FETÖ'nün 'Erzincan Emniyetindeki Mahrem Yapılanması' Davası
FETÖ/PDY'nin Erzincan emniyetindeki mahrem yapılanmasında yer aldıkları ve örgütün yöneticisi oldukları iddiasıyla 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istenen 12'si tutuklu 14 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Erzincan'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) emniyetteki mahrem yapılanmasında yer aldıkları ve örgütün yöneticisi oldukları iddia edilen 12'si tutuklu 14 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklardan Ahmed Demir, Emrullah Yalaz, Ferhan Yılmaz, Harun Polat, Hasan Avcı, Murat Karaca, Mustafa Fidan, Salih Erden ve Yavuz Çakar ile bu davada tutuksuz yargılanan başka bir davanın tutuklu sanığı Serhat Ceylan hazır bulundu.
Diğer tutuklu sanıklardan Abdurrahim Sevinç, İnal Tunç ve Mesut Dokgöz duruşmaya tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sanık Metin Şen'in firari olduğu belirtilirken sanık avukatları da duruşmada yer aldı.
Bazı tanıklar ile izleyicilerin de katıldığı duruşmada tanıklar dinlendi.
Tanıklardan polis memuru O.T'nin ifadesini alan mahkeme heyeti, salonda bulunan ve SEGBİS ekranında bağlı olan şüphelilerden herhangi birisini tanıyıp tanımadığı soruldu.
O.T, salonda hazır bulunan tutuklu sanık Emrullah Yalaz'ı "Emrah" adıyla tanıdığını ve bir dönem kendisiyle sohbet ortamında bulunduğu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Erzincan'da Terör Şubesinde çalıştığım 2013 yılında şubede bulunan arkadaşlarla bir arkadaşımızın evine çay içmeye gitmiştik. Ben o zaman Emrullah'ı Emrah adıyla tanıdım, kendisi bize sohbet verdi. Namaz kıldık ve Kuran-ı Kerim okuduk. Bu sohbet esnasında bizden herhangi bir para ve maddi yardım toplamadı. O dönem örgütle ilgili bize herhangi bir talimatı da olmadı. Emrullah ile ilgili örgüt hiyerarşisinde yer aldığına dair herhangi bir şüphe duymadım." dedi.
Diğer tanıklardan N.T, E.N. ve T.Ş ise Emrullah Yalaz'ın evlerde polis memurlarına sohbet verdiğini tekrarlayarak, Kuran-ı Kerim okuyarak namaz kıldıklarını söyledi.
Sanık Emrullah Yalaz ise savunmasında evlere sohbete gittiğini kabul ederek dini saiklerle hareket ettiğini ve örgüt adına herhangi bir faaliyette bulunmadığını ileri sürdü.
Ankara'da ortaya çıkan exel dosyası, ByLock iddiası ve tanık ifadeleri nedeniyle yargılandığını öne süren Yalaz," Söz konusu sohbetler tanık ifadelerinden de anlaşılacağı üzere 17-25 Aralık öncesine aittir. Gittiğim sohbet ortamlarında dini saiklerle sohbet yaptım. Ben vatana ve millete ihanet içerisinde ve terör eyleminde bulunmadım. Tanık beyanlarında aleyhimde suç teşkil edecek herhangi bir durum olmamıştır. Beraat ve tahliyemi talep ediyorum." dedi
Sanık avukatları da suçlamaları kabul etmeyip müvekkillerinin beraati ile tahliyelerine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti ise tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksik hususların giderilmesi ve diğer tanıkların dinlenilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY'nin kapatılan okullarında yöneticilik yapmalarının yanı sıra devlet memuru, doktor, öğretmen ve veteriner hekim olan 14 sanığın, örgütün emniyetteki mahrem yapılanmasında yönetici sıfatıyla bulundukları belirtiliyor.
Sanıkların bu nedenlerle "terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi isteniyor.
Kaynak: AA
Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklardan Ahmed Demir, Emrullah Yalaz, Ferhan Yılmaz, Harun Polat, Hasan Avcı, Murat Karaca, Mustafa Fidan, Salih Erden ve Yavuz Çakar ile bu davada tutuksuz yargılanan başka bir davanın tutuklu sanığı Serhat Ceylan hazır bulundu.
Diğer tutuklu sanıklardan Abdurrahim Sevinç, İnal Tunç ve Mesut Dokgöz duruşmaya tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sanık Metin Şen'in firari olduğu belirtilirken sanık avukatları da duruşmada yer aldı.
Bazı tanıklar ile izleyicilerin de katıldığı duruşmada tanıklar dinlendi.
Tanıklardan polis memuru O.T'nin ifadesini alan mahkeme heyeti, salonda bulunan ve SEGBİS ekranında bağlı olan şüphelilerden herhangi birisini tanıyıp tanımadığı soruldu.
O.T, salonda hazır bulunan tutuklu sanık Emrullah Yalaz'ı "Emrah" adıyla tanıdığını ve bir dönem kendisiyle sohbet ortamında bulunduğu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Erzincan'da Terör Şubesinde çalıştığım 2013 yılında şubede bulunan arkadaşlarla bir arkadaşımızın evine çay içmeye gitmiştik. Ben o zaman Emrullah'ı Emrah adıyla tanıdım, kendisi bize sohbet verdi. Namaz kıldık ve Kuran-ı Kerim okuduk. Bu sohbet esnasında bizden herhangi bir para ve maddi yardım toplamadı. O dönem örgütle ilgili bize herhangi bir talimatı da olmadı. Emrullah ile ilgili örgüt hiyerarşisinde yer aldığına dair herhangi bir şüphe duymadım." dedi.
Diğer tanıklardan N.T, E.N. ve T.Ş ise Emrullah Yalaz'ın evlerde polis memurlarına sohbet verdiğini tekrarlayarak, Kuran-ı Kerim okuyarak namaz kıldıklarını söyledi.
Sanık Emrullah Yalaz ise savunmasında evlere sohbete gittiğini kabul ederek dini saiklerle hareket ettiğini ve örgüt adına herhangi bir faaliyette bulunmadığını ileri sürdü.
Ankara'da ortaya çıkan exel dosyası, ByLock iddiası ve tanık ifadeleri nedeniyle yargılandığını öne süren Yalaz," Söz konusu sohbetler tanık ifadelerinden de anlaşılacağı üzere 17-25 Aralık öncesine aittir. Gittiğim sohbet ortamlarında dini saiklerle sohbet yaptım. Ben vatana ve millete ihanet içerisinde ve terör eyleminde bulunmadım. Tanık beyanlarında aleyhimde suç teşkil edecek herhangi bir durum olmamıştır. Beraat ve tahliyemi talep ediyorum." dedi
Sanık avukatları da suçlamaları kabul etmeyip müvekkillerinin beraati ile tahliyelerine karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti ise tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksik hususların giderilmesi ve diğer tanıkların dinlenilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY'nin kapatılan okullarında yöneticilik yapmalarının yanı sıra devlet memuru, doktor, öğretmen ve veteriner hekim olan 14 sanığın, örgütün emniyetteki mahrem yapılanmasında yönetici sıfatıyla bulundukları belirtiliyor.
Sanıkların bu nedenlerle "terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi isteniyor.