Bekir Bozdağ Açıklaması 'Sayın İnce Dürüst Bir Siyasetçi Gibi Davranmalı Türkiye'den Özür Dilemelidir'

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iade dosyasını inceleme raporuna dair açıklamasına ilişkin, "Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları bizim haklılığımızı ortaya koydu. Sayın İnce dürüst bir siyasetçi gibi davranmalı, Türkiye’den özür dilemelidir" dedi.

Bekir Bozdağ Açıklaması 'Sayın İnce Dürüst Bir Siyasetçi Gibi Davranmalı Türkiye'den Özür Dilemelidir'
Memleketi Yozgat’ta seçim çalışmalarını sürdüren Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, FETÖ elebaşı Gülen’in ABD’den iadesinin istenmesi ile ilgili evrakların tam olduğu yönündeki görüşünü değerlendiren Bozdağ, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi özür dilemeye çağırdı. Bozdağ, “Daha önce de ifade ettik. FETÖ/PDY kurucusu, yöneticisi ve 15 Temmuz darbesinin bir numaralı faili terörist başı Gülen’in ABD’de geçici tutuklanması ve Türkiye’de iadesi konusunda yapılan adli işlemlerde ve bakanlık talebinde herhangi bir eksiklik yoktur. Yanlışlık da yoktur. Biz bunu daha önce de defalarca ifade ettik. Ancak CHP Cumhurbaşkanı adayı İnce bildiğiniz gibi Amerika’dan bir Amerikalı’nın kendini aradığını söyleyerek televizyon kanalına bağlandı ve iade de eksiklikler olduğunu söyledi.

Daha sonra ileri gitti dedi ki ’tercümeleri falan yapılmışlar’ dedi.

Bizde dedik ki ’Siz yalan söylüyorsunuz.’ Çünkü eksik yok, yanlış yok. Her şey usule uygun dedik ve Amerika’dan arayan Amerikalı’nın kim olduğunu açıklamasını istedik. Hala Sayın İnce Amerika’dan kendisini arayan Amerikalı’yı açıklamadı. Kim bu Amerikalı, Amerika’nın hangi kentinden aradı? Sayın İnce benim bildiğim kadarıyla İngilizcesi benim gibi değil. O zaman Amerika’dan arayan Amerikalı Türkçe biliyor mu? Yoksa İngilizce konuştuysa Sayın İnce ile onun arasındaki görüşme de tercümanlığı kim yaptı. Bunu çok net açıklaması lazım. Dürüst bir siyasetçiye düşen kendini arayanın kim olduğunu açıklaması lazım. Onu gizleyerek Türkiye’de onun adından bir yalanı yaymaya çalıştı. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı çağrıda bulundu. ’Gelin’ dedi.

’İnceleyin’ dedi.

Amerika’dan arayan Amerikalı’ya belge sormadan inandı. Onu belge göster demedi. Doğru musun, eğri misin? Diye sormadı. Ama Türkiye Cumhuriyeti kendisinden bunlar yalan dediği zaman Türkiye’den belge istedi ve belgeleri göstermesini istedi. Bizde bakanlığa davet ettik. Adalet Bakanımız çağırdı bakanlığa geldiler, incelediler ve 5 saatten fazla bir çalışma yaptılar. Bütün evrakları tek tek sordular cevap aldılar, bilgilendirildiler ve vekiller, avukatlar ayrıldılar gittiler. Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından öğreniyoruz ki 3 sayfalık da bir rapor sunmuşlar. Sayın Kılıçdaroğlu dünkü açıklamasında çok net bir şekilde belgelerde tamlık olduğunu çok açık bir şekilde ifade etti.

’Eksiklik yok Amerika’nın’ iade etmesi lazım’ dedi.

Bu şunu gösteriyor CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi tekzip etmiş oluyor. Çünkü aynı rapor İnce’ye de gitti. Kılıçdaroğlu’nın gösterdiği erdemli duruşun bir benzerini İnce’nin göstermesi gerekiyor. Sayın İnce bunu yapmadı ve 7 ay sonra falan gönderildiğine dair başka şeyler söyledi.

Belgede eksiklik var mı, yok mu? İade eksik mi? değil mi? Tercümesi var mı, yok mu? siz bunları söylediniz. Bunların hepsi tamamsa dürüst bir siyasetçiye düşen nedir? ’İncelettirdik eksiklik yok dolayısıyla ABD üzerine düşenleri yapmıyor’ demesi lazım. İnce bunu demedi ve en son Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları bizim haklılığımızı ortaya koydu. Sayın İnce’yi, Kılıçdaroğlu yalanlamış oldu. Sayın İnce dürüst bir siyasetçi gibi davranmalı Türkiye’den özür dilemelidir. ‘Ben yanlış yaptım’ demelidir. Adalet Bakanlığından özer dilemelidir. ‘Ben Amerikalılara sorgusuz inandığım için, ülkemin gösterdiği belgelere gerçeğe rağmen itiraz ettiğim için ben özür diliyorum’ demesi lazım. Bu dürüst bir siyasetçiye yakışan bir tutumdur. Umarım sayın İnce, Türk halkından özür diler, Adalet Bakanlığından özür diler" dedi.



"HDP, Millet ittifakının görünmeyen müttefiki"

Bozdağ, CHP’nin Diyarbakır mitinginde açılan HDP bayraklarının gizli ittifakı ispatladığını söyleyerek, “Biz bunu defalarca söyledik. HDP Millet İttifakı’nın görünmez müttefikidir. Kale dışındaki müttefikidir ve aynı istikamette koşmaktadırlar. İttifakın içerisinde resmen yer verilmeyişinin nedeni milliyetçi muhafazakar seçmenden oy kaçışını önlemek içindir. Başka bir nedeni yoktur. Esasında HDP şu anda doğrudan doğruya Millet İttifakı’nın bir parçasıdır. HDP’de bunu böyle kabul etmektedir, diğerleri de böyle kabul etmektedir. Çünkü hep birlikte Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden çıkartılmasını talep etmektedirler. Hep beraber HDP’nin dile getirdiği söylemleri dile getirmektedirler. En son dün ki Diyarbakır mitinginde gördük ki CHP bayraklarının yanında HDP bayrakları yan yana ve birlikte dalgalandırılıyor. Belli ki HDP mitinge büyük bir destek vermişti, meydanı doldurmak için. Meydanı CHP’nin doldurması için HDP’nin büyük bir katılım sağladığı görülüyor. Bu bayrak olayı ve HDP’nin mitinge verdiği büyük destek CHP-HDP ve Millet ittifakı arasındaki birlik ve dayanışmayı gösteren somut bir örnektir" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA