Başkan Aslan'dan ABD'ye Tepki
Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, ABD başta olmak üzere dış güçlerin Türkiye üzerinde oynadığı kur oyununu en güzel şekilde bozacaklarını ifade ederek, “Bu tür baskıları bugüne kadar nasıl savurduysak, oynanan bu kur oyununu da bu şekilde savuracağız” dedi.
Son günlerde doların yükselişi ile ilgili açıklamada bulunan OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Türkiye’ye yönelik dolar kuru üzerinden yapılan spekülatif saldırıları kesinlikle kabul etmediklerini ifade etti.
Dış güçlerin tek amacının siyasi hesaplarla kendi hegoman yollarını kurmak ve dolayısıyla kendilerine uyumlu gitmeyen ülkeler üzerinde siyasi, politik ve ekonomik baskı kurmak ve bu ülkelerin ticaretini, bu ülkelerin ekonomilerini zayıflamak olduğunu dile getiren Aslan, “Son günlerde ülkemize de yönelik bir baskı meydana geldi. Bizi de aynı şekilde dizayn etmek için yıllardır yapmış oldukları sivil, yargısal darbe ve en son 15 Temmuz’da gördüğümüz gibi bir askeri darbe tevasülleri oldu. Bu yollarla kendi istediklerini yapamayan dış güçler, şimdi de ekonomik baskılarla, ekonomik yaptırım kararlarıyla ülkemizi dizayn etmeye çalışıyorlar. Kendi mecralarına sokmaya çalışıyorlar. Bu tür baskıları bugüne kadar savurduğumuz gibi, bize yönelen bu tehdit ve yönelimleri de elbirliği ile halkımız, milletimiz, devletimiz ve hükümetimizin tüm kurumlarıyla, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde nasıl bertaraf ettiyse, inşallah bu ekonomik baskıyı da aynı şekilde hükümetimizin kararlı tutumu, halkımızın güç birliği ve ekonomi dünyasının sağduyusu ile bu oyunları bozacağız. Çünkü bizler geçmişi güçlü bir halkız. Tarihi derinliğimiz, köklerimiz sağlamdır. Bizler dışarıdan gelebilecek her türlü tehdidi savurabilecek kabiliyette ve güçte bir halkız” dedi.
Hükümet tarafından alınan kararları desteklediklerini dile getiren Aslan, “Hükümetimizin şu an almış olduğu tedbirlerle bu baskıyı da kıracaktır inşallah. Biz hükümetin şu an almış olduğu tasarruf tedbirleri, enflasyona karşı yapılan mücadele taktikleri ve reel sektörü korumaya yönelik tedbirleri önemsiyoruz, destekliyoruz. Bugünde aynı şekilde Hazine ve Maliye Bakanlığının reel sektöre yönelik almış olduğu tedbirler, alınan kredilerin güvence altına alınmasını önemsiyoruz. Çünkü bu yük reel sektörün üzerindedir. Reel sektörün güçlendirilmesi lazım. Bu konuda hükümetimizin aldığı bu kararları destekliyor ve daha da üretim sektörünü destekleyici tedbirleri bekliyoruz. Bizim ülke olarak şu an ekonomik dengelerimiz, ekonomik parametrelerimiz mevcut piyasayla uyumludur. Dolayısıyla bu kur baskısını bir an evvel bertaraf edip rayına oturma yönünde inisiyatifler son derece olumludur. İnanıyorum ki kısa süre içerisinde bu krizi fırsata çevirip, inşallah güçlenerek bu krizden çıkacağız. Biz bu konuda umutluyuz ve bütün ekonomik çevreleri, paydaşları beraber olmaya çağırıyoruz. İnşallah halkımız, hükümetimiz, finansman kuruluşları, iş dünyaları ve bütün paydaşlar yekvücut olup bu ekonomik savaştan, ülkemize yönelen dış aksiyonlu kur savaşından hiçbir derin iz bırakmadan ve ciddi bir sıkıntı yaşamadan hep beraber çıkacağız” ifadelerini kullandı.
Bu tür baskıları kırmanın yolunun üretimi güçlendirmekten geçtiğinin altını çizen Aslan, şunları söyledi:
“Bizim üretimimizi güçlendirmemiz lazım. Bu tür baskıları kırmanın yolu; üretimi güçlendirmek, üretimi hareketlendirmek, milli ve yerli kaynakları harekete geçirerek üretim yapmaktır. Bizler ne kadar dış bağımlılıktan kurtulursak, ithalatımızı ne kadar azaltırsak, ithal ettiğimiz malların yerine kendi ülkemizde, kendi yerel kaynaklarımızla ürettiğimiz malları ikame edersek, o zaman dışa bağımlılıktan kurtuluruz. Kendi kendimize yeter ve kendi ayakları üstünde duran bir ülke konumuna geliriz. Çünkü bizler üretmediğimiz takdirde dışarıdan almak zorundayız. Bu konuda herkesin elini taşın altına koyması lazım. Ekonomik olarak kendi kendine yeten bir ülke konumuna gelmemiz lazım. Aksi halde sürekli dış güçlere karşı zafiyet oluşturmak zorunda kalacağız.”
Şu an İslam ülkelerinden Türkiye’ye karşı bir teveccüh, bir desteğin olduğunu vurgulayan Aslan, “Bu destekleri fırsata çevirebilmemiz lazım. Hiçbir zaman yönümüzü Avrupa’dan çevirmememiz lazım. Avrupa ile bir aradır soğuk olan ilişkilerimizi bu süreçte fırsata çevirerek Avrupa ile yeni bir başlangıç yapabiliriz. Çünkü ne kadar çok dost, ne kadar çok ekonomik paydaş, ne kadar çok alternatif yollar bulursak, o kadar ülkemizin ve insanımızın faydasınadır. Bizim ekonomik yönelimlerimiz, fırsatlarımız ne kadar çok olursa, dıştan gelecek spekülatif hareketlere karşı da o kadar güçlü oluruz. Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin bu dış yönelimli oyunu sağduyulu bir şekilde, savaşa karşı savaş, kötü hamleye karşı kötü hamle gibi yollara girmeden; tamamen gerçekçi, hukuk ilkeleri içerisinde ülkemizi büyüteceklerine, milli gelirimizi arttıracaklarına, refah seviyemizi yükselteceklerine olan inancımız tamdır. Bizler de iş dünyası olarak daha çok üreterek, daha çok istihdam sağlayarak inşallah bunların üstesinden geleceğiz. Bu konuda hep beraber inşallah bunu başaracağız” dedi.
OSB olarak üretimlerine ara vermeden devam edeceklerini de sözlerine ekleyen Aslan, “Bu tür fırsatçılara, stokçulara prim vermeden milli bir duruş sergileyerek bu krizin üstesinden gelmemiz gerekiyor. Bu ülkede yaşayan tüm vatandaşların ve kurumların üzerine düşen görev budur. Hepimizin bu konuda duyarlı olması gerekir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Dış güçlerin tek amacının siyasi hesaplarla kendi hegoman yollarını kurmak ve dolayısıyla kendilerine uyumlu gitmeyen ülkeler üzerinde siyasi, politik ve ekonomik baskı kurmak ve bu ülkelerin ticaretini, bu ülkelerin ekonomilerini zayıflamak olduğunu dile getiren Aslan, “Son günlerde ülkemize de yönelik bir baskı meydana geldi. Bizi de aynı şekilde dizayn etmek için yıllardır yapmış oldukları sivil, yargısal darbe ve en son 15 Temmuz’da gördüğümüz gibi bir askeri darbe tevasülleri oldu. Bu yollarla kendi istediklerini yapamayan dış güçler, şimdi de ekonomik baskılarla, ekonomik yaptırım kararlarıyla ülkemizi dizayn etmeye çalışıyorlar. Kendi mecralarına sokmaya çalışıyorlar. Bu tür baskıları bugüne kadar savurduğumuz gibi, bize yönelen bu tehdit ve yönelimleri de elbirliği ile halkımız, milletimiz, devletimiz ve hükümetimizin tüm kurumlarıyla, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde nasıl bertaraf ettiyse, inşallah bu ekonomik baskıyı da aynı şekilde hükümetimizin kararlı tutumu, halkımızın güç birliği ve ekonomi dünyasının sağduyusu ile bu oyunları bozacağız. Çünkü bizler geçmişi güçlü bir halkız. Tarihi derinliğimiz, köklerimiz sağlamdır. Bizler dışarıdan gelebilecek her türlü tehdidi savurabilecek kabiliyette ve güçte bir halkız” dedi.
Hükümet tarafından alınan kararları desteklediklerini dile getiren Aslan, “Hükümetimizin şu an almış olduğu tedbirlerle bu baskıyı da kıracaktır inşallah. Biz hükümetin şu an almış olduğu tasarruf tedbirleri, enflasyona karşı yapılan mücadele taktikleri ve reel sektörü korumaya yönelik tedbirleri önemsiyoruz, destekliyoruz. Bugünde aynı şekilde Hazine ve Maliye Bakanlığının reel sektöre yönelik almış olduğu tedbirler, alınan kredilerin güvence altına alınmasını önemsiyoruz. Çünkü bu yük reel sektörün üzerindedir. Reel sektörün güçlendirilmesi lazım. Bu konuda hükümetimizin aldığı bu kararları destekliyor ve daha da üretim sektörünü destekleyici tedbirleri bekliyoruz. Bizim ülke olarak şu an ekonomik dengelerimiz, ekonomik parametrelerimiz mevcut piyasayla uyumludur. Dolayısıyla bu kur baskısını bir an evvel bertaraf edip rayına oturma yönünde inisiyatifler son derece olumludur. İnanıyorum ki kısa süre içerisinde bu krizi fırsata çevirip, inşallah güçlenerek bu krizden çıkacağız. Biz bu konuda umutluyuz ve bütün ekonomik çevreleri, paydaşları beraber olmaya çağırıyoruz. İnşallah halkımız, hükümetimiz, finansman kuruluşları, iş dünyaları ve bütün paydaşlar yekvücut olup bu ekonomik savaştan, ülkemize yönelen dış aksiyonlu kur savaşından hiçbir derin iz bırakmadan ve ciddi bir sıkıntı yaşamadan hep beraber çıkacağız” ifadelerini kullandı.
Bu tür baskıları kırmanın yolunun üretimi güçlendirmekten geçtiğinin altını çizen Aslan, şunları söyledi:
“Bizim üretimimizi güçlendirmemiz lazım. Bu tür baskıları kırmanın yolu; üretimi güçlendirmek, üretimi hareketlendirmek, milli ve yerli kaynakları harekete geçirerek üretim yapmaktır. Bizler ne kadar dış bağımlılıktan kurtulursak, ithalatımızı ne kadar azaltırsak, ithal ettiğimiz malların yerine kendi ülkemizde, kendi yerel kaynaklarımızla ürettiğimiz malları ikame edersek, o zaman dışa bağımlılıktan kurtuluruz. Kendi kendimize yeter ve kendi ayakları üstünde duran bir ülke konumuna geliriz. Çünkü bizler üretmediğimiz takdirde dışarıdan almak zorundayız. Bu konuda herkesin elini taşın altına koyması lazım. Ekonomik olarak kendi kendine yeten bir ülke konumuna gelmemiz lazım. Aksi halde sürekli dış güçlere karşı zafiyet oluşturmak zorunda kalacağız.”
Şu an İslam ülkelerinden Türkiye’ye karşı bir teveccüh, bir desteğin olduğunu vurgulayan Aslan, “Bu destekleri fırsata çevirebilmemiz lazım. Hiçbir zaman yönümüzü Avrupa’dan çevirmememiz lazım. Avrupa ile bir aradır soğuk olan ilişkilerimizi bu süreçte fırsata çevirerek Avrupa ile yeni bir başlangıç yapabiliriz. Çünkü ne kadar çok dost, ne kadar çok ekonomik paydaş, ne kadar çok alternatif yollar bulursak, o kadar ülkemizin ve insanımızın faydasınadır. Bizim ekonomik yönelimlerimiz, fırsatlarımız ne kadar çok olursa, dıştan gelecek spekülatif hareketlere karşı da o kadar güçlü oluruz. Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin bu dış yönelimli oyunu sağduyulu bir şekilde, savaşa karşı savaş, kötü hamleye karşı kötü hamle gibi yollara girmeden; tamamen gerçekçi, hukuk ilkeleri içerisinde ülkemizi büyüteceklerine, milli gelirimizi arttıracaklarına, refah seviyemizi yükselteceklerine olan inancımız tamdır. Bizler de iş dünyası olarak daha çok üreterek, daha çok istihdam sağlayarak inşallah bunların üstesinden geleceğiz. Bu konuda hep beraber inşallah bunu başaracağız” dedi.
OSB olarak üretimlerine ara vermeden devam edeceklerini de sözlerine ekleyen Aslan, “Bu tür fırsatçılara, stokçulara prim vermeden milli bir duruş sergileyerek bu krizin üstesinden gelmemiz gerekiyor. Bu ülkede yaşayan tüm vatandaşların ve kurumların üzerine düşen görev budur. Hepimizin bu konuda duyarlı olması gerekir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.