekilde ekonomimiz şekilleniyor. Gümrük birlikteliğimiz ve ticaretimiz devam ediyor. Almanya ve Fransa bizi dışlayamaz. Dışlarlarsa onların ekonomisi de sarsılır. Millet olarak dik duracağız. Önce üretime yöneleceğiz. Katma değeri yüksek olan ürünleri üretmemiz gerekiyor. Teknolojiye ayak uydurarak çok çalışmamız gerekiyor. Panik yapmamamız gerekiyor. Herkesin sakin olması lazım. Doları tamamen dışlayamayız. Liberal ekonomilerde avroyla da dolarla da ticaret yapmak zorundasınız. Buna karşılık psikolojik savaş teknikleri gereği bazı ülkelerle avro üzerinden ticaret yapılabilir. İşimiz zor. Piyasanın durmaması lazım. Vatandaşlarımız alımlarını ertelemesin, ihtiyaçlarını alsın. Vatandaşlarımız üretim yerine döviz alma işlerine kalkışmasınlar. Bu durumdan hem ülke hem de vatandaşlar zarar görür. Bu ekonomik savaş süresinde birçok firma iflas açıkladı.
Önümüzdeki sene büyüme oranının yüzde 3 civarında olacağını umuyorum. Bu oran bizim gibi büyümeye alışmış bir ülke için zor olacak. Türkiye’nin küçülmemesi için topyekun bir mücadele gerekiyor. Bunun için de herkese iş düşüyor.”
Kaynak: İHA
“Hükümete yardımcı olunması gerekiyor”
Ekonomik savaştan birlik ve beraberlik içerisinde çıkacaklarını ifade eden Emin Bahri Uğurlu, “Deprem olunca ve sel gelince durum nasıl oluyorsa şu anda o durumdayız. Hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Herkesin dikkatli olması lazım. Hükümetimizin de önlemleri biran önce hayata geçirmesi lazım. Liberal ekonomi gerginlik kabul etmez. Dünya ekonomisine entegre bir şekilde ilerliyoruz. Dış açık var. Kalkınmada olan ülkeyiz. Ekonomik kararlar alınıyor, tedbirler alınıyor ama halkın da sevse de sevmese de hükümete yardımcı olması gerekiyor. Halkımızın gereksiz yere banka ve döviz hareketlerinde bulunmaması gerekiyor. Vatandaş olarak herkes kendi işini yapacak ve üretime ağırlık vereceğiz. Hükümet de kararları hızlı bir şekilde alacak. Bu fırtınadan vatan ve millet olarak hep beraber çıkacağız. Herkes can simidiyle denize atlarsa kıyıya ulaşamaz, ama hep birlikte olup halata asılırsak gemiyi limana yanaştırabiliriz” diye konuştu.
“Almanya ve Fransa bizi dışlayamaz”
Avrupa ülkeleri ile ticaretin devam edeceğini vurgulayan Uğurlu, şunları söyledi:
“Avrupa ülkeleri ile entegre bir şekilde ekonomimiz şekilleniyor. Gümrük birlikteliğimiz ve ticaretimiz devam ediyor. Almanya ve Fransa bizi dışlayamaz. Dışlarlarsa onların ekonomisi de sarsılır. Millet olarak dik duracağız. Önce üretime yöneleceğiz. Katma değeri yüksek olan ürünleri üretmemiz gerekiyor. Teknolojiye ayak uydurarak çok çalışmamız gerekiyor. Panik yapmamamız gerekiyor. Herkesin sakin olması lazım. Doları tamamen dışlayamayız. Liberal ekonomilerde avroyla da dolarla da ticaret yapmak zorundasınız. Buna karşılık psikolojik savaş teknikleri gereği bazı ülkelerle avro üzerinden ticaret yapılabilir. İşimiz zor. Piyasanın durmaması lazım. Vatandaşlarımız alımlarını ertelemesin, ihtiyaçlarını alsın. Vatandaşlarımız üretim yerine döviz alma işlerine kalkışmasınlar. Bu durumdan hem ülke hem de vatandaşlar zarar görür. Bu ekonomik savaş süresinde birçok firma iflas açıkladı.
Önümüzdeki sene büyüme oranının yüzde 3 civarında olacağını umuyorum. Bu oran bizim gibi büyümeye alışmış bir ülke için zor olacak. Türkiye’nin küçülmemesi için topyekun bir mücadele gerekiyor. Bunun için de herkese iş düşüyor.”