Başbakan Yardımcısı Akdağ Açıklaması 'Muharrem İnce Delikanlıysan Çıkıp Açıklarsın'
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Erzurum’da katıldığı televizyon programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Akdağ, Muharrem İnce’ye “Delikanlıysan Amerika’dan seni kim aradı açıklarsın” dedi.
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Erzurum’da yerel bir TV kanalında yayınlanan Gündem Özel programında gündeme dair soruları yanıtladı. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin FETÖ elebaşı Gülen’in Amerika’dan Türkiye’ye iadesiyle ilgili yaptığı açıklamalarla ilgili soru üzerine Akdağ, Amerika’ya 85 dosya klasör gönderdiklerini, iade etmeyeceklerse 8 bin 500 dosya da gönderseler fayda etmeyeceğini belirtti.
Akdağ, Muharrem İnce’nin Amerika’nın sesi gibi davranmaması gerektiğini ifade ederek, “Bakın CHP, Halk Bankası davasını da yaptı. Halk Bankası da siyasi bir dava olduğu o kadar belli ki, o kadar aşikar ki. Bir hukuk fakültesi öğrencisi bunu anlar, bırakın hukuk fakültesi öğrencisini birazcık siyasi meseleleri takip eden her Türk vatandaşı bunu anlıyor. Orada siyasi bir oyun dönüyor, orada adalet falan öyle bir kaygıda değil Amerikan yargısı ya da hükümeti. İhtiyaçlar var, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak istiyorlar, bunun için bunu yapıyorlar. Şimdi FETÖ meselesinin dosyasına gelince yakışıyor mu Muharrem İnce’ye Amerika’nın sesi gibi konuşmak. Bu nasıl sosyal demokratçılıktır? Bu nasıl solculuktur? Bunu anlamak bile mümkün değil. Bu ABD ki 11 Eylül hadisesinin müsebbibi olarak söyledikleri El Kaide’nin liderini bir başka ülkeye götürerek operasyonda öldürdüler, bir başka ülkenin topraklarında öldürdüler. Dosyalara mı baktılar da öldürdüler. Böyle bir saçmalık olamaz. Tamam bunu Amerikalılar söylüyorlar, bizde bunu saçma buluyoruz. Hatta şunu da görüyoruz ki Pensilvanya’ya onun götürülüşü 28 Şubatlardan beri bu sebeplerdenmiş. ABD’nin içerisinde bununla birlikte çalışan derin bir yapı var, hiç bundan yana kuşkumuz yok. Peki Muharrem İnce sana ne oluyor kardeşim, sen Amerika’nın sesi misin? Ya 85 dosya oraya klasör gönderilmiş, vermeyecekse 8 bin 500 dosya klasör de göndersek vermeyecek. Bunu görmüyor musun da sen bunu konuşuyorsun. Kulağına kim üflüyor bunu, kim söylüyor sana bunu? Bana Amerika’dan telefon açtılar diyor. Kim telefon açtı diyoruz, 24 Haziran’dan sonra söyleyeceğim diyor. Kimi kandırıyorsun ya CIA’den biri mi telefon açtı kim? FETÖ’den biri mi telefon açtı, başka kim oradaki dosyaların ne olduğunu bilecekte fikir yürütecek. Söylesene sen niye söyleyemiyorsun? Bakın ben Erzurum’dan Muharrem İnce’ye sesleniyorum. Delikanlıysan çık açıkla, çok da delikanlı geçiniyorsun öyle mitinglerde falan kollarını sıvıyorsun, işte çıkıp üst perdeden konuşuyorsun, konuşmazsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne iftira etmiştir. Çıkıp açıklaması lazım kim telefon açtı, ne var, gizli bilgi mi, ne oluyor. Sen kimsin bir cumhurbaşkanı adayısın, ne özelliğin var da sana özel bilgiler gönderiliyor’’ şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Akdağ, Muharrem İnce’nin Amerika’nın sesi gibi davranmaması gerektiğini ifade ederek, “Bakın CHP, Halk Bankası davasını da yaptı. Halk Bankası da siyasi bir dava olduğu o kadar belli ki, o kadar aşikar ki. Bir hukuk fakültesi öğrencisi bunu anlar, bırakın hukuk fakültesi öğrencisini birazcık siyasi meseleleri takip eden her Türk vatandaşı bunu anlıyor. Orada siyasi bir oyun dönüyor, orada adalet falan öyle bir kaygıda değil Amerikan yargısı ya da hükümeti. İhtiyaçlar var, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak istiyorlar, bunun için bunu yapıyorlar. Şimdi FETÖ meselesinin dosyasına gelince yakışıyor mu Muharrem İnce’ye Amerika’nın sesi gibi konuşmak. Bu nasıl sosyal demokratçılıktır? Bu nasıl solculuktur? Bunu anlamak bile mümkün değil. Bu ABD ki 11 Eylül hadisesinin müsebbibi olarak söyledikleri El Kaide’nin liderini bir başka ülkeye götürerek operasyonda öldürdüler, bir başka ülkenin topraklarında öldürdüler. Dosyalara mı baktılar da öldürdüler. Böyle bir saçmalık olamaz. Tamam bunu Amerikalılar söylüyorlar, bizde bunu saçma buluyoruz. Hatta şunu da görüyoruz ki Pensilvanya’ya onun götürülüşü 28 Şubatlardan beri bu sebeplerdenmiş. ABD’nin içerisinde bununla birlikte çalışan derin bir yapı var, hiç bundan yana kuşkumuz yok. Peki Muharrem İnce sana ne oluyor kardeşim, sen Amerika’nın sesi misin? Ya 85 dosya oraya klasör gönderilmiş, vermeyecekse 8 bin 500 dosya klasör de göndersek vermeyecek. Bunu görmüyor musun da sen bunu konuşuyorsun. Kulağına kim üflüyor bunu, kim söylüyor sana bunu? Bana Amerika’dan telefon açtılar diyor. Kim telefon açtı diyoruz, 24 Haziran’dan sonra söyleyeceğim diyor. Kimi kandırıyorsun ya CIA’den biri mi telefon açtı kim? FETÖ’den biri mi telefon açtı, başka kim oradaki dosyaların ne olduğunu bilecekte fikir yürütecek. Söylesene sen niye söyleyemiyorsun? Bakın ben Erzurum’dan Muharrem İnce’ye sesleniyorum. Delikanlıysan çık açıkla, çok da delikanlı geçiniyorsun öyle mitinglerde falan kollarını sıvıyorsun, işte çıkıp üst perdeden konuşuyorsun, konuşmazsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne iftira etmiştir. Çıkıp açıklaması lazım kim telefon açtı, ne var, gizli bilgi mi, ne oluyor. Sen kimsin bir cumhurbaşkanı adayısın, ne özelliğin var da sana özel bilgiler gönderiliyor’’ şeklinde konuştu.