'2. Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumu'
İBB Başkanı Mevlüt Uysal: '15 Temmuz'da halkın tanka, tüfeğe, silaha, mermiye karşı meydanlara dökülüp, çıplak elle, darbeye karşı duruşu önemle değerlendirilmeli. FETÖ, darbe sonrasında da masaya yatırılıp, değerlendirilmesi ve tedbir alınması gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor' İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak: 'Bu zorluğa rağmen milletimiz, kanındaki asaletin gereği olarak bunu kısa sürede gece karanlığında öğrenip algılayarak, anlık bir refleksle ülkesine sahip çıkabilme üstünlüğünü göstermiştir' 15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik: 'Eski Türkiye'ye dönüş yok, artık yeni Türkiye'
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Mevlüt Uysal, "15 Temmuz'da halkın tanka, tüfeğe, silaha, mermiye karşı meydanlara dökülüp, çıplak elle, darbeye karşı duruşu önemle değerlendirilmeli. FETÖ, darbe sonrasında da masaya yatırılıp, değerlendirilmesi ve tedbir alınması gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor." dedi.
Uysal, İBB, İstanbul Üniversitesi (İÜ) ve 15 Temmuz Derneği tarafından Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen "2. Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumu"nun açılışında, darbe girişiminde milletin istikrarıyla darbecilerin başarısız olduğunu anlattı.
Darbenin yönetime el koymak, demokrasiyi, halkın iradesini yok saymak olduğunu ifade eden Uysal, "15 Temmuz'da halkın tanka, tüfeğe, silaha, mermiye karşı meydanlara dökülüp, çıplak elle, darbeye karşı duruşu önemle değerlendirilmeli. FETÖ, darbe sonrasında da masaya yatırılıp, değerlendirilmesi ve tedbir alınması gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor." dedi.
Başkan Uysal, 15 Temmuz darbe girişiminin sadece yönetimi değiştirme olmadığını belirterek, "Hadise, bir düşünce, bir sistem, bir bakış açısını tamamen değiştirme hatta biraz daha derinlemesine indiğiniz zaman İslami temellere yeniden şekil verme operasyonu." değerlendirmesini yaptı.
Bu şekil verme operasyonunun yıllarca İslam'a karşı mücadele eden ama başarı elde edemeyenlerin planladığı bir yapı olduğunu dile getiren Uysal, şunları kaydetti:
"15 Temmuz girişimi başarılı olsaydı 2. Kerbela olayı yaşanacaktı. Uzun yıllar planlaması yapılan, İslam'ın bina edildiği temelleri çökerten, yönünü değiştiren o çalışma bu darbe girişimiyle açığa çıktı. Açığa çıkan bu yapıyı kamufle etmeye yönelik de çalışmalar var. Evet, 15 Temmuz'da darbe önlendi ama ondan sonraki değerlendirmelerin de önemli olacağını düşünüyorum. Bu ortaya çıkan yapıyı iyi tahlil edip de üzerine gidip geçmişte zaman zaman teşebbüs edilip ama başarıya ulaşılamayan bir yapı 15 Temmuz'da da çok ağır bir tahribat oluşturacaksa bunu kamufle etmeye yönelik de bir çalışma var. O kamufle etmeye yönelik çalışmaya karşı bizim tekrar tanklara, toplara, silaha, mermiye karşı çıplak elle karşı durabildiysek bunu gündemde tutup, vatandaşımıza iyi anlatıp bundan sonraki süreçte İslami düşünce sistemindeki yabancılaşmaya, İslam düşmanlarının kontrolüne girebilecek yapılanmaya müsaade etmeme adına da önemli bir görevimiz var."
- "Sabah, aydınlık bir sabah oldu"
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da 15 Temmuz'un bir milletin toprağına, devletine sahip çıkma öyküsü olduğunu dile getirerek, "Türk milleti tarihte bulunduğu her anda vatan sevgisiyle, millet sevgisiyle yoğrulmuş, onun bayraktarlığını yapmış bir millettir. Türklerin vatanı çok olmuştur. Çünkü Türkler, nerede bağımsız yaşayabilecekse orayı vatan seçmiş ve seçtiği yeri de vatan yapmayı bilmiştir." ifadelerini kullandı.
"Milletimiz, kanındaki asaletin gereği olarak bunu kısa sürede gece karanlığında öğrenip algılayarak, anlık bir refleksle ülkesine sahip çıkabilme üstünlüğünü göstermiştir." diyen Ak, şunları söyledi:
"İstanbul Üniversitesi olarak kararlı tavrımızı hain darbe gecesi 00.33'te üniversitenin internet sitesine koyduğumuz bir bildiri ile gösterdik, darbe girişimini lanetledik. Üniversite olarak kendi tedbirlerimizi sabaha kadar aldık ve şükürler olsun ki sabah aydınlık bir sabah oldu. Milletimiz 15 Temmuz gecesini, tüm dünya milletlerine ders verircesine büyük bir kararlılıkla atlatmayı başardı. Bu olayın atlatılmasında kapatılan iki üniversitenin koordinatörü olduk. İstanbul dışına yerleşip, İstanbul'daki üniversitelere gelmek isteyen öğrenciler için de il koordinatörü olarak görev yaptık. İstanbul Üniversitesinin damarlarına yerleşmiş olan, geleneğinden kaynaklanan güç bize destek verdi ve İstanbul Üniversitesinin kimliğiyle değerleriyle bu işleri rahatlıkla atlatabildik. "
- "Kontrollü darbe" söylemi
15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik de 15 Temmuz ruhunu hep dinamik tutmak istediklerini belirterek, 15 Temmuz'u yok saymaya çalışan, "kontrollü darbe" söylemlerini kullananlarla da mücadele edeceklerini ifade etti.
Milletin 15 Temmuz'da kimin yanında durduğunu 24 Haziran'da da gösterdiğini dile getiren Şebik, şunları kaydetti:
"Eski Türkiye'ye dönüş yok, artık yeni Türkiye. Bu ihraçları da bu şekilde görmek lazım. Davalar da devam ediyor. Biz de istiyoruz ki bu davalarda en yüksek cezalar alınsın. Ama bu davalara baktığımızda hain alçakların yaptığı takiye son derece istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Bunu da şöyle yorumluyoruz, aslında en iyi FETÖ'cü, en iyi yalan söyleyenmiş, en klasik FETÖ'cü en iyi takiye yapan kişi. O söylemleriyle ne olduklarını çok iyi anlatıyorlar."
Açılış konuşmalarının ardından Zeynep Bayramoğlu moderatörlüğünde İÜ İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Alkan, Gazeteci Merve Şebnem Oruç ve İstinye üniversitesi Ekonomi ve Politika Araştırma Merkezi (EPAM) Koordinatörü İdris Kardaş "15 Temmuz Darbe Girişiminin Siyasi Sonuçları" oturumda konuştu.
Kaynak: AA
Uysal, İBB, İstanbul Üniversitesi (İÜ) ve 15 Temmuz Derneği tarafından Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen "2. Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumu"nun açılışında, darbe girişiminde milletin istikrarıyla darbecilerin başarısız olduğunu anlattı.
Darbenin yönetime el koymak, demokrasiyi, halkın iradesini yok saymak olduğunu ifade eden Uysal, "15 Temmuz'da halkın tanka, tüfeğe, silaha, mermiye karşı meydanlara dökülüp, çıplak elle, darbeye karşı duruşu önemle değerlendirilmeli. FETÖ, darbe sonrasında da masaya yatırılıp, değerlendirilmesi ve tedbir alınması gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor." dedi.
Başkan Uysal, 15 Temmuz darbe girişiminin sadece yönetimi değiştirme olmadığını belirterek, "Hadise, bir düşünce, bir sistem, bir bakış açısını tamamen değiştirme hatta biraz daha derinlemesine indiğiniz zaman İslami temellere yeniden şekil verme operasyonu." değerlendirmesini yaptı.
Bu şekil verme operasyonunun yıllarca İslam'a karşı mücadele eden ama başarı elde edemeyenlerin planladığı bir yapı olduğunu dile getiren Uysal, şunları kaydetti:
"15 Temmuz girişimi başarılı olsaydı 2. Kerbela olayı yaşanacaktı. Uzun yıllar planlaması yapılan, İslam'ın bina edildiği temelleri çökerten, yönünü değiştiren o çalışma bu darbe girişimiyle açığa çıktı. Açığa çıkan bu yapıyı kamufle etmeye yönelik de çalışmalar var. Evet, 15 Temmuz'da darbe önlendi ama ondan sonraki değerlendirmelerin de önemli olacağını düşünüyorum. Bu ortaya çıkan yapıyı iyi tahlil edip de üzerine gidip geçmişte zaman zaman teşebbüs edilip ama başarıya ulaşılamayan bir yapı 15 Temmuz'da da çok ağır bir tahribat oluşturacaksa bunu kamufle etmeye yönelik de bir çalışma var. O kamufle etmeye yönelik çalışmaya karşı bizim tekrar tanklara, toplara, silaha, mermiye karşı çıplak elle karşı durabildiysek bunu gündemde tutup, vatandaşımıza iyi anlatıp bundan sonraki süreçte İslami düşünce sistemindeki yabancılaşmaya, İslam düşmanlarının kontrolüne girebilecek yapılanmaya müsaade etmeme adına da önemli bir görevimiz var."
- "Sabah, aydınlık bir sabah oldu"
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da 15 Temmuz'un bir milletin toprağına, devletine sahip çıkma öyküsü olduğunu dile getirerek, "Türk milleti tarihte bulunduğu her anda vatan sevgisiyle, millet sevgisiyle yoğrulmuş, onun bayraktarlığını yapmış bir millettir. Türklerin vatanı çok olmuştur. Çünkü Türkler, nerede bağımsız yaşayabilecekse orayı vatan seçmiş ve seçtiği yeri de vatan yapmayı bilmiştir." ifadelerini kullandı.
"Milletimiz, kanındaki asaletin gereği olarak bunu kısa sürede gece karanlığında öğrenip algılayarak, anlık bir refleksle ülkesine sahip çıkabilme üstünlüğünü göstermiştir." diyen Ak, şunları söyledi:
"İstanbul Üniversitesi olarak kararlı tavrımızı hain darbe gecesi 00.33'te üniversitenin internet sitesine koyduğumuz bir bildiri ile gösterdik, darbe girişimini lanetledik. Üniversite olarak kendi tedbirlerimizi sabaha kadar aldık ve şükürler olsun ki sabah aydınlık bir sabah oldu. Milletimiz 15 Temmuz gecesini, tüm dünya milletlerine ders verircesine büyük bir kararlılıkla atlatmayı başardı. Bu olayın atlatılmasında kapatılan iki üniversitenin koordinatörü olduk. İstanbul dışına yerleşip, İstanbul'daki üniversitelere gelmek isteyen öğrenciler için de il koordinatörü olarak görev yaptık. İstanbul Üniversitesinin damarlarına yerleşmiş olan, geleneğinden kaynaklanan güç bize destek verdi ve İstanbul Üniversitesinin kimliğiyle değerleriyle bu işleri rahatlıkla atlatabildik. "
- "Kontrollü darbe" söylemi
15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik de 15 Temmuz ruhunu hep dinamik tutmak istediklerini belirterek, 15 Temmuz'u yok saymaya çalışan, "kontrollü darbe" söylemlerini kullananlarla da mücadele edeceklerini ifade etti.
Milletin 15 Temmuz'da kimin yanında durduğunu 24 Haziran'da da gösterdiğini dile getiren Şebik, şunları kaydetti:
"Eski Türkiye'ye dönüş yok, artık yeni Türkiye. Bu ihraçları da bu şekilde görmek lazım. Davalar da devam ediyor. Biz de istiyoruz ki bu davalarda en yüksek cezalar alınsın. Ama bu davalara baktığımızda hain alçakların yaptığı takiye son derece istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Bunu da şöyle yorumluyoruz, aslında en iyi FETÖ'cü, en iyi yalan söyleyenmiş, en klasik FETÖ'cü en iyi takiye yapan kişi. O söylemleriyle ne olduklarını çok iyi anlatıyorlar."
Açılış konuşmalarının ardından Zeynep Bayramoğlu moderatörlüğünde İÜ İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Alkan, Gazeteci Merve Şebnem Oruç ve İstinye üniversitesi Ekonomi ve Politika Araştırma Merkezi (EPAM) Koordinatörü İdris Kardaş "15 Temmuz Darbe Girişiminin Siyasi Sonuçları" oturumda konuştu.