'Bizi Kimse Kullanamaz, Satın Alamaz'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: (2) 'TBMM içerisinde güçlü bir MHP'nin temsil edilmesini istiyoruz. Onun için gayret gösteriyoruz. Cumhurbaşkanı hükümeti nasıl kuracaksa kurar, o onun bileceği iştir ama MHP, bugüne kadarki çabalarında cumhurbaşkanlığı sisteminin içerisinde bakan veya cumhurbaşkanlığı yardımcıları olarak herhangi bir talep düşünemez, aklına da getiremez. Bu manada bizi de kimse cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin oluşmasındaki Cumhur İttifakı'nda kullanamaz, satın alamaz' 'Bu davaya gönül vermiş arkadaşlarımız, ihanetin Mecliste temsiline imkan tanıyan her türlü oyunun farkına vararak kendi davasını, MHP'nin varlığını kimseye ezdirmemeli, kimseye satmamalı. Onun için hepsine çağrıda bulunuyorum, bu seçimde yeni bir sürece giriyoruz, bu süreç cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Burada güçlü bir MHP olarak Mecliste olmak istiyoruz. Birtakım çevrelerin 'Barajı aşarlar, aşmazlar' tartışmalarına artık yeter, MHP üzerinde böyle bir yorum yapmayın''Cumhurbaşkanlığının, herhangi bir siyasi partiyle onun genel başkanıyla veya onların önereceği herhangi bir kişiyle cumhurbaşkanlığı yetkisini paylaşmak gibi bir anlayış söz konusu olmaz ancak yetki ve sorumluluğunu kullanırken, eğer beklenilen bir orana ulaşılmamışsa cumhurbaşkanlığının ülke yönetiminde, birtakım faaliyetlerini yerine getirebilmesi için Meclis içerisinde destek arayabilir'
Bahçeli, katıldığı Habertürk TV, Bloomberg HT ve Show TV ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bahçeli, Cumhur İttifakı'ndaki kırmızı çizgilerinin neler olduğu sorusu üzerine, milli hassasiyetleri dışında bir kırmızı çizgilerinin olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini oluşturan Cumhur İttifakı'ndaki partilerde de hassasiyetlerini ortadan kaldırabilecek söylem ve davranışın olmadığına işaret eden Bahçeli, bu ittifakın varlığından çok büyük oranda rahatsız olanların bulunduğunu dile getirdi.
"Bir fitne uyarısı yaptınız, AK Parti içindeki bazı kişilere dönük bir açıklama mıydı?" şeklindeki soru üzerine Bahçeli, şöyle konuştu:
"Kayseri'deki istişare toplantımızda son olarak kullandığım bir cümledir. Cümle doğru bir cümledir. Adalet ve Kalkınma Partisinin adaylarına yöneliktir, bunu herkes biliyor ve görüyor. AK Parti'nin yöneticilerinin de bilmesi ve görmesi lazımdır. MHP'nin oradaki temsilini sürekli eleştiriyorlar. Başka türlü söylemler kullanıyorlar ancak Sayın Cumhurbaşkanının adaylığını hiç dillendirmiyorlar. Seçimlerin nasıl olacağına dair hiçbir konuyu gündeme getirmiyorlar."
MHP'nin büyük kurultayındaki konuşmasında MHP'nin cumhurbaşkanı adayının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkladığını hatırlatan Bahçeli, bazı AK Partili adayların kulislerde, kahvelerde, bürolarda yapılan konuşmalarda "Biz bu MHP'yi niye taşıyalım, MHP olmadan da olmaz mı?", "Güçlü bir AKP'yi yaratalım." dediğini ifade etti.
- "MHP'yi yok farzetmek kabulleneceğimiz bir durum değil"
Bu kişilerin cumhurbaşkanı adayını da dillendirmediklerini öne süren Bahçeli, "Kendilerinin daha güçlü bir parti olabilmesi için ne gerekiyorsa onu yapsınlar, ona itirazımız yok ama MHP'yi yok farzederek, MHP'yi küçük göstererek, birtakım şeyleri düşünmek, o zaman bizim kabulleneceğimiz bir durum değildir. Böyle bir durumda ben Kayseri'den AKP'li milletvekilleri birtakım konularda dikkatli olunuz, fitne fesada katılmayınız' dedik. Doğru da söylemişimdir." diye konuştu
Devlet Bahçeli, 24 Haziran'dan sonra Cumhur İttifakı'nın nasıl devam edeceğine ilişkin bir soru üzerine MHP'nin kişisel menfaatleri, ülke menfaatleri önüne çıkartmayacağını, aksi halde partinin varoluş gayesinin, misyonunun ve vizyonunun yok olacağını vurguladı.
"TBMM içerisinde güçlü bir MHP'nin temsil edilmesini istiyoruz. Onun için gayret gösteriyoruz. Cumhurbaşkanı hükümeti nasıl kuracaksa kurar, o onun bileceği iştir ama MHP bugüne kadarki çabalarında cumhurbaşkanlığı sisteminin içerisinde bakan veya cumhurbaşkanlığı yardımcıları olarak herhangi bir talep düşünemez, aklına da getiremez. Bu manada bizi de kimse cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin oluşmasındaki Cumhur İttifakı'nda kullanamaz, satın alamaz. Yani Ahmet Davutoğlu'nun hatalarını işlerlerse her şey biter."
Bu hatanın ne olduğunun sorulması üzerine Bahçeli, Davutoğlu'nun MHP genel başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş bir kişiyi başbakan yardımcısı olarak yanına aldığını ve ikisine de teklifte bulunduğunu anlattı.
- "Birinci turda alacağı inancındayım"
Seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin oluşması için Cumhur İttifakı'nın mutlaka sonuç alması lazım. Cumhur İttifakı sonuç alınca tabiatıyla cumhurbaşkanı adayının da sonuç alması lazım. Çünkü başka bir adayın arkasına düşemeyiz. Birinci turda alacağı inancındayım." değerlendirmesini yaptı.
Devlet Bahçeli, parlamentoda da çoğunluğu Cumhur İttifakı'nın alması gerektiğini vurgulayarak, bu olmadığı takdirde Türkiye'nin yeni sorunlara ve kargaşalara sürüklenebileceğini ifade etti.
Mecliste çoğunluk sağlanamadığı takdirde bir koalisyon arayışına gidilip gidilmeyeceğine ilişkin görüşleri sorulan Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığının, herhangi bir siyasi partiyle onun genel başkanıyla veya onların önereceği herhangi bir kişiyle cumhurbaşkanlığı yetkisini paylaşmak gibi bir anlayış söz konusu olmaz ancak cumhurbaşkanlığının yetki ve sorumluluğunu kullanırken, Meclisle uzlaşmacı bir yaklaşım içerisinde faaliyetlerini sürdürürken eğer beklenilen bir orana ulaşılmamış ise cumhurbaşkanlığının ülke yönetiminde, birtakım faaliyetlerini yerine getirebilmesi için Meclis içerisinde destek arayabilir. O koalisyondan ziyade bir uzlaşma, bir memleket meselesinin çözümü noktasındaki iş birliği olabilir. Cumhurbaşkanlığının herhangi bir kişiyle veyahut grupla herhangi bir liderle koalisyon yapması söz konusu olamaz çünkü kurumun ilkesine ters düşer."
- "Bu hayati bir seçimdir"
"İyi Parti, CHP veya HDP ile Mecliste farklı yerlerde birlikte çalışma söz konusu olursa buna nasıl yaklaşırsınız?" sorusuna Bahçeli, "Benim inancım şudur, bu hayati bir seçimdir, yeni bir sürecin başlangıcıdır. Bunun kurumsallaşması lazımdır. Böyle bir durumda bize şu aşamada düşen görev Cumhurbaşkanın Recep Tayyip Erdoğan olarak seçilmesi ve Meclisteki yapılanmanın da AKP ve MHP'nin milletvekili oranlarıyla güçlü bir hale getirilmesi. Böyle bir durum karşısında 301'in üzerinde bir yapı çıkarsa sorun fazla olmaz."
Bahçeli, milletvekili sayısının 301'in altında olması durumunda ise Meclisin o zaman buna bir çözüm yolu bulacağını aktardı.
Kamuoyu araştırma şirketlerince kamuoyunda paylaşılan HDP'nin barajı aştığı, MHP'nin ise barajın altında kaldığına yönelik anketleri de eleştiren Bahçeli, Türkiye'de kamuoyu araştırmaları yasasının çıkarılmasını ve bu şirketlerin varlıklarının ve yönetim şeklinin kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini kaydetti.
- "Bunun altına da düşersek bu milletin çok iyi düşünmesi lazım"
Meclis'te bazı partilerin grup kuramayacağı iddiaları hatırlatılarak, kendisinin böyle bir endişe taşıyıp taşımadığının sorulması üzerine Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bizim en büyük tahribat aldığımız, üzerinde her türlü oyunun oynandığı dönemde dahi 40 kişiyle geldik. 5 tanesi gitti 3 tanesi sallantıda kaldı, şu an 32 kişiyle Meclisteyiz. Bunun altına da zaten düşersek o zaman bu milletin çok iyi düşünmesi lazım. İhanet Mecliste olacak, vatanseverler dışarıda olacak.
Bu davaya gönül vermiş arkadaşlarımız, ihanetin Mecliste temsiline imkan tanıyan her türlü oyunun farkına vararak kendi davasını, MHP'nin varlığını kimseye ezdirmemeli, kimseye satmamalı. Onun için hepsine çağrıda bulunuyorum, bu seçimde yeni bir sürece giriyoruz, bu süreç cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Burada güçlü bir MHP olarak Mecliste olmak istiyoruz. Birtakım çevrelerin 'Barajı aşarlar, aşmazlar' tartışmalarına artık yeter, MHP üzerinde böyle bir yorum yapmayın."
(Sürecek)